Bu Gün Ne İzlesek

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu

Görsel bilgi,haber ve eğlencenin en yoğun kullanıldığı, gönderenin görülmesini istediği gibi kurgulayabildiği,geniş coğrafya ve kitlelere kadar ulaşabilen etkili ve tek yönlü bir iletişim aracıdır.



Faydasının yanında yanlış ellerde tahrip edici etkiye sahiptir.Milyarlarca dolarlık silahlardan daha yıkıcı psikolojik harp vasıtasıdır.



Televizyon yaşanılan her mekâna sızarak, toplumun tüm kesimine ulaşmıştır. İnsanlar zamanlarının üçte birini televizyon karşısında geçirmektedir. Hayata bu kadar nüfuz ederken cihazdan yayılan kirletilmiş görüntüler, davranış ve inançlarımızı olumsuz yönde değiştirebilme kuvvetine sahip olmuştur.



Ancak akşam saatlerinde bir araya gelebilen ailelerin müşterek eğlencesi haline gelirken, kontrolsüzce izlenen yayın akışı ahlak tahribatına sebep olmaktadır. Her gün saatlerce seyrettiğimiz dizilerin ortak teması; aldatma, ihanet, cinayet, parçalanmış aile, yozlaşan insan ilişkileridir. Dizilerdeki yaşamlar Türk örf ve adetlerine uymayan, toplumumuzda kötü bilinen davranışları abartarak bize gösteren olumsuz örneklerdir. Başrol oyuncusu kadın veya erkek eşini aldatır, gayri meşru ilişiklileri vardır. Çevresindeki tüm akrabaları, iş ortakları ve dostları ona tuzaklar kurarlar. Bu ihanet içerisinde yaşanılan tüm ahlak dışı yaşam seyircinin ilgisini çekerken, aslında yavaştan, sinsice bir zehir kalplerimize, ruhumuza sızar. Belleğimizde daha önce inançlarımızla vücut bulmuş ahlak anlayışı yerine gördüğümüz sahte yaşamlardaki anlayışla yer değiştirir. Farkına varmayız, öyle olmadığını söyleriz ama bu zehir gözlerimizden beynimize her gün saatlerce zerk olunduktan sonra kalbimize yerleşir, inancımız olur. Sonra da yaşam şekli,dünya görüşümüz olur. İnsan inandığı gibi yaşamazsa yaşadığı gibi inanmaya başlar.



İnsanın beyni fotoğraf makinesi gibi gördüklerini kaydeder. Bazılarını unuttuğumuzu sanırız fakat bilinçaltımızda hala izleri durmaktadır. Televizyonda seyredilen her sahne en ince ayrıntısına kadar belleğimize yerleşir. Sadece dizinin konusu ilgimizi çekmez, gördüğümüz her nesne hafızamıza kayıt olmuştur. Filmin çekildiği mekân, oyuncuların giydiği elbise, makyajı, takısı, arabası, saç şekli, okuduğu gazete, gittiği yerler, tavır ve hareketleri. Artık gördüklerimizin bir kopyası da bizde vardır. Filmi çekenler bunları çok iyi bildiği için seyirciye vermek istediği duygu ve düşünceyi sanki bir kayıt cihazına kaydediyor gibi uzaktan beyinlerimize televizyon vasıtasıyla yüklerler. Hangi sahnede güleceğimizi, üzüleceğimizi, sevineceğimizi, coşacağımızı yönetmenler bize gösterir.



Evli erkek veya kadının gayri meşru ahlaksız ilişkisi dizi içerisinde gayet doğal karşılanırken yönetmen ve senarist aynı duyguyu bizim de duymamızı sağlar.



Kadın ve çocuklar seyrettiklerinden daha çok etkilenir. Dizilerde giyilen elbiseler, takılar, kullanılan eşyalar moda olur. Sık tekrarlanan, hoşa giden sözler dahi arkadaşlar arasında söylenir.



Davranışlarımıza hükmeden duygularımız değiştikten sonra artık toplum olarak biz eski biz değiliz. Değişime direnenler de değişenlerin etkisiyle değişir. Bulaşıcı hastalık gibi toplumun her yerine sirayet eder. Ahlaksızlık anlayışı değişerek modern yaşam, özgürlük olur. İnandığımız doğru değişilerek,parlayan kutudan gelen doğru olur. Geçmişimizden uzaklaşır, yabancılaşır,daha önce inandığımız değerlere düşman oluruz.Savunanlara da düşman oluruz. Artık kızlarımızın erkek arkadaşlarıyla tanışır, gece beraber olmalarına müsaade ederiz. Karşılaştığımız güzel bir kadınla birlikte hayâsız halimizden utanmayız, hatta çapkınlığımızı arkadaşlarımıza abartarak anlatırız ki, onların da daha iyisini yapmalarını teşvik ederiz. Yalan söylemekte, insanları kandırmakta beis görmeyiz. Flört ederek evlendiğimiz kadından bir süre sonra sıkılır, küçük nedenlerden dolayı boşanırız. Çocuklarımız anne ve babası ayrılmış sorunlu insanlar olur. Aile müessesi yıkılınca toplumda çözülme başlar.



Pandora’nın Parlayan Kutusu açılmıştır,oradan yayılan kötülük her eve girer,temas ettiği her insana bulaşır. Milleti millet yapan taşlar artık yıkılmıştır. Parçalanmaya ve yok edilmeye hazırız.



Alperen Tunga​

yazarın söylediklerine katılmamak elde değil bu yüzden bu ülkenin müstakbel aydınları, geleceği, her şeyi olarak burdan birbirimize önerebileceğimiz programları yazalım derim
 

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu
06/02/2010 cumartesi

AŞKIN HİKÂYESİNİ DURMAKSIZIN FERYAT EDEN BÜLBÜLE DEĞİL… SESSİZ SEDASIZ CAN VEREN PERVANELERE SOR DEMİŞLER…

Avukat Hayati İnanç’ın sunucu ve danışmanlığını yaptığı “Can Veren Pervaneler” programında, klasik edebiyatın birbirinden seçkin örnekleri hikâyeleri ile beraber sohbete konu oluyor. Programa ayrıca güzel müzik örnekleri de eşlik ediyor.

Programda; geçmişte yaşanan örneklere bakarak, günümüzde yaşanan bazı sosyal ve siyasal hadiseler; bazen mizah, bazen insani, bazen de hikmet penceresinden izlenerek hayatımıza farklı bir renk katılıyor.
 

Efsunnn

Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2008
Mesajlar
839
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Konya
Televizyon yaşanılan her mekâna sızarak, toplumun tüm kesimine ulaşmıştır. İnsanlar zamanlarının üçte birini televizyon karşısında geçirmektedir

ne kadar vahim bi durum
teşekkürler paylaşım için
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
YORUM FARKI



Mehmet Barlas ve Emre Kongar, son dönemde yaşanan gelişmeleri tartışıyor. Farklı dünya görüşlerini düzeyi düşürmeden bilgi birikimleriyle pekiştirerek tartışan iki gazeteci, gündemi meşgul eden yada hareketli gündem içinde bir tarafta kalmış önemli gelişmeleri NTV izleyenleri için değerlendiriyor.

Kongar ve Barlas, son günlerin hareketli konuları başta olmak üzere iç ve dışta yaşanan siyasi gelişmeleri analiz ediyor, çıkış yollarını arıyorlar, izleyen herkesi içine çeken bir sadelikte yorumluyor.

Pazartesiden Perşembeye: 20.00
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Kanal D’nin mizah programı BKM Mutfak “Çok Güzel Hareketler Bunlar” bu akşam da kahkaha dolu saat 20:15 de
 

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu
TRT1 27 Şubat 2010 Cumartesi 22:30
“Ferhat Göçer ile”, Her Cumartesi TRT 1’de…
programın bu günkü konuğu zara tavsiyemdir
Gerçekleşecek müzik serüvenine ve sürprizlere davetlisiniz…
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Çok severim Zara yı kişiligiyle,sesiyle hayata bakışıyla izleyecegim
Teşekkürler Mesut:)
 

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu
trt1 de 22:25 Ferhat Göçer ile konuk eurovizyon temsilcimiz manga


trt 2 de 23:15 Can Veren Pervaneler
 

Hazır-Cevap

Özel Üye
Katılım
7 Eyl 2007
Mesajlar
3,301
Tepkime puanı
4
Puanları
0
10.03.2010

Show Tv de 20.00 da Es-Es başlıyor.
Es es severler ekran başına...;)
Yeniden yeni kanalında yeni gününde ekranlarda...
 

By_tr

Özel Üye
Katılım
26 May 2008
Mesajlar
1,277
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Şehir:
Ordu
21 mart pazar
kanal 24 te 20:15 te keşke olmasaydı (çanakkale-Gelibolu Özel)
mutlaka izlenmeli
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Türü: Belgesel
Tarih-Saat: 19.04.2010 20:00


Göz kamaştırıcı görüntüler… Nil belgeseli, tarihin gölgesinde suyun izini sürüyor… Dünyanın en uzun nehri olan Nil boyunca dağ, orman, bataklık ve çöl yer alıyor. Nil "NILE", TRT Ekranlarında…
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst