hakkın kazalnılası, kaybedilmesi,kullanılması ve korunması 6 ünite

mliks

Yeni Üye
Katılım
9 Kas 2012
Mesajlar
1,605
Tepkime puanı
5
Puanları
0

Hakları doğuran olguların neler olduğunu, kişilerin hakları ne şekilde kazandıklarını ve hakların kazanılmasında iyi niyetin işlevini kavrayabilmek
- Hakkın kazanılması, bir hakkın bir kişiye bağlanmasını, bir hak ile bir kişi arasında bir bağlantı kurulmasını ifade eder. Bir hakkın bir kişiye bağlanması ya hukuki olay ya hukuki fiil ya da hukuki işlem yollarıyla gerçekleşir. Haklar biri aslen, diğeri devren olmak üzere başlıca iki türlü kazanılır. Bir hakkın aslen kazanılması demek, bir kimsenin o zamana kadar hiç kimseye ait olmayan bir hakkı kendi fiiliyle elde etmesi demektir. Bir hakkın devren kazanılması ise, bir kimsenin o hakkı o zamana kadar sahibi bulunan kişiden elde etmesi demektir.
Hakkın kazanılmasında iyi niyetin de rolü vardır. İyi niyet, bir hak kazanılırken hakkın kazanılmasına engel olan bir hususun varlığı veya kazanma için gerekli bir unsurun yokluğu hakkında kişide mevcut, mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlış bir bilgidir.

Hakların kaybedilmesi ve hakların kaybedilmesine neden olan olguların nelerden ibaret bulunduğunu saptayabilmek ve bunları örneklendirebilmek
- Hakkın kaybedilmesi, bir hakkın sahibinden ayrılması, onun elinden çıkması demektir. Hakkın kazanılmasında olduğu gibi, kaybedilmesinde de hukuki olaylar, hukuki fiiller ve hukuki işlemler rol oynar.

Kişilerin sahip olduğu hakları hangi sınırlar içinde ve ne şekilde kullanabileceklerini belirleyebilmek.
- Bir hakka sahip bulunan kimse, bu hakkını nasıl kullanacaktır? Anayasamız ve Medeni Kanunumuz bu konuda özel hükümler koymuşlardır. Ancak, bir hakkın nasıl kullanılması gerektiği yolunda Medeni Kanunumuz genel bir kural getirmiştir ki, bu kurala “dürüstlük kuralı” diyoruz. Dürüstlük kuralı, bir hak sahibinin hakkını kullanırken veya bir borçlunun borcunu yerine getirirken iyi ve doğru hareket etmesi, yani dürüst, namuslu, aklı başında, davranışının sonucunu bilen, orta zekalı her insanın benzer olaylarda izleyecek olduğu yolda hareket etmesi demektir. Bir hak, sahibi tarafından iyiye kullanıldığı sürece hukuk düzeni tarafından korunur. Hak sahibi hakkını kötüye kullanırsa, hukuk düzeni onu korumaz. Hakkın kötüye kullanılması demek, bir hakkın dürüstlük kurallarına apaçık derecede aykırı surette ve özellikle amacı dışında kullanılmış olması ve bundan da başkalarının zarar görmüş veya zarar görme tehlikesiyle karşılaşmış bulunmaları demektir.

Kişilerin sahip oldukları hakları korumanın yollarını saptayabilmek
- Hakkın korunması modern hukuk sistemlerinde devlet eliyle olmaktadır. Hak sahibi hakkının devlet eliyle korunması için dava açar. İstisnai olarak haklar bazen bizzat sahipleri tarafından da korunur. Örneğin meşru müdafaa ve zaruret halinde durum böyledir. Hakkın korunmasında ispat sorunu da önem kazanır. Acaba bir davada iddiaları kim ispat edecektir? Buna “ispat yükü” denir. Medeni Kanunumuz aksi belirtilmedikçe taraflardan her birinin kendi iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir. Ancak, iddiasını kanuni bir karineye dayandıran kimse ispat yükünden kurtulur.



 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst