Davranış Bilimleri Ders Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa


SOSYOLOJİYE GİRİŞ VE YÖNTEMİ

Sosyoloji veya toplumbilimi insanların grup içi davranışlarının bilimsel çalışmasını yapan ve bireylerin belirli davranışlarda bulunmasını etkileyen toplumsal güçleri inceleyen bilim dalıdır.

Sosyoloji; insanların bütün ilişkilerini inceleyip, bu ilişkilerin nasıl yaratılıp korunduğunu ve değiştiğini analiz eden sosyal bilimdir. İnsan ve toplum davranışlarını bilimsel olarak inceler. Bilimsel bilgi birikimi, teori ve kanunlarla gelişecektir.

Bilimler 2'ye ayrılır.

1. Doğa Bilimleri:
* Fizik
* Biyoloji
* Kimya
Fizik, Biyoloji, olgular ve olaylar üzerinde yoğunlaşırlar.

2. Sosyal Bilimler:
* Psikoloji
* Sosyal Psikoloji
* Sosyoloji
* Tarih
İnsan davranışlarının farklı yönlerini ele alırlar.
Bilim adamları olayların nedenlerini ve bunun ortaya çıkardığı sonuçları Anlamak, Açıklamak, Yordamak amacıyla araştırma yaparlar.

Sosyologlar: verileri toplar, verileri analiz eder, gözlem ve deney yapar, kayıtlarını tutar ve sonuçta da kesin doğru bilgilere ulaşır. Sosyoloji diğer doğa bilimlerine göre az gelişmiştir. NEDENİ
* Uygulanış tarihinin yeni oluşu,
* İnsan davranışlarını incelemenin güçlüğüdür.

SOSYOLOJİNİN ALT DALLARI

1. Bilgi Sosyolojisi: Uygarlık, Kültür, Toplum, Sınıf, Grup tiplerine
göre öncelikli bilgi türlerinin ve bilimlerinin araştırılmasıdır.
2. Ekonomi Sosyolojisi: Teknoloji, Gelir dağılımı, Tüketim ve farklılaşması, işbölümü, Ulusal düzeyde karar mekanizmaları ve yapısı konularıyla ilgilenir.
3. Sanayi Sosyolojisi: Örgüt sosyolojisi, Psikoloji, Sosyal psikolôji, iş idaresi, Ekonomi gibi birçok sosyal bilimin ve bu bilimlerin özel dallarından bir çoğunun çeşitli düzeylerde kurdukları ilişkileri kapsamakta ve toplumsal gerçeğin bir bütünlüğü açısından bunları toplum yapısına göreceli olarak bir sentez haline getirmeye çalışmaktadır.
4. Kent Sosyolojisi: Kentlerin oluşumu, kent yaşamının insan ve toplum üzerindeki etkisi, kentlerin doğurduğu sorunlar, Kentlerin yerleşim düzeni,
5. Köy Sosyolojisi:
6. Din Sosyolojisi:
7. Hukuk Sosyolojisi:
Hukuk; belirli bir toplumda birey grupların toplumsal ilişkileri ve eylemleri üzerinde normatif, emredici ve yaptırımcı bir etki yapar.
8. Siyaset Sosyolojisi: Devleti, onun kuruluş ve işleyişini inceler. Yönetme ve yönetilme olayının kurumsallaşma sürecini inceler. Toplumların yapılarıyla siyasal rejimleri arasındaki ilişkileri inceleyerek bir siyasal rejim tipolojisine ulaşmaktadır.
9. Eğitim Sosyolojisi: Ülkenin nüfus yapısının özelliklerine uygun
bir eğitim planlamasına duyulan ihtiyaç konularıyla ilgilenir.
10. Uygulamalı ve Klinik Sosyolojisi:
Uygulamalı: bilgilerin günlük yaşamda kullanılmasıdır.
Klinik Sosyolojisi; Sosyologların değişime bizzat katılarak çözümler üretmesidir.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA İLKELERİ
1. Nesnellik (Objektiflik):
· Araştırmada,araştırmacının kişisel inançları, çıkarları, alışkanlıkları, beklentileri yer almamalıdır.
· Bulgular olduğu gibi yer almalıdır. Buna Bilim Ahlakı denir.
· Araştırmacılar kendi düşüncelerini, beklentilerini işe karıştırmamalıdır.
· Araştırmacı kendi amaçlarını, alışkanlıklarını, inançlarım olduğu gibi açıkladıktan sonra değerlendirme yapmalıdır.


2. Doğruluk ve Tekrar:
Bilimde doğruluk; bilim adamının mutlak gerçeği göstermesi değil, ona mümkün olduğu kadar yaklaşmasıdır. Söylediğini en doğru, anlaşılır şekilde açıklamasıdır.

3. Basitlik ve Açı:
Araştırmada basitlik ve açıklık esas alınmalıdır.
Basitlik ve açıklığın temelinde kavramların açıklanmış olması, kullanılan kavramların diğer kavramlardan farklı olan yönlerinin ortaya konulması gerekir.

4. Sınırlılık: Böylelikle konuların karmaşıklığı önlenmiş olur.


BİLİMSEL YÖNTEMDE TAKİP EDİLMESİ GEREKEN AŞAMALAR
1. Sorunu Ortaya Koyup Tanımlamak
2. Konu ile İlgili Bilgi Toplamak
3. Hipotezi Formüle Etme
Hipotezin Sınanması: Olaylar arasında öngörülen ilişkilerin varlığının yada yokluğunun araştırılması demektir. Olaylar arasındaki ilişki kurmak ve olayları bir nedene bağlamak amacıyla tasarlanan önermedir.

Hipotezde 2 türlü' değişken kullanılır.
1. Bağımlı Değişken: Bu bağımsız değişkene bağlı olarak değişir.
Davranış Bilimlerinde bağımlı değişken davranıştır.
2. Bağımsız Değişken: Diğerini etkileyerek esas neden olan değişken demektir. Hipotezi belirler. Davranış Bilimlerinde bağımsız değişken durumdur.
Sarhoş: Bağımsız Trafik Kazası: Bağımlı değişkendir.
4. Veri Toplama ve Verileri Analiz Etmek
a. Deney Tekniği: Yapay hazırlanmış bir durumdur.
b.Gözlem: Sosyolojide çok kullanılmaz. Doğa bilimlerinde kulla

1. İnsanların grup içi davranışlarının bilimsel çalışmalarını yapan, toplumsal güçleri İnceleyen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sosyoloji B) Psikoloji
C) İnsanbilim D) Antropoloji
E) Kültürbilim
YANıT: A

2.Sosyoloji aşağıdaki soruların hangisine yanıt aramaz?
A) İnsanlar neden bir aile kurmuşlardır?
B) İnsanların neden tanrıya inanırlar?
C) Niçin bazı insanlar fakirdir?
D) Bireyin başarısını neler etkiler?
E) Toplumu bir arada tutan kurallar nelerdir?
YANIT: D

3.Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilim değildir?
A) Tarih B) Biyoloji
C) Psikoloji D) Antropoloji
E) Sosyoloji

YANIT: B

4.Sosyolojinin, teknoloji, gelir dağılımı ve tüketim ile işbölümü gibi konularla İlgilenen bölümüne ad verilir?
A) Hukuk Sosyolojisi
B) Bilgi Sosyolojisi
C) Bilişim Sosyolojisi
D) Sanayi Sosyolojisi
E) Ekonomi Sosyolojisi
YANIT: E

5.Sosyolojinin yönetme ve yönetilme ile bunların kurumsallaşmasını inceleyen alt dalına ne denir?
A) Bilgi Sosyolojisi
B) Sanayi Sosyolojisi
C) Siyaset Sosyolojisi
D) Hukuk Sosyolojisi

E) Kırsal Sosyoloji
YANIT: C


6.Sosyolojinin ABD'de üç aşamadan geçtiğini söyleyen düşünür kimdir?

A) Reitz-lazarsfeld
B) Comte
C) Spencer
D) Marx
E) Durkheim
YANIT: A

7.Aşağıdakilerden hangisi bir bilimsel araştırma ilkesi değildir?

A) Hipotez oluşturma.
B) Basitlik ve açıklık
C) Sınırlılık
D) Nesnellik
E) Doğruluk ve Tekrar
YANIT: A


8.Aşağıdakilerden hangisi bilimsel yöntemin aşamalarından biri değildir?

A) Sorunu ortaya koymak
B) Bilgi toplamak
C) Tekrar
D) Hipotez oluşturmak
E) Sonuca ulaşmak
YANIT: C

9. Çizgifilm seyreden çocuklar, seyretmeyenlerden daha konuşkandır." varsayımında bağımlı değişken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çizgi film seyreden çocuklar
B) Seyretmeyenler
C) Konuşkanlık
D) Çocuklar
E) Çizgi1ilm
YANIT: C

10. Araştırmalarda bir ,ölçme aracının ölçmek istediğini doğru olarak ölçmesi olayına ne denir?

A) Doğruluk
B) Nesnellik
C) Objektiflik
D) Güvenilirlik
E) Geçerlilik
YANIT: E



ÜNİTE -2
İLK VE ORTA ÇA?DA TOPLUMSAL DÜŞÜNCE

Toplumsal düşünce ilk filozofların felsefe sistemlerinde yer almıştır. Bu düşünce sonucunda sosyoloji bilim dalı olarak ortaya atılmıştır. İlk çağdaki düşünürler 2 gruba ayrılarak incelenmektedir.

1. Sokrat'tan Öncekiler
2. Sokrat'tan Sonrakiler
1. Sokrat'tan Önce Sofistlere Rastlıyoruz: Sofist yunanca bilen, bilgili kişidir.
· Onlara göre toplum yapay ve ulaşılmaz bir varlıktır
· İnsanlar tarafından oluşturulmuş suni bir yapıdır.
· Toplum insanların gizli uzlaşması ile oluşmuştur.
· Asıl olan tabiattır.

2. Sokrat'tan Sonra

PLATON'A GÖRE: (EFLATUN)
· Birey içinde yaşadığı devletin karakterini taşır.
· Toplum bir bütün ve sistemdir.
· Toplumsal düzen vücuda benzer.
· Tanrı tarafından kurulmuş düzendir.
· Başında yöneticiler vardır.
Eseri: Politikadır.

ARİSTO:

* Platon'un etkisi altındadır.
* İnsan toplum içinde yaşayan varlıktır.
* İnsanlık toplumunda Aristo 'ya göre ahlak ve hukuk esastır.
* Esas olan somut olandır.
* Bütün, parçaların toplamından fazla bir şeydir.

Hem Platon hem Aristo Toplum ve Devlet arasındaki farkı görememektedir.

Toplumla İlgilenen İslâmi Düşünürler:

FARABİ:
· Platon (Eflatun) ve Aristo'yu benimser.
· İnsaniyetçi düşünür.
Ona göre 2 Çeşit Site (Şehir Devleti) vardır.

1. Faziletli Şehir: Aydınlar yönetir.
2. Faziletsiz Şehir: Güçlü-Güçsüz
arasında savaş hakimdir.

İBN-İ RÜŞD:
· Devlet yaşlılar ve filozoflarla yönetilmelidir.
· İnsanlar böylece saadete ulaşır.
· Kadın-Erkek eşittir.

GAZALİ: Modern devlet anlayışını getirir.
İBN-İ HALDUN: * İnsan ir__ı:_i dışındaki sosyal olguyu açıklamaktadır.

Eseri: Mukaddime
Konuları: Sanat ve Eğitimdir.
DO?AL HUKUK :
Toplumları idare eden kuralları birleştirme, ortak ve değişmez prensipler bulma amacını taşıyan bir öğretidir.
Thomas Hobbes Jean Jacques Rousseau Jean Budin John Locke Yukarıda sayılan bütün düşünürler İdeal düzenden söz etmiştir.


SOSYOLOJİNİN ORTAYA ÇKKIŞI VE BUNU HAZIRLAYAN ETKENLER

1. 19. yy. ortasında Endüstri Devriminin yol açtığı hızlı toplumsal değişmeler.
2. 1789 Fransız devrimi
3. Emperyalist gelişmeler
4. Doğa Bilimlerinin gelişmesi

AUGUSTE COMTE (1789-1857) Sosyolojinin isim babasıdır. Comte'nin bilimsel yönetimi sosyal dünyaya uygulama fikri Pozivitizim olarak adlandırılır.

Konuları: Toplumsal Düzen (Toplumsal Statik)
Toplumsal Değişme (Toplumsal Dinamik)
Toplumsal değişmenin kaynağı insan düşüncesidir.
Düşünce 3 Aşamadan Geçerek Pozitif ya da Bilimsel Hale Gelir:
1. Teolojik ya da Hayali Hal: İnsan başına gelen olayları tanrı veya tanrılara bağlar.
2. Metafizik ya da Soyut Hal: İnsan olayları doğaüstü varlıklara bağlar.
3. Pozitif ya da Bilimsel Hal: İnsan düşüncesi salt gerçeği aramaktan vazgeçer ve bilgi edinmeyle yetinir.

KARL MARX VE MADDECİ GÖRÜŞ
Çatışma kuramının yaratıcısıdır. Sınıf yapısının temeli olarak üretim ilişkilerini görmüş, devlet ve düşünce sistemini toplumun üst yapısı olarak nitelendirmiştir.
Alt Yapı: Üretim Araçları, Üretim Güçleri, Üretim İlişkileri Ekonomik temeldir.
Üst Yapi: Din, Sanat ,Bilim, Ahlak, Kültür kurumlarından oluşur. Marx' a göre sosyal bilimcilerin görevi dünyayı açıklamak değil, değiştirmektir. Değişim ihtilalci bir yaklaşımla olur.
Eseri: Kapital

EMİLE DURKHEİM (1858-1917)
Toplumu bir arada tutan güçlerin toplumun üyelerince paylaşılan Toplumsal Gerçeğin Temelini; toplumsal bilinçte görmektedir.
İlgi Alanı: işbölümü ve bunun sonucudur.
İşbölümü; endüstriyel toplumların ortaya çıkardığı bir sorun, Anomi'dir.
Anomi: Kuralsızlık durumudur.
İntihar: intiharın nedeni bireysel değil, toplumsaldır görüşünü savunur. Durkheim'm iki amacı:
I. Bireysel davranışların toplumsal güçler tarafından ne şekilde etkilendiğini göstermek.
2. Toplumsal araştırmaları daha pratik hale getirmektir.
Sosyolojiye diğer katkısı da sosyolojik yaklaşımı insan davranışlarını
anlamada kullanmasıdır.

MAX WEBER
Max Weber'e göre sosyoloji toplumsal yaşamdaki önemli nedensel ilişkileri anlamalıdır. Sosyologlar olaylara ön yargılardan arınmış biçimde bakmalıdır.

Weber'in Anlama Süreci 3 Aşamalıdır:
1. Sosyolog olayları gözler ve bireylerin duygularını görmeye çalışır. 2. Bireylerin motifleri yani güdülerini keşfetmeye çalışır.
3. Bireyin duygu ve güdülerine ilişkin davranışlarını veya faaliyetlerini açıklamaya çalışır.
Teknikleri
· ideal Tip Analizi
· Tarih Analiz

SOSYOLOJİDE KURAMSAL YAKLAŞıMLAR
ı. Fonksiyonalist (Görevselci) Yaklaşım:
Kurucusu: TALCOT PARSONS
Makro konuları inceler. (Toplumsal Değişme, Toplumsal Sınıf, Düzen)
Toplum bir fonksiyonlar bütünüdür.
Kuramı: Toplum organize olmuş düzenli ilişkilerden meydana gelen ve her bireyin toplumun temel değerlerini paylaştığı bir sosyal sistemdir.

ROBERT MERTO

Kurama gizli ve açık fonksiyon kuramları eklemiştir. Açık fonksiyon, sistemin içinde bulunanlar tarafından arzulanan ve bilinen fonksiyonlardır. Gizli fonksiyonlar ise sistemin içinde bulunanlar tarafından ne bilinen nede arzulanan fonksiyonlardır. Fonksiyonel yaklaşımda grup birbiriyle ilişkisi olan parçaların fonksiyonel bir bütünüdür. Bütünün parçalarını ve dış fonksiyonlarını bilmek gerekir.
2. çatışma Yaklaşımı: Çatışma burjuva ile proleterya (işçi sınıfı) arasında yaşanır. Karl Marx rekabet, değişim ve gerginlik üzerinde durur.

3. Etkileşimcilik Yaklaşımı;
Toplumda yer alan bireylerin birbirlerini etkilemelerini, karşılıklı ilişkilerini ve bu ilişkileri nasıl gerçekleştirdiğini inceler. Bireyi odak alır.
William James William Thomas John Dewey Charles Horton Cooley George Herbert Mead
Etkileşim kuramcısı semboller üzerinde durur ve insanların semboller aracılığı ile etkileşimde bulunduğunu öne sürer. Kuramcılara Sembolik Etkileşim Kuramcısı denir.
Sembolik Etkileşim davranışlarımızın neye bağlı olduğunu, kendimizi ve başkalarını tanımlamamızın analizini yapmaktadır.
SOSYOLOJİ GELENE?İNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

İki kuram daha vardır:

1.Sosyal Alışveriş Kuramı: Değişim yaklaşımı genelde Ekonomistlerin, Antropologların ve Psikologların fikirlerine dayalıdır.
Kuram; etkileşimin Ödül ve Cezalara dayalı bir alışveriş olduğunu İleri sürer.
Kuramdaki Değişim toplumsal değişmeden çok karşılıklı bir alışveriştir. Bu nedenle Sosyal Alışveriş Kuramı denir.

19. yy Ekonomistlerinden;
Adam Smith John Stuart Mill David Ricardo Jeremy Bentham İnsanı sırf kendini düşünen her zaman kar etmeyi amaçlayan ve akılcı olan bir varlık olarak düşünmüşlerdir.
Temsilcisi:
George C. "omans; İlkel ekonomi ve davranışsal psikolojiden geliştirilen alışveriş kuramını tanıtır.

TÜRKİYE'DE SOSYOLOJİ

I. Dünya savaşı sırasında edebiyat fakültesinde okutulmaya başlanıldı. Osmanlı imparatorluğunda 2 Türlü Akım vardır.

1. Prens Sabahattin tarafından temsil edilen Leplay Okulu
2. Ziya Gökalp - Mehmet İzzet tarafından temsil edilen Comte Durkheim Okuludur.

Ziya Gökalp; Pozitivizmden yola çıkar. Düşünce eksenini, ulus ve terakki konuları oluşturur.
Pozitivizm; salt gerçeği ve olayların nedenlerini aramaktan vazgeçer,
olaylar hakkında bilgi edinmekle yetinen ideolojidir.

1. "Asıl olanın doğa değil, toplum olduğu savı hangi düşünürle başlar?
A) Sokrat
B) Plato
C) Aristo
D) Sofistler
E) Farabi

YANIT: A
2. Politika adlı eserin sahibi, "bütün, parçaların toplamından fazla bir şeydir," "esas olan somut olandır" gibi düşünceleri öne süren filozof kimdir?
A) İbn-i Haldun
B) Sokrat
C) Plato
D) Aristo
E) İbn-i Rüşd

YANIT: D

3. Toplum çalışmalarında "Faziletli - Faziletsiz şehir" ayrımını yapan düşünür kimdir?
A) Haldun
B) Sokrat
C) Farabi
D) Aristo
E) Gazali

YANIT: C

4.Mukaddime adlı eseri bir sosyolojik yapıt olarak alınabilecek düşünür kimdir?

A) Gazzali
B) Haldun
C) Rüşd
D) Farabi
E) Locke
YANIT: B


5.Aşağıdakilerden hangisi sosyolojinin ortaya çıkışını hazırlayan etkenlerden biri değildir?
A) Endüstri devrimi
B) Fransız ve Amerikan ihtilalleri
C) Emperyalist gelişmeler
D) Doğa bilimlerindeki hızlı gelişmeler
E) I. ve II. Dünya Savaşları
YANIT: E

6.Üç hal yasasını ortaya koyan ve sosyolojinin babası olarak bilinen düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

A) Marx
B) Spencer
C) Comte
D) Durkheim
E) Weber
YANIT: C


7.Alt yapı ve üst yapı gibi kavramlarla toplumu açıklamaya çalışan ve ünlü "maddeci görüş. teorisiyle bilinen çatışma kuramcısı aşağıdakilerden hangisidir?

A)Marx
B) Comte
C) Durkheim
D) Weber
E) Spencer
YANIT: A


8."Toplumu organize olmuş, düzenli ilişkilerden meydana gelen ve her bireyin toplumun temel değerlerini paylaştığı bir sosyal sistem" olarak 'gören yaklaşım aşağıdakiIerden hangisidir?
A) Çatışma Kuramı B) Etkileşim
C) Fonksiyonalist D) Sosyal alışveriş
E) Feminizm
YANIT: C
.
9. Belirli bir otoritenin varolduğu her yerde çatışmanın da varolduğunu söyleyen düşünür kimdir?

A) Comte
B) Marx
C) Coser
D) Dahrendorf
E) Parsons

YANIT: D

10.Aşağıdakilerden hangisi bir sosyal alışveriş kuramcısıdır?
A) Parsons B) Durkheim
C) Marx D) Comte
E) Homans
YANIT: E


ÜNİTE -3 Toplum ve Toplumsal Yapı

Sosyolojik Analizlerin 2 Boyutu Vardır.

MAKRO: Sosyolojinin konusu toplumun kendisi, genel yapısı ve ilişkileridir.
MİKRO: Sosyal etkileşim üzerinde durmaktadır.

TOPLUM
Toplum ve birey birbirinden ayrılamaz parçalardır. Toplumun birey üzerindeki etkisi daha fazladır. Toplum içinde yaşadığımız her şey öğrenilerek kazanılır. Toplum insanları etkileyen gerçek ilişkiler bütünüdür.
Toplumdan Söz Edebilmek İçin Belirli Şartlar Olmalıdır:
Belirli bir toprak parçası
Belirli idare biçimimini benimsemek
Ortak kültür
TOPLUMSAL YAPI:

Toplumdaki organize olmuş toplumsal ilişkilerin bir bütünüdür. Toplumun çerçevesidir.
Toplumsal Yapıyı Oluşturan Parçalar 6.tanedir:
1. Kültür: Çevremizdeki insanlardan öğrendiğimiz toplumsal bir
mirastır (dil, inançlar, değerler)
2. Toplumsal Sınıf: Kalabalık bir insan grubu, sahip oldukları benzer gelir düzeyi eğitim ve yaptıkları işler ve kabaca karşılaştırılabilir saygınlık ölçüleriyle toplumsal sınıf olarak tanımlanır.
3. Statü: Bireyin toplum içindeki pozisyonudur. Birkaç statüye sahip
olunabilir. Bunlardan birinin önemli olması temel statü ve master statüdür.
Bireyler toplum içinde statüsünü 2 biçimde elde ederler:
a. Edinilmiş Statü: Bireyin doğrudan bir çabası olmadan kendi dışındaki faktörler tarafından sağlanan statüdür. (yaşlı, genç, kadın, erkek)
b. Kazanılmış Statü: Bireyin kendi isteği ve çabalarıyla, gönüllü

Rol: Öğretmenlik, Meslektaşlık, Babalık, Araştırmacılık
5. Gruplar: İnsanların bir grubu oluşturabilmeleri için aralarında kesin bir ilişkinin ve etkileşimin olması gerekir. Grup Üyeleri benzer değer, norm ve beklentileri paylaşırlar.
a. Birincil Gruplar: Grup Üyeleri arasında yoğun bir biçimde ilişki olan ve birbirlerine sevgi ve özveri duyguları ile bağlı insanlardır. (Aile, Arkadaşlık)
b. İkincil Gruplar: Birbirleriyle geçici bir biçimde ilişki kuran ve çıkar amacı taşıyan gruplardır. (İşletmeler, siyasi partiler)
6. Toplumsal Kurumlar: Toplumsal Kurumlar toplumun yapısı ve temel değerlerini koruması açısından zorunlu sayılan nispeten sürekli kurallar topluluğudur. .

Sosyologlar 9 Temel Kurum Tanımlamaktadır.

1. Aile
2. Din
3. Hukuk
4. Politik
5. Ekonomik
6. Eğitim
7. Tıp
8. Toplumsal Kurumlar
9. Askeri

Fonksiyonalist Kurama Göre toplumsal kurumlar 5 Temel Gereksinimi karşılar:
ı. Yeni Üyelere sahip olmak
2. Yeni Üyeleri toplumsallaştırmak
3. Mal ve hizmetleri Üretmek ve dağıtmak
4. Toplumsal düzeni korumak
5. Yaşama bir anlam kazandırmak

Çatışma Kuramı; bu temel fonksiyonları kabul etmekte ancak ortak amaç için uyumlu çalışmadıklarını ileri sürmektedir. Kurumların varlığını, zenginliğin korunması amacıyla küçük bir grubun elinde olması ile açıklar.
Görevselciler ise sosyal kurumları; insan ihtiyaçlarını karşılamak için var olduğunu öne sürmektedir.
TOPLUM TÜRLERİ (5 tanedir)

1. Avcı ve Toplayıcı Toplumlar:
40 kişiyi geçmeyen Birincil Gruplardır.
* En önemli kurum ailedir.
* Politik kurum yoktur.
* Bireyler eşittir.
* Göç olgusu yoğundur.
* Her birey belirli süre kabile reisliği yapar.
* En büyük zenginlik yiyecektir.
* Statü farklılaşması fazla değildir
2. Göçebe ve Çobanlık Toplumları
Çobanlık Yaparak geçimlerini sağlarlarmış.
* Ticaretin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
* Çatışma artmıştır.
* Dini inançlar yaygın olarak yer alır.
* Birkaç tanrıya tapılır. '
* Nüfus artmaya, politik ve ekonomik kurumlar gelişmeye, toplumsal ve kültürel yapı farklılaşmaya başlamıştır.
3. Tarım Öncesi Toplumlar (İlkel Tarım Toplumları): Yerleşik bir yaşam düzenidir. Geçim çapa kullanarak yapılan tarımla sağlanır. Bu toplumlar bahçıvan kültürü özelliği taşırlar.
4. Tarım Toplumları:
* Geçimi tarıma bağlıdır.
* Şehirler kurulmuş ve sınıflar belirginleşmiştir.
1. Konusu sosyal etkileşim olan sosyoloji daima ne denir?
A) Mikro Sosyoloji B) İletişim Sosyoloji
C) Sosyal Bilimler D) Makro Sosyoloji
E) Etkileşim Sosyoloji
YANIT: A.
2."İnsanları etkileyen gerçek ilişkiler bütününe" ne denir?
A) Topluluk B) Grup
C) Rol D) Toplum
E) Yapı
YANIT: D

3.Aşağıdakilerden hangisi toplumsal yapıyı oluşturan parçalardan biri değildir?
A)Aile
B) Kültür
C) Sınıf
D) Statü
E) Rol
YANIT: A

4.Toplumun, toplum olarak algılanabilmesi için belli şartlar gerekir. Aşağıdakilerden hangisi bu şartlardan biri değildir?
A) Ortak bir toprak parçası
B) Ortak bir dil
C) Ortak bir idare
D) Ortak bir otorite
E) Ortak bir kültür
YANIT: B

5.Bireyin toplum içindeki pozisyonuna ne denir?
A) Rol B) Statü
C) Kültür D) Sınıf
E) Grup
YANIT: B


6.Aşağıdakilerden,hangisi toplumsal kurumlardan biri değildir?
A) Aile B) Din
C) Politika D) Hukuk
E) Rol
YANIT: E


7.Aşağıdaki/erden hangisi toplumların sahip oldukları temel karakteristiklerden biri değildir?
A) Her toplum değişime karşı direnç gösterir.
B) Toplumsal kurumlar birbirleriyle iletişim içindedir.
C) Her toplum belli bir dille iletişim kurar.
D) Toplumsal kurumlar zamanla değişirler.
E) Toplumsal kurumlar toplumdaki sorunların merkezidir.
YANIT: C






8.Fonksiyonalist kurama göre, toplumsal kurumlara belli nedenlerden dolayı gereksinim vardır. Aşağıdakilerden hangisi bu neden/erden biri değildir?

A) Yeni üyelere sahip olmak
C) Mal ve hizmet üretmek
B) Yeni üyeleri toplumsallaştırmak
D) Grupları yönetmek
E) Toplumsal düzeni sağlamak
YANIT: D


9.Toplum türleri içinde en ilkeli aşağıdaki/erden hangisidir?
A) Tarım öncesi topluluklar
B) Tarım Toplulukları
C) Avcılık ve toplayıcılık
D) Çobanlık
E) Endüstriyel
YANIT: C

10. Hangi toplum türünde edinilmiş statü/er yerine kazanılmış statüler görülmeye başlar?

A) Avcılık ve toplayıcılık
B) Çobanlık
C) ilkel tarım toplulukları
D) Tarım toplumları
E) Endüstriyel toplumlar

YANIT: E



ÜNİTE -4 KÜLTÜR


KÜLTÜR NEDİR?

Kültür: İnanç, değer, norm, "davranışlar ve bir nesilden diğer bir nesile aktarılan maddi öğelerden oluşan bir bütündür. "
Toplumda yaşayanların öğrendikleri ve paylaştıkları her şeyi kapsar. Toplumda yaşayan insanlara rehberlik eder, insanlar arasındaki ilişkileri yönlendirir.
Kültür, Toplumdaki paylaşılan ortak ürünlerden oluşur.
Toplum ise, ortak kültürü paylaşan ve birbirleriyle etkileşimde bulunan insanlardan meydana gelir.
Toplumda Kültür Öğeleri
1. Maddi:
2. Manevi: Soyut

KULTURUN ÖZELLİKLERİ:
. Toplumsal bir üründür. :Öğrenilerek kazanılır.
. İnsanlar arası etkileşim sonucu doğup, gelişir. *Dil kullanabilme yeteneği
. Genetik bir faktör değildir. (kalıtsal olarak babadan oğula geçmez)
. Her toplumun kültürünün kendine özgü oluşudur. "

KÜLTÜREL FARKLILIKLAR VE KÜLTÜREL BİRLEŞME
Gelenekteki değişiklik diğer gelenekleri etkiler ve değişikliğe neden olur. Toplumbilimciler bu olaya Birleşme adını vermektedir.
. Kültürün bütün parçalarının herhangi bir biçimde birbirlerine bağlanmasına Kültürel Birleşme (Entegrasyon) denir.

DİL VE KÜLTÜR

Kültür, insanların toplumsal mirasıdır. Kültürün yaratıcısı ve aktarılışı sembollere dayanır.

Sembol, insanların iletişimde kullandıkları anlam ifade eden her şeydir.
Sosyologları kültürün manevi öğelerine bazen Sembolik Kültür adını verirler. .
Dil, insanlar için evrensel olmasına karşılık, her ülkenin kendine uygun bir lisanı vardır.
Dil, insanların birbirlerine deneyimlerini, fikirlerini, bilgilerini aktarımlarına yardımcı olan alettir. Kültür, dil yardımıyla varlığını sürdürür.
Edward Sapir ve Benjamin Whorf: "Dünya hakkındaki görüşlerimizi etkileyen şey, öğrenmiş olduğumuz dille bağlıdır ve gerçeklik hakkındaki algılarımızı tayin eden şey kullandığımız dilin gramer ve kelime yapısıdır." tezini savunurlar.

KÜLTÜRÜ OLUŞTURAN PARÇALAR (NORM-DE?ERLER)

NORM: Kültürün belirlediği yerleşik davranış kurallarıdır. Toplumsal düzeni sağlayan bireylere yol gösteren doğru ve yanlışı olumlu ve olumsuzu belirleyen kurallar, standartlar ve fikirlere NORM denir.
Yaptırımı olan kurallar sistemidir.
Ödül ve ceza ile güvence altına alınır. Resmi ve Gayri resmi olabilir. Bireyin toplumsallaşma sürecinde öğrenilir (Bilet alırken kuyrukta bekleme)
Toplumdan topluma farklılık gösterir.
Toplum içinde de zaman içinde değişir.
DE?ER: Bir toplumun kültürünü öğrenmek demek o kültürün değerlerini bilmektir. .
İnsanların iyiyi, doğruyu, güzeli ve çirkini tanımlamak için koymuş oldukları standartlardır.
Norm ve Değerler Arasındaki Temel Farklılık Değerlerin soyut ve genel kavramlardan meydana gelmesi, Normların ise belirgin ve yol gösterici oluşlarıdır. .
Değerler bizlere kültür yoluyla aşılamakta olduğu için onları saptamak ve tanımlamak normlar kadar kolay değildir.

Sosyolog Robin Williams ABD'de 15 Temel Değerin Varlığını Saptamıştır.

ı. Başarı ve Yükselme 9. Demokrasi
2. Bireyselcilik ıo. Eşitlik
3. Çalışma ve Aktif Olma 11. Eğitim
4. Pratiklik ve Yeterlilik 12. Dine Bağlılık
5. Bilim ve Teknoloji 13: Romantizm.
6. İyi bir hayat biçimi 14. Tek Eşle Evlilik
7. Humanistlik 15. Grup üstünlüğü ve Grup Başarısı
8. Özgürlük

Değerler zamanla değişebilir yerine yenileri gelebilir, eskiyen değerler atılabilir. Her Her Toplumun kendine özgü değerleri vardır.

Günümüzde Eklenen Değerler

1. Boş Zaman Etkinlikleri 3. Çevreye Saygılı Olma
2. Vücut Sağlığı ve Sağlıklı Yaşam 4. Kendi Kendine Yardımcı
Olma ve Kendini Gerçekleştirme

KÜLTÜRÜN KENDİ İÇİNDEKİ FARKLILIKLARI

Kültür, bir birleşmedir, her parçası birbirleriyle anlamlı bütünler oluşturur ve birbirini tamamlarlar.
Geleneksel endüstrileşmemiş toplumda kültür farklılıkları AZ Modern gelişmiş toplumda kültür faklılıkları ÇOKTUR
Popüler - Fakirlik Kültürleri
Popüler Kültür: Yaşadığımız günlük hayaI. hobilerimizi, TV. kitapları, sergileri kapsar. Bizi geçmişe bağlayan bir araçtır (Zeki Müren)
Fakirlik Kültürü: Antropolog Oscar Lewis öne sürmüştür. Fakirlerde başarılı olmak için gerekli istek, arzu ve disiplinin olmadığını ileri sürmektedir. Fakirlerin davranışlarının toplum tarafından sapkın olarak nitelendirildiğini savunmaktadır.
Hyman Radman: Bunu red ederek aşağı statü deki insanların toplumun temel başarı değerlerini red etmeden alternatif bir değer düzeni geliştirdiklerini öne sürmektedir.

İdeal- Gerçek Kültürler

İdeal Kültür: Toplumu bir arada tutan norm ve değerlerin sadece kurallarda geçerli olmasıdır.
Gerçek Kültür: Günlük yaşamdaki uygulanış veya bulunuş biçimidir. (Vergi kaçırma, Kopya çekme) Toplumda yaşayan insanlar ideal ve gerçek kültür ayrılığı üzerinde çok büyük bir önemle durmazlar. Bu tür zıtlıklar genelde gözardı edilerek görülmemeye çalışılır (Kendini budizme adamış bir rahip hayatımda kimseyi incitmeme, öldürmeme amacını güder ancak yaşaması için balık tutmalıdır ama balık tutmak da bir anlamda bir canlıyı öldürmektir.) . .
Demokratik hak ve özgürlükler üzerinde duran toplumda bireylerin seçme ve seçilme özgürlükleri Yoksa burada ideal ve gerçek kültür farklılığını görebiliriz.
Yüksek - Yaygın Kültürler: Toplum içinde özel bir yaşam biçimi, zevkleri alışkanlıkları olan küçük bir grubun sahip olduğu kültürdür.

Alt - Karşıt Kültür
Alt Kültür (subcultures): Toplumun temel kültürel değerlerini paylaşan ancak bunun dışında kendini diğer gruplardan ayıran değer, norm ve yaşam biçimi olan gruplardır.
Alt kültür üyelerinin diğer alt kültürlere Etnosentrik Tutumları vardır. Yani kendi alt kültürünü üstün görüp diğerlerini aşağılarlar.
Yaşlılar içinde yaşadığı baskın kültüre artık Etnosentrik duygularla Bağlanmışlardı.
Bir grubun değer ve normları üyesi oldukları toplumun değer ve normlarını yansıtıyorsa buna Alt Kültür denir. Gruplar arasında ki faklılıklar büyüdükçe, sosyal çatışmaların derecesi de artar.
Karşıt Kültür: Bir alt kültür olup, norm ve yaşam biçimleri açısından içinde yaşanılan kültüre ters düşen tutum ve davranışları içerir.
Toplumun sahip olduğu, gurur duyduğu norm ve değerleri red ederek,
karşıt tutum ve davranışlara sahiptirler. Gençler arasında yaygındır.
Grubun değer ve normları toplumun genel kültürüne ters düşecek
nitelikte ise buna Karşıt Kültür denir.
ETNOSENTRİZM VE KÜLTÜREL RELATİvİzM

Kültür taassubu veya ben merkeziyetçilik diye bilinen Etnosentrizm kişinin kendi kültürünü temel olarak alması ve diğer kültürleri kendi kültürü açısından değerlendirmesi demektir.
Boks ve güreşi en iyi spor, boğa güreşini vahşet olarak nitelendiren görüş Etnosentrik bir düşüncedir.
Etnosentrizmin hem olumlu, hem de olumsuz yönleri vardır. Bunlar: Olumlu Yönü : Grup bağlılığının artması
Olumsuz Yönü: Ayrımcılıklara neden olup, onları küçümsemeye ve dışlamaya iten davranışlara yol açmaktadır.

Bir toplumda yaşayanların öğrendikleri ve paylaştıkları _'e ne denir?

B) Sanat D) Rol

A) Kültür
C) Değer
E) Norm
YANIT: A. Kültür, bir toplumda yaşayan kişilerin o toplumdan öğrendikleri ve paylaştıkları herşeydir.

2.Aşağıdakilerden hangisi kültürün manevi öğelerinden biridir?
A) Giyim B) Moda
C) ,Bina D) inanç
E) Techizat

YANıT: D. Kültür kendi içinde hem maddi hem de manevi öğelere sahiptir. Inanç, değer gibi şeylerde kültürün manevi öğeleri arasındadır.

3.Aşağıdakilerden hangisi kültürün özelliklerinden biri değildir?
A) Nesilden nesile aktarılabilir B) Toplumsal bir üründür
C) Bir topluma özgüdür. D) Oğrenilerek kazanılır
E) Değişmez
YANıT: E. Kültür, değişen değer ve normları sayesinde zamanla çok yavaşta olsa değişir.

4. Kültürel birleşme nedir?
A) Anlam ifade eden değerler
B) Elit tabaka tarafından kullanılan benzer değerler
C) Kültür öğeleri arasındaki uyum
D) Yaptırımı olan kurallar
E) Kültürün bir alt kültürüdür.
YANıT: A. Kültürel birleşme yani integrasyon kültürü oluşturan öğeler arasındaki uyum ve benzerliktir.
 

candy01

Yeni Üye
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
merhaba arkadaşlar ben aranıza yeni katıldım..

yaa benim şöyle bi sorunum var. Ben ders çalışmak istiyorum ama genelde canım istemio yada çalıştığım şeyler aklımda kalmıo bu sorunu nası aşıyosunuz?
yardımcı olursanız çok sevinirim..
 

kudret

Yeni Üye
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
merhaba bende önceden çalışamıyordum.kitap okumak beni acayip sıkıyordu.ama netten soru çözüyorum.netteki bilgilerden faydalanıyorum.ve bu hoşuma gidiyor.sıkılmıyorum.kitap okurken çok sıkılıyordum ama şimdi geçti.
 

candy01

Yeni Üye
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
tşk ederim kudret.. peki bana netten hangi sitelerden bilgi aldığını yazabilir misin?
 

sabusmira

Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
11
Tepkime puanı
1
Puanları
0
merhaba.ellerinize saglık notlar için.yanlız bu bilgiler sadece bi üniteyimi yoksa tüm kitabımı kapsıyo???
 

sabusmira

Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
11
Tepkime puanı
1
Puanları
0
cok özür dilerimm.ben ünite baslıklarını okumamısım.cok pardon ya
 

Garbino

Özel Üye
Katılım
2 Kas 2007
Mesajlar
1,268
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Şehir:
Samsun
Bu bize kursta verilen kitaptan daha akıcı ve daha anlaşılır. Teşekkürler Ömer Evran
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
teşekkürler Allah razı olsun paplaşım için sınıfını geçenlerin size minnet borcu olacak
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Elimizden geldiğince sizlere yardımcı olmaya çalışmaktayız. Biz teşekkür ederiz.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Lütfen arkadaşalr sizlere daha iyi destek olmamız için günün belli aralıkları forumumuza online olunuz.
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
davranış bilimlerine giriş ders notları

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Çalışma yada iş sosyolojisi anlamına gelen sanayi sosyolojisinin inceleme alanlarından biri verimliliktir.

Bilimsel araştırmanın sahip olması gereken özellikler: Nesnellik,Doğruluk ve tekrar,Basitlik ve açıklık,Sınırlılık

Platon'a göre birey, içinde yaşadığı devletin karakterini taşır. Politika, Platon'nun en önemli çalışmasıdır.

Ziya Gökalp'in görüşlerini benimsediği batılı düşünür E.Durkheim'dir.

Babalık kazanılmış bir statüdür.(Statü, bireyin toplum içindeki pozisyonudur.)

Avcı ve toplayıcı toplumların özellikleri: Politik kurumların olmaması, Bireylerin eşit olması, Kararların grup tartışmaları sonucunda alınması, Göç olgusunun yoğun olması, Zenginlik mal ve mülk sahipliğinin yok denecek kadar az olması.

Toplum içinde özel bir yaşam biçimi, Zevkleri ve alışkanlıkları olan küçük bir grubun sahip olduğu kültüre yüksek kültür denir.

İnsanların iletişimlerinin ve kültürü iletmelerinin kaynağı semboldür.

Toplumsallaşma bir etkileşim sürecidir.Birey ve toplum arasında bir bağ oluşturur.İnsanca davranışları öğrenme sürecidir.Belirli bir kişilik kazanma yöntemidir.

Bilim adamlarına göre yetiştirme yurtlarında yetişen çocuklarla normal aileler yanında yetişen çocuklar arsındaki farklılığın en temel nedeni sosyal iletişimsizliktir.

Yığın, birbirleriyle bir ilişkide bulunmayan ancak geçici bir nedenle yer işgal eden iki veya daha çok sayıdaki insanlardan oluşur.

Bir öğrenci kulübüne üye öğrenciler yığın değildir.

Sendikalar, şirketler, bankalar, birlikler ikincil gruba(resmi grup) örnektir.

Sosyologların aile ve evlilik biçimlerini incelerken belirledikleri temel kategoriler: Eş sayısı, grup ilişkileri, otorite ilişkileri, çiftlerin yerleşimi, soy ve secere ilişkileridir.

Mutlu bir evliliğin koşulları: Eşi bir birey olarak sevme, evliliğin kutsal olduğuna inanma, eşi kendine yakın bir arkadaş olarak görme, yaşanan krizleri olumlu yaklaşımlara bakma.

Kast sisteminin dayanağı dindir.

Modern toplumların özellikleri: Düşük dini bağlılık düzeyi, kentsel yerleşim, küçük aile, düşük bebek ölüm oranı.

SOSYOLOJİ

İnsanların grup içi davranışlarına ilişkin bilimsel çalışmalar yapan ve bireylerin davranışlarını etkileyen toplumsal güçleri inceleyen bilim dalı SOSYOLOJİ'dir.

Bilim adamının; gerçeğe mümkün olduğu kadar yaklaşmaya çalışması,bulguları aslına uygun şekilde söylemesi, incelediği olayları koşullara uygun şekilde tanımlaması, bilimsel araştırma ilkelerinden DOĞRULUK ile ilgilidir.

Bir toplumda yer alan bireylerin birbirlerini etkilemelerini, karşılıklı ilişkilerini ve bu ilişkileri nasıl gerçekleştirdiğini inceleyen sosyolojik yaklaşım ETKİLEŞİMCİLİK yaklaşımıdır.

Toplumsal yapıyı oluşturan parçalar: Kültür, Toplumsal sınıf, Statü, Rol, Grup, Kurumlar

Başarılı bir evliliği sağlayan koşullar: Eşi kişi olarak sevmek, Eşi yakın bir arkadaş olarak görmek, Evliliğin kutsal olduğuna inanmak, Eşin düşünce ve amaçlarına saygılı olmak.

TALCOT PARSONS yapısal-fonksiyonel yaklaşımın en önemli temsilcilerinden biridir.

Kültürün temel özellikleri: Kültürün toplumsal bir ürün olması. Dil sayesinde aktarılması. Öğrenilerek kazanılması. Her toplumun kendine özgü olması.

Saklambaç oynayan arkadaşlar toplumsal bir GRUP oluşturur.

Toplum içinde arzulanan ve nadir olarak bulunan ödül, kaynak ve imtiyazlara ulaşma çabasına sosyoloji biliminde TOPLUMSAL TABAKALAŞMA adı verilir.

Toplumsal gruba ait özellikler: Sürekliliğe sahip olması. Üyeler arasında ilişkiler bulunması. Üyelerin ortak amaçlarının olması. Üyeler arasında etkileşim olması.

Toplumsallaşmayı en etkili ve verimli olarak sağlayan kurum EĞİTİM kurumudur.

Ana, baba, erkek çocuklarla, evlenmemiş kızlar ve evlenen oğulun eş ve çocuklarından oluşan, otoritenin en yaşlı erkekte olduğu aile biçimi BİRLEŞİK AİLE biçimidir.

Çok sayıda küçük, çekirdek ailenin aynı çatı altında oturmasıyla oluşan ve akrabalık bağlarının çok kuvvetli olduğu aile tipi GENİŞ ailedir.

Suçu insan varlığının normal bir parçası olarak gören ve hatta bu tür davranışların toplumun düzenliliği açısından olumlu sonuçları olduğunu savunan kuramsal yaklaşım YAPISAL BASKI KURAMIdır.

Tabakalaşmanın toplumsal bir zorunluluk olduğunu öne süren kavram FONKSİYONALİST (Görevselci) kuramıdır.

19.yüzyılın başlarında bazı insanların suça eğilimli olarak doğduklarını ileri sürerek, sosyal öğrenmenin sapkın davranışlar üzerinde etkili olduğunu savunan ve bunların biyolojik olarak dejenere olduğunu söyleyen kriminolog Cesare LAMBROSU'dur.

Ekolojinin kanunları: Herşey birbiriyle ilişkilidir. Hiçbir şey bedava değildir. Doğada hiçbir şey yok olmaz. Doğa, her şeyi iyi bilir ve iyi yapar.

TEKNOLOJİK BAĞLILIK kavramı, bilimde her teknolojinin kendinden önceki teknolojinin yarattığı sorunları çözümlerken, kendisinin de yeni sorunlara yol açtığını vurgular. (Alvin Weinberg)

PSİKOLOJİ

Psikoloji biliminin temel amaçları: Betimleme, Açıklama, Kontrol, Yordama

Gelişim psikologları, öğrenme olmaksızın, kalıtsal olarak belirlenmiş büyüme örüntüsüne OLGUNLAŞMA adını verirler.

Deneysel psikolojinin önemli iki alt dalı: Karşılaştırmalı psikoloji, Fizyolojik Psikoloji.

Fizyolojik bir ihtiyacın psikolojik sonucuna DÜRTÜ denir.

Dikkati belirleyen uyarıcı özellikler: Kontrast, Hareket, Tekrar, Şiddet ve büyüklük.

Yaşantılar yoluyla davranışlarda meydana gelen oldukça uzun süreli değişmelere ÖĞRENME denir.

Nedeni belli olmayan korkulara KAYGI denir.

Bir kapıyı açarken hangi açıdan bakarsak bakalım dikdörtgen şeklinde görürüz. Bu durum algı özelliklerinden ŞEKİL DEĞİŞMEZLİĞİ'ne örnektir.

Yürüme davranışı, bir ayağı biraz kaldırma, öne doğru uzatma, bu ayağı yere basma, sonra aynı hareketleri öteki ayakla yapma gibi küçük birimlerden oluşur. Bu örnekte olduğu gibi bir davranışın küçük birimlerine DAVRANIM denir.

Bir tür uyma davranışı olan benimseme üzerinde araştırma yaparak, grup normlarının oluşmasını açıklayan bilim adamı MUZAFFER ŞERİF'tir.

Analık, Açlık, Cinsellik güdülerinin bilinen bir fizyolojik temeli vardır.

İnsan güdülerinin evrensel bir hiyerarşi olduğunu ilk öne süren bilim adamı MASLOW'dur.

Dağların puslu havalarda uzaktaymış, güneşli havalarda ise yakındaymış gibi görünmesi monoküler ipuçlarından AÇIKLIK ile ilgilidir.

Bilişsel öğrenme kuramının savunduğu görüşler: Öğrenme, amaca ulaşabilmek için gerekli yolları bulma, bir tür problem çözmedir. Öğrenme, bilgi işleme tarzında meydana gelen değişikliktir. Öğrenmeyi, uyarıcı-davranım ilişkisi şeklinde küçük parçalara ayırarak incelemek uygun değildir. Öğrenmeyi anlayabilmek zihinsel süreçlerin incelenmesiyle mümkündür.

Kişiliği tanımlarken dikkate alınan özellikler: Biriciklik, Tutarlılık, Psikolojik işlevsellik, Süreklilik.

Psikoanalitik kuramda, bilinç altının kolayca hatırlanabilir kısmına BİLİNÇ ÖNCESİ denir.

Bireyin, aile ve yakınlarına herhangi bir bağlılığının olmaması, suçluluk ve ahlak duygularından yoksun olması, kendi çıkarlarına göre hareket etmesi, sebatsız ve sorumsuz olması, SOSYOPATİ davranış bozukluğuna örnektir.

Şizofreni türleri: Basit tip, Paranoid tip, Katatonid tip, Hebefrenik tip.

Uyma davranışını belirleyen bireysel özelliklerden uyumu olumlu yönde etkileyenler: Bağlanma ihtiyacının yüksek olması. Kendine güvenin az olması. Otoriter tutumlara sahip olunması. Grubun çekici bulunması.

Kendine yeni araba satın alan birey, diğer marka arabaların reklamlarına daha az duyarlı olur. Tutum değiştirme (Cari Hovland) ile ilgili anlatılan durum BAĞLANMA hedefinin özelliğine örnektir.

Edimsel koşullama, çağdaş öğrenme psikologlarından B.F.Skinner tarafından ortaya atılmıştır.

BANDURA, gözlem, taklit ve özdeşimin sosyal öğrenmedeki önemi üzerinde durmuştur.

Acil yardım gerektiren bir trafik kazasına çok sayıda insanın tanık olmasının, bireyin kaza geçiren insanlara yardım etme olasılığını azaltmasına TANIK ETKİSİ denir.

Tutumlarda, bir bilgi kaynağının güvenilir olarak algılanıp algılanmayacağını belirleyen en kritik faktör NİYET'tir.

Hedefin özellikleri: Tutumun kuvvet derecesi. Bağlanma. Kendilik değeri. Zeka.

Psikolojik testlerde bulunması gereken en önemli iki teknik özellik: Geçerlilik ve güvenirlik.

Bir testin hatalardan arınık ve istikrarlı olarak ölçme yapabilme niteliğine GÜVENİRLİK denir.
 

havva578

Özel Üye
Katılım
28 Kas 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Davranış Bilimlerine Giriş Özetleri(1)
Sosyolojiye Giriş ve Yöntem

Bir disiplin olan sosyoloji'yi tanımlamak.

• Sosyoloji insan ilişkileri konusunda çalışan ve bu ilişkileri inceleyen bir disiplindir. Sosyolojinin en önemli ayırıcı özelliği, onun bir bilim olmasıdır. Ancak sosyolojik incelemelerin hedefi insanlar arasındaki sosyal ilişkilerin yapısı üzerindedir. Toplumsal yaşamdaki yerini tartışabilecek; temel ilgi odağını, grup ilişkilerindeki önemini ve amacını açıklamak.

• Sosyoloji daha kısa bir biçimde, insan grubunu odak alır ve insanın grup içerisindeki davranışlarını inceler. Sosyologlar da toplumsal kurumlar ve insan ilişkileri üzerinde çalışan bilim adamlarıdır. Sosyoloji sadece normal davranışı değil, toplum içerisinde görülen anormal insan davranışlarını da inceler. Örneğin, sapkın bir davranış biçimi olan suçluluk, cürüm gibi. Ancak sosyolojinin konuya yaklaşım biçimi farklıdır. Sosyologlar (toplum bilimciler) suçluya değil, suçluluk konusuna eğilirler ve toplumsal şartların suç üzerindeki etkisini araştırırlar. Sosyologlar birbirinden izole olan insanlar üzerinde değil, birbirleriyle etkileşen diğer bir deyimle sosyal bir ortamda yaşayan insan gruplarıyla ilgili olarak çalışırlar. Bu nedenle ilgi sahası birey değil gruplardır. Sosyoloji on dokuzuncu yüzyılın başında bilimsel
yöntemin toplumsal olayları incelemede kullanılmaya başlanmasıyla bilimsel bir niteliğe kavuşmuştur. Bilimsel bilgi üretmede, belirli kurallara uyulması, belirli aşamalar takip edilmesi, bilgiyi kullanmada ve yorumlamada kolaylıklar sağlar ve başkalarının da kullanımına açar. Sosyolojinin alt dallarını tanımak.

• Sosyolojinin ilgi alanına giren konuya yaklaşım biçimi, onu diğer disiplinlerden ayrı kılar. Çünkü sosyologlar konuya, sahip oldukları değer ve önyargılardan arınarak olayların ve koşulların etkisinde kalmadan, objektif olarak bakarlar. Olaylar arasındaki neden ve sonuç ilişkilerini görmeye, anlamaya ve kuramlara ulaşmaya çabalarlar. Sosyolojinin üniversitelerde okutulan ve her biri ayrı bir ilgi sahasını oluşturan birçok alt dalı vardır. Bunlar arasında bilgi, ekonomik, sanayi, kent, köy, din, endüstri, hukuk ve siyaset sosyolojisi en yaygı n olanlarıdır. Bütün bilimler gibi toplumbilim de (sosyoloji de) araştırma ve değerlendirme teknikleriyle kavram ve kuramlar arasındaki yakın etkileşimle kendini yenileyerek gelişmektedir. Bu gelişme yakın zamanlarda ve hızlı bir gelişme temposuyla ortaya çıkan ve diğer bilimler arasındaki yerini almaya çalışan toplumbilimde de açıktır.

Sosyolojinin kullandığı yöntem ve bilimsel araştırmada takip edilmesi gerekli aşamaları tanımak ve örneklerle tartışabilmek. insan ilişkilerini inceleyen bir disiplin olarak sosyoloji de geniş uygulama sahasıyla, bu bilimsel yöntemi kullanmaktadır. Sosyoloji bu yöntemi, deney, gözlem ve saha araştırması teknikleriyle birlikte kuramlar geliştirmek, bilgi toplamak ve insan sistemini anlamak amacıyla kullanmaktadır. İnsanlar içinde bulundukları çevreyi tanımak ve meraklarını gidermek amacıyla araştırma yaparlar. Bilim, dünyadaki olayların niçinlerini bulmak amacıyla bilgi elde etme ve biriktirme yoludur.
Bilim birbiriyle ilgili iki çalışmayı içerir. Bunlar;

• Bilgiyi biriktirmek,
• Veri toplamaktır.

Bu iki çalışma bilimde kuram ve yöntem olarak adlandırılır. Kuramlar ilişkili oldukları konularda her zaman aynı biçimde ortaya çıkan gerçeklerdir. Kuramlar olayları daha iyi anlamamıza yardımcı olurlar ve niçin sorusunun açıklığa kavuşmasına yardımcı olurlar. Kuramın üç temel parçası vardır: Bunlar; önermeler, kavramlar ve tanımlardır. Önermeler, olaylar arasındaki ilişkileri ortaya koyarlar. Kavramlar ise, toplumsal olay ve olgularda karşılaşılan ortak bir niteliği ifade ederler. Kavramlar, tanımlar yoluyla üretilir. Eğer kavramlar açık bir biçimde tanımlanmazlarsa herkes tarafından farklı anlaşılırlar. Kuramları sınamak için bilimsel yöntemler geliştirilmiştir. Yöntem, kuramın tersine nasıl sorusuna cevap verir. Nesnel gerçeği en çok ve en iyi yansıtmayı amaçlayan her bilim, bilimsel yöntemi uygulamak
zorundadır.

Bilimsel yöntem birkaç aşamalı bir gelişim gösterir. Bu aşamalar:

• Araştırılması gereken sorunu ortaya koymak.

• Hipotez ve önermeleri formüle etmek.

• Araştırma planı ya da veri toplama tekniği geliştirmek.

• Verilerin analiz ve özetini yaparak hipotezin mümkün olabilirliğini göstermek.

• Hipotezin doğrulanması, yeniden formüle edilmesi veya yeniden gözden geçirilmesidir.

• Her bilimsel disiplinin araştırma yöntem ve teknikleri birbirinden farklıdır.

Sosyologlar araştırmalarda üç farklı teknik kullanırlar.
Bunlar:

• Deney,
• Gözlem
• Saha araştırmasıdır.

Sosyolojinin Ortaya Çıkışı ve Kuramsal Yaklaşımlar

İlk ve ortaçağdaki toplumsal düşüncenin temellerini incelemek. insanlar toplum olarak bir arada yaşamaya başladıklarından itibaren, içinde yaşadıkları düzeni anlamaya çalışmış ve çeşitli fikirler ileri sürmüşlerdir. Toplumsal düşünce ilk defa filozofların felsefe sistemlerinde yer almıştır. ilk çağda düşünürler Sokrat'tan önceki ve sonrakiler diye ikiye ayrılır. Sokrat'dan önce sofislere rastlıyoruz. Sokrat'tan sonra önemli iki bilgin Platon ve Aristo'dur. Platon'a göre birey içinde yaşadığı devletin karakterini taşır. Aristo, Platon'a göre daha gerçekçidir. Hristiyan düşünürler Rönesans ve Reform'a değin mistik ve skolastik dünya görüşü altında büyük bir ilerleme sağlamazken, islam dünyasında olumlu düşünce sistemlerini görüyoruz. Bu çağlarda toplumla ilgilenen düşünürler arasında ibn-i Rüşd, Gazzali, Farabi ve ibni Haldun en önemlileridir. Özellikle ibn-i Haldun'un Mukadimesi bir sosyoloji kitabı niteliğindedir.

Sosyolojinin bir bilim dalı olarak ortaya çıkmasında rol oynayan etkenleri açıklamak. Sosyolojinin ortaya çıkışında iki önemli toplumsal olgu yer alır. Bunlar: Endüstri Devrimi ve Fransız Devrimi'dir. Tarihe hiçbir değişme Endüstri Devrimi kadar uzun dönemli, etkili ve çarpıcı olmamıştır. Bu olgunun dışında doğa bilimlerindeki gelişmeler, bilimsel yöntemin kullanılışı ve yeni kıtaların keşfi de sosyolojik düşüncenin gelişiminde önemli bir yer tutar. İlk sosyologların toplum konusundaki düşüncelerini ve sosyolojinin üç temel yaklaşımı olan fonksiyonalist, çatışma ve etkileşimcilik yaklaşımlarını açıklamak. Sosyolojinin kurucuları arasında, adını koyan Auguste Comte'dur. Zamanın en özgün düşünürü olan Comte, doğa bilimlerinde kullanılan bilimsel yöntemin toplumsal olayları incelemede de kullanılabileceğini savunur. Daha sonra Herbert Spencer, biyolojik yaklaşımın kurucularındandır. Spencer, toplumu canlı bir organizmaya benzeterek incelemek ister. Karl Marx ise çatışma kuramının kurucusudur.

Düşüncelerinde bir diğer Alman düşünür olan Hegel'in etkisindedir. Marx'a göre toplumbilimcilerin görevi dünyayı açıklamak de¤il, değiştirmektir. Her şeyin birbiriyle çatışma içinde olduğunu savunan Marx, kuramını sınıf çatışması ile destekler. Sosyolojinin bilimsel alanda gelişmesinde önemli bir kişi de Fransız Emile Durkheim'dir. Durkheim, toplumsal gerçeğin temelini toplumsal bilinçte görür. Durkheim'in bir diğer ilgi alanı toplumsal işbölümü ve sonuçlarıdır. Modern bir Alman düşünürü ise Max Weber'dir. Weber, sosyolojide anlama üzerinde durarak, ideal tip ve tarihi analiz tekniklerini geliştirmiştir. Sosyolojide tarihsel gelişim içinde üç yaklaşım söz konusudur.
Bunlar;

• Fonksiyonalist yaklaşım,
• Çatışma yaklaşımı
• Etkileşimcilik yaklaşımıdır.

Sosyolojide yeni yaklaşımlardan sosyal alışveriş kuramı ve feminist kuramı tartışmaları ile inceleyebileceksiniz. İki modern kuram, Sosyal Alışveriş Kuramı ve Feminist kuramlar da giderek popüler hale gelen ve tartışılan kuramlar arasında yer almaktadır. Bu kuramlardan sosyal alışveriş kuramı, genelde ekonomistlerin, antropologların ve psikologların fikirlerine dayalıdır. Kuram, insan etkileşiminin ödül ve cezalara dayalı olarak gerçekleşen bir alışveriş ile oluştuğunu ileri sürer. Kuramda sözü edilen değişim kavramı toplumsal bir değişimden çok karşılıklı bir alışverişi ifade eden bir nitelik taşır. Bu nedenle kurama sosyal alışveriş kuramı da denilmektedir. Feminist kuram kadının odak olarak alındığı bir perspektiften bakarak toplumsal yaşamı ve buradaki farklı sistem ve fikirleri irdelemektedir. Feminist kuram kadını temel obje veya ilgi odağı olarak görür ve inceler. Feminist kuram, liberal, sosyalist ve radikal olmak üzere temel yaklaşıma sahiptir.

Toplum ve Toplumsal Yapı

Toplum kavramını; onu oluşturan koşulları dikkate alarak tanımlamak. Toplum ve birey birbirinin ayrılmaz birer parçasıdırlar. En geniş anlamda toplum insanları etkileyen ilişkiler bütünüdür. Ancak bir toplumdan söz edebilmek için belirli şartlar gerekir. Bunlar ortak bir toprak, politik bir otoriteye uyum ve paylaşılan bir kültürdür. Toplumsal yapı ve bu yapıyı oluşturan parçalar olan kültür, toplumsal sınıf, statü, rol, kurum ve grupları açıklamak. Her organizmanın bir yapısı olduğu gibi toplumların da bir yapısı vardır. Bu yapı birbirleriyle ilişkili bir takım parçaların bütünüdür. Toplumsal yapı, bir toplumdaki organize olmuş toplumsal ilişkilerin bir bütünüdür. Toplumsal yapıyı oluşturan parçalar altı tanedir. Bunlar; Kültür, Toplumsal Sınıf, Statü, Rol, Grup ve Kurumlardır. Statü, bireyin toplum içindeki pozisyonudur. Edinilmiş ve kazanılmış olarak iki biçimde yer alır. Rol ise bir toplum içindeki insanların belirli bir biçimde oynadıkları oyundur. Her rolün bireyden bazı beklentileri vardır.Grup, belirli sayıdaki insanların etkileşimleri sonucu ortaya çıkan bir birleşmedir. En yaygın olarak birincil ve ikincil biçimde ikiye ayrılır. Toplumsal kurum ise toplumun temel değerlerinin korunması amacıyla zorunlu sayılan nispeten sürekli kurallar topluluğudur. Toplumsal düzeni sağlayan kurumlar dokuz tanedir. Bunlar: Aile, Ekonomi, Eğitim, Din,Politik, Hukuk, Tıp, Bilim ve Askeri kurumlardır.İnsanoğlunun tarihi gelişimiyle oluşan toplum türlerinin temel özelliklerini açıklayarak tartışabileceksiniz. İnsanoğlunun tarihsel gelişiminde beş yaygın toplum biçimi gözlemlenmiştir.
Bunlar;

• Avcılık ve toplayıcılık toplumları,
• Çobanlıkla geçinen göçebe toplumlar,
• İlkel tarım toplumları (tarım öncesi toplumlar),
• Tarım toplumları ve
• Endüstriyel toplumlardır.

Kültür

Toplum ve insan bilimleri için temel bir kavram olan kültürü ve temel özelliklerini, kültürel farklılıklar ve kültürel birleşme kavramlarını tanımlamak.

• İnsanoğlu gelişmiş beyin yapısı sayesinde yaşamda canlı kalıp bir kültür yaratabilir. Kültür, bir toplumda yaşayan insanların bütün öğrendikleri ve paylaştıklarını kapsayan bir kavramdır. Davranış bilimlerinin incelediği hemen her şey bir kültür tarafından biçimlendirilir. Zamanla kültürün koyduğu kurallar bizim bir parçamız haline gelir. Toplum, Dil ve kültür ilişkisini açıklamak.

• Kültür, insanların kullandıkları bir dil sayesinde yayılır ve insanlar arasındaki etkileşimler sonucu doğup gelişir. Her toplumun farklı düşünce inanç ve değer sistemleri vardır. Her düşünce kalıbı yaşadığı kültür içinde önemlidir ve geçerliliği vardır. Kültürün bir diğer özelliği de öğrenilen davranışlardan
oluşmasıdır. Her toplumun kültürü, maddi ve manevi olmak üzere iki tür öğeden oluşur. Kültür ve toplum birbirinden ayrılmaz bir bütünü içerirler. Toplum kültür olmadan var olamayacağı gibi; kültür de kendisini koruyan ve geliştiren bir toplum olmadan varlığını sürdüremez. Kültür dil sayesinde korunur ve gelecek nesillere aktarılır. Kültür kalıtımla babadan oğula geçmez ve her toplumun kültürü kendine özgüdür. Kültürü oluşturan parçaların
herhangi bir biçimde birbirlerine bağlanmasına kültürel birleşme denir.

• Kültür, norm ve değerlerle bir anlam kazanır. Normlar, o kültür içinde anlamlıdırlar. Kültürü oluşturan temel parçalardan değerler ve normu tanımlamak. yaptırımı olan yerleşik davranış kurallarıdır. Değer ise hangi toplumsal davranışların iyi, doğru ve istendik olduğunu belirten paylaşılan ölçüt veya fikirlerdir.Değerler böylece kültürel yaşantımıza rehberlik ederler.

Kültür kendi içinde popüler ve fakirlik kültürü, gerçek ve ideal kültür, yüksek ve yaygın kültür, alt kültür ve karşıt kültür olarak ayrılır. Popüler kültür yaşadığımız günlük hayattır. Fakirlik kültürü ise Oscar Lewis'in "fakirlerin sahip olduğu değerlerin, ekonomik yönden başarılı kişilerin değerlerinde farklı olduğuna" yönelik tezine dayanmaktadır. İdeal kültür toplumu bir arada tutan norm ve değerlerin sadece kurallarda geçerli olması iken gerçek kültür ise bunların günlük yaşamdaki uygulanış veya bulunuş biçimidir. Toplum içinde özel bir yaşam biçimi, zevkleri, alışkanlıkları olan küçük bir elit grubun sahip olduğu kültür yüksek kültür olarak tanımlanırken, büyük halk kitlelerinin benimsediği yaşam biçimi, zevkler, farklı değerler yer aldığı kültür yaygın kültürü oluşturur. Diğer yandan toplumun temel kültürel değerlerini paylaşan ancak bunun dışında kendini diğer gruplardan ayıran değer, norm ve yaşam biçimleri olan grupların oluşturduğu kültür alt kültür olarak tanımlanmaktadır. Yine bir alt kültür olarak değerlendirilen karşıt kültür değer, norm ve yaşam biçimleri açısından içinden yaşanılan kültüre ters düşen tutum ve davranışları içermektedir. Etnosentrizm ve kültürel relativizm kavramlarını tanımlayarak; her iki görüşün olumlu ve olumsuzyönlerini tartışabilmek.

• Bunlar kültürün kendi içindeki farklılıklardır. Etnosentrik görüş başkalarının kültürünü bireyin kendi kültürü açısından değerlendirmesi demektir. Kültürel relativist görüş ise kültürü kendi kalıpları içinde anlamak, önyargılı olmamak demektir.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst