Aöf Halk Hikayeleri Dersi 2.Ünite Özeti

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Halk Hikayeleri dersi 2.ünite özetidir.

Halk Hikâyesi İnceleme Yöntemleri ve Hikâye Araştırmacıları

Yöntemler:
Tarihi – Coğrafi Fin Yöntemi
Metinlerin varyantlarının incelenmesi suretiyle ilk metne yani ur-formaulaşmaya çalışılır. Julius Krohn ve oğlu Kaarle Krohn tarafından geliştirilmiştir. 1966 yılından sonra ülkemizde çokça kullanılmış bir yöntemdir.
Bu incelemede nelere dikkat edilir?
1) Epizotlara göre: Hikâyenin ana motifleri eler alınır.
aa. Kahramanın ailesi: Genellikle erkek kahramanın ailesinden söz edilir. Baba genellikle padişah veya beydir ve çocuğu yoktur. Bu nedenle yakın arkadaşı vezirinin yanına alarak gurbete çıkar.
ab. Kahramanın durumu: Kahramanların nasıl doğdukları anlatılır. Gurbete çıkan baba, yolda çeşme başında(akarsu, mezar vb.) mola verir. Namazını kıldıktan sonra yemek yer. Bu sırada Hz. Hızır (Pir, kırklar, üçler, yediler, aksakallı dede vs.) yanlarına gelir. Onlara elma, nar veya muska verir. Elmayı ikiye bölerek yarısını eşine vermesini söyler ve ortadan kaybolur. Kahramanlık hikâyelerinde elmanın kabukları ahırdaki kısrağa verilir. Zamanı gelince çocuk dünyaya gelir.
ac. Kahramana ad verilmesi: Elmayı veren, kendisi gelinceye kadar çocuğa ad verilmemesini tembihler. Çocuk adı konmadan büyür, adı yok veya adsız diye anılır. Sonunda derviş gelir ve çocuğun ismini verir.
aç. Kahramanın eğitimi
ad. Kahramanın âşık olması: Hz. Hızır kahramanlara rüyalarında bade içirirler. Badenin birincisi Allah, ikincisi derviş, üçüncüsü de sevgili içindir.
ae. Sevgiliyle karşılaşma: Badeyi içen uzun süre baygın kalır. Hekimler çağrılır ancak derman bulunmaz. Güngörmüş bir kadın hastanın derdini anlar. Kahramanın yanına bir saz bırakır. Sazın sesini işiten kahraman uyanır ve türkü söylemeye başlar. Uzun süren bir gurbet yolculuğundan sonra sevgililer genellikle gül bahçesinde karşılaşırlar.
af. Kahramanın gurbete çıkması: Kahraman ailesinin yanına döner ve yaşadıklarını anlatır. Kız tarafı dünür olunca ağırlığınca altın ister, işler zorlaşır. Kahraman gurbete çıkar.
ag. Sevgilinin başkasıyla evlendirilmek istenmesi: Kızın babası kızını başka birine vermek ister. Damat adayı maddi açıdan iyi durumdadır. Kız, sevdiğini görebilmek için süre ister. Bu süre yedi yıl veya kırk gün olabilir. Süre dolmadan evvel kahraman düğün evine gelir. Mekândaki âşıklarla atışır, hepsini alt eder. Gelin ve damat adayıyla karşılaşır. Gelin, damada sevgilisini anlatır / tanıtır. Böylece ikinci defa kavuşmuş olurlar.
ağ. Kahramanın yurduna dönüşü
ah. Sonuç: Baba ocağına dönen kahraman kırk gün kırk gece düğün yapar. Muradına erer ve ömrünü orada yaşar.
Tahir ile Zühre ve Kerem ile Aslı gibi bazı hikâyelerin sonunda âşıklar kavuşamadan ölürler. Mezarları yan yana yapılır. Her yıl mezarları üzerinde kırmızı ve beyaz olmak üzere birer gül biter. Güller birbirlerine eğilirken aralarında biten bir karaçalı kavuşmalarına engel olur.

2) Motiflerine göre inceleme:
Bu çalışma, Stith Thomson’un masallar için geliştirdiği motif kataloğuna göre yapılmaktadır. Thomson masal motiflerini
a) Mitolojik motifler,
b) Hayvanlar,
c) Yasak (tabu)… gibi 22 farklı başlık oluşturur.
Bu yöntem ilk defa Erzurum ve Çevresinden Derlenen Halk Hikâyeleri Üzerinde Araştırmalar(Karadağ, 1984) adlı tezde uygulanmıştır.
1- Padişahın çocuğu yoktur, vezirin yanına alarak gurbete çıkar.
2- Yolda Hz. Hızır’la karşılaşılır. Hızır’ın mucizeleri. Gurbet, Evlat sahibi olma…
3- Zaman gelince iki bebek doğar. Birlikte okula giderler.
4- Çocuklar büyür. Kahraman, kızla karşılaşır. Bazı hikâyelerde kız çok kuvvetlidir. Deve esir olan kıza yardım edilir. Yardımcı figür olarak kahramanın atı.
5- Padişah, kızın babasına dünür olur. Sevgililer bazı hikâyelerde beşik kermesi olabilir. Bazı hikâyelerde sevgililer birbirlerini rüyada tanırlar.
6- Bir cadı kadın hikâyedeki birine kötülükler yapar (kızın babası, kızın annesi, kız veya kızın kardeşleri). Sevgililerin arası açılır.
7- Kızın düğünden önce süre istemesi. Bu süreyi dokunacak olan halı belirleyebilir veya kırk gün beklenecektir. Son gün sevgili gelir, hasret biter.
8- Kızını kahraman vermek istemeyen baba başka yere taşınır. Kız bu arada bir ocak taşına mektuplar bırakarak kahramanla haberleşir.
9- Kahraman, sevgilisinin bulunduğu memlekete gelir/gider. Kılık değiştirerek sevgilisinin odasına ulaşır.
10- Kahramana yardım eden yaşlı kadın.
11- Kahraman yakalanır. Saraya götürülür. Öldürülmesi için cellatlara teslim edilir. Kahraman kıyamayan cellatlar, kuş kanıyla lekelenmiş gömleğini padişaha götürürler.
12- Kurtulduktan sonra sevgilisinin yanına geri dönen kahraman yakalanıp hapsedilir.
13- Kahramanlar yollarda olağanüstü güçlerle savaşırlar (devler, kırk haramiler). Bu sayede servet kazanırlar.
14- Kız ve oğlan memleketlerine dönerler. Kahraman, hasta olan babasına yardım eder. Saltanat kahraman kalır. Kırk gün kırk gece düğün yapılır.

Yapısalcı Halk Bilimi Yöntemleri
Lord Raglan’ın Gelenksel Kahraman Kalıbı
1- Kahramanın annesi soylu bir kadındır.
2- Babası kraldır.
3- Baba, çoğunlukla annenin yakın akrabasıdır.
4- Kahramanın rahme düşmesi uygunsuz bir ilişki sonucudur.
5- Kahraman aynı zamanda bir tanrının oğlu kabul edilir.
6- Uygunsuz bir bebek olduğu için doğumdan sonra genellikle öldürülmek istenir.
7- Gizlice gizli bir yere gönderilir.
8- Çocuğu bir aile evlat edinir.
9- Kahraman, kendi geçmişi hakkında pek bir şey bilmez.
10- Yetişkin olduğunda ileride kralı olacağı topraklara gider.
11- Kral, dev ya da yırtıcı bir hayvana karşı zafer kazanır.
12- Kralın kızıyla evlenir.
13- Kral olur.
14- Sakin bir hayat sürer.
15- Yeni yasalar koyar.
16- Yasaları nedeniyle tanrıların ve halkın gözünden düşer.
17- Tahtı kaybeder.
18- Ölümle karşılaşır.
19- Çoğunlukla bir tepede ölür.
20- Çocukları (varsa tabii) tahtın uzağında kalır.
21- Bedeni gömülmez (zaten bulunamaz).
22- Kahramanın gömülü olduğu kabul edilen bir veya daha fazla kutsal yer vardır.
Bu yöntem Özkul Çobanoğlu tarafından Oğuz Kağan ve Er Töştük destanlarına uygulanmıştır.
M. Öcal Oğuz, Dede Korkut, Dirse Han Oğlu Boğaç Han ve Basat’ın Tepe Göz’ü Öldürdüğü Boya adlı metinlerde bu yöntemi denemiştir.
İsmet Çetin bu yöntemi Türk destanlarına uyguladıktan sonra destan kahramanlarının özelliklerini yedi başlık altında toplamıştır.

Vladimir Propp’un Yapısalcılık Yöntemi
Rus masal araştırmacısı Propp (1895-1970) masallarda değişen değerlerin kişi adları ve kişilerin nitelikleri olduğunu, değişmeyen yönlerin ise kişilerin eylemleri ile işlevleri olduğunu saptamıştır. Rus peri masallarının olay akışına uygun olarak tüm masallar için uygulanabilecek bir kalıp oluşturdu. Buna göre masalda kişiler en fazla 31 işleve sahiptir ve bu işlevler 7 kişi tarafından üstlenilir (saldırgan, bağışçı, yardımcı, prenses, gönderen, kahraman, düzmece kahraman). Bu yöntem Türkiye’de Umay Günaytarafından Elazığ’dan derlediği 70 masala uygulanmıştır.
İlhan Başgöz âşık hikâyelerini bu yöntemle incelemiştir. Rüya görme ve bade içerek âşık olma motifi âşık hikâyelerinin ana hatlarıyla sıkı ilişki içindedir. Halk hikâyesindeki kişi sayısı Propp’un belirlediği kişiler ve görevlerle uyumludur ancak işlevler farklıdır. Buna göre bir âşık hikâyesinde üç ana bölüm ve altı aksiyon bulunur:
1- Ailenin parçalanması (aksiyonlar: kriz ve değişim (yetişkin – âşık sanatçıya dönüşme))
2- Yeni bir aile kurmak için mücadele (aksiyonlar: arama, engeller, çözülüş)
3- Yeni ailenin kurulması (aksiyonlar: Birleşme)

Claude Levi-Strauss’un Yapısalcı Yöntemi
Akrabalığın Temel Yapıları adlı çalışmasında ensest ilişki üzerinde durur. O, mitlerin yapısal kompozisyonunu araştırmaktan çok mitlerde tanımlanan dünyanın yapısal çözümlemesini yapmaya çalışmıştır. Türkiye’de bu yöntem Ümran Kırman tarafından Dede Korkut hikâyelerinde uygulanmıştır.Seyfi Karabaş bu yöntemle Dede Korkut hikâyelerinde renklerin kullanımı ile kişilerin duygu, düşünce ve davranışları arasındaki paralellikleri saptamıştır. Karşıt yansımalı bir yapıya sahip olan Dede Korkut hikâyelerinde merkez anlatım birimi denilen hikâyenin orta bölümü öncesinde ve sonrasındaki olay sayısı eşittir. Olayların içeriği de benzerdir. Merkez anlatım birimindeki karmaşa en üst düzeydedir. Bu birimin sonrasındaki olaylar karmaşanın çözülmesi yolundadır. Karabaş’ın Dede Korkut hikâyelerindeki renkleri kullanımıyla ilgili üçlü kalıbı şöyledir:
Düz renkler: İnsanın ideal olarak benimsediği şeyleri dile getirir.
Karışık renkler: İdealde eksikliği, törpülenmiş öğeleri, kusurları, yıpranmayı ifade eder.
Renksiz: Bir şeyin sınaması sırasında renk kullanılmaz.

Joseph Campel’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu
Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı eserinde halk anlatılarının yapılarının aynı olmasını tartışmıştır.
1 Yola çıkış. A) Maceraya çağrı, B) Çağrının reddi, C) Doğaüstü yardım, D) İlk eşiğin aşılması, E) Balinanın Karnı.
2 Erginleme. A) Sınavlar yolu, B) Tanrıçayla karşılaşma, C) Baştan çıkarıcı olarak kadın, D) Babanın gönlünü alma, E) Tanrılaştırma, F) En son ödül.
3 Dönüş. A) Dönüşü reddetme, B) Büyülü kaçış, C)Dışarıdan gelen kurtuluş, D) Dönüş eşiğinin aşılması, E) Yaşama özgürlüğü.

Gremias’ın Göstergebilim Yöntemi
Bu yöntem Filiz Kırbaşoğlu tarafından Köroğlu Destanı’nın Özbek Varyantları Üzerine Bir Çalışma adlı eserde uygulanmıştır. Gremias’a göre evrenin bizde bir biçim, anlam kazanabilmesi için onda bir takım farklılıklar algılamamız lazımdır. Bir metni çözümlemenin çeşitli yolları vardır. Bunlardan biri derin düzey çözümlemesidir. Bunu da göstergebilimsel dörtgen sağlar.
Karşıtlık (yaşam-ölüm; erkek-dişi)
Çelişiklik (yaşama-yaşamama; yitirme-yitirmeme)
İçerme ya da bütünleyicilik (olasılık-belirsizlik; av-savaş)

İdeolojik Halk Bilimi Kuramı
İlk halkbilim çalışmalarının yapıldığı Finlandiya ve İrlanda’da bir süre etkili olan bu kuram Hitler Almanya’sı ve Bolşevik devrimi sonrası Rusya’da ve diğer pek çok ülkede desteklenmiştir.

Bağlam Merkezli Halk Bilimi Kuramları
Performans Teori
Bu teoride halkbilimsel unsurun yaratım sürecine odaklanılır. Metnin oluşmasında anlatıcı kadar, dinleyici kitlesi, anlatının gerçekleştiği mekân ve sosyal çevrenin de önemi vardır.
Sapma: Anlatının ana yapısında olmayan dış yapısal özelliğe denir.

Sözlü Kompozisyon Teorisi
Milman Parry ve Albert Lord tarafından biçimlendirilen kuram Boşnak âşıkların müzik eşliğinde anlattıkları Homeros eserlerinin incelenmesiyle ortaya çıkmıştır. Kuram, âşıkların yetişme evrelerini belirlemiş ve usta âşık olmada eğpik şiirin veznine uygun doğaçlama yapma becerisinin kazanılması gerektiğini ileri sürmüştür. Kuramın iki temel terimi vardır. Bir düşünceyi ifade etmek için hep aynı vezin koşullarında düzenli olarak kullanılan kelime gurubunu ifade eden formula/kalıp ve formula ile de birleştirilerek bir konunun âşık tarafından hep aynı kelimelerle ifade edilmesi anlamına gelen tema.

Halk Hikâyeleri Üzerinde Yapılan Çalışmalar
15. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu sahasında ozanlık geleneği yerini âşıklığa, hikâye anlatıcısı kıssahan da yerini meddaha bırakmıştır. Halk hikâyelerinin ilk şekilleri yaşamış ve ya yaşadığı rivayet edilen âşıkların hayat hikâyeleri etrafında şekillenerek, 16. yüzyılın sonlarında Azerbaycan ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde ortaya çıkmaya başlamıştır.
Âşık Garip (17. yüzyıl): Âşık Garip (Garip ile Senem)
Âşık Tahir (17. yüzyıl): Tahir ile Zühre
Cahan (16. yüzyıl): Cahan (Cihan) ve Abdullah
Ercişli Emrah (17. yüzyıl): Ercişli Emrah ile Selvi Han
Kerem Dede (17. yüzyıl): Kerem ile Aslı
Kurbani (16. yüzyıl): Gurbani ve Peri
Tufarganlı Âşık Abbas (16. yüzyıl sonu ile 17. yüzyıl başları): Tufargannı Aşıg Abbas ve Gülrez Peri
19. yüzyıl gerçekçi halk hikâyelerinin oluştuğu dönemdir (Hançerli Hanım, Cevri Çelebi, Kanlı Bektaş, Sansar Mustafa, Letaifname).

Yazılı Kaynaklar
Cönkler, mecmualar ve basma eserlerdir.
a) Yazma Metinler: Arzu ile Kamber, Asuman ile Zeycan, Âşık Garip, Derdiyok ile Zülfüsiyah, Hurşit ile Mahımihri, Kerem ile Aslı, Şah İsmail, Tahir ile Zühre.
b) Basılı Eserler: Arzu ile Kamber, Asuman ile Zeycan, Âşık Garip, Derdiyok ile Zülfüsiyah, Elif ile Mahmut, Ferhat ile Şirin, Han Mahmut, Hurşit ile Mahımihri, Karam ile Aslı, Köroğlu, Kurbani, Melikşah ile Güllühan, Razınihan ile Mahıfiruze, Tahir ile Zühre.

Sözlü Kaynaklar
Cumhuriyetin ilanında sonra başlanan derleme gezileri sonucunda ortaya çıkan arşivlerdir. Pertev Naili Boratav, İlhan Başgöz, Ahmet Edip Uysal, Muhan Bali, Fikret Türkmen, Saim Sakaoğlu arşivleri önemlidir.

Halk Hikâyeleri Üzerine Yapılan Bilimsel Çalışmalar
Pertev Naili Boratav ve Halk Hikâyeleri 1931 yılında lisans tezi olarak hazırladığı Köroğlu Destanı adlı çalışmasında Paris, Özbek, İstanbul, Tobol, Urfa, Azeri gibi çeşitli varyantlarını inceler. İzahlı Halk Şiiri Antolojisi adlı eserinde Kirmanşah, Emrah ile Selvi, Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre, Âşık Garip, Şah İsmail ve Beyböyrek hikâyeleri yer almaktadır. Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği adlı eserinde halk hikâyelerinin destan, masal, âşık şiiri, roman gibi türlerle olan ilişkisini ele alır.
İlhan Başgöz ve Halk Hikâyeleri Yazdığı çok sayıda makale Folklor Yazıları adlı eserde yer almaktadır.
Muhan Bali ve Halk Hikâyeleri Ercişli Emrah ile Selvihan Hikâyesi adlı tezinde adı geçen hikâyenin kaynağı, motifleri ve üzerinde yapılan çalışmaları ele alır.
Fikret Türkmen ve Halk Hikâyeleri Âşık Garip Hikâyesi Üzerinde Mukayeseli Bir Araştırma adlı tezinde anılan hikâyenin kaynağını varyantlarını, epizotlarını ve şiirlerini değerlendirmiştir. Bir diğer monografisi deTahir ile Zühre Hikâyesi’dir. Mete Taşlıova ve Nail Tan’la birlikte hazırladıkları Âşık Şeref Taşlıova’dan Derlenen Halk Hikâyeleri adlı eserde çok sayıda halk hikâyesine yer verilmiştir. Mustafa Cemiloğlu ile birlikte hazırladığı Âşık Şevki Halıcı’dan Derlenen Halk Hikâyeleri adlı eserde 15 halk hikâyesi yer almaktadır.
Ensar Aslan ve Halk Hikâyeleri Çıldırlı Âşık Şenlik, Hayatı-Şiirleri-Hikâyeleri adlı tezinde Latif Şah,Salman Bey ile Turnatel Hanım ve Sevdakâr Şah hikâyelerine de yer vermiştir. Yaralı Mahmut HikâyesiÜzerine Bir İnceleme adlı eserinde eserin epizotları, şiirleri tahlil edilmiştir.
Ali Duymaz ve Halk Hikâyeleri Kerem ile Aslı Hikâyesi Üzerine Mukayeseli Bir Araştırma adlı tezinde eserin on dört varyantı, epizotları, şiirleri ve motifleri incelenmiştir. Nevruz Bey Hikâyesi adlı eserinde de benzer metotlar öne çıkar. Saim Sakaoğlu ile birlikte hazırladığı Hurşit ile Mahımihri Hikâyesi, yazarın diğer eseridir.
Ali Berat Alptekin ve Halk Hikâyeleri Kirmanşah Hikâyesi Üzerine Mukayeseli Bir Araştırma adlı eserinde adı geçen hikâyenin Binbir Gece Masalları’ndan kaynaklandığını anlattıktan sonra eserin epizotları, şiirleri, formelleri, motifleri ele alınır. Halk Hikâyelerinin Motif Yapısı adlı eserinde halk hikâyesinin tanımı ve özellikleri üzerinde durur. 70 hikâyenin özeti, hikâyelerin motif yapıları ve geniş bir bibliyografya eserde yer alır.
Halk Hikâyeleri Üzerinde Yapılan Diğer Önemli Çalışmalar
Radloff ve öğrencilerinin oluşturduğu Proben adlı eserin sekizinci cildi Osmanlı Türklerinin metinlerini ele alır. Otto Spies’in Türkische Volkbücher / Türk Halk Kitapları adlı eserde halk hikâyelerinin kaynakları, şekil ve muhteva özelliklerine yer verilmiştir. Hans August Fischer’in Schah Ismajil und Gülizar / Şah İsmail Hikâyesi’ni konu alan monografisi hikâyenin tenkitli metni ve Almanca çevirisini içerir. Wolfram Eberhard Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden derlediği hikâyeleri Minstrel Tales From Southeastern Turkeyadıyla yayımlamıştır. Edith Fischdick Elif ile Mahmut hikâyesi üzerine bir monografi yayımlamıştır (1958).
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst