Genel İşletme Ders Notları

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Genel Işletme Ders Notlari
İşletme Kavramı

İşletme Bilimi, işletmeleri ilgilendiren iç ve dış olayların açıklanması, çözümlenmesi ve sistemleştirilmesinin yanında, işletmelerin toplum içindeki yerini belirleme işlevini görür. Ekonomik yaşamın ve ekonomik faaliyetlerin çıkış noktası insan gereksinme ve istekleridir. İşletmelerin temel işlevi değişik boyutlardaki insan gereksinme ve isteklerinin giderilmesidir. Gereksinmelerin değişimine ve gelişimine bağlı olarak işletmelerin ortaya koyduğu ürünler de yenilenir. İnsan gereksinmelerini giderme özelliğine sahip mal ve hizmetlere ekonomik mal ve hizmetler denir. Mal ve hizmetlerin üretimi için, emek, doğa, sermaye, teknoloji ve girişimci olarak sıraladığımız üretim faktörleri bir araya getirilir. İnsan gereksinme ve isteklerini gidermeye yarayan araba, kalem, televizyon gibi somut araçlara mal denir. Mallar değişik ölçülere göre sınıflandırılır. İnsan gereksinmelerini karşılamakla birlikte, somut olmayan araçlara hizmetler diyoruz. Oteller, bankalar ya da hastaneler hizmet üreten işletmelerdir. Mal ve hizmetlerin kullanımı ile tüketim ortaya çıkar.

Mal ya da hizmetleri bireysel gereksinmeleri için alanlara son tüketici, üretim, alıp satma ya da işletme kurmak amacıyla satın alanlara endüstriyel tüketici diyoruz. Satın alma gücü bulunan bireylerin ekonomik mal ve hizmetlere karşı gösterdiği satın alma işlevi talep olarak niteleriz. İşletme kavramının yaygın olarak kullanılan tanımı işletmeyi mal ve/veya hizmet üretimi için üretim faktörlerinin bir araya getirildiği ekonomik birim olarak açıklar. Özel girişim, bireylerin devlet müdahalesi olmaksızın; kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda davrandığı sistemdir. Temel unsurları, özel mülkiyet hakkı, seçme, özgürlüğü, kâr elde etme hakkı ve serbest rekabettir. Aşağıda kendimizi sınayalım bölümündeki soruları yardım almadan yanıtlamaya çalışınız. Bu sorulara yanıt verebiliyorsanız, bir sonraki Üniteye geçebilirsiniz. Ancak soruları yanıtlamakta zorlanıyorsanız, geriye dönerek bu bölümleri tekrar okuyun.


İşletmelerin Özellikleri

İşletmelerin amaçları, bir işletmenin ulaşmak istediklerini ifade eder.Amaçlar; ne, neden. ne zaman, nasıl,hangi kapsamda, nerede yapılacak sorularına verilecek yanıtları şekillendirir. İşletmelerin başarılı olmasında ve sağlıklı kararlar alınmasında temel koşul, ne yapılacağının bilinmesidir. İşletmelerin genel amaçları, kâr elde etmek, topluma hizmet etmek, işletmenin varlığını sürekli kılmaktadır. İşletmelerin özel amaçları, sosyal sorumluluk, çevrecilik,kaliteli ve nitelikli bir çalışma ortamı, çalışanlara daha iyi ücret, çevre koşullarına uyum,uluslar arası ilişkiler vb.olarak sıralanabilir. İşletmelerin işlevlerini genel veya özel amaçları şekillendirir.

Bu işlevler işletmenin belirli bölümlerinde gerçekleştirilir. Yönetim, üretim, pazarlama, finansman, personel, muhasebe, ar-ge, halkla ilişkiler, ulaştırma, depolama bunlardan başlıcalarıdır. Günümüzdeki gelişmeler, işletmecilik işlevleri ve uygulamalarında yenilikleri zorunlu kılmıştır. Klasik işlevlerin yanı sıra, çağdaş, global ve rekabetçi anlayışın gerektirdiği işlevler de büyük önem kazanmıştır. İnsan kaynakları, planlama, reklam ve promosyon, eğitim, kalite kontrol, uluslararası ilişkiler çağdaş işletmelerde sürdürülen işlevlerden bazılarıdır. İşletmelerde, yukarıda sözü edilen işlevlerden hangilerinin uygulanacağı ya da hangileri için ayrı bölümler açılacağı; üst yönetimin yaklaşımı, üretim konusu, sektör özellikleri, işletmenin içinde bulunduğu özel koşullar, büyüklük gibi unsurların etkisi altında kararlaştırılır. İşletmelerin çevresini oluşturan çıkar grupları ile ilişkisi, onların beklentilerini karşılama ve faaliyetleri yoluyla onları etkileme biçiminde ortaya çıkar. Her işletme, çevresindeki kişi veya kurumlara karşı sorumludur. Bu sorumluluğun gereği olarak bu kişi veya kurumların çeşitli beklentileri ve gereksinmelerini karşılamak zorundadır.İşletmelerin çevre ilişkileri ve sorumlulukları iç ve dış çevre olarak ayrılmıştır. İç çevre unsurları, işletmeyi doğrudan etkileyen ve karşılığında işletme faaliyetlerinden doğrudan etkilenen unsurlardır. İşletmelerin iç çevresinde yer alan temel unsurlar; sermaye sahipleri, yöneticiler ve yönetilenler yani çalışanlar ve onlardan kaynaklanan yönetim biçimi ya da örgüt kültürüdür. İşletmelerin dış çevresinde; devlet ve yasalar, tüketiciler, toplum yapısı ve kültürü, rakipler, tedarikçi işletmeler, diğer işletmeler ve tüm bu unsurların bir arada oluşturduğu piyasa koşulları yer alır.

İşletmeler birbirinden farklı yapı ve özelliklere sahiptir. İşletmelerin gruplandırılmasında geçerli olan ölçütler; mal ve hizmet türü, üretim araçlarının mülkiyeti, hukuki yapıları, ulusal kökeni, işletmeler arası anlaşmalar ve diğerleridir.


İşletmelerin Kuruluşu

İşletmelerin kuruluşunda alınacak kararlar, yatırımın kârlılığında önemli rol oynar. İşletmelerin kuruluşunda ilk olarak yatırım düşüncesi oluşur. Yatırımın yapılabilirliğini belirlemek üzere ekonomik, teknik, finansal, yasal ve örgütsel fizibilite çalışmaları yapılır. Bu çalışmalara dayalı olarak bir ön proje oluşturulur.

Ön proje, yatırıma ilişkin bütün bilgilerin ayrıntılarını kapsar ve yatırım kararı için temel bir göstergedir. Proje onaylandıktan sonra kesin projeye dönüştürülür ve sonraki aşamada yatırım gerçekleştirilir. Kesin üretim aşamasına geçilerek, yatırım süreci tamamlanır. İşletmelerin kuruluş yeri seçimi, üzerinde titizlikle durulması gereken bir diğer konudur. Kuruluş yeri seçiminde dikkate alınan etkenler; hammadde, ulaştırma, pazara yakınlık, işgücü, enerji ve yakıt, su, iklim koşulları, atıkların giderilmesi, özendirme önlemleri ve diğer etkenlerdir.



İşletmelerin Büyümesi

İşletmelerde bazı temel amaçlar vardır. Devamlılığı sağlama, kâr ve büyümedir. işletmeler çeşitli nedenlerle büyümeye zorlanırlar. Bazı işletmelerin büyümenin sağlayacağı yararlara karşın, getireceği sıkıntılar ve olumsuzluklar yüzünden büyümeye karşı isteksiz oldukları görülmektedir. Büyüme yaşayan her canlı varlık için doğal bir gelişmedir. işletmeler de canlı bir organizmaya benzediğine göre, kurulması ve büyüme sürecine girmesi doğaldır. işletmeler çeşitli nedenlerle büyümeye zorlanır. Büyüme bir işletmenin varlığı için son derece önemlidir.

Büyüme olmayan bir işletmede yaratıcı faaliyete yer verilemeyeceği için güçlü bir yönetim de olamaz. işletmelerde büyüme her yöneticinin temel düşüncesi olmakta ve her fırsatta büyüme olgusunu sağlamak için yollar aramasına neden olmaktadır. Büyümenin çevre , finansman , üretim ve pazarlama açısından incelenmesi söz konusudur. İşletmeler başlangıçta küçük bir işletme olarak kurulurlar. Çoğunlukla bir tek işletme olarak faaliyete başlanır ve bu işletmeler için işletme seviyesi ile şirket seviyesi aynı anlama gelir. Büyüme biçimlerinden birini seçmek için ele alınacak konulardan bazıları arasında işletmelerin mevcut durumu, işletmenin faaliyet gösterdiği endüstri alanı, üretilen mallara karşı olan talebin trendi, ekip işletmelerin büyüme modelleri ve ekonominin gidişi sayılabilir. İşletmelerde görülen en önemli büyüme çeşidi iç büyümedir. işletmenin kendi kaynaklarıyla büyümesi iç büyümedir. Dış büyüme, işletmenin iç kaynakları yeterli olmadığı durumda başvurduğu bir yoldur. Bazen işletmeler birleşme yoluyla büyürler. Tröstler, işletmelerin birleşmesinde en çok görülen örneklerinden biridir. Tröstte amaç, birleşerek pazarın daha geniş bir bölümüne sahip olmaktır. Tröstte birliğe giren işletmeler hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını kaybederler.

Konsernler tipik bir tekelleşme örneğidir. Konsernde amaç maliyet düşürmedir. Karteller tröstlerden çok farklıdır. Birleşerek tüketicilerin aleyhine çalışan ve kâr arttırmak için faaliyet gösteren birleşme yoludur. Bu özelliği nedeniyle, çok liberal ülkelerde bile yasaklanmaktadır. Kartelin çeşitleri arasında en başta fiyat kartelleri gelir. Burada amaç belli bir fiyatla malların kartele bağlı işletmeler tarafından satılmasıdır. Diğer kartel çeşitleri arasında bölge karteli, miktar karteli sayılabilir. Holdinglerde tamamen bağımsızlık kaybedilmez. Bu birleşmede amaç oy çokluğu sağlayarak bazı işletmelerin yönetimini ele geçirmektir. Farklı bir büyüme biçimi ise satın alma yoluyla büyümedir. işletmelerin pazarını genişletmek veya yeni pazarlar kazanmak amacıyla, tesisleri ve kaynakları uygun olan fakat başarılı bir şekilde çalıştırılamayan işletmelerin satın alınmasını ifade eder. işletmelerde küçülme 1980li yıllardan sonra gündeme gelmiştir. Küçülme ile ilgili olarak, yanlış düşünceler, küçülmenin iyi anlaşılmasını engellemektedir. Özellikle ülkemizde küçülme, işletmenin olumsuz koşullara itildiğini veya işletmenin iş asa doğru gittiğini anımsatıyordu.

Bu kanı, büyüme ile ilgili varsayımlardan geliyordu. Küçülme için karar verme riskli bir iştir. Küçülme birçok sorunu da beraberinde getirir. Küçülme ile işletmeler bazı beklentilerin içine girerler. Bunlar giderlerin azalması, bürokrasinin azalması, hızlı karar alma, iletişimde açıklık, girişimciliğin gelişimi ve verimlilikte artıştır.


İş Ahlâkı ve Toplumsal Sorumluluk (Etik-Törel Kurallar)

Etik, insanlar için neyin doğru ve iyi olduğunun ortaya konmasıdır. Geniş anlamda etik, herhangi bir eylemin kabul edilebilir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayan temel kurallar ya da değişkenlerdir.Etik ve yasalar her zaman için örtüşmez. Kimi konularda etik ve yasalar arasında tam bir uyum vardır. Kimi konularda ise etik ve yasalar arasında farklılıklar ortaya çıkar. İşletme kararları, kimi zaman etik olmayan ama yasal bir yapıya; kimi zaman etik ama yasadışı bir yapıya; kimi zamanda hem etik olmayan hem de yasal olmayan bir yapı ya dönüşebilmektedir. İşletmelerde etik açısından sorgulanacak davranışları; denetim dışı, görevde hatalı davranma, görevi kötüye kullanma, görevi bilinçli olarak sürekli kötüye kullanma olarak sıralayabiliriz.

Bu davranışların her biri, işletme için olumlu veya olumsuz sonuçlara yol açar. Toplumsal sorumluluk, toplumla işletmeler arasındaki bir toplumsal anlaşmadır. Buna karşılık etik bireysel karar almayı ilgilendiren ahlâk kurallarıyla ilgilidir. İşletme etiği, bireysel kararların ahlâki kurallar ve ilkeler üzerindeki etkisiyle ilgiliyken; toplumsal sorumluluk, örgütsel kararları ve bu kararların toplum üzerindeki etkileriyle bağlantılıdır. İşletmelerde etik çatışmaların nedenlerinin başında, bireysel değer yargıları ile çalışılan işin ve yaşanılan toplumun değer yargıları arasındaki çatışma gelir. Ayrıca, işin özellikleri ile örgüt kültürü arasındaki çelişki etik sorunlar yaratabilir. İşletmelerde temel etik sorunları; çıkar çatışmaları, içtenlik ve doğruluk, iletişim örgütsel ilişkiler konularında ortaya çıkar. Kişiler kendi kişisel çıkarlarını, örgütlerin önünde tuttuğunda çıkar çatışması ve etik sorunlar doğar.

İşletmelerin yönetimde doğruluk ve konusunda sapma olduğunda etik sorunlar doğar. İletişim eksikliğinden ya da zamanında bilgilendirilmemekten dolayı etik sorunlar yaşanabilir.Örgüt üyelerinin tüketicilere,girdi sağlayanlara,astlara, üstlere ve çeşitli kişileri karşı davranışlarından dolayı etik sorunlar yaşanabilir. Etik davranışların denetlenmesinde çeşitle teknikler geliştirilebilir. Bu amaçla stratejiler geliştirilmesinde izlenecek aşamalar; örgütleme, eş güdümleme, güdüleme ve iletişim olarak sıralanabilir.

Yönetim Kavramı

Yönetim ve yönetici kavramları başkalarına iş gördürme, başkaları aracılı¤ı ile işi başarma ve amaçlara ulaşmanın söz konusu oldu¤u her durumda kullanılmaktadır. Ailesel yönetim, siyasal yönetim ve profesyonel olarak özetlediğimiz üç yönetim türü birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış de¤ildir. Bunların üçü de bir arada bulunabilir; ama önemli olan ekonomik gelişmeye paralel olarak bu türlerin etkinlik ve yaygınlık derecelerinin değişmesidir. Başkaları vasıtasıyla iş görme tanımına yani yönetime daha yakından bakarsak, bunun teknik, beşeri ve kavramsal olmak üzere üç boyutu olan bir faaliyetler topluluğu olduğunu görürüz.

Yöneticilerin sahip olması gereken teknik yetenek; yöneticinin doğrudan yönetmekle sorumlu olduğu alan hakkında gerekli bilgiye sahip olmasını ifade eder. Beşeri ilişkiler yeteneği; insanlarla işbirliği yaparak onları çalışmaya yönlendirme yeteneğidir. Kavramsal yetenek; işletmenin bütününe yönelik, politika ve stratejiler geliştirmeyi ifade eder. Yönetimin incelenmesi ise geçen yüzyılda başlamıştır. Yönetim olayına farklı yaklaşımlar klasik, neo-klasik ve modern olarak gruplanabilir. Klasik yöntemin teorisini Bilimsel Yönetim, Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Bürokrasi olmak üzere ayrı akımlar halinde inceliyoruz.

Bilimsel yönetimde, üretim süreçlerinin plânlanması ve kontrolü; yönetsel teoride, hiyerarşik yapılanma ve bürokrasi modelinde bürokratik iç etkinliğe ilişkin kurallar önerilmektedir. Neo klasik teori, ağırlıklı olarak insan unsuru üzerinde durur. Modern teorinin temel yaklaşımı ise, olayları sistem bakış açısı ile ve çevre etkileşimi ile birlikte değerlendirmesidir.


Yönetim İşlevleri

Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır. Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme, işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme, amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda, bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici önlemlere başvurulur.


İnsan Kaynakları Yönetimi

İnsan kaynakları yönetiminin ana konusu, üretim faktörlerinden biri olan emek, bir başka deyişle insandır. İnsan üretimin hem amacı hem de aracıdır. İnsan kaynakları terimi, bir işletmede en üst konumda bulunan yöneticiden en alt konumdaki vasıfsız işçiye kadar tüm çalışanları kapsar. Bu kapsama işletme dışında olan ve ilerde o işletmede çalışabilecek potansiyel işgücünü de dahil etmek mümkündür. İKY'yi işletmenin, insan kaynağının işletmeye ve bireyin kendisine yararlı olacak şekilde, yasal çerçeve içinde, etkin yönetilmesini sağlayan işlev ve çalışmaların tümü olarak tanımlayabiliriz. İKY, özde iki amacı gerçekleştirmeye çalışır. Bunlar:

----- Çalışanların bilgi ve becerilerini en iyi biçimde kullanmalarını sağlayarak, onların işletmeye olan katkılarını en üst düzeye çıkarmak. Yani, çalışandan maksimum verim almak,

------İş yaşamının kalitesini yükselterek çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda, yaptıkları işten zevk almalarını sağlamak. İKY terimi, son 10 yılda kabul görmüş bir terimdir. Başlangıç noktası personel yönetimidir. Personel yönetimi anlayışından İKY anlayışına geçişteki etkenler şöyle özetlenebilir: Ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişmeleri, yetişkin insan gücünün artması, davranış bilimlerinde gözlenen gelişme, sendikacılığın gelişimi, çalışma koşullarını düzenleyen yasaların yürürlüğe girmesi, iş görenlerin eğitim ve kültür düzeylerinin yükselmesi, refah seviyelerinin artması, istek ve beklentilerin değişmesi, iletişim ve bilişim teknolojilerinin gelişimi. İKY, iş görenin verimliliğini artırmak ve çalışma yaşamının kalitesini yükseltmek çabası içindeyken iç ve dış çevrenin etkisi ve baskısı altında kalır. İç çevre faktörleri, işletmenin yapısından kaynaklanan, kontrol edilebilir faktörlerdir. Bunlar, bireysel nitelikler, iş nitelikleri,bireylerarası ilişkiler ve örgütsel özelliklerdir. Dış çevre faktörleri, işletmenin faaliyet gösterdiği çevreden kaynaklanan, kontrol edilemeyen faktörlerdir. Bunlar, dış kaynaklar, rakipler

ve yasalardır. İşletmelerde kurulacak olan insan kaynakları bölümlerinin amacı, İKY işlevlerini yürütmek ve diğer bölümlere bu konuda yardımcı olmaktır. İnsan kaynakları bölümü ve yöneticisinin günümüzde üstlenmesi gereken görevleri şöyle sıralayabiliriz.

----- İşletmenin hedeflerine uygun insan kaynakları politikalarının saptanması için gerekli araştırmaları yapmak, bilgi ve önerileri üst yönetime sunmak,

------ Belirlenen politikalara uygun program ve çalışmaları düzenlemek ve yürütmek,

-------Bu program ve çalışmaları denetlemek ve değerlendirmek,

-------İnsan kaynakları ile ilgili yenilikleri izlemek ve gerektiğinde uygulamak,

------ İnsan kaynakları ile ilgili rutin işleri yürüterek diğer yöneticilerin işlerini hafif etmek

İnsan Kaynakları Yönetimi İşlevleri

İKY'nin iki temel amacı, çalışanlardan maksimum verim almak ve iş yaşamının kalitesini arttırarak çalışanların yaptıkları işten zevk almalarını sağlamaktır. Bu iki temel amacı gerçekleştirme yolunda İKY birtakım işlevleri yerine getirir. Çağdaş bir işletmede İKY Bölümünün üstlenmesi gereken bu işlevler:

Plânlama Kadrolama Değerleme ve ödüllendirme Yetiştirme ve geliştirme Endüstri ilişkileri Koruma ve geliştirme olarak sıralana bilir. İşletmenin bugün ve gelecekteki işgücü ihtiyacını sayı ve nitelik olarak belirlemeye çalışan kişi, bu işlevi yerine getirirken bazı araçlardan yararlanmak zorundadır. Bu araçlar; işgücü envanterleri ve personel dönüşüm oranıdır. İşgücü envanteri; İşletmenin personel arzını nitelik olarak irdeleyen bir çalışmadır, mevcut personeli birtakım kriterlere göre irdeleyerek insan kaynağının profilini ortaya çıkarır.

Plânlamacı, bu bilgilere bakarak gelecekteki insan gücü gereksinimini nitelik açısından ortaya koymaya çalışır. Personel dönüşüm oranı; belli bir dönemde çeşitli nedenlerle (ölüm, iş kazası, emeklilik, işten ayrılma vb.) işletmeden ayrılan personelin sayısını yüzde olarak gösterir. Genellikle bir yıllık dönemler için hesaplanır. Oran şöyle formüle edilir: İKY işlevlerinden biri olan iş analizlerinin en önemli özelliği, diğer İKY işlevlerinin yerine getirilmesinde önemli bir bilgi kaynağı oluşturmasıdır. İş analizleri; işletmede yapılan birbirinden farklı işlere yönelik bilgilerin tek tek toplanması, değerlenmesi ve yorumlanmasıdır. İş analizleriyle toplanan bu bilgiler daha sonra iş tanımları ve iş gerekleri haline getirilerek karar vericilerin kullanımına sunulur. İş analizleri işi yapan kişiyi değil, işi analiz eder.

Analiz bilgilerinden; İnsan kaynakları plânlamasında, İşi alınacak personelde aranması gereken niteliklerin belirlenmesinde, İşe yerleştirme, yükseltme ve atamalarda, Eğitime alınacak personelin belirlenmesinde, Personel değerleme ölçütlerinin saptanmasında, Adil bir ücret sisteminin oluşturulmasında yararlanılır. İşe alma işlevi işletmeler açısından büyük önem taşır. İşletmeler, yaşamlarını sürekli kılmak ve rekabette üstün duruma geçmek istiyorlarsa doğru işlerde doğru kişileri çalıştırmak zorundadırlar. Bu cümlenin anlamı şöyle formüle edilebilir:

İşin gerekleri = Personelin nitelikleri

Bu eşitliğin en az hata payı ile sağlanamaması, yanlış kişilerin işe alındığı anlamına gelir. Personel seçiminin başarı göstergesi, yeni alınan personelin en kısa sürede beklenen performans düzeyine gelmesidir. İşe alma iki aşamalı bir işlevdir. Bu aşamalar iş gören bulma ve seçmedir. İşletmelerde iki farklı eğitimden söz edilebilir. Birincisi, işletmeye yeni alınan personelin işe ve işletmeye alıştırılmasına yönelik çalışmalardır. Bu çalışmalar işe alıştırma (oryantasyon) kapsamında ele alınır.

Diğeri ise eski personelin daha üretken olmasını hedefleyen eğitim faaliyetleridir. Performans değerleme başka bir adla personel değerleme, personelin işinde gösterdiği başarı derecesinin, yaptığı işin gereklerine göre saptanmasıdır. Performans değerleme başarılı ve başarısız personeli biri birinden ayırmak amacıyla yapılır

Pazarlama İlkeleri

Günümüz iş hayatında pazarlama; kendine özgü prensipleri ve diğer bilimlerle de ilişkisi olan bir disiplin olarak bilinir.Gerçekte pazarlama işletmecilik konusudur ve işletmenin diğer faaliyet alanlarıyla doğrudan ilgilidir. Aynı zamanda tüketici davranışlarıyla yakından ilgilenir. Pazarlama rekabetçi bir ortamda müşteri istek ve ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetlerin sağlanmasında yapılması gereken faaliyetlerin yerine getirilmesiyle ilgili bir işletme felsefesidir. Pazarlamanın bir işletmecilik disiplini olarak yer alması yenidir. Başta işletmeler olmak üzere insanlar pazarlama uygulamaları içinde yer alırlar. İşletmelerde pazarlama yönetimine olan ihtiyacı kavrayabilmek için pazarlamanın gelişimini, toplumdaki rolünü, son yıllarda pazarlama düşüncesinde meydana gelen gelişmeleri, pazarlamayı ilgilendiren faaliyetleri ve bunların pazarlama yönetiminde nasıl uygulandığını bilmekte yarar vardır.

Bu ünitede, pazarlamanın belirli faaliyetleri kapsayan bir süreç olduğuna ve bugünkü konumuna gelinceye kadar hangi değişiklikleri geçirdiğine değinildi. Pazarlama faaliyetleri birçok değişkenin etkisi altında yürütülür. Bu değişkenlerden işletme yönetiminin denetimi altında bulunanlara "pazarlama karması-4P", yönetimin denetleyemediği değişkenler ise "pazarlamanın çevre koşulları" olarak adlandırılır. Pazarlama karması değişkenleri ile çevre faktörlerinin bir arada düşünülmesi işletmeyi pazarlama sistemi olarak ele almamızı gerektirir. İşletmeler faaliyette bulunacakları pazarlar hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar.

Bu tür bilgileri elde etmek için pazarlama bilgi sisteminden ve pazarlama araştırmasından yararlanırlar. Tüketicilerin satın alma davranışları, bireylerin bir ürünü satın almalarında ve kullanmaları sırasında düşündükleri üzerinde durur. Pazarlama faaliyetlerinin başarısı, tüketicilerin satın alma davranışlarının anlaşılmasına ve analiz edilmesine bağlıdır.

Ürün ve Fiyatlama

Ürün dokunulur ve dokunulmaz niteliklerin oluşturduğu bir bütündür. En genel anlamda belirlenen ihtiyaçları karşılayan işletme sunumları olarak tanımlanabilir. Ürün kavramını üç boyutta ele alabiliriz: Çekirdek ürün, tüketicinin bir ürünü satın alırken neyi satın aldığını ifade eder. Somut ürün, çekirdek ürünü tamamlayan şekil, marka ve ambalaj gibi niteliklerden oluşur. Zenginleştirilmiş ürün, mamulle birlikte sunulan veya işletmenin pazarlama sistemini sağladığı ek yarar ve hizmetler bütünüdür. Ürünleri değişik ölçülere göre gruplandırırız. Bunların başlıcaları dayanıklılık durumlarına göre ve hedef alınan kitleye göre yapılan gruplandırmalardır. Dayanıklılık durumuna göre mallar; dayanıksız, dayanıklı mallar hizmetler olarak ele alıyoruz. Hedef alınan kitle ya da Pazar bölümüne göre; tüketim malları ve endüstriyel mallar olarak gruplandırma yapılır. Birden fazla ürün üreten işletemeler de bir ürün karması mevcuttur. Ürün karması, üretici işletme tarafından satışa sunulan ürün dizilerinden oluşur.

Ürün karmasını oluşturan ürün dizisi ise, ürün karması oluşturan çeşitlerin ve işlevlerin aynı olması, aynı tüketici grubuna aynı tür aracı işletmelerce satılması ya da belirli bir fiyat ölçüsünde olması nedeniyle yakın ilişkisi olan bir grup maldır. Yeni mallar dört biçimde ortaya çıkar: Bir benzeri olmayan, gerçek anlamda mallar; pazar için yeni mallar; işletme için yeni mallar ve pazarda olan bir malın yerini alan mallar. Ürün yaşam eğrisi, ürün satış tarihçesini grafik olarak gösterir. Ürün yaşam eğrisi; giriş, gelişme, olgunluk ve gerileme olmak üzere dört aşamadan oluşur. Giriş aşaması,ürünün pazarda ilk kez yer aldığı, satışların çok az ve kârlılığın negatif olduğu aşamadır. Gelişme dönemi, satışların hızla arttığı, kârlılığın en üst düzeye ulaşarak ardından gerilemeye başladığı dönemdir. Olgunluk döneminde, satışlar azalma eğilimi gösterir ve pazarda rakiplerin sayısı artar. Ürün yaşam eğrisinin son aşamasında ise, satışlar ve kârlılık artan hızla azalmaya devam eder. Markalama ve ambalajlama ürüne ilişkin özelliklerdir. Marka, bir ürünü diğerlerinden ayırmak için kullanılan bir isim, sözcük, tasarım, sembol ya da bunların bileşimidir. Ambalajlama, üretilen malların pazarlanmasında önemli yeri olan ekonomik faaliyetlerdendir. Ambalajlamanın; motivasyon, kolaylık ve koruma olmak üzere üç temel işlevi vardır.

Ürünlerin fiyatlandırılmasında, işletme içi ve işletme dışı faktörler etkilidir. İşletmelerin uyguladığı başlıca fiyatlama yaklaşımları; maliyeti temel olan fiyatlama, pazarı temel alan fiyatlama ve rekabeti temel alan fiyatlamadır. Yeni ürünlerin fiyatlamasında uygulanan başlıca yöntemler ise, pazarın kaynağını alma ve pazara nüfuz etme yöntemleridir.

Pazarlama Kanalları ve Tutundurma

Ürünlerin üretilmesinden ve fiyatlandırılmasından sonra sıra dağıtımına gelir. Ürünün özellikleri ne kadar iyi olursa olsun, tüketiciye uygun yerde ve zamanda ulaştırılamayan ürün bu özelliklerini yitirecektir. Dağıtım bu anlamda zaman ve yer faydası yaratarak bu olumsuzluğu ortadan kaldırır. Dağıtım kanalları gazın ve suyun aktığı boru yollarına benzetilebilir. Ürün ve hizmetlerin üreticiden aracıya doğru iletilmesini olanaklı hale getirir. Dağıtım kanalları, ticari ilişkilerin, ürünlerin zilyetlik ve mülkiyetinin üreticiden nihai tüketiciye geçişinin olanaklı kılınmasında sistemin etkili birimlerinden oluşur. Üretimin ve tüketimin sınırlı olduğu, insan ihtiyaçlarının basit ürünlerle ve tekdüze karşılandığı dönemlerde alıcılar, ürün bilgilerini kolaylıkla elde edebiliyor, alıcı ile işletme arasında bir iletişim sorunu yaşanmıyordu.

Ancak ekonomik yaşamdaki gelişmelere bağlı olarak pazarın büyümesi, ihtiyaçların daha fazlalaşması ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürün çeşitlerinin artmasıyla birlikte işletmeler ile alıcılar arasında bir iletişim sorunu ortaya çıktı. Bu iletişim sorunu ise işletmeler tarafından yerine getirilen tutundurma faaliyetleriyle giderilmektedir. Tutundurma, tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemek amacı ile onları bilgilendirmeyi ve ikna etmeyi amaçlayan eylemlerdir. Tutundurma faaliyetlerini yerine getirmekle, işletme, doğru malın doğru biçimde fiyatlanarak doğru yerlerde satışa sunulduğunu, alıcılara bildirir.


Üretim Sistemleri ve Yönetimi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80inden ve insan kaynağının % 60-80inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye'de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

Üretim Sistemlerinin Tasarım Kuruluş ve İşleyişi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80inden ve insan kaynağının % 60-80inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye'de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

İşletme Bilgi Sistemi

Küresel işletmecilikte bilgisayar, bilgi işlem, bilgi ve iletişim, bir rekabet koşulu durumuna gelmiştir. Bilgi gereksinimini

hızlı bir şekilde karşılayamayan işletmeler, önemli ölçüde rekabet zayıflığına düşmektedir. İşletmenin iç ve dış çevresiyle olan her tülü etkileşimleri, çeşitli bilgi sistemleriyle denetim altına alınır. İşletim bilgi sistemleri, işletmenin çevresi, işletmenin girdileri, işletmenin süreçleri ve işletmenin çıktılarıyla, işletmenin yönetim birimleri arasında, her türlü iletişimi sağlar. Veri, bilgiye ulaşmak için yapılan gözlemlerdir. İşletme kararları alınırken, veriler değil, verilerin süreçlenmesi sonunda ortaya çıkan bilgiler kullanılır. Dolayısıyla, veriler bilgilerin hammaddesi olarak görülebilir. Verilerin derlenmesi ve bilgiye dönüştürülmesi, işletmelere, planlama, uygulama ve denetim yapma olanağı sağlar. İşletmeler, stratejik amaçlarla, işlem amacıyla ve denetim amacıyla bilgiye gereksinim duyarlar. Verilerin bilgi haline gelmesini sağlayan işlemler dizisine, bilgi işleme denir. Bir süreç olarak bilgi işleme, kaydetme, sınama, sınıflandırma, düzenleme, özetleme, matematiksel veya mantıksal hesaplama, saklama, erişme, çoğaltma ve iletme aşamalarından oluşur. Küresel işletmecilikte, bilgisayar destekli bilgi sistemleri yürürlüktedir. Bilgisayar destekli bilgi sistemi, bilgisayar olanaklarıyla işletmenin bilgi gereksinmesini karşılayan bütünleşik bir yapıdır. Donanım, yazılım, uzman bilgisayar

personeli ve veri tabanı, elektronik bilgi sisteminin başlıca öğelerdir.

İşletme yönetiminin bilgi gereksinimini karşılamak için, verilerin derlenmesi, sınıflandırılması, veri tabanlarının oluşturulması, verilerin bilgiye dönüştürülmesi ve ilgili birim

ve kişilere ulaştırılması işlevine, bütünleşik işletme bilgi sistemi denir. İşlem süreçleme bilgi sistemi, karar destek sistemi, yapay zeta, uzman sistemler, son kullanıcı bilgi sistemi, bütünleşik işletme bilgi sisteminin başlıca alt sistemleridir. İşletme işlevleri bilgi sistemi, pazarlama, üretim, insan kaynağı, finans, üst yönetim gibi işletme işlevlerini destekleyen çeşitli bilgi sistemlerini içerir. Günümüzde, bilgilerin girilmesi, işlenmesi, depolanması ve ulaştırılması teknolojileri, dünya ölçüsünde bütünleştirilmiş ve birbirine bağlanmıştır. Böylece, işletmeler, dünyanın her yerindeki bilgiye elektronik araçlarla erişebilmekte ve istediği bilgiyi aynı yöntemle istediği adrese ulaştırabilmektedir. İşletmeler, rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için, çağdaş iletişim olanaklarını kullanmak durumunda kalmışlardır. Bu olanakların en başında ofis otomasyonu, internet ve intranet gelmektedir.

Geleneksel ofislerde, bürolarda ya da iş yerlerinde yapılan işlerin, elektronik araçlarla yapılmasına ofis otomasyonu denir. Dünyadaki bilgisayarların birbirine bağlanmış durumuna, internet veya uluslararası ağ denir. İşletmeler internet olanaklarından yararlanarak, her türlü adrese elektronik bilgi aktarmaktadır. Ayrıca, internet sayesinde sanal işletmecilik ve sanal işletme yönetimi de gerçekleştirilmektedir. Dünyadaki sanal işletme pazarlarının sayısı, her geçen gün hızla artmaktadır. İnternet teknolojisinin işletme içinde kullanılmasına, intranet denir. İnternetle işletmeler, dışa kapalı olarak, işletme içinde, elektronik veri ve bilgi akışını kolayca gerçekleştirmektedir. Ayrıca çalışanlar, eskiden işletme içindeki ofislerde ya da odalarda yaptıkları işleri, hiç işletmeye gelmeden, intranet ile evlerinde, taşıt araçlarında ya da dünyanın herhangi bir yerinde yapabilmektedirler.


Muhasebe

Birer ekonomik birim olarak işletmelerin iyi yönetilebilmeleri, ortakların ve di¤er ilgililerin desteklerini kazanabilmeleri

kendileri hakkında onları devamlı bilgilendirmeleriyle olur. Bu görevi muhasebe üstlenmiştir. Bu amaçla işletme içinde, işletmeden dışarıya veya dışarıdan işletmeye doğru gerçekleşen kıymet hareketlerinin kaydedilmesi ve ilgililere raporlanması gerekir. Bu, muhasebenin birinci işlevidir.

Muhasebe bilgisinin işletme içine ve dışına raporlanması yeterli değildir. Bu bilginin analizi ve yorumlanması gerekir. Finansal analiz yoluyla, işletmenin mevcut finansal durumunu daha iyi yorumlayabilmek mümkün olur. Böylece, işletme ile ilgili taraflar, işletmeden beklentilerinin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda karar verebilirler. Finansal analiz ve yorum, muhasebenin ikinci işlevidir.

Bilginin doğru ve güvenilir olarak üretilip raporlanması için işletmede iç kontrol sisteminin kurulması; bilgi kullanıcılarının bilgiye güven duymaları için de bağımsız denetimin gerçekleştirilmesi gerekir.


Finansal Yönetim

Finansal yönetim, işletme için gerekli fonların belirlenmesi, sağlanması ve yönetilmesini ifade eder. Finansal yönetimle ilgili temel fonksiyonlar iki ana grupta toplanmakla birlikte, gerçekte çok sayıda karar alanlarından oluşur. Yatırımlarla ilgili olarak; ne tür yatırımlar, ne zaman, ne miktarda, nasıl yapılmalıdır sorularına cevap aranır. Finansmanla ilgili olarak; yapılacak yatırımlar için en uygun fon nereden, ne miktarda, nasıl sağlanmalıdır gibi sorulara cevap aranır. Yine işletme faaliyetleri sonucunda elde ettiği kârların ne kadarını ortaklarına , ne kadarını işletmede bırakmalıdır gibi sorulara cevap aranır. Finansal yönetim muhasebe ve iktisatla doğrudan, pazarlama,üretim ve kantitatif yöntemlerle dolaylı ilişki içerisindedir. Yukarıda belirtilen finansal kararları vermek için gerekli veriler muhasebe departmanınca sağlanır. Bu verilerin sağlıklı ve doğru olması gerekliliği muhasebenin önemini arttırmaktadır. Bir finansman yöneticisi piyasalardaki gelişmelerle, iktisadi prensiplerle yakın ilişki içersindedir. Bu nedenle finans ve iktisat bilimleri arasında da önemli bir ilişki mevcuttur. Finans yöneticisi ayrıca karar verirken pazarlama ve üretim sürecindeki değişiklikleri de izlemelidirler.

Bu süreçlerdeki değişiklikler işletmenin nakit akışlarında değişikliğe yol açabilir. Ayrıca finansal yönetimde son yıllarda artan bir biçimde kantitatif yöntemler kullanılmakta olup, bu disiplinin finans için önemi gün geçtikçe artmaktadır. Finansal kararlar alınırken birinci amaç, işletmenin piyasa değerini ya da ortakların varlıklarını maksimum yapmaktır. Bir şirketin değeri, şirket anonim şirketse hisse senetlerinin değeri ile ölçülür. Bu amaç önceleri birinci amaç olarak belirlenen kârı maksimum yapma amacından farklıdır. Muhasebe kârı gerçek nakit akışlarını göstermeyebilir. İşletmenin piyasa değerini maksimize etme amacı nakit akışlarının zamanını ve bunların gerçekleşme

olasılıklarını, yani risklerini de göz önünde bulundurarak, kâr maksimizasyonu amacına göre öne çıkmaktadır. Finansal analiz, finansal tablolardaki çeşitli kalemler arasındaki ilişkilerin kurulmasını, ölçülmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir faaliyettir. Bu şekilde iyi bir finansal planlama yapılması için işletmenin cari ve geçmiş dönemleri değerlendirilebilir. Finansal analizde en çok kullanılan tablolar; işletmenin belirli bir tarih itibariyle varlıklarını ve kaynaklarını gösteren bilanço ile faaliyet dönemiyle ilgili sonuçların gösterildiği gelir tablosudur. Finansal analizde yapılan analizin amacına göre farklı niteliklerdeki analizler yapılabilir ve farklı yöntemler uygulanabilir. Etkin bir planlama finansal başarı için önemlidir. Beklenmeyen problemlerle karşılaşmamak için iyi bir analiz ve uygun finansal planlar gereklidir. Finansal planlamanın üç önemli aktivitesinden ilki, finansal ihtiyaçların belirlenmesidir. Bu aşamada kısa ve uzun dönemli gelir ve giderler belirlenmeye çalışılır.

Bu da genellikle proforma finansal tablolar hazırlanarak yapılır. İkinci aktivite, bu ihtiyaçları karşılamak için bütçelerin geliştirilmesi ve üçüncü olarak da finansal kontrolün yapılmasıdır. Proforma finansal tablolar hazırlanırken en çok kullanılan yöntem satışların yüzdesi yöntemidir. Bu yönteme göre her kalemin geçmiş dönemlerde satışlar içindeki ağırlığı belirlenerek aynı yüzdelerle proforma tablolara yansıtılır. Oranlar ve regresyon yöntemleriyle de proforma tablolar hazırlanabilir. Finansal kontrol ise belirlenen politikaların uygulanmasını denetim altına almak ve piyasa koşullarındaki değişmelere bakarak gerekli düzeltmeleri hızla yapmak amacıyla yapılır. Finans yöneticisinin en önemli görevlerinden birisi fonların nereye yatırılacağını belirlemektir. Bir başka deyişle dönen varlıklara ve sabit varlıklara ne düzeyde yatırım yapılacağını belirlemektir. Sabit varlıklara yatırım yaparken olağanüstü finansal planlar hazırlanır ve buna sermaye bütçelemesi denir. Sabit varlıklar, ekonomik ömrü en az bir yıl olan değerlerdir. Dönen varlıklara yatırım ise çalışma sermayesi yönetimi başlığında incelenir. Dönen varlıklar çabuk paraya dönüşen likit varlıklardır. Riski sevmeyen bir finans yöneticisi çalışma sermayesine daha fazla yatırım yaptıkça işletmenin karlılığının azalmasına neden olacaktır. Çalışma sermayesinin düzeyini; işletmenin faaliyet konusu, büyüklüğü, satışlarındaki düzenlilik ile, satışlarındaki artış ve azalış oranı etkiler.

Finansal Sistem ve Kurumlar

Tüketim fazlası olan bireylerin tasarruflarının, tüketim açığı olan bireylerin kullanımına sunduğu piyasalara finansal

piyasalar denir. Bu piyasalarda fonların el değiştirmesi kıymetli evrak da denilen finansal varlıklarla olur. Bir ekonomide fon arz edenler, fon talep edenler, yatırım ve finansman araçları, yardımcı kuruluşlar ile hukuki ve idari

düzen finansal sistemi oluşturur. Finansal piyasalar; süreye göre, para ve sermaye piyasası; örgütlenme şekline göre, organize olmuş ve olmamış piyasalar; finansal varlıkların piyasaya çıkış durumuna göre de birincil ve ikincil piyasa şeklinde sınıflandırılabilir. Finansal piyasalarda fon arz ve talebinin buluşması genellikle finansal kurumlar aracılığıyla gerçekleşir. Finansal kurumlar fon maliyetini azaltmak, risk ayarlaması, vade ayarlaması ve miktar ayarlaması yapmak, danışmanlık yapmak gibi fonksiyonlar üstlenmişlerdir.

Finansal kurumlar, para yaratan ve para yaratmayan kurumlar olarak gruplandırılabilir. Para yaratan finansal kurumlar merkez bankası ve ticari bankalardır. Para yaratmayan finansal kurumlar ise yatırım ve kalkınma bankaları, sigorta kurumları, kollektif yatırım kurumları, factoring, forfaiting, leasing şirketleri, risk sermayesi şirketleridir. Finansal varlıklar, ortaklık veya alacaklılık hakkı veren, belli bir meblağı temsil eden hisse senetleri, tahviller, finansman bonoları ve hazine bonoları gibi varlıklardır. Finansal araçlar; paraya çevrilebilirlik, bölünebilirlik, geri dönülebilirlik, getiri, vade, risk gibi özellikleri açısından

farklılıklar gösterirler. Vadesi bir yıla kadar olan fon arz ve talebin karşılaştığı piyasaların başlıca finansal varlıkları, hazine bonoları, REPO, banka mevduatı,finansman bonosu, banka bonosu ve varlığa dayalı menkul kıymetlerdir. Sermaye piyasasının temel finansal varlıkları hisse senedi ve tahvillerdir.


Çokuluslu İşletmeler

Uluslararası işletmecilik ve çokuluslu işletmeler son yıllarda globalleşme ile işletmecilik konularının vazgeçilmez bir parçası olmaya başladı. 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde ekonomik ve sosyal gelişmelere paralel olarak işletmelerin ekonomik güçlerinin çok artması ve bazı ülkelerin GSMH'dan daha fazla satış hacmine ulaşmaları globalleşmenin başlangıcı olmuştur. Çokuluslu işletmeler bugün artık, çeşitli ülkelerin vatandaşları gibi görülmekte, ülkelerin yasal, politik koşullarına uymakta ve vergi vermektedirler. Çokuluslu işletmeleri etkileyen üç çevreden söz edebiliriz. Bunlar ülke içi çevre, yabancı çevre ve uluslararası çevredir.

Çokuluslu işletmenin tanımında bazı ölçütler vardır. Bunlar iki veya daha fazla ülkede faaliyet gösterme, ülke dışında mülkiyet, üst yönetimin milliyeti ve benzer ölçütlerdir. "Çokuluslu işletme ülke içi ve ülke dışındaki yatırımları işletme amaçlarına ve işletme sahiplerinin çıkarlarına uygun bir biçimde yöneten ticaret ve sanayi işletmesidir". Çokuluslu işletmelerin ülke dışında faaliyet göstermelerinde ilk adım ihracat yapmaktır. Bu aşamadan sonra lisans anlaşması, franchising, dış ticaret işletmelerini kullanma, ülke dışında şube açma ve joint venture ile diğerleri gelir.

Çokuluslu işletmeler yabancı ülkelere girişleri ve faaliyetleri sırasında değişik koşullarla karşılaşırlar. Toplumsal, kültürel, ekonomik, yasal veya siyasi farklılıklar işletmelerin yabancı ülkelere yatırım kararlarında etkili olur. Çokuluslu işletmelerin yönetiminde ilk adım planlamadır. Ulusal planlama ile uluslararası planlama arasında büyük farklar vardır.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
İşletme Bilimi, işletmeleri ilgilendiren iç ve dış olayların açıklanması, çözümlenmesi ve sistemleştirilmesinin yanında, işletmelerin toplum içindeki yerini belirleme işlevini görür. Ekonomik yaşamın ve ekonomik faaliyetlerin çıkış noktası insan gereksinme ve istekleridir. İşletmelerin temel işlevi değişik boyutlardaki insan gereksinme ve isteklerinin giderilmesidir. Gereksinmelerin değişimine ve gelişimine bağlı olarak işletmelerin ortaya koyduğu ürünler de yenilenir. İnsan gereksinmelerini giderme özelliğine sahip mal ve hizmetlere ekonomik mal ve hizmetler denir. Mal ve hizmetlerin üretimi için, emek, doğa, sermaye, teknoloji ve girişimci olarak sıraladığımız üretim faktörleri bir araya getirilir. İnsan gereksinme ve isteklerini gidermeye yarayan araba, kalem, televizyon gibi somut araçlara mal denir. Mallar değişik ölçülere göre sınıflandırılır. İnsan gereksinmelerini karşılamakla birlikte, somut olmayan araçlara hizmetler diyoruz. Oteller, bankalar ya da hastaneler hizmet üreten işletmelerdir. Mal ve hizmetlerin kullanımı ile tüketim ortaya çıkar.

Mal ya da hizmetleri bireysel gereksinmeleri için alanlara son tüketici, üretim, alıp satma ya da işletme kurmak amacıyla satın alanlara endüstriyel tüketici diyoruz. Satın alma gücü bulunan bireylerin ekonomik mal ve hizmetlere karşı gösterdiği satın alma işlevi talep olarak niteleriz. İşletme kavramının yaygın olarak kullanılan tanımı işletmeyi mal ve/veya hizmet üretimi için üretim faktörlerinin bir araya getirildiği ekonomik birim olarak açıklar. Özel girişim, bireylerin devlet müdahalesi olmaksızın; kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda davrandığı sistemdir. Temel unsurları, özel mülkiyet hakkı, seçme, özgürlüğü, kâr elde etme hakkı ve serbest rekabettir.


İşletmelerin Özellikleri

İşletmelerin amaçları, bir işletmenin ulaşmak istediklerini ifade eder.Amaçlar; ne, neden. ne zaman, nasıl,hangi kapsamda, nerede yapılacak sorularına verilecek yanıtları şekillendirir. İşletmelerin başarılı olmasında ve sağlıklı kararlar alınmasında temel koşul, ne yapılacağının bilinmesidir. İşletmelerin genel amaçları, kâr elde etmek, topluma hizmet etmek, işletmenin varlığını sürekli kılmaktadır. İşletmelerin özel amaçları, sosyal sorumluluk, çevrecilik,kaliteli ve nitelikli bir çalışma ortamı, çalışanlara daha iyi ücret, çevre koşullarına uyum,uluslar arası ilişkiler vb.olarak sıralanabilir. İşletmelerin işlevlerini genel veya özel amaçları şekillendirir.

Bu işlevler işletmenin belirli bölümlerinde gerçekleştirilir. Yönetim, üretim, pazarlama, finansman, personel, muhasebe, ar-ge, halkla ilişkiler, ulaştırma, depolama bunlardan başlıcalarıdır. Günümüzdeki gelişmeler, işletmecilik işlevleri ve uygulamalarında yenilikleri zorunlu kılmıştır. Klasik işlevlerin yanı sıra, çağdaş, global ve rekabetçi anlayışın gerektirdiği işlevler de büyük önem kazanmıştır. İnsan kaynakları, planlama, reklam ve promosyon, eğitim, kalite kontrol, uluslararası ilişkiler çağdaş işletmelerde sürdürülen işlevlerden bazılarıdır. İşletmelerde, yukarıda sözü edilen işlevlerden hangilerinin uygulanacağı ya da hangileri için ayrı bölümler açılacağı; üst yönetimin yaklaşımı, üretim konusu, sektör özellikleri, işletmenin içinde bulunduğu özel koşullar, büyüklük gibi unsurların etkisi altında kararlaştırılır. İşletmelerin çevresini oluşturan çıkar grupları ile ilişkisi, onların beklentilerini karşılama ve faaliyetleri yoluyla onları etkileme biçiminde ortaya çıkar. Her işletme, çevresindeki kişi veya kurumlara karşı sorumludur. Bu sorumluluğun gereği olarak bu kişi veya kurumların çeşitli beklentileri ve gereksinmelerini karşılamak zorundadır.İşletmelerin çevre ilişkileri ve sorumlulukları iç ve dış çevre olarak ayrılmıştır. İç çevre unsurları, işletmeyi doğrudan etkileyen ve karşılığında işletme faaliyetlerinden doğrudan etkilenen unsurlardır. İşletmelerin iç çevresinde yer alan temel unsurlar; sermaye sahipleri, yöneticiler ve yönetilenler yani çalışanlar ve onlardan kaynaklanan yönetim biçimi ya da örgüt kültürüdür. İşletmelerin dış çevresinde; devlet ve yasalar, tüketiciler, toplum yapısı ve kültürü, rakipler, tedarikçi işletmeler, diğer işletmeler ve tüm bu unsurların bir arada oluşturduğu piyasa koşulları yer alır.

İşletmeler birbirinden farklı yapı ve özelliklere sahiptir. İşletmelerin gruplandırılmasında geçerli olan ölçütler; mal ve hizmet türü, üretim araçlarının mülkiyeti, hukuki yapıları, ulusal kökeni, işletmeler arası anlaşmalar ve diğerleridir.


İşletmelerin Kuruluşu

İşletmelerin kuruluşunda alınacak kararlar, yatırımın kârlılığında önemli rol oynar. İşletmelerin kuruluşunda ilk olarak yatırım düşüncesi oluşur. Yatırımın yapılabilirliğini belirlemek üzere ekonomik, teknik, finansal, yasal ve örgütsel fizibilite çalışmaları yapılır. Bu çalışmalara dayalı olarak bir ön proje oluşturulur.

Ön proje, yatırıma ilişkin bütün bilgilerin ayrıntılarını kapsar ve yatırım kararı için temel bir göstergedir. Proje onaylandıktan sonra kesin projeye dönüştürülür ve sonraki aşamada yatırım gerçekleştirilir. Kesin üretim aşamasına geçilerek, yatırım süreci tamamlanır. İşletmelerin kuruluş yeri seçimi, üzerinde titizlikle durulması gereken bir diğer konudur. Kuruluş yeri seçiminde dikkate alınan etkenler; hammadde, ulaştırma, pazara yakınlık, işgücü, enerji ve yakıt, su, iklim koşulları, atıkların giderilmesi, özendirme önlemleri ve diğer etkenlerdir.



İşletmelerin Büyümesi

İşletmelerde bazı temel amaçlar vardır. Devamlılığı sağlama, kâr ve büyümedir. işletmeler çeşitli nedenlerle büyümeye zorlanırlar. Bazı işletmelerin büyümenin sağlayacağı yararlara karşın, getireceği sıkıntılar ve olumsuzluklar yüzünden büyümeye karşı isteksiz oldukları görülmektedir. Büyüme yaşayan her canlı varlık için doğal bir gelişmedir. işletmeler de canlı bir organizmaya benzediğine göre, kurulması ve büyüme sürecine girmesi doğaldır. işletmeler çeşitli nedenlerle büyümeye zorlanır. Büyüme bir işletmenin varlığı için son derece önemlidir.

Büyüme olmayan bir işletmede yaratıcı faaliyete yer verilemeyeceği için güçlü bir yönetim de olamaz. işletmelerde büyüme her yöneticinin temel düşüncesi olmakta ve her fırsatta büyüme olgusunu sağlamak için yollar aramasına neden olmaktadır. Büyümenin çevre , finansman , üretim ve pazarlama açısından incelenmesi söz konusudur. İşletmeler başlangıçta küçük bir işletme olarak kurulurlar. Çoğunlukla bir tek işletme olarak faaliyete başlanır ve bu işletmeler için işletme seviyesi ile şirket seviyesi aynı anlama gelir. Büyüme biçimlerinden birini seçmek için ele alınacak konulardan bazıları arasında işletmelerin mevcut durumu, işletmenin faaliyet gösterdiği endüstri alanı, üretilen mallara karşı olan talebin trendi, ekip işletmelerin büyüme modelleri ve ekonominin gidişi sayılabilir. İşletmelerde görülen en önemli büyüme çeşidi iç büyümedir. işletmenin kendi kaynaklarıyla büyümesi iç büyümedir. Dış büyüme, işletmenin iç kaynakları yeterli olmadığı durumda başvurduğu bir yoldur. Bazen işletmeler birleşme yoluyla büyürler. Tröstler, işletmelerin birleşmesinde en çok görülen örneklerinden biridir. Tröstte amaç, birleşerek pazarın daha geniş bir bölümüne sahip olmaktır. Tröstte birliğe giren işletmeler hukuki ve ekonomik bağımsızlıklarını kaybederler.

Konsernler tipik bir tekelleşme örneğidir. Konsernde amaç maliyet düşürmedir. Karteller tröstlerden çok farklıdır. Birleşerek tüketicilerin aleyhine çalışan ve kâr arttırmak için faaliyet gösteren birleşme yoludur. Bu özelliği nedeniyle, çok liberal ülkelerde bile yasaklanmaktadır. Kartelin çeşitleri arasında en başta fiyat kartelleri gelir. Burada amaç belli bir fiyatla malların kartele bağlı işletmeler tarafından satılmasıdır. Diğer kartel çeşitleri arasında bölge karteli, miktar karteli sayılabilir. Holdinglerde tamamen bağımsızlık kaybedilmez. Bu birleşmede amaç oy çokluğu sağlayarak bazı işletmelerin yönetimini ele geçirmektir. Farklı bir büyüme biçimi ise satın alma yoluyla büyümedir. işletmelerin pazarını genişletmek veya yeni pazarlar kazanmak amacıyla, tesisleri ve kaynakları uygun olan fakat başarılı bir şekilde çalıştırılamayan işletmelerin satın alınmasını ifade eder. işletmelerde küçülme 1980’li yıllardan sonra gündeme gelmiştir. Küçülme ile ilgili olarak, yanlış düşünceler, küçülmenin iyi anlaşılmasını engellemektedir. Özellikle ülkemizde küçülme, işletmenin olumsuz koşullara itildiğini veya işletmenin iş asa doğru gittiğini anımsatıyordu.

Bu kanı, büyüme ile ilgili varsayımlardan geliyordu. Küçülme için karar verme riskli bir iştir. Küçülme birçok sorunu da beraberinde getirir. Küçülme ile işletmeler bazı beklentilerin içine girerler. Bunlar giderlerin azalması, bürokrasinin azalması, hızlı karar alma, iletişimde açıklık, girişimciliğin gelişimi ve verimlilikte artıştır.


İş Ahlâkı ve Toplumsal Sorumluluk (Etik-Törel Kurallar)

Etik, insanlar için neyin doğru ve iyi olduğunun ortaya konmasıdır. Geniş anlamda etik, herhangi bir eylemin kabul edilebilir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayan temel kurallar ya da değişkenlerdir.Etik ve yasalar her zaman için örtüşmez. Kimi konularda etik ve yasalar arasında tam bir uyum vardır. Kimi konularda ise etik ve yasalar arasında farklılıklar ortaya çıkar. İşletme kararları, kimi zaman etik olmayan ama yasal bir yapıya; kimi zaman etik ama yasadışı bir yapıya; kimi zamanda hem etik olmayan hem de yasal olmayan bir yapı ya dönüşebilmektedir. İşletmelerde etik açısından sorgulanacak davranışları; denetim dışı, görevde hatalı davranma, görevi kötüye kullanma, görevi bilinçli olarak sürekli kötüye kullanma olarak sıralayabiliriz.

Bu davranışların her biri, işletme için olumlu veya olumsuz sonuçlara yol açar. Toplumsal sorumluluk, toplumla işletmeler arasındaki bir toplumsal anlaşmadır. Buna karşılık etik bireysel karar almayı ilgilendiren ahlâk kurallarıyla ilgilidir. İşletme etiği, bireysel kararların ahlâki kurallar ve ilkeler üzerindeki etkisiyle ilgiliyken; toplumsal sorumluluk, örgütsel kararları ve bu kararların toplum üzerindeki etkileriyle bağlantılıdır. İşletmelerde etik çatışmaların nedenlerinin başında, bireysel değer yargıları ile çalışılan işin ve yaşanılan toplumun değer yargıları arasındaki çatışma gelir. Ayrıca, işin özellikleri ile örgüt kültürü arasındaki çelişki etik sorunlar yaratabilir. İşletmelerde temel etik sorunları; çıkar çatışmaları, içtenlik ve doğruluk, iletişim örgütsel ilişkiler konularında ortaya çıkar. Kişiler kendi kişisel çıkarlarını, örgütlerin önünde tuttuğunda çıkar çatışması ve etik sorunlar doğar.

İşletmelerin yönetimde doğruluk ve konusunda sapma olduğunda etik sorunlar doğar. İletişim eksikliğinden ya da zamanında bilgilendirilmemekten dolayı etik sorunlar yaşanabilir.Örgüt üyelerinin tüketicilere,girdi sağlayanlara,astlara, üstlere ve çeşitli kişileri karşı davranışlarından dolayı etik sorunlar yaşanabilir. Etik davranışların denetlenmesinde çeşitle teknikler geliştirilebilir. Bu amaçla stratejiler geliştirilmesinde izlenecek aşamalar; örgütleme, eş güdümleme, güdüleme ve iletişim olarak sıralanabilir.

Yönetim Kavramı

Yönetim ve yönetici kavramları başkalarına iş gördürme, başkaları aracılı¤ı ile işi başarma ve amaçlara ulaşmanın söz konusu oldu¤u her durumda kullanılmaktadır. Ailesel yönetim, siyasal yönetim ve profesyonel olarak özetlediğimiz üç yönetim türü birbirinden kesin sınırlarla ayrılmış de¤ildir. Bunların üçü de bir arada bulunabilir; ama önemli olan ekonomik gelişmeye paralel olarak bu türlerin etkinlik ve yaygınlık derecelerinin değişmesidir. Başkaları vasıtasıyla iş görme tanımına yani yönetime daha yakından bakarsak, bunun teknik, beşeri ve kavramsal olmak üzere üç boyutu olan bir faaliyetler topluluğu olduğunu görürüz.

Yöneticilerin sahip olması gereken teknik yetenek; yöneticinin doğrudan yönetmekle sorumlu olduğu alan hakkında gerekli bilgiye sahip olmasını ifade eder. Beşeri ilişkiler yeteneği; insanlarla işbirliği yaparak onları çalışmaya yönlendirme yeteneğidir. Kavramsal yetenek; işletmenin bütününe yönelik, politika ve stratejiler geliştirmeyi ifade eder. Yönetimin incelenmesi ise geçen yüzyılda başlamıştır. Yönetim olayına farklı yaklaşımlar klasik, neo-klasik ve modern olarak gruplanabilir. Klasik yöntemin teorisini Bilimsel Yönetim, Yönetim Süreci Yaklaşımı ve Bürokrasi olmak üzere ayrı akımlar halinde inceliyoruz.

Bilimsel yönetimde, üretim süreçlerinin plânlanması ve kontrolü; yönetsel teoride, hiyerarşik yapılanma ve bürokrasi modelinde bürokratik iç etkinliğe ilişkin kurallar önerilmektedir. Neo klasik teori, ağırlıklı olarak insan unsuru üzerinde durur. Modern teorinin temel yaklaşımı ise, olayları sistem bakış açısı ile ve çevre etkileşimi ile birlikte değerlendirmesidir.


Yönetim İşlevleri

Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır. Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme, işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme, amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda, bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici önlemlere başvurulur.


İnsan Kaynakları Yönetimi

İnsan kaynakları yönetiminin ana konusu, üretim faktörlerinden biri olan emek, bir başka deyişle insandır. İnsan üretimin hem amacı hem de aracıdır. İnsan kaynakları terimi, bir işletmede en üst konumda bulunan yöneticiden en alt konumdaki vasıfsız işçiye kadar tüm çalışanları kapsar. Bu kapsama işletme dışında olan ve ilerde o işletmede çalışabilecek potansiyel işgücünü de dahil etmek mümkündür. İKY’yi işletmenin, insan kaynağının işletmeye ve bireyin kendisine yararlı olacak şekilde, yasal çerçeve içinde, etkin yönetilmesini sağlayan işlev ve çalışmaların tümü olarak tanımlayabiliriz. İKY, özde iki amacı gerçekleştirmeye çalışır. Bunlar:

• Çalışanların bilgi ve becerilerini en iyi biçimde kullanmalarını sağlayarak, onların işletmeye olan katkılarını en üst düzeye çıkarmak. Yani, çalışandan maksimum verim almak,

• İş yaşamının kalitesini yükselterek çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda, yaptıkları işten zevk almalarını sağlamak. İKY terimi, son 10 yılda kabul görmüş bir terimdir. Başlangıç noktası personel yönetimidir. Personel yönetimi anlayışından İKY anlayışına geçişteki etkenler şöyle özetlenebilir: Ülkelerin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişmeleri, yetişkin insan gücünün artması, davranış bilimlerinde gözlenen gelişme, sendikacılığın gelişimi, çalışma koşullarını düzenleyen yasaların yürürlüğe girmesi, iş görenlerin eğitim ve kültür düzeylerinin yükselmesi, refah seviyelerinin artması, istek ve beklentilerin değişmesi, iletişim ve bilişim teknolojilerinin gelişimi. İKY, iş görenin verimliliğini artırmak ve çalışma yaşamının kalitesini yükseltmek çabası içindeyken iç ve dış çevrenin etkisi ve baskısı altında kalır. İç çevre faktörleri, işletmenin yapısından kaynaklanan, kontrol edilebilir faktörlerdir. Bunlar, bireysel nitelikler, iş nitelikleri,bireylerarası ilişkiler ve örgütsel özelliklerdir. Dış çevre faktörleri, işletmenin faaliyet gösterdiği çevreden kaynaklanan, kontrol edilemeyen faktörlerdir. Bunlar, dış kaynaklar, rakipler

ve yasalardır. İşletmelerde kurulacak olan insan kaynakları bölümlerinin amacı, İKY işlevlerini yürütmek ve diğer bölümlere bu konuda yardımcı olmaktır. İnsan kaynakları bölümü ve yöneticisinin günümüzde üstlenmesi gereken görevleri şöyle sıralayabiliriz.

• İşletmenin hedeflerine uygun insan kaynakları politikalarının saptanması için gerekli araştırmaları yapmak, bilgi ve önerileri üst yönetime sunmak,

• Belirlenen politikalara uygun program ve çalışmaları düzenlemek ve yürütmek,

•Bu program ve çalışmaları denetlemek ve değerlendirmek,

• İnsan kaynakları ile ilgili yenilikleri izlemek ve gerektiğinde uygulamak,

• İnsan kaynakları ile ilgili rutin işleri yürüterek diğer yöneticilerin işlerini hafif etmek

İnsan Kaynakları Yönetimi İşlevleri

İKY’nin iki temel amacı, çalışanlardan maksimum verim almak ve iş yaşamının kalitesini arttırarak çalışanların yaptıkları işten zevk almalarını sağlamaktır. Bu iki temel amacı gerçekleştirme yolunda İKY birtakım işlevleri yerine getirir. Çağdaş bir işletmede İKY Bölümünün üstlenmesi gereken bu işlevler:

Plânlama Kadrolama Değerleme ve ödüllendirme Yetiştirme ve geliştirme Endüstri ilişkileri Koruma ve geliştirme olarak sıralana bilir. İşletmenin bugün ve gelecekteki işgücü ihtiyacını sayı ve nitelik olarak belirlemeye çalışan kişi, bu işlevi yerine getirirken bazı araçlardan yararlanmak zorundadır. Bu araçlar; işgücü envanterleri ve personel dönüşüm oranıdır. İşgücü envanteri; İşletmenin personel arzını nitelik olarak irdeleyen bir çalışmadır, mevcut personeli birtakım kriterlere göre irdeleyerek insan kaynağının profilini ortaya çıkarır.

Plânlamacı, bu bilgilere bakarak gelecekteki insan gücü gereksinimini nitelik açısından ortaya koymaya çalışır. Personel dönüşüm oranı; belli bir dönemde çeşitli nedenlerle (ölüm, iş kazası, emeklilik, işten ayrılma vb.) işletmeden ayrılan personelin sayısını yüzde olarak gösterir. Genellikle bir yıllık dönemler için hesaplanır. Oran şöyle formüle edilir: İKY işlevlerinden biri olan iş analizlerinin en önemli özelliği, diğer İKY işlevlerinin yerine getirilmesinde önemli bir bilgi kaynağı oluşturmasıdır. İş analizleri; işletmede yapılan birbirinden farklı işlere yönelik bilgilerin tek tek toplanması, değerlenmesi ve yorumlanmasıdır. İş analizleriyle toplanan bu bilgiler daha sonra iş tanımları ve iş gerekleri haline getirilerek karar vericilerin kullanımına sunulur. İş analizleri işi yapan kişiyi değil, işi analiz eder.

Analiz bilgilerinden; İnsan kaynakları plânlamasında, İşi alınacak personelde aranması gereken niteliklerin belirlenmesinde, İşe yerleştirme, yükseltme ve atamalarda, Eğitime alınacak personelin belirlenmesinde, Personel değerleme ölçütlerinin saptanmasında, Adil bir ücret sisteminin oluşturulmasında yararlanılır. İşe alma işlevi işletmeler açısından büyük önem taşır. İşletmeler, yaşamlarını sürekli kılmak ve rekabette üstün duruma geçmek istiyorlarsa doğru işlerde doğru kişileri çalıştırmak zorundadırlar. Bu cümlenin anlamı şöyle formüle edilebilir:

İşin gerekleri = Personelin nitelikleri

Bu eşitliğin en az hata payı ile sağlanamaması, yanlış kişilerin işe alındığı anlamına gelir. Personel seçiminin başarı göstergesi, yeni alınan personelin en kısa sürede beklenen performans düzeyine gelmesidir. İşe alma iki aşamalı bir işlevdir. Bu aşamalar iş gören bulma ve seçmedir. İşletmelerde iki farklı eğitimden söz edilebilir. Birincisi, işletmeye yeni alınan personelin işe ve işletmeye alıştırılmasına yönelik çalışmalardır. Bu çalışmalar işe alıştırma (oryantasyon) kapsamında ele alınır.

Diğeri ise eski personelin daha üretken olmasını hedefleyen eğitim faaliyetleridir. Performans değerleme başka bir adla personel değerleme, personelin işinde gösterdiği başarı derecesinin, yaptığı işin gereklerine göre saptanmasıdır. Performans değerleme başarılı ve başarısız personeli biri birinden ayırmak amacıyla yapılır

Pazarlama İlkeleri

Günümüz iş hayatında pazarlama; kendine özgü prensipleri ve diğer bilimlerle de ilişkisi olan bir disiplin olarak bilinir.Gerçekte pazarlama işletmecilik konusudur ve işletmenin diğer faaliyet alanlarıyla doğrudan ilgilidir. Aynı zamanda tüketici davranışlarıyla yakından ilgilenir. Pazarlama rekabetçi bir ortamda müşteri istek ve ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetlerin sağlanmasında yapılması gereken faaliyetlerin yerine getirilmesiyle ilgili bir işletme felsefesidir. Pazarlamanın bir işletmecilik disiplini olarak yer alması yenidir. Başta işletmeler olmak üzere insanlar pazarlama uygulamaları içinde yer alırlar. İşletmelerde pazarlama yönetimine olan ihtiyacı kavrayabilmek için pazarlamanın gelişimini, toplumdaki rolünü, son yıllarda pazarlama düşüncesinde meydana gelen gelişmeleri, pazarlamayı ilgilendiren faaliyetleri ve bunların pazarlama yönetiminde nasıl uygulandığını bilmekte yarar vardır.

Bu ünitede, pazarlamanın belirli faaliyetleri kapsayan bir süreç olduğuna ve bugünkü konumuna gelinceye kadar hangi değişiklikleri geçirdiğine değinildi. Pazarlama faaliyetleri birçok değişkenin etkisi altında yürütülür. Bu değişkenlerden işletme yönetiminin denetimi altında bulunanlara "pazarlama karması-4P", yönetimin denetleyemediği değişkenler ise "pazarlamanın çevre koşulları" olarak adlandırılır. Pazarlama karması değişkenleri ile çevre faktörlerinin bir arada düşünülmesi işletmeyi pazarlama sistemi olarak ele almamızı gerektirir. İşletmeler faaliyette bulunacakları pazarlar hakkında bilgiye ihtiyaç duyarlar.

Bu tür bilgileri elde etmek için pazarlama bilgi sisteminden ve pazarlama araştırmasından yararlanırlar. Tüketicilerin satın alma davranışları, bireylerin bir ürünü satın almalarında ve kullanmaları sırasında düşündükleri üzerinde durur. Pazarlama faaliyetlerinin başarısı, tüketicilerin satın alma davranışlarının anlaşılmasına ve analiz edilmesine bağlıdır.

Ürün ve Fiyatlama

Ürün dokunulur ve dokunulmaz niteliklerin oluşturduğu bir bütündür. En genel anlamda belirlenen ihtiyaçları karşılayan işletme sunumları olarak tanımlanabilir. Ürün kavramını üç boyutta ele alabiliriz: Çekirdek ürün, tüketicinin bir ürünü satın alırken neyi satın aldığını ifade eder. Somut ürün, çekirdek ürünü tamamlayan şekil, marka ve ambalaj gibi niteliklerden oluşur. Zenginleştirilmiş ürün, mamulle birlikte sunulan veya işletmenin pazarlama sistemini sağladığı ek yarar ve hizmetler bütünüdür. Ürünleri değişik ölçülere göre gruplandırırız. Bunların başlıcaları dayanıklılık durumlarına göre ve hedef alınan kitleye göre yapılan gruplandırmalardır. Dayanıklılık durumuna göre mallar; dayanıksız, dayanıklı mallar hizmetler olarak ele alıyoruz. Hedef alınan kitle ya da Pazar bölümüne göre; tüketim malları ve endüstriyel mallar olarak gruplandırma yapılır. Birden fazla ürün üreten işletemeler de bir ürün karması mevcuttur. Ürün karması, üretici işletme tarafından satışa sunulan ürün dizilerinden oluşur.

Ürün karmasını oluşturan ürün dizisi ise, ürün karması oluşturan çeşitlerin ve işlevlerin aynı olması, aynı tüketici grubuna aynı tür aracı işletmelerce satılması ya da belirli bir fiyat ölçüsünde olması nedeniyle yakın ilişkisi olan bir grup maldır. Yeni mallar dört biçimde ortaya çıkar: Bir benzeri olmayan, gerçek anlamda mallar; pazar için yeni mallar; işletme için yeni mallar ve pazarda olan bir malın yerini alan mallar. Ürün yaşam eğrisi, ürün satış tarihçesini grafik olarak gösterir. Ürün yaşam eğrisi; giriş, gelişme, olgunluk ve gerileme olmak üzere dört aşamadan oluşur. Giriş aşaması,ürünün pazarda ilk kez yer aldığı, satışların çok az ve kârlılığın negatif olduğu aşamadır. Gelişme dönemi, satışların hızla arttığı, kârlılığın en üst düzeye ulaşarak ardından gerilemeye başladığı dönemdir. Olgunluk döneminde, satışlar azalma eğilimi gösterir ve pazarda rakiplerin sayısı artar. Ürün yaşam eğrisinin son aşamasında ise, satışlar ve kârlılık artan hızla azalmaya devam eder. Markalama ve ambalajlama ürüne ilişkin özelliklerdir. Marka, bir ürünü diğerlerinden ayırmak için kullanılan bir isim, sözcük, tasarım, sembol ya da bunların bileşimidir. Ambalajlama, üretilen malların pazarlanmasında önemli yeri olan ekonomik faaliyetlerdendir. Ambalajlamanın; motivasyon, kolaylık ve koruma olmak üzere üç temel işlevi vardır.

Ürünlerin fiyatlandırılmasında, işletme içi ve işletme dışı faktörler etkilidir. İşletmelerin uyguladığı başlıca fiyatlama yaklaşımları; maliyeti temel olan fiyatlama, pazarı temel alan fiyatlama ve rekabeti temel alan fiyatlamadır. Yeni ürünlerin fiyatlamasında uygulanan başlıca yöntemler ise, pazarın kaynağını alma ve pazara nüfuz etme yöntemleridir.

Pazarlama Kanalları ve Tutundurma

Ürünlerin üretilmesinden ve fiyatlandırılmasından sonra sıra dağıtımına gelir. Ürünün özellikleri ne kadar iyi olursa olsun, tüketiciye uygun yerde ve zamanda ulaştırılamayan ürün bu özelliklerini yitirecektir. Dağıtım bu anlamda zaman ve yer faydası yaratarak bu olumsuzluğu ortadan kaldırır. Dağıtım kanalları gazın ve suyun aktığı boru yollarına benzetilebilir. Ürün ve hizmetlerin üreticiden aracıya doğru iletilmesini olanaklı hale getirir. Dağıtım kanalları, ticari ilişkilerin, ürünlerin zilyetlik ve mülkiyetinin üreticiden nihai tüketiciye geçişinin olanaklı kılınmasında sistemin etkili birimlerinden oluşur. Üretimin ve tüketimin sınırlı olduğu, insan ihtiyaçlarının basit ürünlerle ve tekdüze karşılandığı dönemlerde alıcılar, ürün bilgilerini kolaylıkla elde edebiliyor, alıcı ile işletme arasında bir iletişim sorunu yaşanmıyordu.

Ancak ekonomik yaşamdaki gelişmelere bağlı olarak pazarın büyümesi, ihtiyaçların daha fazlalaşması ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürün çeşitlerinin artmasıyla birlikte işletmeler ile alıcılar arasında bir iletişim sorunu ortaya çıktı. Bu iletişim sorunu ise işletmeler tarafından yerine getirilen tutundurma faaliyetleriyle giderilmektedir. Tutundurma, tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemek amacı ile onları bilgilendirmeyi ve ikna etmeyi amaçlayan eylemlerdir. Tutundurma faaliyetlerini yerine getirmekle, işletme, doğru malın doğru biçimde fiyatlanarak doğru yerlerde satışa sunulduğunu, alıcılara bildirir.


Üretim Sistemleri ve Yönetimi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

Üretim Sistemlerinin Tasarım Kuruluş ve İşleyişi

Üretim sistemi, makine, araç-gereç, malzeme, enerji, işgücü, zaman gibi girdileri, mal ve hizmet şeklindeki çıktılara dönüştüren ve sonuçları geribildirim kanalıyla görüntüleyen bir süreçtir. Üretim sistemi, işletmenin iç ve dış çevresiyle etkileşim içindedir. Üretim sistemini, ekonomi, devlet düzenlemeleri, rekabet, teknoloji ve di¤er dış çevre koşulları olumlu ve olumsuz biçimde etkiler. Üretim süreci, girdileri, dönüşüm sürecini, çevre etkilerini görüntüleyen, standartlarla karşılaştırıp girdiler üzerinde, dönüşüm süreci üzerinde ve çıktılar üzerinde düzeltici kararlar alınmasını sağlayan alt sistemlerden oluşur. Girdileri, işletmenin hedef pazarına uygun çıktılara dönüştürmekten sorumlu olan üretim yönetimi, bütün örgütlerin en temel işlevlerinden biridir. Üretim yönetimi kavramı; üretim stratejisi, dönüşüm sürecinin tasarımı, stok kontrolü, üretim planlaması ve programlaması gibi birçok alt konuyu içerir.

Üretim yönetiminin pazarlama, finans, muhasebe, personel, yönetim bilgi sistemi ve mühendislik gibi diğer işlevleriyle çok yakın ilişkileri ve etkileşimleri vardır. Ancak, üretim yönetimi, diğer işlevlerden farklı olarak, işletmenin aktif varlıklarının yaklaşık %80’inden ve insan kaynağının % 60-80’inden sorumludur. Üretim sisteminin temel öğesini, dönüşüm süreci oluşturur.

Dönüşüm sürecinde girdiler, şekil değişikliği, taşıma, depolama, denetleme gibi birçok faaliyet sonunda ilk durumlarından daha fazla bir değere (katma değer) dönüşür. Hizmetlerin üretim süreci, malların üretim sürecinden önemli ölçüde farklılıklar gösterir. Hizmetler, mallara oranla daha soyuttur, tüketicilerin yüksek oranda katılımını gerektirir, üretilirken tüketilir, depolanamaz, emek, yoğun nitelik ve kendine özgü kalite özellikleri taşır. Türkiye’de mal üretiminde ve malların kalitesinde tüketici sızlanmaları oldukça azalmıştır. Buna karşılık, hizmet üretiminden, hemen her alanda yakınmalar vardır. Türkiye, dünya standartlarında hizmet üretemediği için halkın tepkisi ve mutsuzluğu artmaktadır. Tek üretim, parti üretimi, akıcı üretim, sipariş üretimi, sürekli üretim, kitle üretimi, grup teknolojisi ve sıfır stoklu üretim, başlıca üretim sistemleridir.

JIT sisteminde, işletmeye malzeme satanlarla işletmenin proje takımlarının birlikte hareket etmeleri sağlanmalıdır. Satıcılar da sisteme dahil edilerek, girdi kalite kontrolünde ve JIT programlarının hazırlanmasında ortak hareket edebilmelidirler. JIT sistemi, planlamadan daha çok kontrole ağırlık verir. Planlama zaman israfına yol açar. Oysa, iyi bir kontrolle değişikliklere kolayca uyum sağlanmıştır. Basit gözle kontrol sistemleri, karmaşık bilgisayar destekli kontrol sistemlerine tercih edilir.

İşletme Bilgi Sistemi

Küresel işletmecilikte bilgisayar, bilgi işlem, bilgi ve iletişim, bir rekabet koşulu durumuna gelmiştir. Bilgi gereksinimini

hızlı bir şekilde karşılayamayan işletmeler, önemli ölçüde rekabet zayıflığına düşmektedir. İşletmenin iç ve dış çevresiyle olan her tülü etkileşimleri, çeşitli bilgi sistemleriyle denetim altına alınır. İşletim bilgi sistemleri, işletmenin çevresi, işletmenin girdileri, işletmenin süreçleri ve işletmenin çıktılarıyla, işletmenin yönetim birimleri arasında, her türlü iletişimi sağlar. Veri, bilgiye ulaşmak için yapılan gözlemlerdir. İşletme kararları alınırken, veriler değil, verilerin süreçlenmesi sonunda ortaya çıkan bilgiler kullanılır. Dolayısıyla, veriler bilgilerin hammaddesi olarak görülebilir. Verilerin derlenmesi ve bilgiye dönüştürülmesi, işletmelere, planlama, uygulama ve denetim yapma olanağı sağlar. İşletmeler, stratejik amaçlarla, işlem amacıyla ve denetim amacıyla bilgiye gereksinim duyarlar. Verilerin bilgi haline gelmesini sağlayan işlemler dizisine, bilgi işleme denir. Bir süreç olarak bilgi işleme, kaydetme, sınama, sınıflandırma, düzenleme, özetleme, matematiksel veya mantıksal hesaplama, saklama, erişme, çoğaltma ve iletme aşamalarından oluşur. Küresel işletmecilikte, bilgisayar destekli bilgi sistemleri yürürlüktedir. Bilgisayar destekli bilgi sistemi, bilgisayar olanaklarıyla işletmenin bilgi gereksinmesini karşılayan bütünleşik bir yapıdır. Donanım, yazılım, uzman bilgisayar

personeli ve veri tabanı, elektronik bilgi sisteminin başlıca öğelerdir.

İşletme yönetiminin bilgi gereksinimini karşılamak için, verilerin derlenmesi, sınıflandırılması, veri tabanlarının oluşturulması, verilerin bilgiye dönüştürülmesi ve ilgili birim

ve kişilere ulaştırılması işlevine, bütünleşik işletme bilgi sistemi denir. İşlem süreçleme bilgi sistemi, karar destek sistemi, yapay zeta, uzman sistemler, son kullanıcı bilgi sistemi, bütünleşik işletme bilgi sisteminin başlıca alt sistemleridir. İşletme işlevleri bilgi sistemi, pazarlama, üretim, insan kaynağı, finans, üst yönetim gibi işletme işlevlerini destekleyen çeşitli bilgi sistemlerini içerir. Günümüzde, bilgilerin girilmesi, işlenmesi, depolanması ve ulaştırılması teknolojileri, dünya ölçüsünde bütünleştirilmiş ve birbirine bağlanmıştır. Böylece, işletmeler, dünyanın her yerindeki bilgiye elektronik araçlarla erişebilmekte ve istediği bilgiyi aynı yöntemle istediği adrese ulaştırabilmektedir. İşletmeler, rekabet üstünlüğü sağlayabilmek için, çağdaş iletişim olanaklarını kullanmak durumunda kalmışlardır. Bu olanakların en başında ofis otomasyonu, internet ve intranet gelmektedir.

Geleneksel ofislerde, bürolarda ya da iş yerlerinde yapılan işlerin, elektronik araçlarla yapılmasına ofis otomasyonu denir. Dünyadaki bilgisayarların birbirine bağlanmış durumuna, internet veya uluslararası ağ denir. İşletmeler internet olanaklarından yararlanarak, her türlü adrese elektronik bilgi aktarmaktadır. Ayrıca, internet sayesinde sanal işletmecilik ve sanal işletme yönetimi de gerçekleştirilmektedir. Dünyadaki sanal işletme pazarlarının sayısı, her geçen gün hızla artmaktadır. İnternet teknolojisinin işletme içinde kullanılmasına, intranet denir. İnternetle işletmeler, dışa kapalı olarak, işletme içinde, elektronik veri ve bilgi akışını kolayca gerçekleştirmektedir. Ayrıca çalışanlar, eskiden işletme içindeki ofislerde ya da odalarda yaptıkları işleri, hiç işletmeye gelmeden, intranet ile evlerinde, taşıt araçlarında ya da dünyanın herhangi bir yerinde yapabilmektedirler.


Muhasebe

Birer ekonomik birim olarak işletmelerin iyi yönetilebilmeleri, ortakların ve di¤er ilgililerin desteklerini kazanabilmeleri

kendileri hakkında onları devamlı bilgilendirmeleriyle olur. Bu görevi muhasebe üstlenmiştir. Bu amaçla işletme içinde, işletmeden dışarıya veya dışarıdan işletmeye doğru gerçekleşen kıymet hareketlerinin kaydedilmesi ve ilgililere raporlanması gerekir. Bu, muhasebenin birinci işlevidir.

Muhasebe bilgisinin işletme içine ve dışına raporlanması yeterli değildir. Bu bilginin analizi ve yorumlanması gerekir. Finansal analiz yoluyla, işletmenin mevcut finansal durumunu daha iyi yorumlayabilmek mümkün olur. Böylece, işletme ile ilgili taraflar, işletmeden beklentilerinin karşılanıp karşılanamayacağı konusunda karar verebilirler. Finansal analiz ve yorum, muhasebenin ikinci işlevidir.

Bilginin doğru ve güvenilir olarak üretilip raporlanması için işletmede iç kontrol sisteminin kurulması; bilgi kullanıcılarının bilgiye güven duymaları için de bağımsız denetimin gerçekleştirilmesi gerekir.


Finansal Yönetim

Finansal yönetim, işletme için gerekli fonların belirlenmesi, sağlanması ve yönetilmesini ifade eder. Finansal yönetimle ilgili temel fonksiyonlar iki ana grupta toplanmakla birlikte, gerçekte çok sayıda karar alanlarından oluşur. Yatırımlarla ilgili olarak; ne tür yatırımlar, ne zaman, ne miktarda, nasıl yapılmalıdır sorularına cevap aranır. Finansmanla ilgili olarak; yapılacak yatırımlar için en uygun fon nereden, ne miktarda, nasıl sağlanmalıdır gibi sorulara cevap aranır. Yine işletme faaliyetleri sonucunda elde ettiği kârların ne kadarını ortaklarına , ne kadarını işletmede bırakmalıdır gibi sorulara cevap aranır. Finansal yönetim muhasebe ve iktisatla doğrudan, pazarlama,üretim ve kantitatif yöntemlerle dolaylı ilişki içerisindedir. Yukarıda belirtilen finansal kararları vermek için gerekli veriler muhasebe departmanınca sağlanır. Bu verilerin sağlıklı ve doğru olması gerekliliği muhasebenin önemini arttırmaktadır. Bir finansman yöneticisi piyasalardaki gelişmelerle, iktisadi prensiplerle yakın ilişki içersindedir. Bu nedenle finans ve iktisat bilimleri arasında da önemli bir ilişki mevcuttur. Finans yöneticisi ayrıca karar verirken pazarlama ve üretim sürecindeki değişiklikleri de izlemelidirler.

Bu süreçlerdeki değişiklikler işletmenin nakit akışlarında değişikliğe yol açabilir. Ayrıca finansal yönetimde son yıllarda artan bir biçimde kantitatif yöntemler kullanılmakta olup, bu disiplinin finans için önemi gün geçtikçe artmaktadır. Finansal kararlar alınırken birinci amaç, işletmenin piyasa değerini ya da ortakların varlıklarını maksimum yapmaktır. Bir şirketin değeri, şirket anonim şirketse hisse senetlerinin değeri ile ölçülür. Bu amaç önceleri birinci amaç olarak belirlenen kârı maksimum yapma amacından farklıdır. Muhasebe kârı gerçek nakit akışlarını göstermeyebilir. İşletmenin piyasa değerini maksimize etme amacı nakit akışlarının zamanını ve bunların gerçekleşme

olasılıklarını, yani risklerini de göz önünde bulundurarak, kâr maksimizasyonu amacına göre öne çıkmaktadır. Finansal analiz, finansal tablolardaki çeşitli kalemler arasındaki ilişkilerin kurulmasını, ölçülmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir faaliyettir. Bu şekilde iyi bir finansal planlama yapılması için işletmenin cari ve geçmiş dönemleri değerlendirilebilir. Finansal analizde en çok kullanılan tablolar; işletmenin belirli bir tarih itibariyle varlıklarını ve kaynaklarını gösteren bilanço ile faaliyet dönemiyle ilgili sonuçların gösterildiği gelir tablosudur. Finansal analizde yapılan analizin amacına göre farklı niteliklerdeki analizler yapılabilir ve farklı yöntemler uygulanabilir. Etkin bir planlama finansal başarı için önemlidir. Beklenmeyen problemlerle karşılaşmamak için iyi bir analiz ve uygun finansal planlar gereklidir. Finansal planlamanın üç önemli aktivitesinden ilki, finansal ihtiyaçların belirlenmesidir. Bu aşamada kısa ve uzun dönemli gelir ve giderler belirlenmeye çalışılır.

Bu da genellikle proforma finansal tablolar hazırlanarak yapılır. İkinci aktivite, bu ihtiyaçları karşılamak için bütçelerin geliştirilmesi ve üçüncü olarak da finansal kontrolün yapılmasıdır. Proforma finansal tablolar hazırlanırken en çok kullanılan yöntem satışların yüzdesi yöntemidir. Bu yönteme göre her kalemin geçmiş dönemlerde satışlar içindeki ağırlığı belirlenerek aynı yüzdelerle proforma tablolara yansıtılır. Oranlar ve regresyon yöntemleriyle de proforma tablolar hazırlanabilir. Finansal kontrol ise belirlenen politikaların uygulanmasını denetim altına almak ve piyasa koşullarındaki değişmelere bakarak gerekli düzeltmeleri hızla yapmak amacıyla yapılır. Finans yöneticisinin en önemli görevlerinden birisi fonların nereye yatırılacağını belirlemektir. Bir başka deyişle dönen varlıklara ve sabit varlıklara ne düzeyde yatırım yapılacağını belirlemektir. Sabit varlıklara yatırım yaparken olağanüstü finansal planlar hazırlanır ve buna sermaye bütçelemesi denir. Sabit varlıklar, ekonomik ömrü en az bir yıl olan değerlerdir. Dönen varlıklara yatırım ise çalışma sermayesi yönetimi başlığında incelenir. Dönen varlıklar çabuk paraya dönüşen likit varlıklardır. Riski sevmeyen bir finans yöneticisi çalışma sermayesine daha fazla yatırım yaptıkça işletmenin karlılığının azalmasına neden olacaktır. Çalışma sermayesinin düzeyini; işletmenin faaliyet konusu, büyüklüğü, satışlarındaki düzenlilik ile, satışlarındaki artış ve azalış oranı etkiler.

Finansal Sistem ve Kurumlar

Tüketim fazlası olan bireylerin tasarruflarının, tüketim açığı olan bireylerin kullanımına sunduğu piyasalara finansal

piyasalar denir. Bu piyasalarda fonların el değiştirmesi kıymetli evrak da denilen finansal varlıklarla olur. Bir ekonomide fon arz edenler, fon talep edenler, yatırım ve finansman araçları, yardımcı kuruluşlar ile hukuki ve idari

düzen finansal sistemi oluşturur. Finansal piyasalar; süreye göre, para ve sermaye piyasası; örgütlenme şekline göre, organize olmuş ve olmamış piyasalar; finansal varlıkların piyasaya çıkış durumuna göre de birincil ve ikincil piyasa şeklinde sınıflandırılabilir. Finansal piyasalarda fon arz ve talebinin buluşması genellikle finansal kurumlar aracılığıyla gerçekleşir. Finansal kurumlar fon maliyetini azaltmak, risk ayarlaması, vade ayarlaması ve miktar ayarlaması yapmak, danışmanlık yapmak gibi fonksiyonlar üstlenmişlerdir.

Finansal kurumlar, para yaratan ve para yaratmayan kurumlar olarak gruplandırılabilir. Para yaratan finansal kurumlar merkez bankası ve ticari bankalardır. Para yaratmayan finansal kurumlar ise yatırım ve kalkınma bankaları, sigorta kurumları, kollektif yatırım kurumları, factoring, forfaiting, leasing şirketleri, risk sermayesi şirketleridir. Finansal varlıklar, ortaklık veya alacaklılık hakkı veren, belli bir meblağı temsil eden hisse senetleri, tahviller, finansman bonoları ve hazine bonoları gibi varlıklardır. Finansal araçlar; paraya çevrilebilirlik, bölünebilirlik, geri dönülebilirlik, getiri, vade, risk gibi özellikleri açısından

farklılıklar gösterirler. Vadesi bir yıla kadar olan fon arz ve talebin karşılaştığı piyasaların başlıca finansal varlıkları, hazine bonoları, REPO, banka mevduatı,finansman bonosu, banka bonosu ve varlığa dayalı menkul kıymetlerdir. Sermaye piyasasının temel finansal varlıkları hisse senedi ve tahvillerdir.


Çokuluslu İşletmeler

Uluslararası işletmecilik ve çokuluslu işletmeler son yıllarda globalleşme ile işletmecilik konularının vazgeçilmez bir parçası olmaya başladı. 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemde ekonomik ve sosyal gelişmelere paralel olarak işletmelerin ekonomik güçlerinin çok artması ve bazı ülkelerin GSMH’dan daha fazla satış hacmine ulaşmaları globalleşmenin başlangıcı olmuştur. Çokuluslu işletmeler bugün artık, çeşitli ülkelerin vatandaşları gibi görülmekte, ülkelerin yasal, politik koşullarına uymakta ve vergi vermektedirler. Çokuluslu işletmeleri etkileyen üç çevreden söz edebiliriz. Bunlar ülke içi çevre, yabancı çevre ve uluslararası çevredir.

Çokuluslu işletmenin tanımında bazı ölçütler vardır. Bunlar iki veya daha fazla ülkede faaliyet gösterme, ülke dışında mülkiyet, üst yönetimin milliyeti ve benzer ölçütlerdir. "Çokuluslu işletme ülke içi ve ülke dışındaki yatırımları işletme amaçlarına ve işletme sahiplerinin çıkarlarına uygun bir biçimde yöneten ticaret ve sanayi işletmesidir". Çokuluslu işletmelerin ülke dışında faaliyet göstermelerinde ilk adım ihracat yapmaktır. Bu aşamadan sonra lisans anlaşması, franchising, dış ticaret işletmelerini kullanma, ülke dışında şube açma ve joint venture ile diğerleri gelir.

Çokuluslu işletmeler yabancı ülkelere girişleri ve faaliyetleri sırasında değişik koşullarla karşılaşırlar. Toplumsal, kültürel, ekonomik, yasal veya siyasi farklılıklar işletmelerin yabancı ülkelere yatırım kararlarında etkili olur. Çokuluslu işletmelerin yönetiminde ilk adım planlamadır. Ulusal planlama ile uluslararası planlama arasında büyük farklar vardır.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
GENEL İŞLETME

"Gün ışığı ve yağmur suyu" Serbest mallar (ekonomik olmayan mallar) grubuna girer.

İşletmelerin geleneksel iki temel amacı Kar elde etmek(kar sağlama) ve topluma hizmettir.

İşletmeler işlevlerine göre gruplandırıldığında, Muhasebe ve Ar-Ge , Destekleyici işlev arasında yer alır.

Yapılabilirlik (ön proje) projesi araştırmaları(fizibilite) arasında yer alanlar: Ekonomik, Teknik, Finansal , Yasal, Örgütsel araştırma içinde yer alır.

Birbirinin aynı olan malları üreten ve pazarlayan işletmelerin birleşmesine yatay birleşme denir.

Ana etik sorunların ortaya çıktığı alanlar: Çıkar çatışmaları, içtenlik ve doğruluktan sapma, iletişim, örgütsel ilşkiler

Çıktı(üretilen mal ve hizmetler) / Girdi (işgücü, sermaye,doğal kaynaklar) = verimlilik (prodüktivite)

Gıda maddeleri gibi bir kez kullanıldığında tüketilen mallar Dayanıksız mallar grubuna girer.

İşletmenin iç çevre unsurları : Sermaye sahipleri, yöneticiler, personel, örgüt kültürü

İşletmelerin Türk hukuk sistemindeki gruplandırılması gözönüne alındığında limited şirket , sermaye şirketleri grubuna girer.

Kuruluş karar sürecinde, arsa, makina,araç ve gerecin satın alınması Projenin uygulanması aşamasında gerçekleştirilir.

Kuruluş karar sürecinde, projenin somutlaştırılması ve ayrıntıların belirlenmesini içeren aşama Yatırım aşamasıdır.

İşletmelerin aynı üretim dalında faaliyet boyutlarını genişletmesine Yatay büyüme denir.

İşletmeler kendi iç kaynakları yeterli olmadığı zaman , dış kaynaklardan yararlanma yoluna giderler. Dış büyüme genellikle Birleşme şeklinde olur.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri gözönüne alındığında "harcamalarda sahtecilik yapma" , Denetim dışı davranış biçimi içinde ele alınır.

Herhangi bir eylemin kabul edilebilir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayan temel kurallara Etik denir.

Bölüm müdürleri ve müdür yardımcıları , orta yönetim basamağında yer alır.

Bir organizasyon yapısı içinde çalışan insan unsurunu anlamak, yeteneklerden yararlanmak, motivasyon gibi konular üzerinde duran yönetim teorisi Neo-Klasik Yönetim Teorisi (Davranışsal) dır.

Bir politikayı uygulamak için ayrıntılı olarak yapılması gereken işleri belirten plan türüne Genyöntem denir.

Çift faktör teorisine göre İş başarma , tanıma, sorumluluk, gelişme, ilerleme "güdüleyici etmenler" dir.

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen iç çevre unsurları: İş güvencesi, işgören beklentileri, biçimsel gruplar, çalışma ortamı

İnsan kaynakları yöneticisinin diğer bölümlerdeki insan kaynakları yönetimi işlevlerinin uygulanabilmesi için kullandığı yetki " İşlevsel yetki" dir.

İş analizleri ve iş tanımları insan kaynakları yönetimi işlevlerinin Planlama işlevi içinde yer alır.

İşletmelerin kuruluşundaki yatırım kararı aşamaları: Yatırım düşüncesi, Yapılabilirlik araştırmaları, Kesin proje, Projenin uygulanması

Aynı sektördeki iki işletmenin tüketici aleyhine olarak, karlarını artırmak için birleşmelerine Kartel denir.

Ana etik sorunların ortaya çıktığı alanlar: Çıkar çatışmaları, İçtenlik ve doğruluktan sapma, İletişim, Örgütsel ilişkiler

Etkinliğin ve verimliliğinin artırılması için hangi ilkelere uyulması gerektiğini araştıran yönetim teorisi Klasik Yönetim Teorisidir.

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen iç çevre unsurları: Bireysel nitelikler, İş nitelikleri, Bireylerarası ilişkiler, Örgütsel özellikler

İnsan kaynakları yönetimini etkileyen dış çevre unsurları: Dış kaynaklar, Rakipler, Yasalar

İş analizlerinin kullanım alanları: İnsan kaynakları planlaması, İşe yerleştirme yükseltme, Eğitime alınacak personelin belirlenmesi, Adil bir ücret sisteminin oluşturulması

Pazar bilgisi toplama işlemi pazarlama sisteminin Kolaylaştırıcı fonksiyon içinde yer almaktadır.

İşletmenin pazarlama sisteminin sağladığı ek yarar ve hizmetler bütününe Zenginleştirilmiş ürün denir.

Bir kurumun malları, hizmetleri ve genellikle de kurum hakkında topluma iletiler sunulmasına Halkla İlişkiler denir.

Ürüne dayalı süreç tasarımı: Tüm üretim işlem ve aşamaları yalnızca bir üretim bölümünde gruplandırılır.
Üretim süreci belirli bir rota izleyecek şekilde organize edilir.
Ürüne dayalı süreçte farklı üretim biçimleri uygulanabilir.
Üretim sürecinde ürün geri dönmeksizin doğrusal bir yönde ilerler.

İşletmelerin dahili ağına İnternet protokollerinin ve www yaklaşımının uygulanmasına İntranet denir.

Ortakların, sağladıkları fonlar karşılığında işletme varlıkları üzerindeki hak sahipliği Öz kaynaklardır.

Varlıkların paraya dönüştürülme yeteneğine Likidite denir.

Organize olmamış piyasaların özellikleri: Tezgah üzeri piyasa olarak da adlandırılması, Piyasa işlemlerinin açık olmaması, Yatırımcıların risklerinin daha yüksek olması, Yerel ve menkul kıymetleri fazla bilinmeyen kurumlar için önemli işlev görebilmesi

Üretim sisteminin temel öğeleri: Girdiler, Dönüşüm süreci, Çıktılar, Geribildirim

Üretim öğeleri: Emek(İşgücü), Girişimci,Sermaye(Kapital), Teknoloji

İşletmenin iç çevre unsurları: Sermaye sahipleri, Yöneticiler, Personel, Örgüt kültürü

Kuruluş karar sürecinde, arsa, makine, araç ve gerecin satın alınması Projenin uygulanması aşamasında gerçekleştirilir.

Aynı ürünün değişik özelliklerle piyasaya sürülmesine Ürün farklılaştırması denir.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne alındığında; "yetersiz çalışanlara göz yumma" Görevde hatalı davranma davranış biçimi içinde ele alınır.

Yöneticinin, çalışma hayatındaki bireylerle ilişki kurma becerisini ifade eden yetenek Beşeri ilişkiler yeteneğidir.

Bir politikayı uygulamak için ayrıntılı olarak yapılması gereken işleri belirten plan türüne Genyöntem denir.

İşdışı eğitimin üstün yanları: Öğrenmenin belli bir disiplin altında gerçekleşmesi, Eğitimin uzmanlar tarafından verilmesi, Teorik bilgileri öğretmenin kolay olması, Personelin öğrenme isteğini artırması

Tüm pazar içindeki farklı grupların ortak satın alma davranışları ve gereksinimler doğrultusunda homojen (benzer) gruplara ayrıştırılmasına Pazar bölümleme denir.

Fiyatlamada işletme içi faktörler: Maliyetler, Pazarlama karması, Pazarlama amaçları


Fiyatlamada işletme dışı faktörler: Pazarın yapısı, Rekabet, Diğer çevresel faktörler(Ekonomi, aracılar, yasalar)

Örgütsel imajın , düşüncelerin ve politik konuların sunumuna yönelik reklam türüne Kurumsal reklam denir.

Demir-Çelik fabrikaları örneğinde olduğu gibi çok büyük hacimli üretimi gerçekleştiren, bütünüyle sermaye yoğun üretim sistemlerine Sürekli üretim sistemi denir.

Süreç tasarımını etkileyen faktörler: Ürün talebi, Otomasyon düzeyi, Ürün kalitesi, Üretim esnekliği, Tüketici ile ilişki düzeyi

Bütünleşik bilgi sisteminin özellikleri: Ortak bir bilgi akışı olması, Kapsamlı bir planlama sonucu ortaya çıkması, Çeşitli alt sistemlerden oluşması, Merkezi bir veri tabanına dayanması

Finansal işlemlerin, bütün işletmelerde hep aynı adla kaydına yarayan kavram Hesap kavramıdır.

Sermaye bütçelemesinin konusu Ekonomik ömrü bir yıldan uzun olan sabit varlıklarla ilgili kararlardır.

Para piyasasının özelliklerinden biri Fon alışverişinde kullanılan araçların ticari senetler olmasıdır.

Bir işletmenin mallarının ve isminin yabancı bir ülkede üretilmesine izin veren anlaşmaya Lisans anlaşması denir.

Mal veya hizmet üretimi için üretim öğelerinin bir araya getirilmesini sağlayan kişiye Girişimci denir.

Gıda maddeleri gibi bir kez kullanıldığında tüketilen mallar dayanıksız mallar grubuna girer.

İşletmenin iki temel amacı: Kar sağlama, Topluma hizmet

İşletmeler işlevlerine göre gruplandırıldığında, Muhasebe ve Ar-Ge Destekleyici işlevler arasında yer alır?

İşletmelerin Türk hukuk sistemindeki gruplandırılması göz önüne alındığında; limited şirket Sermaye şirketleri grubuna dahildir.

Yatırım kararı aşamaları: Yatırım düşüncesi, Yapılabilirlik araştırmaları, Kesin proje, Projenin uygulanması

Yapılabilirlik projesi araştırmaları: Ekonomik araştırma, Teknik araştırma, Finansal araştırma, Yasal araştırma, Örgütsel araştırma

Kuruluş yeri seçiminde dikkate alınması gereken etkenler:Ulaştırma olanakları, Pazara yakınlık,Enerji olanakları, İklim koşulları

İşletmenin mevcut faaliyetlerini genişletme yoluyla gerçekleştirdiği büyümeye İç büyüme denir.

Aynı sektördeki iki işletmenin tüketici aleyhine olarak, karlarını artırmak için birleşmelerine Kartel denir.

İşletmeler kendi iç kaynakları yeterli olmadığı zaman, dış kaynaklardan yararlanma yoluna giderler. Dış büyüme genellikle Birleşme şeklinde olur.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne alındığında; "harcamalarda sahtecilik yapma" Denetim Dışı davranış biçimi içinde yer alır.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne alındığında; "yetersiz çalışanlara göz yumma" Görevde Hatalı Davranma türü davranış biçimi içinde ele alınır.

Etik açısından yerinde olmayan davranış biçimleri göz önüne alındığında; "sağlığa aykırı mal üretme" Görevi bilinçli olarak sürekli kötüye kullanma türü davranış biçimi içinde ele alınır.

Kısım şefleri ve ustabaşılar işletmede İlk basamak yönetim basamağında yer alır.

Yöneticinin, çalışma hayatındaki bireylerle ilişki kurma becerisini ifade eden yetenek Beşeri ilişkiler yeteneğidir.

İşletmeleri dış çevreyle karşılıklı etkileşimi olan açık bir sistem olarak kabul eden yönetim yaklaşımı Modern Yönetim Yaklaşımıdır.

Stratejik planlarda saptanan amaçlara nasıl ulaşılacağını belirleyen planlara Eylemsel planlar denir.

"Bir grup ya da bir bölümden bir kişinin sorumlu olması" Yönetim birliği örgütleme ilkesinin gereğidir.

Çift faktör teorisine göre "güdüleyici etmenlerden biri İş başarmadır.

İnsan kaynakları yönetiminin gelişim süreci göz önüne alındığında "sendikalaşma" 1930-1940 ta ilk kez gündeme gelmiştir.

İnsan kaynakları yöneticisinin diğer bölümlerdeki insan kaynakları yönetimi işlevlerini uygulayabilmesi için kullandığı yetki İşlevsel yetkiye örnektir.

Personel bulma, seçme ve yerleştirme insan kaynakları yönetimi işlevlerinin Kadrolama içinde yer alır.

Geçmiş yıllardaki bazı göstergelere göre gelecekteki işgücü talebinin saptanmasına İndeks hesabı denir.

İşdışı eğitimin üstün yanları: Öğrenmenin belli bir disiplin altında gerçekleşmesi, Eğitimin uzmanlar tarafından verilmesi, Teorik bilgileri öğretmenin kolay olması, Personelin öğrenme isteğini artırması

1900'lü yılların başında H.Ford'un otomobil satışllarını arttırmak için üretimi verimli kılma ve seri üretim yaparak maliyetleri düşürme çabaları Üretim anlayışı pazarlama anlayışının sonucudur.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Yönetim İşlevleri
Yönetim bir süreç olarak ele alınır. Bu süreç, bir yöneticinin belirli fonksiyonlarını açıklamak suretiyle konunun anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu ünitede ele alınan dört işlevler daha sonra kullanılan kavramlara bir temel oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle, bu işlevler yönetimle ilgili kavramlara bir giriş olarak ele alınmaktadır. Yönetim işlevlerinin ayrı ayrı incelenmesi sadece analitik bir amaç taşımaktadır. Bu bölümleme işlevlerin birbirinden bağımsız oldukları anlamına gelmemelidir.Plânlama işlevi; amaçların ve politikaların oluşturulması ve açıklanması, programların saptanması, faaliyetler için yöntemlerin geliştirilmesi gibi ana başlıkları içerir. Örgütleme, işletmenin amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli faaliyetleri düzenlenmiş bir yapı içinde bütünleştirme; bu yapıyı nitelikli, yeterli iş görenlerle kadrolaştırma; ve bu iş görenlerin işlevlerini yerine getirmeleri için gerekli fiziksel ortamı sağlama sürecidir. Yöneltme, amaçlara ulaşmak için gerekli olan ayrıntılı faaliyetler konusunda, bireylere yol göstermeyi içerir. Denetim süreci, uygun olup olmadığını belirleme sürecidir. Amaçlara uygun olmayan sonuçlar için düzeltici önlemlere başvurulur
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Pazarlama kanalları ve tutundurma
Ürünlerin ,üreticiden alıcıya doğru geçtiği yollara pazarlama kanalları ya da dağıtım kanalları denir.dağıtım kanalları,ticari ilişkilerin,ürünlerin zilyetlik ve mülkiyetinin üreticiden nıhai tüketiciye geçişinin olanaklı kılınmasında sistemin etkili birimlerinden oluşur.
2 tür dağıtım kanalı vardır:bazı dağıtım kanallarında üretici ile alıcı arasında herhangi bir aracı yer almaz.dolaylı dağıtım kanalında ise,bunun aksine üretici ile tüketici arasında pazarlama aracıları yer alır.
Dağıtım:dolaylı,doğrudan
İşletmenin ürünlerinin tutundurulmasına,satışına ve nihai satın alıcısına ulaştırılmasına yardım eden,yani firma ünlerinin pazara dağıtımını kolaylaştıran firmalara pazarlama aracılık edenleri denir.
Perakendeci:nihai alıcılara satmak için satın alma işlevini yapan ,üretici ya da toptancılardan satın aldığı malları tüketicilere satan pazarlama aracılık edenidir.
Toptancılık ve toptancı:yeniden satmak ya da işletmede kullanmak amacı güdenlere malların satımını ve satımla ilgili tüm faaliyetleri içerir.bu faaliyetleri yerine getiren kişi veya aracı kuruma toptancı denir.
Komisyoncular ve acenteler:malların alım ve satımında satıcıyı ya da alıcıyı temsil eden ve komisyon karşılığında çalışan bağımsız aracılardır.
Dağıtım kanalını oluşturmada etken faktörler:
-üretilen malalın özellikleri,
-hedef pazarın ne tür kanallar aracılığı ile mallara ulaşmayı tercih ettikleri,
-hedef pazardaki rekabet durumu ve belirli aracıların yalnızca belirli malları bulundurabilmeleri
-işletmenin finansal gücü,diğer hedef pazarları ve mal karması,mevcut kanal deneyimi ve ilişkileri,
-çevresel faktörler
dağıtım kanalını etkileyen faktörler:

kısa dağıtım kanalı uzun d.kanalı

1-Pazar faktörleri: endüstriyel alıcı tüketici
coğrafi olarak yoğunlaşılmış farklı coğrafi bölgeler
teknik bilgi,düzenli hizmet talebi yok

2-ürün faktörleri büyük ölçekli sipariş küçük ölçekli sipariş
kolay bozulabilir dayanıklı
karmaşık standart
pahalı fiyatı düşük

3-üretici faktörleri üretici işletme,kanal
fonksiyonlarını yerine getirmek
için yeterli kaynağa sahiptir. Yeterli kaynak yoktur.


4-rekabet faktörleri üretici işletme,ürünlerin alıcılara
ulaştırılmasında pazarlama aracılarının
yetersiz olduğunu düşünür. Yeterli olduğu düşüncesindedir

dağıtım politikaları
1- yaygın(yoğun) dağıtım: bir ürünün dağıtımı için mevcut tüm satış noktalarının kullanılması.3 ayrı şekilde gerçekleşebilir.a-istenen tüm Pazar alanında malın dağıtımını sağlamak b-tüketicilerin malı satın almaya istekli oldukları tüm pazarlama işletmelerinde malı satışa sunmak.
c-türüne bakılmaksızın kullanılacak işletmelerin sayısı bellidir.
2- Sınırlı veya tekelci dağıtım: ürünün dağıtımı sırasında sadece belirli satış noktalarının kullanılmasıdır.
3- Seçimli dağıtım: bir ürünün dağıtımı için mevcut bazı satış noktalarının kullanılmasıdır.
Fiziksel dağıtım:endüstri ve tüketim mallarının pazarlama politikasına uygun olarak üreticiden veya depodan alıcıya hareket ettirilmesini sağlayan bir siparişi yorumlamak süreci.
Tutundurma nedir? Tüketicilerin satın alma kararlarını etkilemek için onları bilgilendirmeyi ve ikna etmeyi amaçlayan eylemler.
Etkin bir iletişim süreci sağlayabilmesi için,tüketiciye ulaştırılan mesajlar nelerdir?
Sunulan ürünler konusunda bilgi vermeli,rakip ürünlerden farklı yönlerini ortaya koymalı,ürünlerin tüketici nezdindeki değerini artırmalı,satışları düzenlemeli,talebi artırmalı.
Tutundurma karmasının bileşenleri nelerdir?
Kişisel satış(alıcı ile işletmenin bir elemanının birebir ve çoğunlukla yüz yüze yaptıkları iletişim süreci.)
,reklam,halkla ilişkiler(bir kurumun malları ve hizmetleri hakkında topluma iletiler sunulması.)
,tanıtım(bir mal,hizmet,yer,fikir,kişi ya da kurum hakkında herhangi bir bedel ödemeksizin yayınlanan haberlerin tümü. )
,satış geliştirme( tüketicileri satın almaya özendirmek ve aracıların işlevlerini daha etkin kılmak için yapılan her türlü çaba.)
kurumsal reklam:örgütsel imajın,düşüncelerin ve politik konuların sunumu.
Ürün reklamı:ürünlerin kullanımına,özelliklerine ve yaralarına ilişkin yapılan reklam.
Öncü reklamotansiyel müşterilere ürün hakkında bilgi vererek,belirli bir ürün markasından ziyade bir ürün grubu için talep yaratmaya yönelik reklam.
Rekabetçi reklam: rakip ürünlere göre ürünün belirli özellik ve üstünlüklerini gösteren reklam.
Hatırlatıcı reklam:bilinen bir ürünün kullanımına,özelliklerine ve yararlarına ilişkin olarak ,tüketicilerin ürünün hatırlamaları için tekrarlanan reklam.
Reklamın üstünlükleri nelerdir?
Kamuya açık bir iletişim aracıdır,yaygın bir araçtır,basım,ses ve renk sanatı kullanılarak işletme ve mallar çekici duruma sokulabilir.
Tutundurma karmasını oluşturmada önemli faktörler: pazarın yapısı,ürünün özellikleri,ürünün yaşam eğrisinde bulunduğu aşama,ürünün fiyatı,eldeki finansal olanaklar.
Mal benimseme sürecinin geçtiği aşamalar nelerdir?
1-haberdar olma 2-ilgi duyma 3-değerleme 4-deneme 5-benimseme
satış çabalarının görevleri nelerdir?
Dikkat çekme,ilgi yaratma,istek uyandıra,hareket sağlama.
Kampanya nedir? Belirli bir amaca ulaşmak için ve bir konu ya da düşünce çevresinde oluşturulan,planlanmış ve düzenleştirilmiş bir dizi satış çabası.
Reklam kampanyası:hedef kitleye yönelik bir dizi reklamın yaratılması ve sunulması.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Işletme ünite 13

İŞLETME ÜNİTE 13
ÜRETİM SİSTEMLERİ VE YÖNETİMİ
Üretim:hammaddeleri ve diğer maddeleri ürüne dönüştürme ya da kısaca,fayda yaratma süreci.
Ürün:ham ve yardımcı maddelerin fiziksel değişikliği sonunda yaratılan fayda.
Fayda:mala dayalı hizmet.Çıktı= f (girdi)
Mallar:genellikle somut varlıklar,hizmetler,tüketicinin ihtiyaçlarını karşılayan ve depolanamayan soyut üretim çabaları.
Hizmet üretimi:üretici ile tüketici arasında birebir dolaysız ilişki kurmayı sağlayan sosyal bir eylem.
Üretim sisteminin temel öğeleri nelerdir?
Girdiler,dönüşüm süreci(üretim kaynakları,mal veya hizmete dönüştürülür.) ,çıktılar(girdilerin ürüne dönüşmesi) ,geribildirim(sistemdeki hataların anında görüntülenmesi ve düzeltici eylemlerde bulunulması biçimindeki işleyiş).
Dönüşüm sürecinde Katma değer yaratma yol ve yöntemleri nelerdir?
Biçim değişikliği yaparak(dar anlamda üretim) ,taşıma yoluyla(bir pazarlama hizmet üretimi),depolama yoluyla(bir pazarlama hizmet üretimi),değişim yoluyla(pazarlamanın yarattığı pazarlama hizmeti)
Üretim sistemi türleri nelerdir?
1-tek(proje):bir tek üretim biriminin belirli bir yerde yapılması.
2-parti :belirli bir mamul üründen bir parti veya bir seri üretim yapıldıktan sonra,üretim programının değiştirilerek,başka bir mamul türünden başka bir partinin üretimine geçildiği sistem.
3-akıcı :bütün üretim araç gereci,makineler ve iş görenlerin,bir üretim hattı etrafına yada kayan şerit etrafına yerleştirildiği sistem.
4-sipariş :siparişi verenin isteklerine göre özel olarak tasarlanan bir üretim.
5-sürekli :üretimin tam gün,vardiyalı ve devamlı olarak yapıldığı sistem.
6-kitle :tek üretim,parti üretimi veya akıcı üretim türlerinden herhangi biriyle yapılan çok büyük ölçekli üretim.
7-grup teknolojisi:üretimle ilgili benzerliklerin,belirli kalite çemberinde bir araya getirilerek grup oluşturulması,böylece zaman,çaba ve malzeme tasarrufu sağlanması.
8-sıfır stoklu :toyota sistemi:bir israfı önleme felsefesinin ifadesidir.bu sistem 3 temel ilkeye dayanır: tüm alanlarda ve oluşumlarda israfın minimizasyonu,mevcut süreç ve sistemlerin devamlı olarak daha iyi ve ileriye götürülmesi,tüm çalışanların katılımını sağlayarak,karşılıklı saygı ve eşit davranışa dayalı bir oto kontrol sisteminin sürdürülmesi.
tek üretim projelerinin gerçekleştirilmesindeki en önemli özellikler nelerdir?
Yalın bir örgütlenmeye gidilir,çok yönlü uzmanlığa sahip iş görenlerden yararlanılır,basit araç gereç ve donanımdan yararlanılır,üretim kısa sürede gerçekleştirilir.
Fizibilite(yapılabilirlilik) nedir?Karmaşık,büyük projelerin gerçekleştirilmesinden önce,uzun ve kapsamlı araştırma ve planlama çalışmaları.
Parti üretiminin başlıca özellikleri nelerdir? Çeşitli organizasyon güçlükleri yaratır,aşırı uzmanlaşmış iş görenler gerektirir,fabrika olanaklarından yararlanma olanağı yüksektir,birim zamanda üretim miktarı,diğer üretim türlerine oranla biraz daha azalır.
Akıcı üretim hattını planlamadaki sorunlar nelerdir? Eş zamanlama,kaynak kullanımını artırma
akıcı üretim sisteminin kendisinden beklenen yararları sağlayabilmesi için hangi koşulların gerçekleşmesi gerekir?Büyük dalgalanmalar göstermeyen istikrarlı bir Pazar talebi,standart mamul,gecikmesiz standart hammadde ve malzeme sağlama olanağı,üretim aşamalarının bir üretim hattı etrafında optimal dengelenmesi,üretim işlemlerinin iyi tanımlanmış olması,çalışmaların kalite standartlarına uygun olarak yapılması,sisteme uygun fabrika,makine,araç,gereç ve donanımın sağlanması,üretim aşamalarındaki gözlem,muayene ve kalite kontrollerinin gereği gibi yapılması.
Grup üretim birimi oluştururken hangi tanımlar bilinmelidir?
Takım veya üretim çemberleri,mamuller,üretim olanakları,grup yerleşimi,amaç,bağımsızlık,grup büyüklüğü
Grup teknolojisinin yararları nelerdir?Birim üretime hazırlık süresini kısaltır,iş görenlerin işlerini öğrenmelerini hızlandırarak,makine kullanım sürelerini azaltır,iş basitleştirme ve iş standartlaştırmadan kaynaklanan işgücü etkinliğini artırır,makinelerin etkili kullanımını sağlar,taşıma mesafelerini kısaltarak zaman tasarrufu sağlar,malzeme ve yarı mamul stoklama masraflarını ve stoklama alnı ihtiyacını azaltır,üretim planlamasını kolaylaştırır,tüm üretim sürecinde büyük zaman tasarrufları sağlar,yönetimi kolaylaştırır,sosyal ilişkileri kolaylaştırır,geliştirir.
Jıt:just in time:üretim için gereken malzemenin ihtiyaç duyulduğu anda temin edilmesi.
Maliyet tasarrufu diğer üretim sistemlerine oranla % 20-25 daha fazladır.
Sıfır stokla çalışma sisteminin yararları:
1-maliyet tasarrufu2-gelir artışı3-yatırım tasarrufları4-işgücünü geliştirme
üretim yönetimi: üretim sistemlerinin tasarımı,kurulması ve işletilmesi.
Üretim yönetimi kavramları:küresel rekabet,ileri teknoloji üretim ve bilgisayarlar,kalite verimlilik ve kar anlayışındaki değişmeler,işletmelerin sosyal sorumluluk baskısı altında kalması.

 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
Işletme ünite 14

İŞLETME-ÜNİTE 14
Üretim sistemlerinin tasarım kuruluş ve işleyişi
İşletmelerde ürün ve üretim sistemlerinin tasarımını etkileyen başlıca etkenler:
Amaç ve politikalar,pazarlama stratejileri,ürüne ilişkin tüketici istekleri,ekonomik değerlendirmeler,üretim olanakları.
Tasarımda ussallık ilkeleri:1-standartlaştırma:bir ürünün veya onu oluşturan parçaların,önceden saptanmış değerlere uygun üretilmesine ilişkin çaba.
2-yalınlaştırma :üretim süreçlerinin daha verimli ve daha üretken duruma getirilmesi çabası.
3-kodlama :bir işletmenin fiziksel ve fiziksel olmayan varlık ve eylemlerinin değişik ölçülere göre sınıflandırılarak harf,rakam ve sembollerle ifade edilmesi.
Süreç tasarımı nedir?bir malın üretimindeki özel aşamaların tanımlanması ve bu aşamaların özelliklerinin öngörülmesi.
Süreç tasarımının gerekli olduğu durumlar:Mevcut dönüşüm süreci,maliyetleri rekabet koşullarını zorlaştıracak düzeyde artırıyorsa,mevcut süreç,üretim verimliliğini olumsuz yönde etkileyen bir çalışma alanına sahipse,mevcut süreç,çalışanların moralini bozacak biçimde kötü tasarlanmışsa,üretilen ürün hacminde önemli ve kalıcı bir değişiklik olmuşsa,özellikle kütüphane,hastane,restaurant,banka gibi işletmelerin hizmet merkezlerinde,sürekli ve bıktırıcı kuyruklar oluşuyorsa.
Eş zamanlı mühendislik nedir? Süreç tasarımıyla aynı zamanda yürütülen ürün tasarımı çalışmaları.
Başarılı bir süreç tasarımının yararları nelerdir?
Ürünün üretim süresi kısalır,süreçteki stok miktarını azaltır,üretim hazırlık süresini kısaltır,çalışma alanlarındaki araç gereç ve makine sayısını azaltır,hammadde,yardımcı madde,işletme malzemesi maliyetlerini azaltır,üretim programlaması,üretim kontrolü,çizelgeleme sistemlerini kolaylaştırır,üretimde esneklik sağlar.
Süreç tasarımını etkileyen temel etkenler:
1-ürün talebi
2-üretim esnekliği :üretim sürecinin,tüketici gereksinmelerine hızlı yanıt verebilme yeteneği.
Ürün esnekliği:bir ürünün üretiminden diğer bir ürünün üretimine ,hızla geçebilme yeteneği.
Miktar esnekliği:üretilen ürün yada verilen hizmet miktarını hızla artırabilme yeteneği.
3-otomasyon düzeyi
4-ürün kalitesi
5-tüketici ile ilişki düzeyi
süreç tasarımı modelleri:
1-ürüne dayalı :ürün,hammadde,yarı mamul ve mamul olarak doğrusal bir yolda ilerler.
2-sürece dayalı
3-hücreli üretim
4-bilgisayar destekli :cad.
5-otomatik malzeme sevk sistemleri
6-esnek üretim sistemleri
7-otomatik üretim planlama ve kontrol sistemleri
8-bilgisayar bütünleşik ü.s.:cım:geleneksel üretim işlevlerinin otomatik teknolojilerle yer değiştirmiş otomasyona dönüşmüş biçimi.
9-ofis otomasyonu
10-imaj işleme s.
11-elektronik veri değişimi
12-karar destek s.
13-yapay zeka ve uzman s.
Üretim hattını dengelemek için,birçok bilgisayar benzetim paket yazılımı geliştirilmiştir.
Üretim sürecinin yapısına uygun bir yazılımla,kıvamlı dengeleme yapılır ve herhangi bir hataya yol açmadan,üretim sisteminin kurulması yoluna gidilir.
Üretim sistemi kurulduktan sonra,belirli bir süre deneme üretimi yapılır.sistemin planlandığı gibi işleyip işlemediği denetlenir.
Ortaya çıkarılan aksaklıklar giderildikten sonra,kurucu ekip,kurduğu üretim sistemini,işletimi yapacak ekibe devreder.
Üretim planlaması: günlük,aylık,yıllık üretim düzeylerinin önceden belirlenerek,buna uygun düzeyli üretim yapılması.
İstatistiksel talep tahmin yöntemleri:Beklenen değer,sınırları daraltma,pert,medyan,mod,hareketli ortalama,üssel düzeltme,aritmetik ortalama,regrasyon tahmin
Ekonometrik tahmin y.
Bir üretim planı hazırlanırken hangi seçenekler vardır?
1-stok maliyetlerinin artmasına katlanarak,günlük,haftalık veya aylık üretim miktarını aynı tutmak.
2-stok miktarını minimum düzeyde tutarak,üretim miktarını günlük,haftalık veya aylık talep dalgalanmalarına göre değiştirmek
3-yukarıdaki 2 seçeneğin uygun bir oranını bulmak.
Bakım onarım modellerinde hangi maliyetler söz konusudur?
1-önleyici 2- arıza
bakım onarım planlamasında izlenecek politikalar:
bakım onarım ekibini ve bakım onarımda yararlanılan araç gereç ve makine sayısını bol bulundurmak,önleyici bakıma büyük önem vermek,yedek üretim kapasitesini hazır bulundurmak,işlem merkezleri arasında yarı mamul stokları bulundurmak.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
İşletme ünite 15

İŞLETME
ÜNİTE 15
İşletme bilgi sistemi :girdi,süreçleme,çıktı,geribildirim,kontrol ve çevre ögelerinden oluşur.
İşletmelerin başlıca 3 işlevi yerine getirecek bilgiye sahip olmaları gerekir:
1- kişiler arası ilişkiler kurma işlevi
2- veri toplama,bilgiye dönüştürme,bilgiyi dağıtma
3- karar alma,uygulama,denetleme
işletmelerin gereksinim duydukları bilgi türleri: stratejik yönetim bilgisi,denetim bilgisi,işlem bilgisi
bilgi işleme:verileri,bilgiye dönüştüren işlemler dizisi.
Bilgi işleme süreci:
kaydetme(toplanan verinin,ilgililerin ulaşabileceği ortamlara yazılması )
,sınama(kaydedilen verinin doğruluğunun araştırılması)
,sınıflandırma(çeşitli işletme birimlerinde biriken çok sayıda verinin,değişik amaçlarla gruplandırılması)
,düzenleme(verileri,belirli bir ölçüye göre sıralama)
,özetleme(işletmede yada işletme birimlerinde biriken çok sayıda veriyi,yöneticilerin kolayca yararlanabileceği yalın bir biçime getirme)
, matematiksel yada mantıksal hesaplama(verileri,bilgiye dönüştürme aşamasında,en yalınından en karmaşığına kadar,birçok matematik işlem ve mantıksal karşılaştırma yapılması)
,saklama(verilerin,kullanılacak zaman yada yasa ve yönetmeliklerde öngörülen zamana kadar,güvenli bir ortamda tutulması)
,çoğaltma,erişim ve iletme.
Bilgi işleme yöntemleri nelerdir?1-elle bilgi işleme2-mekanik b.i.
3-elektromekanik b.i.:verilerin önceden delikli kartlara geçirilmesi,daha sonra da 1.kuşak bilgisayarlarda işlenmesi.4-elektronik b.i.
elektronik bilgi sistemi öğeleri:
1-donanım :bilgi işlemede kullanılan her türlü fiziksel araç gereç ve malzeme.
2-yazılım :çeşitli bilgi işlem programları,prosedürleri ve yönergeleri.
3-bilgisayar personeli :bilgisayar uzmanları,son kullanıcılar.
4-veri tabanı :veri,bilgi model ve bilim bellekleri.
Bilgi sistemi: donanım,yazılım,uzman personel ve denetleme öğeleriyle,verileri bilgiye dönüştüren bir işletme alt sistemi.
Bütünleşik bilgi sistemi.:İşletme yönetiminin bilgi gereksinimini karşılamak için ,verilerin derlenmesi,sınıflandırılması,verilerin ve bilgilerin veri tabanlarına depolanması,verilerin değişik amaçlar için bilgiye dönüştürülmesi,bilgilerin işletme organizasyonundaki değişik birimlere iletilmesi işlevlerini yerine getiren bütünleşik bir işletme sistemidir.
İşletmeyi bir üst sistem olarak kabul ederek,işletme işlevleri için gerekli olacak veri ve bilgileri,merkezi bir yerde toplar.bu sistemde ,işletmede yalnızca bir kez veri girişi yapılır.
Bu sistemin özellikleri:işletme yönetiminin ihtiyaçlarını karşılamaya yöneliktir,yönetime yöneliktir,yönetim tarafından yönlendirilir,ortak bir bilgi akışı sağlar,kapsamlı bir planlama sonucunda ortaya çıkar,alt sistemlerden oluşur,merkezi bir veri tabanına dayanır.
İşletme bilgi sistemi türleri nelerdir?
İşlem süreçleme b.s. (işletme faaliyetleri sırasında oluşan verilerin toplanmasını ,işlenmesini ve duruma göre ilgili kişi ve birimlere iletilmesini sağlar)
,karar destek s.(karmaşık işletme problemlerini çözebilmek için,insan zekası,bilgi teknolojisi ve bilgisayar yazılımının etkileşim içinde olduğu bir yapı.)
,yapay zeka (bilgi edinme,algılama,görme,düşünme,karar verme gibi insan zekasına özgü yeteneklerle donatılmış bilgisayarlar)
ve uzman sistemler,
uç kullanıcı (işletmedeki çeşitli görevlilerin,görevlerini yaparken gereksinim duydukları bilgi süreçlemesini kullanarak,doğrudan doğruya kendilerinin yapabildikleri bilgisayar ortamı)
ve ofis b.s.,işletme işlevleri b.s.
işletme işlevleri bilgi sistemi: pazarlama(pazarlama planlaması ve kontrolüne bilgi sağlar ) ,üretim(mal ve hizmetleri üretim süreçlerinin planlanması ve kontrolüyle ilgili tüm faaliyetleri ve işletmenin üretim işlevini destekler.) ,personel (insan kaynakları bilgi sistemi:insan kaynağı yönetimini destekleyen ve diğer bilgi sistemleriyle etkileşim içinde bulunan sitem) ,finans(işletmenin finansal kaynaklarının bulunması, kaynakların işletme varlıklarına yatırılması ve tüm finansal faaliyetlerin denetimini destekleyen ),muhasebe(çift taraflı kayıt esasına göre işleyen,her türlü muhasebe raporlarını hazırlayabilecek şekilde tasarlanan bilgi sistemi) gibi işlevleri destekler.
Üst yönetim bilgi sistemi:yönetim kurulu üyelerinin bilgi gereksinimlerini karşılar.
Üst yönetim bilgi sistemi geliştirme nedenleri:
1-tepe yönetimine çok önemli stratejik bilgiler sunmak
2-işletmenin stratejik amaçlarına ulaşmasını etkileyen temel etkenleri kolayca belirlemek ve bunları üst yönetime hızlıca ulaştırmak
3-stratejik işletme amaçları açısından yaşamsal nitelikteki karar değişkenlerini,üst yöneticilerin bir bakışta anlayabileceği etkinlikte sunmak.
Üst yönetime sunulan biçimsel bilgi türleri:
1-işletme grafikleri
2-dönemsel raporlar
3-istisnai raporlar
4-verimlilik raporları
küresel bilişim sistemi:
bilişim yönetimi nedir? Geniş alan ağlarını,anında bilgi işlemeyi ,elektronik,postayı ve yerel bilgi ağlarını kurar,izler,yenilikleri işletmeye kazandırır ve çalışanların yeniliklerden yararlanmalarına destek sağlar.
Ofis otomasyonu nedir? Geleneksel ofis ortamlarında yapılan her türlü işin,elektronik araçlarla yapılması.
Başlıca bilişim teknolojileri nelerdir?
Kişisel bilgisayarlar,kişisel bilgisayarların bağlı olduğu ana bilgisayar,bilgisayarlar arası bağlantıyı sağlayan yazıcılar,paylaşılabilir bilgisayar yazılımları,yazılı biçimde çıktı almayı sağlayan yazıcılar,resim,görüntü ve şekil tarayıcıları,dosya saklama özellikleri,ana bellekler,yedeklenmiş bellekler,ses kartı,cd rom,dvd,araç için gsm,mobil telefon,uydu antenleri,audio,video sistemler…
İntranet: internet teknolojisinin işletme içi iletişimde kullanılması.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
İşletme ünite 17

Finansman: para,fon yada sermayenin sağlanması
Finansal yönetim:ihtiyaç duyulan fonların belirlenmesi,uygun alanlara yönlendirilip yönetilmesi.
maddi duran varlıklar İşletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere edinilen ve fiziksel bir yapıya sahip olan, öngörülen ömürleri bir yıldan daha uzun olması nedeniyle amortismana konu olan (arsa ve arazi dışında) varlıklara denir.
Maddi olmayan varlıklar:teknik bilgi,marka,patent
Dividant kararları:elde edilen karların ne kadarının ortaklara,ne kadarının işletmede bırakılacağı ile ilgili kararlar.
İktisat: 1-mikro :işletmelerin,bireylerin ve ailelerin iktisadi kararlarıyla ilgilenir.
2-makro:ekonomiyi bir bütün olarak ele alır.
Finansal kararlarda birincil amaç:işletmenin piyasa değerini yada ortakların varlıklarını max.yapmak.
Finansal analiz:finansal tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin kurulmasını,ölçülmesini ve yorumlanmasını kapsayan bir süreç.
Finansal analizin yararları nelerdir?İşletme faaliyetlerindeki etkinlik ve başarı derecesini ölçme,işletmenin ana ve 2.derecedeki amaçlarına ulaşıp ulaşamadığı ölçme,finansal planlar yapma,üretilecek mal ve hizmetler,üretim miktarı,üretim bileşimi ve izlenecek fiyat politikası konusunda karar alma,işletmenin varlığını tehlikeye düşürmeden,borçlarını ödeyebilme gücünü belirleme,işletme faaliyetlerini kontrol ve değerleme.
Finansal analizde kullanılacak yöntemler: oranlar yoluyla analiz,karşılaştırmalı analiz,yüzde yöntemiyle analiz,trend analizi,başa baş analizi,faaliyet ve finansal kaldıraç analizi.
Finansal analizde başarıyı artırmak için göz önünde bulunduulması gereken faktörler:
Finansal analistin,finansal tabloları doğru yorumlayabilmesi için,muhasebe teori ve uygulamalarını bilmesi gerekir,finansal analiz yapılıken,işletmenin ve ait olduğu sektörün özellikleri dikkate alınmalıdır,değerlendirmede,analizin yapıldığı dönem ve dönemin koşulları dikkate alınmalıdır,konu olan işletmenin,politikaları ve yöntemleri,analist tarafından bilinmelidir.
Finansal planlama süreci:
finansal ihtiyaçların tahmini,bu ihtiyaçların karşılanması için bütçelerin geliştirilmesi ve finansal kontrolün yapılması.
Kısa süreli planlama: 1 yıldan daha kısa süreli yapılan planlama.
Uzun süreli planlama:1 yılı aşan süreler için yapılan planlama.
Proformo tablo:tahmini finansal tablo.
Proforma tabloların hazırlanmasında en yaygın kullanılan yöntem nedir?
Satışların yüzdesi yöntemi.(temel varsayım,geçmişteki satışlarla gelir tablosu kalemleri arasındaki ilişkinin gelecekte de benzer şekilde devam edeceğidir.gelecekte önemli değişimler beklenmiyorsa yöntemin başarılı olma şansı artar. Başarı şansını attırmak için bir yıla ait satışlarla gelir tablosu kalemleri arasındaki ilişki yerinde,birkaç yıl ele alınarak ortalama değerden hareket edilebilir. )
Bu yöntemde İlk iş ,geçmiş yıla ait gelir tablosundaki her bir kalemin satışlara oranının bulunması.
Sonra ,gelecek dönemin tahmin edilen satışlarıyla gelir tablosu arasında da aynı oranın olacağı varsayımına dayalı olarak,gelecek dönemin tüm gelir tablosu kalemlerine ilişkin değerler bulunur.
Benzer biçimde diğer kalemlere ilişkin hesaplamalar yapılarak, proforma gelir tablosu oluşturulur ve o yılın net karı bulunur.
Diğeriranlar ve regresyon yöntemi.
Proforma bilançonun hazırlanması aşamaları:1-satışlarla,satışlara doğrudan doğruya bağlı olarak gelişen bilanço kalemlerinin belirlenmesi.
2-işletmenin geçmiş yıl bilançolarından bu ilişkilerin yüzdesel değerlerinin bulunması. Bulunan bu yüzdelerin,gelecek yıl için tahmin edilen satışlarla çarpılmasıyla proforma bilançodaki değerlerin hesaplanması.
Nakit bütçesi:kısa dönemli nakit gereksiniminin belirlenmesinde kullanılan bir planlama aracı.
Plan nedir? Bütçeye oranla daha genel kapsamlı,çok defa 1 yıldan daha uzun bir döneme ilişkin ve sayısal açıdan sınırlı bir çalışma.
Nakit bütçesinin yararları:işletmenin borçlanmasını bir plan dahilinde yürütmesini sağlar,borçların ödenme zamanlarının planlanmasını olanaklı kılar,dividant ödemelerinin ne zaman ve ne miktarda yapılacağının belirlenmesini sağlar,nakdin etkili bir biçimde kullanılmasını sağlar.
Yatırım kararları: fonların uzun süreli olarak kullanımıyla ilgili kararlardır.
Sermaye bütçelemesi:uygun ve verimli yatırım alanlarının araştırılması ve sermaye harcama önerilerinin değerlendirilmesi süreci.
Normal finansal planlar:işletmelerin faaliyetlerini yürütebilmesi için düzenli olarak yaptığı planlar.
Sabit varlıklara yatırımlarla,dönen varlıklara yatırımların ayrı olarak ele alınmasını gerektiren nedenler:
Sabit varlıklar daha fazla harcamayı gerektirir,dönen varlıklara yapılan harcamalar daha çok bölünebilir,dönen varlıklara yatırımların süresi en çok 1 yıl olduğu için,dönen varlıkların riski sabit varlıklara göre düşüktür,dönen varlıkların likiditesi daha yüksektir.
Likidite:işletme varlıklarının paraya dönüştürülme yeteneği.
İşletmelerin yatırım yapma nedenleri:
1-kar amaçlı yatırımlar:yeni üretim birimleri oluşturulması,yenileme yatırımları,genişleme yatırımları,modernizasyon yatırımları,stratejik yatırımlar.
2-yasalar gereği yapılan yatırımlar:güvenliği sağlamaya yönelik yada toplu sözleşmeler gereği.
3-genel olarak verimliliği arttırmaya yönelik yatırımlar:kreş,lokal,spor tesisi.
Çalışma sermayesi nedir? Genellikle nakit ve nakit benzerleriyle,geçici yatırımlar,alacaklar ve stoklar gibi en geç 1 yıl içinde nakde dönüşebilecek dönen varlıklar.
Çalışma sermayesi düzeyini etkileyen unsurlar: işletmelerin faaliyet konusu,büyüklüğü,satışlardaki düzenlilik,satışlarda artış yada azalış oranı.
Çalışma sermayesi yönetimi:işletmenin sahip olacağı çalışma sermayesi düzeyi ile çalışma sermayesi kalemlerinin bileşimi yanında,bunun nasıl finanse edileceğini de içerir.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
İşletme ünite 18

işletme finansal sistem ders notları

Finansal sistem(bir ekonomide fonları arz ve talep edenlerin,fon akımını sağlayan araç gereçlerin ve bunları düzenleyen hukuki ve idari kuralların bütünü ) ve kurumlar
Finansal piyasa:finansal varlıkların alınıp satıldığı piyasa.
Finansal sistemi oluşturan unsurlar:1-fon arz edenler:tasarruf sahipleri :banka,aracı kurum,menkul kıymetler yatırım ortaklığı,menkul kıymetler yatırım fonları,menkul kıymetler borsası,sosyal güvenlik kuruluşları,sigorta şirketleri,koop.2-fon talep edenler:yatırımcılar3-yatırım ve finansman araçları ara,mevduat,banka parası,kredi,sosyal güvenlik fonları, kop.kaynaklar,tahvil,hisse senedi,ipotekli borç ve irat senedi,kamu hisse senedi,gelir ortaklığı senedi.
4-yardımcı kuruluşlar5-hukuki ve idari düzen

faizaranın kullanım hakkından belili bir süre için vazgeçilmesinin bedeli.
Reel faiz oranı:ödünç verilebilir fonların arz ve talebine bağlı olarak belirlenir.
Fonların süreleri dikkate alınarak finansal piyasalar:
1-para piyasası :1 yıl yada daha kısa süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasa.
Geçici nitelikte likidite ihtiyacı için başvurulur.fon alış verişinde kullanılan araçlar ticari senetlerdir.
2-sermaye piyasası :vadesi 1 yılı aşan orta ve uzun süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasa.genellikle sabit yatırımların ve net çalışma sermayesinin finansmanında kullanılır.
Örgütlenme biçimine göre finansal piyasalar:
1-Organize piyasalar:resmi bir piyasa yerinin olduğu,devletin gözetimi ve denetimi altında olan piyasalar.
2-Organize olmamış piyasalar:finansal varlıkların alım ve satımının yapılacağı belirli bir mekanın bulunmadığı piyasalar.tezgah üzeri piyasalar.
Finansal varlığın piyasaya ilk kez sunuluyor olmasına göre piyasalar:
1-birincil piyasalar :dolaşıma ilk kez çıkarılan finansal varlıkların alınıp satıldığı.
2-ikincil piyasalar :daha önce alım ve satıma konu olmuş finansal varlıkların alınıp satıldığı.
Aracı kurumlar: mali piyasa araçlarının çıkarımı,alımı,satımı ve pazarlamasıyla uğraşan kuruluşlar.
Finansal kurumların fon arz edenlere ve fon talep edenlere sağladığı katkılar:
1-fon maliyetlerini azaltmak
2-risk ayarlaması yapmak
3-vade ayarlaması yapmak
4-miktar ayarlaması yapmak
5-finansal danışmanlık hizmeti sunmak
para yaratan finansal kurumlar:
1-merkez bankaları:

TC MERKEZ BANKASI, Bankanın Temel Amacı, Görev ve Yetkileri,Banka’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler. Temel amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.
Banka’nın temel görevleri;,- Açık piyasa işlemleri yapmak,- Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve kur rejimini belirlemek,- Zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,- Reeskont ve avans işlemleri yapmak,- Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,- Ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak ve bunların kesintisiz işlemelerini sağlamak,- Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak,- Mali piyasaları izlemektir. Banka’nın temel yetkileri;- Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Banka’ya aittir.- Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler.- Banka, Kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.- Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.- Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve diğer kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.Banka’nın başlıca müşavirlik görevleri;,- Banka, Hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır.- Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda Hükümete görüş verir, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini Başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir. - Banka, Kanunla ve mevzuatla kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.
[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linkleri Görebilir. Üye olmak için tıklayın]

2-TİCARET bankaları(mevduat bankaları)
kişi ve kurumların kısa süreli fon ihtiyaçlarının karşılandığı kumlardır,tüm ülkelerde en yaygın bankacılık türüdür.
Para yaratmayan finansal kurumlar:
1-Kalkınma(kalkınmakta olan ülkelerde yetersiz olan sermaye ve girişim unsurlarını desteklemek,geliştirmek,kıt kaynakları kalkınma hedefleri doğrultusunda kaynak talep edenlere aktarmak ) ve yatırım bankaları
2-sigorta kurumları:çeşitli riskleri dağıtmak yada azaltmak amacıyla,üyelerine hizmet sunmak üzere kurulan yarı finansal kumlar.
3-Kolektif yatırım kurumları.
4-factoring ve forfaiting şirketleri
Factoring nedir ?Factoring, büyük miktarda kredili satışlar yapan firmaların, bu satışlardan doğan alacak haklarının "factor" veya "factoring şirketi"
olarak adlandırılan finansal kuruluşlar tarafından satın alınması esasına dayanan bir finansal faalyiettir. Bir fa ctoring anlaşması ile factor,
satıcı firmanın yaptığı kredili satışlarla ilgili her türlü muhasebe kayıtlarının tutulması, kredili satışlardan doğan alacakların vadesinde
tahsil ve takip edilmesi, alacakların tahsil edilmemesi halinde doğacak kayıp ların tam olarak karşılanması, satıcı firmaya kredili satış
tutarlarının belirli bir oranında kredi verilmesi, potansiyel ve mevcut müşterilerin mali durumları hakkıda bilgi toplanması ve malların
satış imkanlarını arttırmak üzere piyasa araştırmas ı yapılması gibi fonksiyonları üstlenmektedir.
Forfaiting nedir ?
Forfaiting, özellikle mal ve hizmet ihracatından doğan ve belirli bir ödeme planına göre tahsil edilebilecek olan alacakların bir banka ya
da bu alanda uzmanlaşmış bir finansman kurumu tarafından satın alınması olarak tanımlanabilmektedir.
Forfaiting işleminde genelde ithalatçının borcu karşılığında ihracatçıya verdiği emre yazılı senet ve poliçeler kullanılmakta, işlem
gerçekleştikten sonra ihracatçının hiçbir yükümlülüğü kalmamaktadır.
Her çeşit alacak forfaiting işlemine konu edilebilirse de, uygulamada emre yazılı senet ve poliçe şeklindeki ticari alacaklar daha güvenli
olduklarından tercih edilmektedirler. Forfaiting veren kuruluş, belli bir iskonto oranı üzerinden devraldığı sene t veya poliçe şeklindeki
alacakların karşılığında, teminat olarak banka garantisi talep etmektedir.
Forfaiting işleminde ithal edilecek malın bedeli, bu malın ekonomik ömrüne yayılarak taksitlerle ödenmektedir. Önce ithalatçı ve
ihracatçı firmalar arasında bir ticari anlaşma yapılmakta, fiyat ve ödeme planı saptanmaktadır. İthalatçı mal ları teslim almakta, banka
garantisini de sağladıktan sonra borç senetlerini banka aracılığı ile ihracatçı firmaya iletmektedir.
Poliçeler ihracatçı firma tarafından hazırlanmakta, ithalatçı firma tarafından kabul edilmekte ve garantör banka tarafından garanti
edilmektedir. Garantör ile ithalatçı firma arasında tazminat anlaşması bulunmakta, bu durum forfaiter'ı ilgilendirmemekt edir. Forfaiting
piyasasında, poliçeler "rücusuz" olarak üç kez ciro edilebilmektedir.
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
İşletme ünite 19

ÇOK ULUSLU İŞLETMELER:ülke içi ve ülke dışındaki yatırımları işletme amaçlarına ve işletme sahiplerinin çıkarlarına uygun bi biçimde yöneten bir ticaret veya sanayi kuruluşu.
Diğer isimleri:
Uluslar arası ,çok uluslu,ulussuz,dünya,global
İşletmelerin çok uluslaşmasındaki ölçütler:
Faaliyet gösterilen ülke sayısı,ülke dışında mülkiyet edinmek,üst yönetimin milliyeti
Çevre:
Ülke içi,yabancı,uluslar arası
Yabancı ülkelere giriş yolları:
İhracat- ithalat(bir ülkede üretilmeyen yada yeterli olmayan mal veya hizmetlerin başka ülkelerden satın alınması)
İhracat faaliyetlerinin sakıncaları: üretim ve taşımacılık giderleri önemli miktarlara ulaşır.ülkelerin yüksek vergileri maliyet unsurudur,yerel işletmelerle rekabet edebilme yönünde stratejiler geliştirilmesi gerekir.
Lisans anlaşması:bir işletmenin ,mallarının ve isminin yabancı bir ülkede üretilip satılması konusunda izin vermesi.
Lisans anlaşmaları:,buluşlar,formüller,süreçler,tasarımla r,telif hakları,musiki eserleri,sanat eserleri,ticari isim,marka,franchising,lisans,kontrat,metot,progra m,yöntem,sistem.
Franchising, birbirinden bağımsız iki taraf arasında oluşturulan sözleşmeye dayalı bir ilişkiyi tanımlıyor. En yalın anlatımıyla franchisingi, ‘hak sahibine verilen para karşılığında belirli sınai hakları ticari alanda kullanma izni’ olarak özetlemek mümkün. Franchising sözleşmeleri, bir ürün, bir marka ya da bir hizmeti kapsıyor olabilir. İmtiyaz sahibi tarafın, belirli bir süre şartı ve bazı sınırlamalarla ticari işlerini yürütmek üzere bu hakkı ikinci bir tarafa devretmesi söz konusu. Franchising’in en önemli tarafı imtiyaz hakkını veren tarafın işin yönetim ve organizasyonu konusunda know-how yani bilgi ve destek sağlıyor olması.
Dış ticaret işletmeleri:üretimle ilgilenmezler,ülkedeki işletme için dış ülkelerde müşteri bulmakla sorumludurlar.üretici işletmelere,Pazar özellikleri,ürün kalitesi,fiyat beklentileri,dağıtım,kambiyo hakkında bilgi verir.
Ülke dışında şube açma:
Mülkiyetin tamamının çok uluslu işletmeye ait olduğu yatımların üstünlükleri:
Yönetim esnekliği ve karar almada serbestlik,karların yerel ortaklarla paylaşılması sorunu olmaması,teknoloji ve tecrübenin denetiminin yatım yapan işletmenin elinde oluşu,yatırım yapılan ülkede yeni işler yaratılmış olması.
Sakıncaları: yerel bir ortağın sağlayacağı yardımdan uzak kalınması,mülkiyetin ana işletmeye ait olması riskleri arttırır,ürün başarılı olmadığında tüm yatırım yok olabilir,yabancı ülkeler %100 mülkiyeti benimsediklerinde,işletmelerin bu tür ülkelerde tam mülkiyetle yatırım yapma olanağı azalır.
Joınt ventura:2 veya daha fazla ortağın kendi faaliyetlerini sürdürürken,belli bir işi görmek üzere sürekli veya geçici olarak bir şirket kurup,bu şirketin faaliyetleri için kendi işletmelerinden teknik,mali ve ticari destek sağlamak üzere anlaşmaları.
Çok uluslu işletmelerin karşılaşabileceği sorunlar:toplumsal ve kültürel farklılıklar,ekonomik farklılıklar,yasal ve siyasi farklılıklar
 

ROSEŞAH

Özel Üye
Katılım
7 Kas 2009
Mesajlar
454
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kayseri
LEASING NEDİR leasing şirketleri genel işletme ders notları

LEASING NEDİR ?Ülkemizdeki uygulaması finansal kiralama olan leasing, bir yatırım malının mülkiyeti leasing şirketinde kalarak belirlenen kiralar karşılığında kullanım hakkının kiracıya verilmesi ve sözleşmede belirlenen bir değer üzerinden sözleşme süresi sonunda mülkiyetin kiracıya geçmesini sağlayan bir finansman yöntemidir.
[Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linkleri Görebilir. Üye olmak için tıklayın]
6-risk sermayesi şirketleri ,
Risk Sermayesi , girişimcilerin iş fikirlerinin , küçük işletmelerin ileri teknoloji yatırımları, Ar-Ge faaliyetleri , işletmelerin kuruluş ,ürün tutundurma ,büyüme, iyileştirme ve el değiştirme aşamalarında büyüme potansiyeli olan küçük işletmelere , öz sermaye iştiraki yad akredi aktarımı şeklinde bir finansman modelidir.
Risk Sermayesi ile , halka açılacak küçük işletmelere köprü finansmanı sağlanırken, işletmelerin kurumsallaşması için işletme içindeki
yöneticilere ( managament buy- out ) ve işletme dışındaki potansiyel girişimci ve yöneticilere ( managament buy-in ) işletmeyi kontrol
ve yönetmeleri için gerekli sermaye aktarımı sağlanır.
Finansal araçların özellikleriaraya çevrilebilirlik,bölünebilirlik,geri dönülebilirlik.
Getiri:bir finansal varlığın getirisi,o araçtan belirli bir zaman diliminde sağlanacak nakit girişleriyle ölçülür.
Vade:finansal varlığın vadesi,bunun ihraç edildiği tarih ile son ödemenin yapılacağı tarih yada yatırımcının o finansal varlığı paraya dönüştürmeyi düşündüğü tarih arasında kalan süre.
Riskin tahmin edilebilirliliği :getirindeki ölçülebilir belirsizlik.
Para piyasası finansal araçları:
1-Hazine bonosu: İster kişiler ister şirketler veya devlet olsun gelir ve gideri arasında dengesizlik olan yani gideri gelirinden fazla olan herkesin önünde bir seçenek vardır : Borçlanmak. Devletin de geliri giderini karşılamaz ise yapacağı işlem borçlanmaktır. Böylece devlet para piyasalarına "borç almaya" çıkar. Bu borcu elbetteki "faiz karşılığı" olmak üzere ister. Borç senedi olarak da hazine bonosu ve devlet tahvillerini kullanır. Bu işleme "iç borçlanma" denir. Hazine bonoları faiz oranları para piyasalarındaki faiz oranlarının belirlenmesinde oldukça etkili rol oynar. Hazine bonosu çeşitleri Hazine Bonosu: En fazla BİR yıl vadeye sahiptir. Kısa vadeli borçlanma için kullanılır Devlet Tahvili : BİR yılın üzerinde vadeye sahiptir. Uzun vadeli borçlanma için kullanılır
2-Geri satın alma anlaşması:repo: Repo ,sabit getirili bir menkul kıymetin ,belli bir süre sonunda geri alım taahhüdüyle satımıdır.Kimlere uygundur ?Paranızı kısa vadeli olarak değerlendirmeyi düşünüyorsanız ,repo size en uygun alternatiflerden biri olacaktır.Bankamızda paranıza 1 günden başlayıp birkaç aya kadar repo yapma hizmeti sunularak nakit akışınızı ihtiyaçlarınız doğrultusunda düzenlemeniz sağlanmaktadır.
3-Banka mevduatı:
4-Finansman bonoları : Finansman Bonosu Nedir?
İhraççının borçlu sıfatı ile düzenleyip, sattıkları emre veya hamiline yazılı menkul kıymetlerdir. Kısa vadeli borçlanma aracı olup, vadesi 60 günden az 720 günden fazla olamaz. İskonto esasına göre satılır. Finansman Bonosunun Türleri Nelerdir?Finansman bonoları teminat türlerine göre çeşitli tiplere ayrılır. Garanti Kaydı Taşımayanlar A Tipi, Banka Kredisi İle Desteklenmişler B Tipi, Banka Garantili Olanlar C Tipi, Hazine Garantisi Taşıyanlar E Tipi, Başka Bir Ortaklığın Garantisini Taşıyanlar F Tipi olarak tanımlanır. Finansman Bonosunun Faiz Oranı Nasıl Belirlenir?Finansman bonosunun faiz oranı ihraçcılarca serbestçe belirlenir
5-Banka bonosu: Banka Bonosu ve Banka Garantili Bono Nedir? İkisi de mevduat kabul etmeyen bankalar tarafından çıkarılır. Banka bonosu, bankanın borçlu sıfatıyla çıkardığı borçlanma senetleridir. Banka garantili bono ise bankanın kredisini kullanan kuruluşlardan birinin aldığı krediye karşılık teminat olarak verdiği emre muharrer senedin, bankaca garantiye alınıp, ihraç edilen menkul kıymete denir. [Sadece Kayıtlı Kullanıcılar Linkleri Görebilir. Üye olmak için tıklayın]

6-Varlığa dayalı menkul kıymet:vdmk:

Sermaye piyasası araçları:
1-Hisse senetleri : Hisse Senedi Nedir? Anonim ortaklıkların çıkardıkları kıymetli evraklardır. Sözü geçen Anonim Şirketin hisse senedi alındığında , o şirkette ortaklık hakkı edinilmiş olur.
Hisse Senedinden Nasıl Getiri Elde Edilir ? Hisse senedi sahipleri temel olarak iki tip getiri elde ederler: 1.Sermaye kazancı:Basitce hisse senedini düşük fiyattan alıp,yüksek fiyattan satarak elde edilen getiridir. 2. Kar payı (Temettü) geliri: Temel olarak temettü, şirketin sahipleri ve hissedarlarına dağıtılan şirket karıdır. Borsada işlem gören şirketler kar dağıtıp dağıtmamakta serbesttirler. Hisse senetleri borsada işlem görmeyen şirketler ise dağıtılabilir karın yarısından az olmamak üzere belirlenecek birinci temettüyü nakden dağıtmak zorundadır.
2-Tahvil : Tahvil basit olarak borçlanmayı ifade eder. Bir tahvile yatırım yapıldığında, aslında para ödünç verilmiş olur. Karşılığında ise; 1. Anapara ve 2. Belirli bir oranda (Kupon Oranı-Faiz Oranı) getiri elde edilir. Borç verilen paranın geri dönüşü tahvil çıkaran kuruluş tarafından garanti edilir ve bu kuruluş ödünç verilen parayı telafi etmek için yatırımcıya belirli bir oranda faiz ödemesi yapar. Tahvil aracılığı ile borç toplayan taraf şirketler olabileceği gibi,Türkiye'de çok yaygın olarak görüldüğü üzere 'Devletler' de olabilmektedir. Türkiye'de iç borçlanma amacıyla Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu, Halka Arzlar ve İhaleler Aracılığı ile halktan borç almak amacıyla kullanılan menkul kıymetlerdir. Nominal Değer, Kupon Oranı, Vade Nedir? 1. Nominal değer, Tahvil veya bononun vadesinde yatırımcının eline geçecek olan para miktarıdır. 2. Kupon oranı, nominal değer üzerinden yüzde olarak belirtilen, yatırımcının alacağı faiz miktarıdır. Tahvil ve bonolarda ayrıca faizin ne zaman ödeneceği üç aylık, altı aylık veya yıllık olarak belirtilmektedir. 3. Vade, anaparanın ve son faiz ödemesinin yapılacağı tarihtir. Tahvile Yapılan Yatırımın Riski Nedir? 1. Geri Ödeme Riski: Anaparanın ve faizin yatırımcıya geri dönüşü tahvili ihraç eden tarafından garanti edildiği için, bu kuruluşun güvenilirliği tahvilin riskliliğini etkiler. Tahvil şirket tarafından çıkarıldığında, şirketin iflas etmesi durumunda şirket borcunu ödeyemeyebilir. Devlet Tahvilleri'nde bu risk çok düşük olduğu için, şirket tahvillerinin getirisi Devlet Tahvilleri'nden daha yüksek olur. Fakat Türkiye'de devlet politikası, genel ekonomik konjonktür, şirket tahvillerine vergi avantajları sağlanmaması gibi nedenlerden dolayı, şirketler için bu işlem yüksek maliyetli olmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde Özel Sektör Tahvili uygulamasına pek rastlanamamaktadır. 2. Faiz Oranı Riski: Faizlerdeki artış bonoların değerini kaybetmesine neden olurken, faizlerdeki düşüş bono fiyatlarının yükselmesine neden olur. Piyasa Borçlanma Oranı (Aşağıda) Tahvil Fiyatı (Yukarıda) Piyasa Borçlanma Oranı (Yukarıda) Tahvil Fiyatı (Aşağıda) Piyasa faiz oranı yükselerek tahvilin kupon oranını geçtiğinde, yatırımcılar piyasadan daha yüksek oranlı borçlanabilecekleri için tahvil değer kaybeder. Faizlerin yükselmesi bir risk oluşturduğu gibi düşmesi de tahvil yatırımcıları için bir avantaj yaratır. Piyasa faiz oranı düştüğünde tahvilin kupon faiz oranı sabit kalacağından, tahvilden piyasada olduğundan daha fazla getiri elde edilir. Dolayısıyla tahvil değer kazanır. Yatırımcı isterse tahvil fiyatının artışı dolayısıyla vadeye kadar beklemeden elindeki tahvili yüksek fiyattan satabilir. 3. Politik Risk: Ülkenin politikasındaki tutarsızlık, tahvillerin fiyatının düşmesine neden olabilir. Ayrıca para birimindeki dalgalanmalar ve ekonomideki istikrarsızlık da tahvil fiyatlarını olumsuz etkiler.
Tahvile Yatırım Yapmanın Avantajları Nelerdir? İstikrarlı Kupon Ödemeleri Tahvile yatırım yapıldığında genelde periyodik dönemlerde belirli bir faiz oranından getiri elde edilir. Dolayısıyla bu getirinin günü ve miktarı önceden bilinir ya da tahmin edilebilir. Yatırıma İlk Adım Kredisi yüksek bir kuruluşun tahvilini aldığınızda, düşük riskli fakat banka faizlerinden daha çok getiri elde edebileceğiniz bir yatırım yapmış olursunuz. Düşük riskli ve sabit getirili olması sebebiyle yatırımın ilk adımı olarak değerlendirilebilir. Esneklik ve Kolaylık Yatırımcılar tahvillerinin vadesini beklemek zorunda değillerdir.Piyasada faizlerin dalgalandığı dönemlerde trade etme ve böylece oluşan faiz farklarından yararlanma şansına sahiptirler. Yatırımcılar finansal amaçlarına göre tahvilleri alıp, satabilirler.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst