2006 KPSS/a genel kültür çözümleri

yasarguner

Özel Üye
Katılım
25 Eyl 2007
Mesajlar
395
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bölüm:
Konaklama İşletmeciliği
Şehir:
İzmir
2006 KPSS genel kültür çözümleri

1.:Orhon (Orhun) Alfabesi: Kendilerine ait yazıları oldugu bilinen _lk Türk toplulugu Göktürklerdir. Göktürklerin kendilerine özgü olan bu alfabelerine Göktürk alfabesi veya Orhon Alfabesi denilmektedir. Bu alfabe tamamen Türklere özgü olup 34 ünsüz 4 ünlü olmak üzere 38 harften olusmaktaydı. Türkler tarihin çesitli dönemlerinde Sogd, Kiril, Sanskrit Arap ve Latin harflerini kullanmıslardır. Fakat bu alfabeler Türklere özgü degildir. Sogd Alfabesi: Sogd milletine ait bir alfabedir. Uygur alfabesinin temelini olusturur.
Kiril Alfabesi: Rusya’da kullanılan alfabe ayrıca bir çok Slav Ortodoks ülkesinde kullanılmaktadır. Latin Alfabesi: Latin kültürünün temelini olusturur. 1 Kasım 1928’den bu yana Türkiye tarafından kullanılmaktadır.
Sanskrit Alfabesi: Hint - Avrupa dil ailesinin hint-ari koluna baglı en eski lisanıdır. Kelime olarak cilalanmıs, düzeltilmis ve kusursuzlastırılmıs anlamlarını tasır. Hindistan’da kullanılmaktadır. (Cevap C)
________________________________________

2. Anadolu Selçuklularında:
I. Çini: Mimariye baglı olarak gelisen bir sanat
koludur. Anadolu’ya Selçuklularla girmistir. Figürlü
sanat eserlerini kullanmaktan çekinmeyen Selçuklu
sanatkârlar, özellikle hayvan tasvirlerinde basarılı
olmuslardır.
II. Tas: Geleneksel mimaride dıs cephe ve iç mekan
süslemesinde tas islemeciligi önemli bir yer
tutmaktadır.
III. Ahsap: Ahsap isçiligi Anadolu’da Selçuklu döneminde gelisip kendine özgü bir nitelige ulasmıstır. Selçuklu ve Beylikler dönemi agaç eserler daha çok mihrap, cami kapısı, dolap kapakları gibi mimari elemanlar olup üstün isçilik içermislerdir. (Cevap E)
________________________________________

3. Batman yakınlarında bulunan Hasankeyf’te _lk Türk beylikleri içinde yer alan Hasankeyf Artuklularına ait
eserler bulunmaktadır. Artukogulları Dogu ve Güneydogu Anadolu’da 3 kol halinde hüküm sürdüler. Bu kollar Hasankeyf, Mardin ve Harput kollarıdır. Hasankeyf Artuklularının kurucusu Sökmen Beydir. Merkezi önceleri Hasankeyf iken daha sonra
Diyarbakır’a tasınmıstır. Hasankeyf Artuklularına 1231’de Eyyûbiler son vermistir. (Cevap A)
________________________________________

4. Osmanlı Devleti’nde sıklarda verilen devlet görevlileri içinde hiyerarsik sıralamada en yüksekte Sadrazam yer alırdı. Sadrazam padisahın mutlak vekili olup padisahın mührünü tasırdı. Yükselme döneminden itibaren Divan’ın baskanlıgını Sadrazam yürütmüstür. Soruda verilen diger görevliler Sadrazam’ın baskanlıgını yaptıgı divan üyeleridir. Bu görevliler
Divanda kendi sorumluluklarında bulunan alanlarda çalısırdı.
(Cevap D)
________________________________________

5.Osmanlı Devleti’nin 18. yy. da Arupa’dan uzmanlar getirerek askeri alanda ıslahatlar yapması Avrupa’nın teknik alandaki üstünlügünün kabul edildigini gösterir. 18. yy.a kadar Osmanlı Devleti hiçbir alanda Avrupa’nın üstünlügünü kabul etmemistir. Fakat, üst üste gelen yenilgiler üzerine 18. yy.da askeri alanda
batının üstünlügü kabul edilerek bu alanda ıslahatlar yapılmıstır. (Cevap C)
________________________________________
6. Soruda verilen ünlü denizcimiz Piri Reis’tir. Piri Reis Kitab-ı Bahriye adlı eserinde dünyanın yuvarlaklıgı, gel-git olayı, pusula’nın kullanımı ve Amerika kıtasının varlıgı gibi konuları açıklamıstır. Ayrıca 10 YTL’lik banknotlar üzerinde Piri Reis’in ünlü “Dünya Haritası” bulunmaktadır. (Cevap B)
________________________________________

7. Osmanlı Devleti’nde devlet memurlarına setre, pantolon ve fes giyme zorunlulugu XIX. yy.da II. Mahmut Döneminde getirilmistir. Bu dönemde askeri üniformalar Batılı askeri kıyafetlere göre düzenlendi. Bu gelismelerle birlikte Osmanlı toplumunda yasam
tarzı hızla batı yönünde degismeye basladı. (Cevap A)
________________________________________

8.:ilk Osmanlı matbaası Lale Devrinde (1727) açılmıstır. ilk Resmi gazete Takvim-i Vakayi II. Mahmut döneminde çıkarılmıstır. Yeniçeri Ocagı’nın kurulması kurulus döneminde I. Murat zamanında gerçeklestirilmistir. Nizam-ı Cedit Ordusu
III. Selim döneminde kurulmustur. Tüm bu gelimseler Tanzimat’tan önce meydana gelmistir. Müslüman olmayanların askerlik yapabilmesi ise Tanzimat döneminde gerçeklesmistir.
(Cevap B)
________________________________________

9: Çanakkale Cephesi içinde yer alan ve Mustafa
Kemal’in komutanlıgını yaptıgı “Anafartalar” ve“Conkbayırı” savasları Türk Ordusu’nun zaferi ile sonuçlanmıstır.
I. Dünya Savasında Anlasma devletleri Çanakkale bogazını geçerek _stanbul’u isgal etmek ve Osmanlı Devleti’ni savas dısı bırakmak istemislerdir. Bu iki zafer _stanbul’un anlasma devletleri tarafından isgalini önlemistir. Mustafa Kemal’in komutanlıgını yaptıgı “Derne Savası” ise “Trablusgarp Savası” içinde yer alır. (1911-1912) (Cevap E)
________________________________________

10. Sivas Kongresi (4-11 Eylül 1919); Erzurum kongresi
kararlarını genisleterek bütün memleketi kapsayan bir
nitelik kazandırması bakımından _nkılâp tarihimizde
büyük öneme sahip bir kongredir. Sivas kongresinde
milli vicdandan dogan, Cemiyetler “Anadolu ve
Rumeli Müdüfaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında
birlestirilmistir.(Cevap B)
________________________________________

11-Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararlarda Milli Meclis’in açılması gerektigi vurgulanmıstı. Erzurum ve Sivas kongreleri ile gücünü gösteren ulusal iradenin karsısında “Meclis-i Mebusan”ın toplanması kabul edilmistir. (Cevap D)
________________________________________

12Temsilciler kurulu baskanı Mustafa Kemal Pasa ile Salih Pasa arasında yapılan Amasya Görüsmelerinde (20-22 Ekim 1919) Salih Pasa’nın alınan kararların resmi nitelikte olmadıgını söylemesi kendisiyle ilgili alınan bu kararları hükümetin kabul etmemesinden endise ettigini gösterir. Nitekim alınan karaların büyük bir bölümü _stanbul’daki hükümet tarafından kabul edilmemistir. Salih Pasa bu kararları kabul ettiremezse istifa edecegini söylemis, istifada etmemistir.(Cevap E)
________________________________________

13- Soruda verilen ayaklanmalardan Delibas Mehmet,
Çopur Musa, Seyh Recep ve Cemil Çeto
Ayaklanmaları Kurtulus savasında TBMM’ye karsı
çıkan ayaklanmalardır. Menemen ayaklanması ise
Cumhuriyetin ilanından sonra 1930’da Cumhuriyet ve
laiklik karsıtları tarafından çıkarılmıstır. (Cevap A)
________________________________________


14. Ankara Antlasması 20 Ekim 1921’de Fransa Hükümeti ile TBMM hükümeti arasında imzalandı. Bu antlasma ile _tilaf devletleri arasında parçalanma bas göstermis Güney sınırındaki savas sona ermistir. Londra konferansı ise 23 Subat- 12 Mart 1921 tarihinde toplanmıstır. Dolayısıyla Ankara antlasmasının sonuçları arasında yer almaz. (Cevap D)

________________________________________

15. Soruda Kars Antlasmasının tarihi verilmistir. (13 Ekim 1921). Baskomutanlık Meydan Savası ise (30 Agustos 1922’de gerçeklesmistir. Dolayısıyla Baskomutanlık Meydan savasının Kars Antlasmasında herhangi bir etkisi yoktur. (Cevap C)
________________________________________

16I. Yabancı sirketlere ait iktisadi kurulusların millilestirilmesi ve II. Türk karasularında gemi isletme hakkının yalnız Türkiye’ye ait olması (Kabotaj kanunu) ulusallastırma amacına, yöneliktir. Kooperatiflesmenin yurt çapında yaygınlastırılmasının ise ulusallastırma ile ilgili oldugu savunulamaz. (Cevap D)
________________________________________

17 Atatürk 1925 yılının Agustos ayında yaptıgı Kastamonu- _nebolu seyahatinde halka sapkayı tanıttı ve fesleri attırdı. 25 Kasım 1925’te “Sapka giyilmesi Hakkında Kanun” çıkartıldı. Bu _nkılâbın esas amacı “Topluma çagdas görünüm kazandırmak”tır. Toplumda kadın-erkek esitligini saglamak ve Resmi islemlerin takibini kolaylastırmakla dogrudan ilgisi yoktur. (Cevap B)
________________________________________

18. 1926 yılında İsviçre Medeni kanunu temel alınarak
kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile tek kadınla evlilik esası getirilmistir. Kadınlara Oy hakkının verilmesi ve toplumsal ayrıcalık ifade eden ünvanların kaldırılması ise farklı yasal düzenlemelerle gerçeklestirilmistir. (Cevap C)
________________________________________

19. Firariler kanunu ile Baskomutanlık kanunu Kurtulus savası devam ederken TBMM tarafından kabul edilen kanunlardır. Seyh Sait Ayaklanmalarından sonra ise 4 Mart 1925’te Takrir-i Sükun kanunu (Huzur ve Güvenligi saglama kanunu) çıkartılmıstır. Bu kanunla hükümete Cumhuriyet rejimini yerlestirmek amacıyla gerekli önlemleri alması için özel yetki verilmistir. CEVAP B
________________________________________

20. Soruda verilen, arsın ve endaze yerine metrenin kullanılması ile hafta tatilinin Cumadan Pazar gününe alınması Batılı devletlerle ticari iliksilerin kolaylasmasında etkili olmustur. Soyadı kanunu ise ülke içinde resmi islemlerde kolaylık saglamaya yöneliktir. (Cevap D)
________________________________________


21.:I. Halkevlerinin kurulması (1932)
II. Köy Enstitülerinin açılması (1937)
III. Millet Mekteplerinin açılması (1928)
her üç faaliyet de halkın kültürel gelismesini saglamaya yöneliktir. (Cevap E)
________________________________________

22 Tevhid-i Tedrisat Kanununda nereye baglı olursa olsun bütün medrese ve mektepler Maarif (milli egitim) vekaletine devredilmistir. Bu kanunun çıkmasından sonra Türk Hükümetleri din egitimi veren yabancı okullara karsı sert bir mücadele açmıslar, Türkiye’de hiçbir dinin ve mezhebin propagandasına izin vermeyeceklerini belirtmislerdir. Bu sartlara uymayan yabancı okullar kapatılmıstır.
Mudanya Ateskes Antlasması ve Misak-ı Milli’de bu konuyla ilgili bir hüküm yoktur. (Cevap C)
________________________________________

23. Türkçede yazı dili ile konusma dili arasındaki uyumsuzluk 1 Kasım 1928’de Latin harflerinin kabul edilmesi ile giderilmistir. Diger gelismelerin bu durumla dogrudan bir ilgisi yoktur. (Cevap B)
________________________________________

24.Özel girisimde sermaye birikiminin ve gerekli kadronun yeterli olmayısı devletçilik ilkesinin uygulanmasını gerekli hale getirmistir. Bu konu hakkında Atatürk’ün görüsü söyledir: “Hülasa bizim takip ettigimiz devletçilik, ferdi çalısma ve faaliyeti
esas tutmakla beraber, mümkün oldugu kadar az zaman içinde milleti refaha ve memleketi bayındırlıga eristirmek için milletin genelde yüksek menfaatlerinin gerektirdigi islerde özellikle iktisadi sahada devleti fiilen ilgili kılmaktır”. (Cevap A)

________________________________________

25. Soruda verilen konulardan üçüne de Atatürk döneminde çözüm getirilmistir. I. Bogazlar sorunu: 1936 Montreux Bogazlar sözlesmesi ile çözülmüstür. II. Borçlar: Türkiye Osmanlı Devleti’nden kalan borçlardan kendi üzerine düsen payı ödemeyi ozan Antlasmasında kabul etmistir. Fransa’yla borçlar konusu bir süre daha gündemde kaldıysa da yine Atatürk döneminde çözümlenmistir. III. Türkiye ile Yunanistan arasında 1930 yılında yapılan nüfus mübadelesi antlasması ile bu sorun çözümlenmistir. (Cevap E)

________________________________________

26. 17 Subat 1925’te Asar vergisinin kaldırılması ve Ziraat bankasından kredi verilmesi tarım kesimini rahatlatma ve üretimi arttırma amacıyla dogrudan ilgilidir. Türk parasını koruma kanunu ise bu amaçla dogrudan ilgili degildir. (Cevap D)
________________________________________


27. Türkiye ile _ngiltere arasında 5 Haziran 1926’da imzalanan Ankara Antlasmasıyla Musul, ingiliz yönetimindeki Irak’a bırakılmıstır. Bu antlasmaya göre;
» Musul _ngiltere yönetimindeki Irak hükümeti’ne bırakıldı.
» Irak hükümetinin Musul petrolü üzerinden alacagı verginin 10/100’ü 25 yıllık bir süreyle Türkiye’ye verilecekti. Türkiye o dönemde içinde bulundugu ekonomik darbogazdan dolayı 500 bin _ngiliz sterlini karsılıgında bu haktan vazgeçmistir.
(Cevap A)
________________________________________

28 Halk Partisi (Fırkası) Türkiye’nin ilk siyasi partisidir. Atatürk tarafından kurulmustur. (9 Eylül 1923) kuruldugu tarihten 1946 yılına kadar iktidar partisi olarak görev yapmıstır. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi (Kurulus 1924) ve Serbest Cumhuriyet Partisi ise (Kurulus 1930) Atatürk döneminde muhalefet partisi olarak kurulmuslardır. Cevap E)
________________________________________

29. Sadabat Paktı 8 Temmuz 1937’de Tahrandaki Sadabat sarayında imzalanmıstır. Bu paktın kurulmasında; uyusmazlıkların barısçı yoldan çözülmesi ve pakta katılan ülkelerin bagımsız ve egemen olduklarının vurgulanması istekleri etkili olmustur. Irak’ta Arap milliyetçiliginin güçlenmesini engelleme ise paktın kurulmasında etkili olmamıstır. (Cevap D)
________________________________________

30. Almanya’da Nazi Partisinin iktidara gelmesi (1933),
Ren bölgesini isgal etmesi, Avrupa ve Balkanlarda
izledigi yayılmacı politika, Türkiye’nin Bogazların
güvenligini saglamak gereksinimiyle Milletler
Cemiyetine basvurmasına neden olmustur. (Cevap B)
________________________________________

31. Jeolojik yapı jeolojik süreç ve olusumlarla ilgilidir. Bu
nedenle iklimin jeolojik yapı üzerinde etkisi düsünülemez. (Cevap E)
________________________________________

32.Yagıs miktarının fazla oldugu yerlerdeki topraklar da nemli topraklardır. Sezeneklerde Dgu Karadeniz’in yagıs dengesi en fazladır. Nemli bölge toprakları bu bölümümüzde hakim toprak türünü olusturur. (Cevap D)

________________________________________

33:Soruda olusumu ifade edilen göl kıyı set gölüdür.
Beysehir Gölü _ Tektonik – Karstik
Tortum Gölü _ Heyelan set
_znik Gölü _ Tektonik
Kus (Manyas) Gölü _ Tektonik
Büyük Çekmece Gölü _ Kıyı set gölüdür. (Cevap C)

________________________________________


34. C seçeneginde enerji üretim merkezlerine yakınlık nüfus dagılısı üzerinde en az etkiye sahiptir. Bu özellik daha çok sanayi kuruluslarının dagılısına etki etmektedir.
(Cevap C)

________________________________________

35:Türkiye’de kırsal nüfus oranının azalmasında kentlere
verdigi yogun göç olgusu vardır.
» Makinelesme
» Kentlerdeki istihdam olanakları
» Kentlerdeki egitim ve saglık hizmetlerinin gelismisligi
» Kırsal kesimde arazilerin miras yoluyla parçalanması göçe neden olan faktörlerdir. Kırsal kesimde tarım gelirlerinin artırılması göçü azaltan bir etki yapacagından kırsal nüfus oranının azalmasında bir etken olarak düsünülemez.
(Cevap B)

________________________________________

36.Kentlesme, sanayilesme gibi gelismisligin göstergeleri
olan faktörlerin en az gelistigi yerde (V) dogurganlık
oranı daha yüksektir. (Cevap E)

________________________________________

37.Bazı yıllar görülen don olayları ve yagısların sellere yol açması Akdeniz Bölgesinin kıyı kesiminde tarımsal üretimin bazı yıllarda üretim azalmasına yol açan etkenlerdir.
(Cevap A)

________________________________________

38- D seçenegindeki “kıyı bölgelerin tümünde kuzey yamaçlardaki tarım alanlarının oranı güney yamaçlara göre azdır” ifadesi genellenemez. Bu ifade Akdeniz Bölgesi için dogrudur. Ancak Karadeniz Bölgesi’nin kuzey yamaçlarında tarımsal aktivite ve tarım arazileri oranı güney yamaçlarına göre aha fazladır. (Cevap D)

________________________________________

39. Bölgede sulu tarımın yaygınlasma ile:
– Suya gereksinim duyan ürünlerin de tarımı yapılabilecegi için tarımı yapılan ürün çesidi artacaktır.
– Birim alandan elde edilen verim artacagı için tarımsal üretim artacak,
– Bölgenin ekonomik alanda refah seviyesi artıp, istihdam olanakları çogalacagından bölge göç almaya baslayacaktır.
– Nüfusun bölge içinde dengeli dagılması istihdam olanaklarının dagılımı ile paralellik gösterir. Bu nedenle tarımda sulamanın yaygınlasması bölgede nüfusun dengeli dagılmasında etkisi olmayacaktır. (Cevap B)
________________________________________

40. I numaralı yerde Zeytin
II numaralı yerde Üzüm
III numaralı yerde Pamuk
IV numaralı yerde Fındık
Hakim olarak tarımı yapılan ve ekonomik deger
tasıyan ürünlerdir. (Cevap D)

________________________________________

41. Dogu Karadeniz ve Erzurum- Kars bölümlerindeki büyükbas hayvancılık yaygın olarak mera hayvancılıgı sekline yapılmaktadır. Mera hayvancılıgında ise verim o sahadaki çayır ve otlak sahalarının elverisli olmasıyla ilgilidir. Söz konusu bölümlerimizde gür otlak ve çayırların varlıgı büyükbas hayvancılıgın ekonomik faaliyet olarak yaygın olmasına neden olmustur. (Cevap A)

________________________________________

42. Gelibolu Marmara Denizi ile Ege Denizi arasında bir
yarımadadır. Seçeneklerdeki diger merkezler daha içerde kalmaktadır. Denizler arasındaki konumu nedeniyle soruda istenilen özellige en çok Gelibolu uymaktadır. (Cevap C)

________________________________________

43 - Türkiye’de ulusal sanayinin uluslararası standartta
üretim asamasına ulasması dünya pazarlarındaki payının yıldan yıla artmasını saglamıstır. (Cevap E)

________________________________________

44. Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde daglar kıyıya
paralel uzanır ve engebelidir. Dagların uzanıs
dogrultusu ve engebe söz konusu bölgeleri iç
bölgelerimize baglayacak karayolu yapım maliyetinin
artmasına neden olmustur. (Cevap E)
________________________________________

45.I. Hamitabat santrali Dogalgaz ile (Kırıkkale)
II. Ambarlı (_stanbul) Dogalgaz ile
III. Çatalagzı (Zongudak) Taskömürü ile
IV. Yatagan (Mugla) Linyit ile
V. Afsin Elbistan (Kahramanmaras) Linyit ile
çalısan santrallerimizdir. (Cevap A)

________________________________________

46. Grafik yalnızca petrolün tüketim alanlarına göre oransal dagılımını göstermektedir. “Bu “ seçeneginde tüketilen petrolün bir kısmının yerli kaynaklardan saglandıgı ifade edilmistir. Grafikte tüketim alanlarında kullanılan petrolün hangi kaynaklardan saglandıgı ile ilgi çıkarım yapılamaz. (Cevap B)

________________________________________

47. Seçeneklerde İzmit sanayinin diğer merkezlere göre daha çok geliştiği ilimizdir. Bu nedenle endüstri kuruluşlarına bağlı olarak oluşan çevre kirliliği nedeniyle deniz turizmi daha az gelişmiştir. (Cevap A)

________________________________________


48. Çatalhöyük Konya (_ç Anadolu)
Gordion Ankara (_ç Anadolu)
Göreme Nevsehir (_ç Anadolu)
Perge Antalya (Akdeniz)
Kültepe Kayseri (_ç Anadolu)
(Cevap D)

________________________________________

49--Anayasa Mahkemesi Baskanı’nı 2949 Sayılı Anayasa Mahkemesinin Kurulusu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun uyarınca Cumhurbaskanı seçer. TBMM Baskanı Anayasamızın 94. maddesi geregince TBMM tarafından seçilir. Basbakan, Cumhurbaskanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. (Anayasa Md. 109) Cumhurbaskanı ise, Türkiye Büyük Millet Meclisince kırk yasını doldurmus ve yüksekögrenim yapmıs kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterligine sahip Türk vatandasları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir. (Cevap D)
________________________________________

50. Suç ve cezalara iliskin esaslar (Anayasa Md. 38):
» Kimse, islendigi zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadıgı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu isledigi zaman kanunda o suç için konulmus olan cezadan daha agır bir ceza verilemez.
» Suç ve ceza zamanasımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
» Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
» Suçlulugu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
» Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
» Kanuna aykırı olarak elde edilmis bulgular, delil olarak kabul edilemez.
» Ceza sorumlulugu sahsîdir.
» Hiç kimse, yalnızca sözlesmeden dogan bir yükümlülügü yerine getirememesinden dolayı özgürlügünden alıkonulamaz.
» Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
» _dare, kisi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doguran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
» Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdigi yükümlülükler hariç olmak üzere vatandas, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. (Cevap E)

________________________________________

51. Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil yapabilir; ara verme veya tatil sırasında, dogrudan dogruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, Cumhurbaskanınca toplantıya çagrılır. Meclis Baskanı da dogrudan dogruya veya üyelerin beste birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çagırır.
(Anayasa Md. 93) (Cevap A)

________________________________________

52- Bakanlar Kurulu, kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettigi isleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıstayın incelemesinden geçirilmek sartıyla tüzükler çıkarabilir. Tüzükler, Cumhurbaskanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır. (Anayasa Md. 115) (Cevap A)
________________________________________


53.: Anayasamızın 104. maddesi Cumhurbaskanımızın
görev ve yetkilerini belirler. Buna göre Devlet
Denetleme Kurulunun üyelerini ve Baskanını atamak
cumhurbaskanının Yürütme alanına iliskin görev ve
yetkilerinden biridir. (Cevap C)

________________________________________


54: il özel idaresi, belediye idaresi, köy idaresi ve
Büyüksehir belediyesi yerel yönetimler içerisinde incelenir.
(Cevap B)

________________________________________


55. “Bir ülkede yetkili bir organ tarafından konulmus olan
ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne
“mevzu hukuk” denir. “Konulmus hukuk” anlamına
gelen mevzu hukuk ile pozitif (müsbet) hukuk
arasındaki fark; pozitif hukuk, yazılı olsun – olmasın
yürürlükteki bütün kuralları ifade ettigi halde; mevzu
hukuk sadece yazılı olan, yani “yetkili organ
tarafından konulmus bulunan” kuralları içine alır. Örf
ve adet hukuku mevzu hukukun kapsamı dısındadır.”
(Turgut Akıntürk, Medeni Hukuk, s.16)
Tabi hukuk (dogal hukuk); yetkili organ tarafından
konulan kurallar yanında, tabii olan ve ulasılması
ideal olan bir hukuk düzenini varlıgını ifade eder.
(Cevap E)

________________________________________


56- Anayasamızın Siyasî Haklar ve Ödevler’in giris
bölümünde Türk vatandaslıgı konusu islenmektedir.
Buna göre;
» Türk Devletine vatandaslık bagı ile baglı olan herkes Türktür.
» Türk babanın veya Türk ananın çocugu Türktür.
» Vatandaslık, kanunun gösterdigi sartlarla kazanılır
ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
» Hiçbir Türk, vatana baglılıkla bagdasmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaslıktan çıkarılamaz.
» Vatandaslıktan çıkarma ile ilgili karar ve islemlere karsı yargı yolu kapatılamaz. (Anayasa Md. 66) Buradan anlasılacagı üzere vatandastan çıkarma ile ilgili karar ve islemlere karsı yargı yolu kapatılamaz. O halde D seçenegi yanlıstır. (Cevap D)
________________________________________

57- Hukuk Devleti, vatandaslarının hukuki güvenlik içinde bulundugu, Devletin eylem ve islemlerinin hukuk kurallarına baglı oldugu bir sistemi anlatır. Unsurlar:
» Yürütmenin islemlerinin yargı denetimine tabi olması
» Yasama islemlerinin yargısal denetimi
» Yargı bagımsızlıgı
» Kanuni hakim güvencesi
» Ceza sorumlulugu ilkeleri
» Hukukun genel ilkelerine baglılık (Cevap C)

________________________________________


58. Beyin göçü iyi egitim görmüs, kalifiye, nitelikli, seçkin, uzman ve yetenekli isgücünün yetistigi az gelismis/ gelismekte olan bir ülkeden gelismis bir ülkeye en verimli oldugu dönemde çalısmak/arastırma yapmak için akısı/göçü olarak tanımlanabilir. Kıt ve sınırlı kaynakları ile yetistirdigi degerli beyinleri kaybeden az gelismis/gelismekte olan ülkelerin beyin göçü nedeni ile gelismeleri daha da yavaslarken, gelismis ülkelerin yetismis beyinlere daha yüksek ücret ve daha iyi olanaklar saglaması ile gelismeleri daha da hızlanmaktadır. Beyin göçü ülkeler arasındaki gelismislik farkının daha da artmasına neden olmaktadır. (Prof Dr. Muammer KAYA) Beyin göçünün nedenlerinden bazılarını söyle sıralayabiliriz;
1. Ekonomik nedenler
2. Politik nedenler: Siyasal istikrarsızlık, kayırmacılıgın is hayatındaki etkisi
3. Bilim ve teknoloji politikalarındaki yanlıslıklar: Bilim ve teknolojiye deger vermeme, fikir üretiminin para etmemesi.
4. Egitim sistemindeki çarpıklıklar
5. _ssizlik
Sorunun A, B, C ve D seçeneklerinde beyin göçünü engellemek için alınması gereken önlemler verilmistir. Yabancı ülkelerden bilim adamlarının getirilmesi beyin göçünü engelleyici degil aksine artırıcı bir etki gösterebilir.
Örnegin geçtigimiz yıllarda Hindistanlı mühendisler is bulmak için ülkemize gelmis ve düsük ücretle çalısmak istemistir. Böyle bir durum issizligin %12 civarında oldugu, özellikle de issizligin üniversite mezunları arasında daha yaygın oldugu ülkemizde beyin göçünü artıracaktır. (Cevap E)

________________________________________

59. Türkiye’nin de üyesi oldugu “Ekonomik _sbirligi ve Kalkınma Teskilatı (OECD)” uluslar arası ekonomik amaçlı bir örgüttür. OECD, Birlesmis Milletler’e baglı degildir. Seçeneklerdeki diger örgütler BM’ye baglıdır. OECD, BM ve BM’ye baglı kuruluslar kitapta anlatılmıştır (Cevap B)

________________________________________


60. Avrupa Birligi’nin Mayıs 2004’e kadar 15 üyesi vardır. Bu 15 üye ülkeden 12’si 1 Ocak 2002’den itibaren kendi ulusal para birimlerini bırakarak ortak para birimi olan Avro’yu kullanmaya basladı. _ngiltere, _sveç ve Danimarka ise ortak para birimine katılmamıstır. Ayrıca 2004 Mayıs ayında AB üyesi olan ülkeler de ortak para birimine henüz girmemistir.
(Cevap C)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst