sonsuz_nur
Özel Üye
- Katılım
- 30 May 2009
- Mesajlar
- 1,860
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Şehir:
- Yozgat
Leyla olmaya özenmedim hiç. Sevemedim Leyla olmayı… Kays’ın uğruna çöllere düştüğü, Mecnunlaştığı kadın olmayı istemedim… Ceylan gözlü olmaya soyunmadım hiç, yürekler yakıp, ocaklar söndürmek olmadı muradım… Kays, mecnun olup çöllerde gezerken, sıcak yatağımda ağlamadım ben biçare… Sevgiliye hasreti ok gibi kirpiklerimden akan kanlı y......aşlar anlatmadı ve o ok gibi kirpikler saplanmadı kimsenin yüreğine acıtmadı, kanatmadı… Başka mecnunlar olmadı etrafımda bir sözümle ölecek, bir gülümseyişime dünyayı yerle bir edecek…
Şirin olmak da değildi amacım. Ferhat’a dağları deldirip, sonra Hüsrev’le evlenmeyi amaçlamadım… Hiç kara sevdalım olmadı benim… Karlı dağları delecek, her kazmada ömründen, sevdasından verecek, sevdiği hayat bulsun diye gözünü kırpmadan ölecek…
Zin’de olmadım ben. Bana tutkun, bana sevdalı, bana hasret Bekolar yoktu etrafımda… Mahzun, mazlum ve zavallı ağlamadım geceler boyu Mem’e kavuşamadım diye… Mezarım da olmayacak benim Mem’in yanında…
Aslı gibi peşimden koşturmadım Keremleri… En mutlu olduğu günde yakmadım Kerem’i bir “ah” için… Sonra kendi telaşımla tutuşmadım, yanmadım ben hiç…
Zühre de olmadım. Tahir’i diyar diyar sürmediler benim yüzümden… Sevdiğime âşık bir üvey annemde olmadı benim…
Kızgın camlar üzerinde yürüyen Ben–i Muhabbet kabilesine de özenmedim hiç. Hüsn’de değildim ben… Aşk’ın uğruna Kalp ülkesine yolculuk ettiği… İsmet isimli hiç dadım olmadı benim… Ne de Gayret isimli lalası Aşk’ımın…
Kimse iftira etmedi bana, kimse düşman bellemedi beni… Beni çekemeyen, sevmeyen yoktu etrafımda… Ben sadece sevdalandım yaratılanların en güzeline meftun oldum…
Ben yananlardan oldum hep… Sevdiği ile bir tek vuslat gecesi için, her şeyini bir anda silen, yok sayan Züleyha oldum… Yusuf için, Yusuf’un bir anlık ülfeti için ömrünün geri kalanında uzlete talip olan Züleyha… Cehennemini iki dünyada da sırtımda taşımaya gönüllü Züleyha…
İftira ettim, zindanlara kapattırdım Yusuf’u, kimse görmesin, sevmesin diye,
Gömleğini ben yırttım, evet, gören göz anlasın, sevdiğimin çilesi uzun sürmesin diye,
Yerlerde süründüm üzerime bassın da rahat yükselsin diye,
Kayboldum, sır oldum, yok oldum Yusuf’um yaşasın diye,
Ne Fuzulî vardı, ne Ehmedé Xané ne de Şeyh Galip destanımı yazacak,
Erkek elinden çıkan destan kadının ne hissettiğini ne bilecek,
Ne anlayacak ve nasıl anlatacak?
Benim destanımı Rabbim yazdı semalarda,
Dört büyük kitapta da okunsun,
Dört büyük dince de söylensin diye,
Ben, Züleyha oldum, sevda nasıl olurmuş bilinsin diye
Şirin olmak da değildi amacım. Ferhat’a dağları deldirip, sonra Hüsrev’le evlenmeyi amaçlamadım… Hiç kara sevdalım olmadı benim… Karlı dağları delecek, her kazmada ömründen, sevdasından verecek, sevdiği hayat bulsun diye gözünü kırpmadan ölecek…
Zin’de olmadım ben. Bana tutkun, bana sevdalı, bana hasret Bekolar yoktu etrafımda… Mahzun, mazlum ve zavallı ağlamadım geceler boyu Mem’e kavuşamadım diye… Mezarım da olmayacak benim Mem’in yanında…
Aslı gibi peşimden koşturmadım Keremleri… En mutlu olduğu günde yakmadım Kerem’i bir “ah” için… Sonra kendi telaşımla tutuşmadım, yanmadım ben hiç…
Zühre de olmadım. Tahir’i diyar diyar sürmediler benim yüzümden… Sevdiğime âşık bir üvey annemde olmadı benim…
Kızgın camlar üzerinde yürüyen Ben–i Muhabbet kabilesine de özenmedim hiç. Hüsn’de değildim ben… Aşk’ın uğruna Kalp ülkesine yolculuk ettiği… İsmet isimli hiç dadım olmadı benim… Ne de Gayret isimli lalası Aşk’ımın…
Kimse iftira etmedi bana, kimse düşman bellemedi beni… Beni çekemeyen, sevmeyen yoktu etrafımda… Ben sadece sevdalandım yaratılanların en güzeline meftun oldum…
Ben yananlardan oldum hep… Sevdiği ile bir tek vuslat gecesi için, her şeyini bir anda silen, yok sayan Züleyha oldum… Yusuf için, Yusuf’un bir anlık ülfeti için ömrünün geri kalanında uzlete talip olan Züleyha… Cehennemini iki dünyada da sırtımda taşımaya gönüllü Züleyha…
İftira ettim, zindanlara kapattırdım Yusuf’u, kimse görmesin, sevmesin diye,
Gömleğini ben yırttım, evet, gören göz anlasın, sevdiğimin çilesi uzun sürmesin diye,
Yerlerde süründüm üzerime bassın da rahat yükselsin diye,
Kayboldum, sır oldum, yok oldum Yusuf’um yaşasın diye,
Ne Fuzulî vardı, ne Ehmedé Xané ne de Şeyh Galip destanımı yazacak,
Erkek elinden çıkan destan kadının ne hissettiğini ne bilecek,
Ne anlayacak ve nasıl anlatacak?
Benim destanımı Rabbim yazdı semalarda,
Dört büyük kitapta da okunsun,
Dört büyük dince de söylensin diye,
Ben, Züleyha oldum, sevda nasıl olurmuş bilinsin diye