Temel Bilgi Teknolojileri 2 / Ünite 3

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Temel Bilgi Teknolojileri 2

Ünite 3


ÇOKLU ORTAM (MULTIMEDIA)
Çoklu Ortam Nedir? Çoklu ortam metin, grafik, ses, animasyon, durağan ve hareketli görüntüden oluşan ve sayısal olarak işlenen, saklanan ve gönderilen bilgisayar destekli bilgidir. Akla gelebilecek ilk örnek gazete, dergi, broşür gibi basılı yayınlardır. Televizyon yayıncılığı da bilginin gönderilmesi konusunda yaygın olarak kullanılan bir medyadır. Ama çoklu ortam (Multimedia) temel olarak çeşitli bilginin sayısal formatta bir arada sunulmasıdır . Burada da bilgisayar teknolojisi devreye giriyor.

Çoklu ortam temelde iki kategoriye ayrılır; lineer ve non-lineer.
Lineer çoklu ortamda izleyicinin içerikle bir etkileşimi yoktur. Lineer çoklu ortama örnek olarak sinema filmini verebiliriz.
Non-lineer çoklu ortamda ise izleyiciyle bir etkileşim söz konusudur. Non-lineer çoklu ortama örnek olarak bilgisayar oyunlarını verebiliriz.

Çoklu Ortamın Tarihçesi
Çoklu ortam sözcüğü ilk kez 60’lı yıllarda kullanılmıştır. Bu dönemde Microsoft ilk çoklu ortam desteği olan Video for Windows’u (VFW) duyurdu. Bu, metin ve sayılardan çok daha fazlasını içeren verileri destekleme adına atılmış önemli bir adımdı. Microsoft ile aynı zamanlarda Apple ilk çoklu ortam desteği olan Quick Time programını duyurdu.

Çoklu ortam kavramı günümüzde kullanılan anlamını 1990’larda almıştır. Günümüzde çoklu ortam denildiği zaman genel olarak akla video, durağan veya hareketli görüntü, ses ve metinden oluşan ortamlardan oluşan medyaların elektronik ortamda etkileşimli bir şekilde erişilmesi anlaşılmaktadır. 1990’lı yıllarda Multimedya Bilgisayarların yaptığı CD-ROM ve ses kartı ile CD’lerden çoklu ortam dosyalarını okumaktı.

Çoklu Ortam Oynatıcıları

Herhangi bir çoklu ortam içeriğini oynatabilmemiz için bir çoklu ortam oynatıcısına gereksinim vardır. Piyasada birçok çoklu ortam oynatıcısı vardır. Bunlardan en çok kullanılanı Windows işletim sistemiyle gelen Windows Media Player dır. Media Player’ı ilk kez kurarken hangi dosyaları oynatmak istediğimizi işaretlemeliyiz. Media Player Classic Windows Media Player’dan yola çıkılarak yapılmış bir çoklu ortam oynatıcısıdır. DVD dâhil her türlü medyayı açabilen, birçok alt yazı formatını destekleyen ve az kaynak kullanan bir oynatıcıdır. iTunes, Apple firmasının ürettiği bir çoklu ortam oynatıcısı olmasına karşın Mac OS X işletim sisteminin yanısıra tüm Windows sürümlerinde de çalışabilmektedir.

Çözücüler (Codecs)
Normalde müzik, film gibi dosyalar oldukça fazla yer kapladığı için taşınması ve indirilmesi uzun süreler almaktadır. Örneğin üç dakikalık CD formatında ki bir müzik parçası yaklaşık olarak 50-60 MB yer tutmaktadır. Benzer şekilde bir DVD filmi yaklaşık olarak 4.5 GB yer aplamaktadır. Divx olarak adlandırılan AVI formatı bu 4.5 GB’lık DVD’yi çok az bir kayıpla sıkıştırarak 600-700 MB’lık bir boyuta indirgemektedir. Bu sıkıştırılmış divx formatını oynatmak için de bilgisayarda bir divx çözücü olması gerekmektedir. Bu kadar büyük dosyaları internet’ten daha çabuk indirebilmek için sıkıştırmak iyi bir yöntemdir. Ayrıca sıkıştırılmış bu dosyaları da izlemeden önce eski hâline getirmek erekmektedir. Yani kısaca dosyaların kolay taşınmasını sağlamak için dosya boyutunu sıkıştırmak için çözücülere gereksinimimiz vardır.
Çözücü (Codec), Compression /DECopmpression (Sıkıştırma/Çözme) sözcüklerinin kısaltılmış şeklidir. Çözücüler olmasaydı internet’ten dosya indirmek dört-beş kat daha fazla süre alacaktı.

Çözücüler ikiye ayrılır: Sıkıştırıcı (Encoder) ve Çözücü (Decoder).
Encoder bir sinyali verilere veya kodlara çeviren araçtır. Bu kod sıkıştırma, saklama, şifreleme, gönderme gibi amaçlarla kullanılabilir. Bir Decoder ise Encoder işleminin tersine çevrilmesidir. Yani encode edilmiş bir verinin orjinal hâline döndürülmesi işlemidir. Örneğin dosya boyutunu azaltmak amacıyla encode edilmiş bir dosya hedef bilgisayarda decode edilerek tekrar eski hâline dönüştürülür.

İnternette kullanılan yüzlerce çözücü vardır. Ses ve görüntü sıkıştırmak, MP3 dosyalarını çalmak, ekran görüntüsü kaydetmek gibi amaçlar için farklı çözücüler kullanılır. genel kullanıcılar film seyretme, MP3 dosyalarını dinleme gibi sıradan işler için 10-12 çözücü ile işlerini görebilirler.Bunun için örneğin ACE Mega Codecs Pack, XP Codec Pack veya K-Lite Pack gibi çözücü paketleri rahatlıkla gereksinimlerinize yanıt verecektir.

Video Encoding
AVI veya MP4 dosyaları video dosyaları değildir. AVI ve MP4 sadece taşıyıcı formatlardır. Video taşıyıcı formatları dosyaların nasıl taşındığıyla ilgilidir; içinde ne tür verilerin olduğuyla değil. Bir video izlerken önce taşıyıcı formatın içerikteki ses ve video izlerine (tracks) bakar ve ardından decode etmek için bunların dosya içinde nasıl yerleştiklerini saptar. Sonra video görüntüsünü decode ederek imajları art arda ekrana gönderir.

Birçok taşıyıcı format vardır.
MPEG-4 (dosya uzantısı: .mp4) taşıyıcı formatı Apple’ın eski QuicTime (Dosya uzantısı: .mov) taşıyıcı formatını temel almıştır. Apple web sitesindeki videolar iTunes’dan satın alınan videolar artık MPEG-4 taşıyıcı formatında gönderilmektedir.

ASF (Advanced System Format- dosya uzantısı: .asf veya .wmv) Microsoft tarafından geliştirilmiştir ve Media Player ve Zune ortam oynatıcısında kullanılmaktadır.

Flash Video (dosya uzantısı:.flv) Adobe Flash tarafından geliştirilmiş ve Flash Player’larda kullanılır. Flash Player sürüm 9’a dek Flash’ın desteklediği tek taşıyıcı formattır.

AVI (Audio Video Format - dosya uzantısı: .avi) Microsoft tarafından bilgisayarlarda video oynatmanın yaygın olmadığı zamanlarda geliştirdiği bir taşıyıcı formattır.AVI hâlâ MEncoder gibi popüler encoderlar için varsayılan taşıyıcı formattır.

Video Çözücüler
Kullanılan birçok video çözücü vardır.

MPEG-4 ASP (MPEG: Moving Picture Experts Group)MPEG-4 ASP (Active Simple Profile), MPEG-4 Part 2’de tanımlanmış ve 2001 yılında standartlaşmıştır. Belirli bir çözücü olmasından çok bir standart olmasından dolayı MPEG-4 ASP oynatabilen herhangi bir decoder, herhangi bir çözücüyle encode edilmiş standart bir videoyu oynatabilir.
En yaygın olanı DivX ve XviD’dir. MPEG-4 ASP videosu AVI ve MP4 gibi birçok taşıyıcı formatın içine gömülebilir. H.264H.264, MPEG-4 part 10 ve MPEG-4 AVC ile eş değer bir video sıkıştırma standartıdır. H.264 de MPEG grubu tarafından geliştirilmiş ve 2003 yılında bir standart olarak kabul edilmiştir. H.264’ün hedefi cep telefonları ve iPod’lar gibi düşük bant genişliği ve düşük işlemcili aygıtlardan, güçlü bilgisayarlar gibi yüksek bant genişliği ve yüksek işlemcili aygıtlara kadar tek bir çözücü sağlamaktır. Bunu sağlamak için de H.264 standartı profillere bölünmüştür. Yüksek profiller daha fazla seçenek kullanarak daha iyi görüntü kalitesini düşük boyutlara, ama daha uzun encode zamanıyla ve daha fazla işlemci gücüne gereksinerek gerçek zamanlı encode işlemi gerçekleştirir. Buna karşılık örneğin Apple iPhone alt düzey profili desteklerDivXDivX, DivX Inc. firması tarafından ç›karılmıştır.

DivX, görüntü kalitesi ve hızı nedeniyle en ünlü MPEG-4 tabanlı uygulamalarından birisidir. DVD oynatıcıları artık DixV çözücüsünü desteklemektedir. Bir DVD filmi neredeyse görüntü kalitesinden ödün vermeden boyut olarak DivX ile onda bir oranında sıkıştırılabilmektedir. XvidXvid (DivX’in tersten yazılışı), diğer bir MPEG-4 uygulamasıdır. DivX, kapalı kaynak kodlu olmasına karşın Xvid kaynakları açıktır. Her ikisi de bireysel kullanım için ücretsiz dağıtılırken DivX’in ticari sürümü ücretlidir.

Xvid ile encode edilmiş dosyalar CD ve DVD’lere yazılabilir DivX uyumlu DVD oynatıcılarda izlenebilirler.
VC-IVC-I, Microsoft’un WMV 9 çözücüsünden geliştirilerek 2006 yılında standart hâlinegelmiştir. Microsoft tarafından özellikle HD videolar için çıkarılan VC-I aynı H.264gibi profillere bölünmüştür. Gene H.264’de olduğu gibi Blu-Ray tarafından kullanılır ve tüm Blu-Ray oynatıcılar VC-I’yi decode edebilirler. DiracDirac, BBC tarafından H.264 ve VC-I’a rakip olarak çıkarılmış ve BBC’nin HD içeriğinin yayınlanmasında kullanılmış bir çözücüdür. Adını ingiliz Paul Dirac’tan almış BBC tarafından 2008 Pekin Olimpiyatları’nda HD içeriğin yayınlanmasında kullanılmıştır. H.264 gibi Dirac da düşük bant genişliğinden çok yüksek bant genişliğine kadar tek bir çözücü sağlamayı hedefler.

Platform Bağımsız Dosya Formatı
Yaratmış olduğunuz bir dosyayı sizinle aynı iletişim sistemini paylaşan kullanıcılara göndermeniz gerektiğinde sizinle aynı sürümü paylaşan kullanıcı dosyayı rahatlıkla açabilir. Ancak farklı sürüm kullanan kullanıcılarda dosyayı açmak sorun yaratabilir.Bu durumlarda sıkıntı yaşanmaması için Adobe firması PDF formatını çıkarmıştır.PDF, Adobe firmasının bulduğu İngilizce açılımı Portable Document Format olan bir Taşınabilir Metin Formatı’dır. Buradaki anahtar sözcük taşınabilirliktir.

PDF’in Gelişimi
PDF formatıyla doküman yaratmak ve görüntülemek PDF formatının Adobe ürünleri dışında hiper metinleri desteklememesinden ötürü internet’te yaygın olarak kullanılmasını engellemişti. Orijinal dokünmanlara göre daha büyük olmalarından dolayı, o zamanla da kullanılan yavaş modemlerle dosya göndermek sıkıntı yaratıyordu. Daha sonra Adobe firması PDF formatını geliştirerek Acrobat Reader (artık Adobe Reader) programının web üzerinde dosya göndermek konusunda dünya çapında bir standart hâline gelmesini sağlad›. ISO (Uluslararası Standartlar Organizasyonu) PDF’i 1 Temmuz 2008 tarihinde “Doküman Yönetimi- Taşınabilir doküman formatı” başlığı altında ISO 32000-1 olarak yayınladı. PDF nin ilk sürümü 1993 yılında çıkarılmıştır.

PDF Dokümanı Nasıl Hazırlanır?
Hazırlanan bir dosyayı PDF formatına çevirmek için Adobe Acrobat programını kullanmanız gerekir. Adobe Acrobat bir yazıcı emülasyonu olan Adobe Distiller’i bilgisayarınıza bir yazıcı olarak kurar. Hazırlanan dosyayı yazıcıya gönderirken, yazıcı olarak Adobe Distiller seçerseniz ve çıktı olarak bilgisayarınızda dosyanın PDF formatında bir kopyası oluşturulur. PDF formatına dönüştürülmüş olan bir dosya, Machintosh, Windows, UNIX, Linux, Mac OS, Palm OS gibi çeşitli platformlar tarafından desteklenmektedir ve PDF dosyaları bütünlüğü korur. PDF formatına çevrilmiş bir dosyanın içeriğindeki 3 boyutlu grafikler, metinler, fontlar ve çizimler aynen orijinalindeki gibi gözükür. Adobe Acrobat 7.0 ile hazırlanmış bir dosyaya elektronik imzanızı ekleyebilir,şifre ile koruyabilirsiniz. Dosyanın değiştirilmesini çıktısının alınmasını ve kopyalanmasını engelleyebilirsiniz.

EndNote
EndNote Nedir?EndNote kişisel bilgi veri tabanlarını oluşturarak , bibliyografik bilgileri (örneğin makaleleri, kitapları, dergileri, katalogları, görsel verileri vb.) saklamaya, düzenlemeye, taramaya ve paylaşmaya olanak sağlayan ve makale yazım sürecinde 5000’in üzerinde farklı bibliyografya stili ile (APA, Harvard, MLA, Turabian vb.) atıf, şekil ve referansları düzenlemeye yardımcı olan özel bir veri tabanı yazılımıdır. EndNote’un Temel

Özellikleri
EndNote yazılımını üç temel özelliği ile özetlemek mümkündür;EndNote bir online arama aracıdır-EndNote size tek bir arayüz kullanarak bünyesinde bulunan bağlantı dosyaları yardımıyla bilimsel içeriğe sahip online veritabanları kütüphane katalogları ve sitelerde bibliyografya, makale, kitap, dergi, görsel veri vb. arama yapabilme kişisel EndNote kütüphanenize aktarma imkânı sunar.

Referanslarınız, tam-metin pdf ve imaj dosyalarınız için kişisel bir veritabanıdır-kişisel EndNote kütüphanelerinizde online /offline kaynaklardan edindiğiniz referanslarınıza ait bibliyografik künye için kullanılan bilgileri, tam-metin pdf dosyalarını, grafik, tablo, şekil ve formül içeriklerini veri tabanı mantığıyla düzenli bir şekilde saklayabilir, düzenleyebilir ve tekrar kolay bir şekilde erişebilirsiniz. Makale, kitap ve yayınlarınız için kolay bibliyografya oluşturma ve düzenleme aracıdır-

Microsoft Word, Open Office ve Pages gibi kelime işlemcilerle uyumlu bir şekilde kullanabileceğiniz Cite While You Write özelliği ile metin içi atıf, şekil ve tablolar ekleyebilirsiniz. EndNote Nerelerde ve Kimler Tarafından Kullanılıyor?EndNote üniversitelerde, akademik hastanelerde, araştırma merkezlerinde, teknoloji enstitülerinde ve ilaç firmalarında tabi ki başta akademisyenler olmak üzere bilimsel araştırma ve kitap, makale vb. yayın üretimi ile ilgilenen herkes tarafından, bilimsel araştırma başlangıcından itibaren ihtiyaç duyulan birçok konuda yardımcı bir yazılım olarak kullanılmaktadır.

Özet olarak EndNote ile yapabileceklerinizin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir;
• Online veri tabanlarında makale arama
• Erişiminiz olan online veri tabanlarından tam metin makale indirme
• Tam metin PDF dosyaları import özelliği ile referans kaydı oluşturma
• Veri tabanlarından import olanağı
• Metin içi atıf, referans listesi oluşturma ve farklı dergi stillerine göre düzenleme
• Tek bir dokümanda birden fazla kaynakça oluşturma
• Herhangi bir alana göre (yazar, anahtar kelime vb.) konu bibliyografyası oluşturma
• Tam metin PDF dosyalarını görüntüleme, not ekleme ve highlight text özellğiini kullanma
• Import edilen PDF’lerin içeriğinde ve eklediğiniz notlarda arama yapma
• Çift kayıtları görüntüleme ve karşılaştırma
• Gruplama özelliği ile kişisel, akıllı ve karma gruplar oluşturma

Mathtype
MathType Nedir?MathType(tm) Windows ve Macintosh için kelime işlemcinizde, web sayfalarında,masaüstü yayımcılığında, sunumlarda aynı zamanda ‘TeX’, ‘LaTeX’ ve ‘MathML’ dokümanlarda matematiksel formül, denklem ve gösterim oluşturmaya izin veren etkili interaktif bir araçtır. MathType Microsoft Office’teki ‘Equation Editor’ün profesyonel versiyonudur ve 500’ün üzerinde uygulama ve web siteleriyleçalışmaktadır. MathType’ın

Temel Özellikleri

Microsoft Office MathType Kullanımı
MathType(tm), Microsoft Office’in şerit (Ribbon) Kullanıcı Arayüzüyle Word ve PowerPoint’te kolay erişim ve kullanım avantajı sunar. Tüm Word eşitlik tipleriyle birlikte çalışma imkânının yanı sıra eşitlikler arasında ileri ve geri geçişler ya da Word dokümanını web sayfasına çevirmek için kullanılan komutlar için de hızlı bir erişim ve kullanım kolaylığı sunar.

500’ün Üzerinde Uygulama ve Web Sitesi Uyumluluğu
MathType, Windows platformunda 500’ün üzerinde uygulama ve web sitesi ile uyumludur.En çok kullanılan uygulamalar ve web siteleri1. Microsoft Office2. Apple iWork ‘093. MATLAB4. Wikipedia5. Mathematica6. Maple7. Google Docs8. OpenOffice9. Mathcad10.

Adobe InDesign


Eşitliğin Tümünü ya da Bir Bölümünü Renklendirme
Sunum ve öğretim slaytlarında eşitliğin bir bölümüne dikkat çekmek için o bölümü renklendirebilirsiniz. Çoklu adım işlemlerinde değişikliğin her adımını gösterebilirsiniz. MathType, Equation Editor’e göre çok daha fazla sembol ve şablona sahiptir.

Sık Kullandığınız Eşitlikleri Araç Çubuğunuza Kaydedin
Sık kullanlandığınız sembolleri, kısaltmaları ve eşitlikleri sürükle-bırak ile MathType araç çubuğuna taşıyabilir ve tek bir tuş ya da tıklamayla dokümanınıza ekleyebilirsiniz. Bu sayede benzer sembol, eşitlik, şablonları aynı tabda toplayabilir, tab isimlerini (Geometri, Trigonometri vb.) değiştirebilir, kişiselleştirebilir ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.
El Yazısıyla Denklem Girişi
Windows 7 kullanıyorsanız el yazısı tanıma ve denklemleri el yazısı ile girme özelliğini kullanabilirsiniz.

MathType Nerelerde ve Kimler Tarafından Kullanılıyor?MathType dünya çapında üniversitelerde, akademik enstitülerde, araştırma kuruluşlarında ve okullarda çalışan, genel olarak matematik ve matematiksel eşitlikler içeren konularda bilimsel araştırma, kitap, makale vb. yayın üretimi ile ilgilenen araştırmacılar ve öğrenciler tarafından kullanılır.Özet olarak

MathType ile yapabileceklerinizin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir;
• MathType(tm) ile Windows ve Macintosh için kelime işlemcinizde, web sayfalarınızda, masaüstü yayımcılığınızda ve sunumlarınızda matematiksel formül,denklem ve gösterimleri oluşturabilirsiniz.

• MathType’ı Microsoft Word dokümanları ve PowerPoint sunumlarda eşitlikleroluşturmanın yanında birçok uygulama ve web sitesiyle birlikte kullanabilirsiniz:Quark, InDesign, Wikipedia, PlanetMath, Mathematica, Maple, DeltaGraph, Excel spreadsheets, TeX, LaTeX editörleri ve dokümanları bunlardan sadece birkaçıdır.

• Eşitliğin tümünü ya da bir bölümünü renklendirerek sunum, öğretim slaytları ve çoklu adım işlemlerinde değişiklerin her adımını gösterebilirsiniz.

• Erişilebilir web sayfalarında Microsoft Word dokümanlarını kolayca web sayfalarına çeviren Mathtype, Equation Editor eşitlikleriyle birlikte matematiksel sembollerin işlendiği özel MathPageTm teknolojisini içermektedir.

• Özel EuclidTm matematik fontları dışında bilgisayarınızda mevcut olan 1000’in üzerindeki matematik sembolünü ve ınternet’ten edinebileceğiniz yeni/farklı matematik fontlarını da kullanabilirsiniz.

• Geniş Unicode-temelli karakter veri tabanı .

• Denklem görüntüleme özellikleri.

• Word’den denklem export işlemi (EPS, GIF, WMF, PICT).

• Sık kullanılan sembolleri,kısaltmaları ve eşitlikleri sürükle-bırak ile MathType araç çubuğuna taşıyabilr ve araç çubuğunu kişiselleştirebilirsiniz

BİLGİ YÖNETİM SİSTEMLERİ
Bilgi, belirli bir anlam ifade eden, bir amaç için kullanılan işlenmiş ham veridir. İşlenmemiş bilginin hiçbir anlamı ve yararı yoktur.Bilgi ve bilgiyi işlemek artık günümüzde çok değerlidir. Son dönemde değeri en çok artan şirketler arasında bilişim şirketleri başı çekmektedir. ABD’de General Motors ciro ve taşınmaz varlıklar olarak Microsoft şirketinden daha değerli bir şirket olmasına karşın Microsoft’un piyasa değeri General Motors’dan daha fazladır. Bu fark Microsoft’un bilgiyi işleme değerinden gelmektedir.

Microsoft bilgiyi işleyerek Bilgi Yönetim Sistemlerinde kullanılacak şekilde kullanıcılara sunmaktadır. Bir başka çarpıcı örnek, son yıllarda baş döndürücü bir borsa değeri yakalayan Google şirketidir. Google sadece bilgiyi işlemektedir. Dünya çapında yaygın olan Facebookda diğer örnektir.İşletmelerde bilgi yönetimi süreci çalışanların tümünün katıldığı bir olgudur. Bilgi yönetimi bilginin üretilmesiyle başlar ve bu üretilen bilginin yararlı ve verimli bir hâle dönüşerek kullanılmasıyla sürer.

Bilgi yönetimi öğrenmeyi, paylaşmayı ve bilgi teknolojilerini kullanmayı içerir. Üretilen bilgi paylaşılmaz ise bir anlam ifade etmez. Bilgi yönetiminde insan unsuru yanında süreçler ve teknoloji de diğer iki unsurdur. Arattırılarak bulunan veya elde edilen bilgiyi işleyip paylaştırmak için belirli yöntemler ve süreçler kullanılır. Bilginin depolanması ve gerektiği kişilere dağıtılması için bilgisayar teknolojisine gereksinim vardır. Kurum içinde Bilgi Yönetim Sistemleri olarak kullanılan birçok bilişim sistemi vardır. Bunların en önemlileri arasında Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) sistemleri, Malzeme Kaynak Planlaması (MRP) sistemleri, Karar Destek Sistemleri, Veri Madenciliği ve Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) sayılabilir.

UZMAN SİSTEMLER
Bilgi toplumunda bilgiye erişmek,bilgiyi organize etmek ve verimli bir şekilde gereksinim doğrultusunda kullanmak çok önemlidir. Artık birçok işletme Yönetim Bilgi Sistemleri ve Karar Destek Sistemleri kullanmaktadır. Daha özel durumlarda ise Uzman Sistemler devreye girmektedir.

Uzman Sistemleri Karar Destek Sistemlerinden ayıran en önemli özellik,Karar Destek Sistemleri karar vericilere karar verme aşamasında yardımcı olacak bilgiyi üretirlerken Uzman Sistemler kesin kararı ve sonucu verirler.

Uzman Sistemler temelde Yapay Zekâ tabanlı programlardır. Zekâ deyince problem çözme yeteneği, anlamak ve öğrenmek kavramları akla gelir. Yapay Zekâ tüm bu kavramları kapsar. Fakat Yapay Zekâ alanında yapılan tüm çalışmalar bunların arasında problem çözme alanına odaklanmıştır. Uzman Sistemlerinin çalışmasının temelinde kullanıcının gerçek verileri sisteme girmesi ve karşılığında uzman önerisi alınması vardır. Uzman Sistemlere en iyi örnek satranç bilgisayarlarıdır. 1997 yılında IBM mühendislerinin geliştirdikleri Deep Blue adlı satranç bilgisayarı o zamanki Dünya Satranç şampiyonu Garry Kasparov’u yenebilmişti. Ama Kasparov da Deep Blue’nun bir önceki versiyonunu 1996 yılında yenmeyi başarmıştı.

Finans şirketleri Uzman Sistemlerden geniş olarak yararlanmaktadır. Faiz oranlarının belirlenmesinde, müşteri portföy yönetiminde, bireylere veya şirketlere kredi verirken Uzman Sistemlerin danışman programları kullanmaktadırlar

WEB TASARIMI
Web sitelerini görüntülemek için tarayıcı programlara (web browser) gereksinimimiz vardır. En çok kullanılanlar arasında Microsoft işletim sistemiyle birlikte gelen Explorer programını sayabiliriz. Explorer’dan sonra dünyada en çok kullanılan web tarayıcısı Mozilla’nın çıkardığı açık kaynak kodlu bir program olan Firefox’tur. Ayrıca Macintosh bilgisayarlarla birlikte web tarayıcı olarak Safari programı yüklenmiş olarak gelmektedir. Web sayfaları HTML (Hyper Text Markup Language) adında bir işaretleme diliyle hazırlanır. HTML ile hazırlanmış bir web sitesi sadece tarayıcılarla görüntülenebilir. HTML dokümanları herhangi bir metin editöründe (notepad veya wordpad gibi) düzenlenip .htm veya .html uzantı adlarıyla kaydedilir.

HTML ile bir web sitesi hazırlamak için HTML dilini öğrenmek gerekir. HTML kodlarıyla uğraşmadan web sitesi hazırlamak için geliştirilmiş programlar da mevcuttur. Microsoft Frontpage, Adobe Dreamweaver, Web Studio, Web Easy Professional 7 bunlardan bazılarıdır. Bu programlarla profesyonel görünümlü web sayfaları hazırlayabilirsiniz. Bunun için de hiçbir şekilde kod bilmenize gerek yoktur. Web sitesi hazırlamak işin sadece bir kısmıdır. Sitenizi hazırladıktan sonra bu sitenin adını tescil ettirmeniz ve ardından da adı alınmış ve hazır olan web sitesinin bir web sunucusuna yayınlanmak üzere yüklenmesi gerekmektedir. Web sitesi adı alma işlemine Alan Adı alma denir. .tr uzantılı alan adlarını (anadolu. edu.tr, gunes.com.tr, alikahraman.gen.tr), bu hizmeti veren herhangi bir şirket sizin adınıza bunu gerçekleştirebilir. Alan adını tescil ettirdikten sonra sitenizin bu adla 7/24 yayınlanacağı bir web sunucusuna yüklenmesi gerekmektedir. Bu işleme Web Hosting denir. web siteniz www.sitenizinadi.com.tr olarak yayınlanır.

SANAL GERÇEKLİK
Sanal Gerçeklik (İngilizcesi Virtual Reality veya kısaca VR, bilgisayarlar tarafından üç boyutlu olarak benzetilen ortamlara denir .Gerçekte var olmayan ama gerçekmiş gibi algılanan kavramlar için kullanılır. Sanal Gerçeklik aynı zamanda Siber Uzay (Cyber Space) olarak da adlandırılır. Siber Uzay ilk kez Kanadalı bilim-kurgu yazarı William Gibson tarafından Neuromancer adlı romanda kullanılmıştır. Kitap “Sanal Gerçeklik”, “Yapay Zekâ” ve “Gen Mühendisliği” kavramlarının ilk kullanılması nedeniyle de önemlidir. Matrix filmi sanal gerçeklik kavramı üzerine, çekilmiş en popüler filmdir.

Sanal gerçekliğin en önemli kuralı “insanlara gerçekmiş hissi verebilme” özelliğidir. Sanal Gerçeklik sistemlerinde gerçek zamanlı hareketler temel şart olduğundan güçlü ve hızlı bilgisayarlara gerek duyulur.Duyu algılayıcılardan gelen komutlar ilgili programlar ve veri tabanlarından da işlenerek çıktı birimlerine gönderilir. Bu işlemlerin gerçek zamanlı olması Sanal Gerçeklik kavramındaki “Gerçeklik” kavramının algılanabilmesi adına önemlidir.

Sanal Gerçeklik Uygulamaları
Sanal gerçeklik uygulamaları geniş bir yelpazeye dağılmıştır. Bilgisayar Destekli Tasarım (CAD), pilotların eğitimi, tıp, eğitim ve tabii ki oyun dünyası Sanal Gerçeklik uygulama alanlarından bazılarıdır. Karmaşık, tehlikeli ve masraflı bir deneyi Sanal Gerçeklik yardımıyla hiçbir risk almadan gerçekleştirebilirsiniz. Ayrıca öğrenciler kavramları gerçekmişcesine algılayabilirler. Sanal Gerçeklik hız ve maliyet açısından henüz istenen düzeylerde olmadığından internet uygulamaları yaygın değildir. Japonya’da bir süredir Sanal Gerçeklik televizyon çalışmaları yapılmaktadır.

ROBOTLAR
Robot sözcüğü ilk kez 1921 yılında Çek yazar Karel Çapek tarafından R.U.R. adlı bir piyeste kullanılmıştır. Piyeste tüm işler daha çok günümüzdeki Android tanımına yakın yarı insan yarı makina olan robotlara yaptırılıyor.

Tipik bir robot aşağıda sayılan özelliklerin bazılarına, genelde hepsine sahip olmalıdır:
• Yapay olarak yaratılmışlardır.
• Çevrelerinde olan biteni algılayabilir ve bunlara tepki verirler.
• Programlanabilirler.
• İnsan yardımı olmadan hareket edebilirler.
• Öğrenebilirler.
• Verilmiş komutları yerine getirirler.

Ünlü bilim-kurgu yazarı Isaac Asimov’un kitaplarında robotlar konusunda sözünü ettiği üç yasa “Asimov Kurallar “olarak literatüre geçmiştir. Terminatör gibi robotların veya Androidlerin ortaya çıkıp dünyayı ele geçirmemesi için bu Asimov Kuralları’na bağlı kalmakta yarar var.

Asimov Kuralları:
1. Bir robot insana zarar vermez ve insanın zarar görmesine göz yummaz.
2. Bir robot birinci kuralla çelişmediği sürece insanlar tarafından verilen tüm emirlere itaat eder.
3. Bir robot birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak için elinden geleni yapar.

Günümüzde kullanılan robotların çoğu endüstride kullanılmaktadır. Fabrikalarda ve üretim tesislerinde iş verimini artırmak amacıyla rutin işler robot kollar tarafından yapılmaktadır. Entegre devre üretiminde insanın başaramayacağı kadar ince işçilik isteyen işler çok hızlı bir biçimde, hem de yorgunluk belirtisi göstermeden uzun bir süre robot kollar tarafından yapılmaktadır. Ayrıca yine otomotiv endüstrisinde, püskürtme tabancalarıyla araçların boyanması gibi, insan sağlığı için zararlı olan bazı işler robotlar tarafından yapılıyor. insanların uzun süre dayanamayacakları, denizin derinliklerindeki işler gibi yüksek basınç isteyen veya yüksek sıcaklıklardaki çalışlmalarda da robotlardan yararlanılmaktadır.

Robot araştırmalarına 60’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Stanford ve MIT öncülük etmiş daha sonra birçok özel kuruluş ve üniversite robotik konusunda çalışmalar yapmıştır. Daha sonra Japonya başta olmak üzere uzak doğu ülkeleri robotik konusunda kayda değer gelişmeler gerçekleştirmiştir. 90’lı yıllarda artık insanların sağlığına zararlı ortamlarda veya rahatlıkla çalışamayacağı ortamlarda yapılması gereken işleri robotlar kusursuz denecek düzeyle yapmaya başladılar.

Sınavlarda başarılar dileriz...
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst