Aöf Yaşayan Dünya Dinleri Ders Notları Ünite 4

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
ÇİN VE JAPON DİNLERİ (4. ÜNİTE)
GİRİŞ
Çin ve Japonya tarih içinde çeşitli yönlerden etkileşim içinde olmuşlardır. Bu durum dini anlayışlarında kendini gösterir. Ortak noktaları, atalara saygı, yoga ve meditasyon uygulamaları, Yin ve Yang anlayışı.

TAOİZM
Çince’de Tao yol anlamına gelir. Taoizm’in tanrıyı ifade etmek için kullandığı bir kavramdır. Kurucusu Lao Tse’nin yazmış olduğu kitabın adı Tao-Te-King dir ve “Yol ve onun erdeminin kitabı” anlamına gelir. Öğretilerinde yoğun olarak sırlara yer verir. Yin ve Yang anlayışı vardır.

TARİHSEL GELİŞİMİ
M.Ö. 6 yy. da Lao-Tse tarafından kuruldu. Çin’de Çu hanedanlığının yıkılmaya yüz tuttuğu bir dönemde yaşadı. Tayvan, Japonya, Kore ve Amerika, kısmen bazı Asya ve Avrupa ülkelerinde mensupları vardır.

KURUCUSU
Kurucusu Lao-Tse’dir. İhtiyar Bilge veya Yaşlı Üstad anlamına gelen Lao-Tse’nin gerçek adı Li-Tan’dır. Öğretilerinde erdem ve bilgeliğe atıf yaptığı için Lao-Tse ismi lakap olarak verilmiştir. Çu Hanedanlığı döneminde saray arşivinde çalıştı. Hanedanlığın yıkılacağını anlayınca görevini terk etti. Batıya doğru göç etti. Hotan Geçitinde bir talebesinin ricası ile Tao-Te-King’i yazdı. 80 yaşında öldü.

İNANÇ ESASLARI
TAO İNANCI
Tao, yol, yaratıcı ilke, yön, yol gösterme, söyleme anlamlarına gelir. Taoizm ve Konfüçyanizmde merkezi bir kavramdır. Tao, alem yaratılmadan önce de var olan Yaratıcı ilkedir. Bütün varlığı gözeten sebeptir. Yin ve Yang arasındaki tezadı birleştiren ilkedir.

Taoizm’in kaynaklarına göre, dünyayı yöneten sebep, dünyanın değiştirilemez kanunlarına göre işlemesi, ilk sebep, varlığın değişen çokluğunun temelindeki değişmez birlik, her türlü hareketi meydana getiren güç, şekilsiz, mükemmel, kendi kendine yeterli, cisim olmayan, ezeli ve ebedi olandır.
Kendiliğinden var olandır. Her şeyi besleyen ve yaratandır. Bu yüzden bazan Ana diye de isimlendirilir. O her şeyin anasıdır. Her şey ondan doğmaktadır. Tao’dan bir doğar, birden iki; Yin ve Yang; ikiden üç doğar: Yin, Yang ve Nefes doğar, Üçten de yaratılmış evren doğar.
Tao’nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve kimseyle rekabet etmez. O, her şeyi yapar fakat bunun karşılığında hiçbir şey istemez. Erdemli insan, davranışlarında Tao’nun bu özelliklerini kendisine örnek alan kimsedir.
YİN VE YANG İNANCI
Herşeyin yaratıcısı Tao, evreni bazı ilkeler çerçevesinde idare etmektedir. Bunların başında iki zıt ilkeyi temsil eden Yin ve Yang vardır. Kainattaki her şey olumlu-olumsuz, iyi-kötü gibi her türlü zıtlığı temsil eden Yin ve Yang ilkesine göre meydana gelir.

AHİRET İNANCI
Dünya geçicidir. Ahiret inancı Budizmin etkisindedir. İnsanlar bu dünyada yaptıklarının karşılığını hem bu dünyada hem de öte dünyada göreceklerdir. Acılar günahların kefaretidir. Yemek rejimi ve aşırılıklardan kaçınmakla ölüm geciktirilebilir. Sonsuz mutluluk başkalarının mutlu olmasına bağlıdır. Bu ise insanın kendi benliğinden sıyrılması, hertürlü maddi isteklerden uzak durması ve başkalarının mutluluğu için gayret göstermesi ile mümkün olur.

KUTSAL KİTAPLARI/TAO-TE_KİNG
En önemli kutsal kitapları Tao-Te-King’dir. Tao, yol, yaratıcı ilke; Te, erdem; King, kitap anlamlarına gelir. Tao’nun ve onun erdeminin kitabı anlamına gelir. 81 bölümden oluşan iki kısımdan meydana gelir.

Tao’nun kelimelerle, kavramlarla açıklanamayacağını, onların ötesinde bir şey olduğunu ifade eder. Mistik düşüncenin en eski eserlerinden sayılır. Üzerinde durulan diğer bir konu Vu-Vey anlayışıdır. “İş yapmadan çok iş yapmak” anlamına gelir.
İBADET
İbadet uygulamaları Çin’de ortaya çıkmış dinlerden karışımlar içerir. Eski Çin dinlerinden samanistik, büyüsel unsurlar, Budist düşünce ve ritüelleri, yoga gibi uygulamalar görülür.

İlk dönem ibadetin amacı mutluluğa ulaşma ve bu dünyada hayatın ebedi sürdürülmesi şeklinde idi. Bu amaç Tao ile birlikte olma, Vu-Vey, şiddet ve kibirden uzak durma şeklinde gerçekleşti. Ölümsüzlüğü elde etmek için perhiz, büyü ve yoga tavsiye edildi.
Han Hanedanlığı (M.Ö. 2) döneminde rakip din Budizm ile etkileşim içinde oldu. Bu vesileyle ilahların adedi arttı. Rahip ve rahibeler için Budistlerde olduğu gibi manastırlar oluştu. Din adamı teşkilatı; büyücüler, rahipler, rahibeler ve dini liderler şeklinde oluştu. Rarihler dini törenleri, cenaze merasimlerini idare ederler. Falcılık yaparlar.
İbadet, Tao ve çeşitli tanrılara yapılır. Evlerinde, kapı önlerinde yer alan dolaplar içinde tanrı tsavir ve putları yer alır. Her taoistin kendine yakın hissettiği tanrılar vardır. En meşhuru savaş tanrısı Kvan-Ti ile zenginlik tanrısı Shin’dir. Mabetlerine Miao, manastırlarına Kung, manastır mabedine Kuan’denir.
İlkbaharda ibadet ve kutlamalarda ateş yakarlar ve yarı çıplak halde ateşe atılmış pirinç ve tuz üzerinde yürürler.
MEZHEPLER
Taoizm’de çeşitli dinlerin etkisiyle farklı mezhepler ortaya çıktı. Tamamının gayesi, Tao’yu yaşamak veya ona ulaşmaktır. Günümüzde mezheplerin genel iki eğiliminden söz edilir:
Birinci tip mezhepler, dünya nimetlerinden uzak durmak, meditasyon, zühd ve dini araştırmalara özen, inziva, manastır hayatına önem verme şeklindedir.
İkinci tip mezhepler, Rahiplik babadan oğula geçer, rahipler evlenebilir.

Simyacı Ekol, Sihir, büyü ve sihirbazlık ön plandadır. En önemli temsilcisi, Chiang Tao Lin’dir. M.S. 34
Mistik Ekol, M.Ö. 44. Varlık, mistik meditasyon ve duygu ile anlaşılabilir. Tao’yu akılla keşfetmek mümkün değildir. İnsan kainatın tabi olduğu kanuna uyarsa daha çok yaşar. Temsilcileri, Chuang-Tzu ve Lieh-Tzu’dur.
Ferdiyetçi Ekol, M.Ö. 4 temsilcileri, Yang-Tzu’dur. Herşey bir kadere göre hareket eder. Kaderin belirlediğinin dışında bir şey olmaz. Cemiyet kurallarının önemi yoktur. Ferdin refahı ve saadeti herşeyden üstündür.
Legalist Ekol, Herşeyin bir kuralı vardır. M.Ö. 230.

Ch’an Ekolü, Mahayana Budizminin Çin’deki koluna verilen isimdir. Çin Budizmi de denir. Ch’an, Budizm ile Taoist tabiat felsefesi karışımıdır. Aydınlanmaya götüren meditasyon anlama gelen meditasyon-sezgi ön plandadır. Çin Budizmi de denir.
Bilgide amaç, bilinen ile bilenin bir olmasıdır. Özne önce kendini bilmelidir. Bunun için öznenin kendisini bilmesine engel olan unsurların temizlenmesi gerekir. Bu da meditasyonla gerçekleşebilir. Lotus oturuşu şeklinde yapılmalıdır.
Bu mezhep hem Konfüçyüsçü hem de Taoist akımları etkilemiştir. Çin Budizmi Japonya’da Zen Budizmi olarak devam etmektedir.
KONFÜÇYANİZM
Milli bir dindir. Çin’de Taoizm’den sonra ikinci önemli dindir. Bireyin erdemli olmasından hareketle, toplumun saadetini devletin saadeti ile birlikte ele alması nedeniyle öğretilerinde daha çok yöneticilere yönelik tavsiyeleriyle ön plana çıkar.

M.Ö. 6.yy da Büyük Mürşit olarak bilinen Konfüçyüs (Kung Fu Tzu)tarafından kuruldu. O, içinde bulunduğu dönemin siyasi ve toplumsal krizlerden çıkışın yolu, erdemli bireyin esas alındığı, Çin’in geleneksel değerlerine geri dönüş ve kadim kültürün yeniden ihyası ile mümkündür.
Eski Çin inançları Konfüçyanizmde de devam eder. Jin (başkalarına saygılı olma), yi (adalet ve görev ahlakı) ve ksiao (atalara ve ebeveyne saygı) inançları bunlardan bazılarıdır.
Eserlerinde geleneksel Çin toplumuna ait ahlakın hem yöneticiler hem de halk tarafından benimsenmesi üzerinde durur. Öğretileri M.Ö. 3.ve M.S. 9.yy arasında yaygınlaştı. 20. yy la kadar devlet dini olarak yaşadı. M.S. 1.yy da Budizmin girişiyle ondan etkilendi. Günümüzde, yoğun olarak Çin, Vietnam, Kore, Japonya ve Tayvan’da mensupları vardır.
KURUCUSU
Kurucusu, Konfüçyüs’tur. M.Ö. Lu eyaletinde doğdu. Doğduğu bölgenin inançlarını annesinden öğrendi. Bu eğitim onun ilerde geliştireceği görüşlerde etkili oldu. Çeşitli memuriyetlerde bulundu. Görüşlerini anlatmak için dersler verdi. Eski Çin’e ait metinlerin derlenmesi için çalıştı. M.Ö. 478’de öldü.

İNANÇ ESASLARI
TANRI İNANCI
Eski Çin’deki tanrı inancı ile aynıdır. Orada en büyük tanrı Tien (Gök Tanrısı) ile kainattaki düzenin koruyucusu Tao, Konfüçyanizm’de de varlığını devam ettirir. Tien, tabiatın düzenini koruyan, onu idare eden yüce varlıktır. Konfüçyüs’a göre yeryüzünde fakir ve garibanları korumak için hükümdarları görevlendiren odur. O iyileri koruyan kötüleri cezalandırandır. İnsanların mutluluğu ve gerekli bilgileri öğrenmeleri için öğretmenleri gönderen de O’ dur. Her türlü şeref, mal, mülk O’na aittir. O dilediğine bunu verir. Ona hürmet edilmeli ve Ona ibadet edilmelidir. Tanrının koymuş olduğu kuralları bilmek ve onlara göre davranmak, insanı mutluluğa götürür.

YİN VE YANG İNANCI
Evrenin yaratılışının ve varlığın kökeninin iki asli doğurucu ilke olan Yin ile Yang’ın karşılıklı etkileşimi olduğunu kabul eder. Her şey sürekli bir değişim içindedir. Bu değişimde Yin ve Yang’ın etkisi vardır. Değişimde, bunlardan birinin etkisi artarken diğerinin etkisi azalır. Yin, yer, edilgenlik, dişiliktir. Siyahla temsil edilir. Yang, Gök, etkinlik, olumlu olan, aydınlık, erilliktir ve beyaz renkle temsil edilir.

AHİRET İNANCI
Ahiret hayatı ve safhaları ile ilgili bilgi verilmez. Öldükten sonra iyi ve huzurlu olma bu dünyadaki hayata bağlıdır. Yapılan kötülüklerin cezalandırılması bu dünyada vuku bulacaktır. Bu nedenle kötülük yapan kişinin ölmeden önce yaptığı kötülüğü düzeltmesi istenir.

Kurtuluşa ermenin yolu doğruluktan ayrılmamak ve herkesin görevini doğru yapmasıdır. Onun taelebelerine ders için derlediği kitapları M.Ö. 2.yy dan itibaren kutsal metinler olarak kabul edildi.
BEŞ KLASİK (VU KİNG)
Onun Çin’e ait eski metinlerden derlediği beş kitaptır: Yi King, Şu King, Şi King, Li King ve Şun Kiyu King.

Değişiklikler Kitabı (Yi King), Çin’in en eski kutsal metnidir. ****fizik olaylar, sembolik anlatımlar, şekiller, yin ve yangdan bahseder.
Tarih Kitabı (Şu King), En eski tarih kitabıdır.
Şiirler Kitabı (Şi King),
Törenler Kitabı (Li King)
İlkbahar ve Sonbahar Yıllıkları (Şun Kiyu King)

DÖRT KİTAP (SE ŞU)
KONFÜÇYÜS’UN KONUŞMALARI (LUN YÜ),
MENSİYÜS’ÜN SÖZLERİ (MONG TSE)
ORTA YOL DOKTRİNİ (ŞUNG YUNG)
BÜYÜK BİLGİ (TA HSİAH)

İBADET
Gök Tanrıya, Yer’e, Atalara ve Konfüçyüs adına düzenlenen törenler şeklindedir. Konfüçyanizm’in gayesi, erdemli ve mükemmel insan olabilmedir (ren). Bu da ibadetle olur. İyi bir devlet başkanı eksiksiz ibadet edendir.

İbadet, tütsü yakılması, hububat, bir fincan şarap, kurban, dini müzikler eşliğinde dans şeklinde yapılır. Toplu dua vardır. Ferdi ibadet ve dua şartı yoktur.
İbadet mabette, evde ve ibadete uygun yerlerde yapılabilir. Rahipler sınıfı yoktur. Ancak imparator Gök Tanrı adına yapılan ibadetleri yönetir. Diğer ibadetleri devlet adına görevli memurlar tarafından yerine getirirlir.
İbadetler, Gök Tanrıya tapınma ve dua ile ölülerin ruhuna dua ve kurban takdimi şeklindedir.
ATALARA SAYGI
Atalara dua ibadettir. Akrabalık bağlarını canlı tutma ibadettir.

KUTSAL VARLIKLARA KURBAN SUNMAK
Mezarlara hediye ve kurban sunma önemli bir ibadettir.

KONFÜÇYÜS’A YAPILAN İBADET
Tütsü yakılır, hububat, bir fincan şarap, kurbanlar ve sunular şeklinde yapılır. İlkbahar ve sonbaharda yapılır.

MEZHEPLER
Konfüçyüsten sonra iki temel yaklaşım ortaya çıkmıştır:
Zu Ksi’nin kurduğu mezhep, Konfüçyüsün mistik yorumu şeklindedir.
Vang Yangming’in kurduğu mezhep, Konfüçyüs düşüncesinin anlaşılması rasyonel açıklamalarla mümkündür.

ŞİNTOİZM
Tanrıların Yolu, Kamilerin Yolu anlamına gelir. Karmaşık bir yapısı vardır. Düzenli bir doktrine sahip değildir. Japon halkına mensubiyet ve ona ait değerlerin sembolik modeller ve ritüellerle ifade edilişidir. İbadet, baştanrı Güneş Tanrıçası Amaterasu ve bir çok tanrısal varlık kamiler, ruhlara ve tabiata saygı ve onlara ibadet şeklindedir. M.Ö. 6.yy da Budizm, Konfüçyanizm ve Taoizm’den kendi dinleri “Kami no miçi” yi ayırmak için kendi eski dinlerine Şinto adı verildi. Şin (Tanrı) to (yol) anlamına gelir. Budizm ve Konfüçyanizm Şintoizmi etkilemiştir. Buna bağlı bazı inanç ve ibadetler ortaya çıkmıştır.

Şintoizm tarihinde önemli bir dönüm noktası 19. Yy da imparator Meyci tarafından Japonya’nın milli dini olarak ilan edildi. Meyci’nin Japon milli birliğini sağlama çalışmalarında yaptığı yeniliklerde Şintoizm’in önemli bir yeri vardır. Bu birlik projesinde din birliğinin önemli bir yeri olduğuna inanan Meyci Şintoizm’i devletin resmi dini haline getirdi. Bu din dışındakilere tolerans tanımadı. Bu düzenlemelerle İmparatora saygı Şintoizmin merkezine oturdu. Şintoizm’in önemli parçası haline gelen imparatora tapınma kültü, bir devlet siyaseti haline geldi. 1945 yenilgisinden sonra imparator kendisinin tanrı olmadığını ve ailesine tanrıların nesli olarak ibadet edilmemesi gerektiğini ilan etti.
İNANÇ ESASLARI
TANRI İNANCI
Kamiler, kabilelere ait tanrılardır. Her kabilenin kendisine ait bir kamisi vardır. Bu kabilelerin başı olarak ülkeyi idare eden Yamato ailesinin kamisi Güneş Tanrıçası Amaterasu aynı zaman da bütün kabilelerin baş kamisidir. Ülkenin birliği bu vesile ile dini bir temele dayandırılır. Bu durum dini metinlerle de kaynaklandırılmıştır. Kojiki ve Nihongi kutsal metinlerdir. Bu metinlere göre çok sayıda tanrı vardır. Bunları başkanı Amaterasu’dur. Tapınağı “İse” şehrindedir. Japonlar güneşin doğuşunu orada izlediklerinde hacı kabul edilirler. Amaterasu’nun sembolü sekiz köşeli aynadır.

Şintoizm’de hemen hemen herşeyin bir tanrısı vardır. Özellikle tabiat olaylarının bir tanrısı vardır. Gıda tanrısının sembolü tilkidir. Tapınakta bereket için tilki besleme geleneği vardır.
Tanrıların putları yoktur. Sembolleri vardır. Örneğin, kılıç, tilki vb.
KAMİ İNANCI
Kami, tanrısal varlığın her yerde mevcut olan belirtilerine denir. Binlerce kami vardır. Ölen herkes kami olur. Ancak her kaminin tanrı olmadığına inanılır. Ölümden sonra ruhlar yaşar ve ataların ruhu sonrakileri korur.

KUTSAL KİTAPLAR
Şintoizm’in kutsal kabul ettiği kültürel, tarihi ve dini inançları ele alan çeşitli eserler mevcuttur. En önmelileri Kojiki ve Nihongi’dir.

KOJİKİ,
712 yılında derlenmiştir. Dünyanın yaratılışından 628 yılına kadar Japonya tarihini anlatır.

NİHONGİ
720’de derlenmesi tamamlandı. Japonyanın günü gününe tarihsel defteri anlamına gelir. Kojiki’nin yorumu olarak kabul edilir.

İBADET
Kamilere saygı esastır. Güneş Tanrıçası Amaterasu’nun ayrı bir yeri vardır. Tapınaklarda kamilerin sembolleri vardır. Bunlar put olarak kabul edilmez. Doğrudan puta tapınma yoktur.

İbadetin rahiple yapılması esastır. Bireysel de olur. Dua elleri yıkama ve ellerin birbirine vurulması ile başlar. Tapınaklar tabiatin bir köşesine kurulur. 20 yılda bir yeniden inşa edilir. Evlerde tanrı rafı, sunak bulunur. Evdeki ibadet öncesi eller yıkanır. Yüz yıkanır ağız çalkalanır. Tapınak öncesi hazırlık ağzın yıkanması ve tören temizliği şeklindedir. Japonya’da 100 binden fazla tapınak vardır. En önemlisi İse’deki Amaterasu’nun tapınağıdır. Rahibelik vardır fakat evlenince sona erer.
BAYRAMLAR
Geleneksel üretim sistemi tarımcılık, ayin ve bayramlarda etkili olmuştur. En önemli bayramları tanrıyı çağırma anlamına gelen, Matsuri bayramıdır.

MEZHEPLER
Budizmin etkisiyle ortaya çıkan mezhepler; Tendai Şinto ve Tantrik Şinto’dur. Konfüçyanizm etkisiyle oluşan; Sugio Şinto’dur. Fokko mezhebi en ilgincidir. 17.yy da Motoari Norinaga tarafından kuruldu. Katoliklikteki teslis inancı, Cizvitlerin teelojik görüşlerini kabul etti. Şinto rönesansı olarak bilinir.

19.yy da Meiji taraftarlarınca oluşturulan Meiji Yasaları ile Şintoizmin hitap ettiği kesime göre dört çeşitli uygulaması ortaya çıktı:
Koshito veya İmparator Şintosu, Japon imparatoru veya onun temsilcileri tarafından Güneş Tanrıçası Amaterasu ve İmparatorluk ailesinin ataları adına yerine getirilen ritüelleri içermektedir.
Jinja veya Tapınaklara ait Şinto, Geleneksel Şintoizm’in temsilciliğini yapmaktadır. Cemaati esas alırlar.
Kyoha veya Mezheplere ait Şinto, 13 Şinto mezhebine dayanan Şintoist anlayıştır. Bireyin dini eğitimine ve inancına önem verirler.
Minkan veya Popüler Şintoizm, Halk arasında yaygın olarak yaşanan Şintoist anlayıştır. Popüler din veya halk dinidir. Şintoizm, Konfüçyanizm ve Budizm’in karışımı bir anlayıştır. Sihir ve büyüye dayalı şamanistik anlayışların yer aldığı bir anlayıştır. Günümüzde, bir Japon’un “Konfüçyüsçü olarak yaşadığı, Şintoist olarak evlendiği ve Budist olarak öldüğü” söylenir. Evlerde hem Şinto hem de Budist sunaklar bulunur. Bu anlayışta saygı duyulan bazı günler vardır: Yeni Yıl, Oyuncak Çocuklar Bayramı, Çocuklar Günü, Su Kamisi Bayramı, Yıldız Bayramı, Ölüler Bayramı, Sonbahar Ekinoksu Bayramı.
Bunlardan başka Çinde gelişen Ch’an Budizmi, Japonya’da Zen Budizmi olarak ortaya çıkmıştır.

ZEN BUDİZMİ
Budizm ile Taoist tabiat felsefesinin karışımından meydana gelen Çin’deki Ch’an mezhebi veya Çin Budizmi 13. Yüzyılda Japonya’da Zen Budizmi olarak varlığını devam ettirdi. Zen, meditasyon veya murakabe anlamlarına gelir.
Meditasyonu ön plana çıkarır. Bedenini ve nefsini terbiyeye tabi tutan kişinin zihni birden bire mantık bağlarından kurtulur ve ani bir aydınlanma gerçekleşerek hakikate dair ilhama kavuşur. İnsan fıtratı Buda tabiatini gerçekleştirebilecek yani aydınlanabilecek bir kapasiteye sahiptir. Bunun için yoga ve meditasyon tavsiye edilir. Bu yaklaşım meditasyon ve murakabe yoluyla kurtuluşu hedefler. Belin dik tutulması ile bağdaş kurulup oturarak meditasyon yapılır buna “Zazen Tekniği” denir. Bu teknikle sükuna kavuşmak hedeflenir. Zazen yapılan salonlara “Zendo” veya “Sodo” denir.
Zen Budizminde ayrıca aydınlanma, gündelik işlerle meşgul olma ile de sağlanabilir. Bu durum Japon sanatı, edebiyatı ve estetiğinin gelişiminde etkili olmuştur. Keşişler, toplumda çalışmayan değil, meditasyon, el sanatları ve zanaatla uğraşan kimseler olmuştur. Zen Budizmi aydınlanma tecrübesi beklentisini, günlük çalışma ve sanata özen göstermeye önem verir.
Zen Budizm’in samurayların terbiyesinde önemli tesiri olmuştur. Askeri dövüş tekniklerinden Judo ve kılıç kullanma sanatı olan kendonun gelişiminde etkili oldu.
Zen meditasyonu yapan kişinin az şeyle çok şey ifade edebilmesi anlayışı Japon lirik şiirinin gelişmesinde etkili olmuştur. Zen anlayışında kaligrafi, resim, boyama, bahçe düzenleme, çay seromonileri ve kılıç sanatına da önem verildi.

Zen Budizmi, Rinzai ve Soto olmak üzere iki kola ayrıldı. 20. Yy da Avrupa’da manevi arayış içindeki insanlar üzerinde etkili oldu.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst