Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 5. Ünite Ders Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 5. Ünite Ders Notları

5.ÜNİTE

Psikososyal İletişim Terapisi

Toplum; sınırları belli bir doğal çevrede ortak amaçlar için biraraya gelen, birbiri ile ilişki, iş birliği ve dayanışma içinde olan insanlardan oluşan kümelerdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilen tanımlamada; sağlığın fiziksel, ruhsal ve sosyal boyutları ile bir bütün olduğu ve her boyutun birbirini etkilediği, bu olgulardan birinde yaşanan sorunun diğerlerini de olumsuz etkileyeceği belirtilmektedir.

Toplumsal destek terimi, bireyin başka bireylerle veya gruplarla var olan iletişimini anlatır. Birçok araştırma göstermiştir ki; yalnız yaşayan ya da diğer insanlarca dışlanan kişiler, stresle ilgili süregelen hastalıklara karşı daha duyarlıdır. Stresle başa çıkmada güvenilen, sevilen, rahat iletişim kurulabilen insanların yardımı, bireyleri rahatlatarak, stresin olumsuz etkilerinin azaltılmasında destek olmaktadır.

Stresle başa çıkmada önemli bir konuda stres içindeki bireylerin boş zamanlarını geçirme ve bu zamanlarda gösterdikleri etkinliklerdir. Boş zamanı değerlendirme, bireyin yapısına uygun ve yapmaktan zevk aldığı toplumsal, kültürel ve sportif etkinliklere katılarak, günlük yaşamın tek düzeliğinden kurtulması ve insanlarla iletişim kurarak toplumsal bir kişilik kazanması olarak tanımlanmaktadır.
Sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, konser, sergi gibi etkinliklere katılmak duygu boşalımını sağlayarak kişiyi psikolojik yönden rahat ve sağlıklı kılar.

SOSYAL HİZMET KAVRAMI VE PSİKOSOSYAL İLETİŞİM
Psikolojik tedavi ve bakım, genel tedavi ve bakımın ayrılmaz bir parçasıdır. Fiziksel hastalığı olan kişilerin psikolojik bakımı, “sadece vücut organları ile değil, bir bütün olarak insan varlığı ile uğraşılması gerekir”anlayışını benimsemektedir.

Ruhsal bozukluklar aynı zamanda fiziksel hastalıklar, yoksulluk, işsizlik,madde bağımlılığı, aile çözülmeleri, korunmaya muhtaç çocuklar, sokak çocukları,yaşlılık gibi birbiriyle bağlantılı sosyal sorunlar ile iç içedir. Bu nedenle ruh sağlığı ve hastalıkları alanında sosyal hizmet mesleğinin kendine özgü çok boyutlu sorumlulukları vardır.
Sosyal hizmet eğitiminde yer alan; psikolojiye giriş, krize müdahale, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, davranış bozuklukları psikolojisini içeren insan davranışı ve sosyal çevre derslerinin yanı sıra görüşme yöntemleri, tıbbi ve psikiyatrik sosyal hizmet dersleri ruh sağlığı alanındaki temel bilgi ve becerileri edindirmeyi amaçlamaktadır.

Sosyal hizmet uzmanı ise sağlığın alt öğelerinden “sosyal” alanda sorumluluk sahibi olan, sosyal sağlığın sağlanmasında yetkin konumda olan kişidir.
Sosyal hizmet uzmanları toplum ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinde, tanı, terapi ve izleme aşamalarında psikiyatri biliminin çeşitli kısımlarında rol alırlar

Psikososyal çalışma;
• Viziteleri,
• Klinikte bireyle çalışmayı,
• Grup çalışmalarını,
• Ev görüşmesini,
• İşyeri görüşmesini,
• Gündüz/gece hastanesi uygulamasını,
• Sosyal işlevsellik etkinliklerini (uğraşı, spor, gezi gibi),
• Taburculuk sonrası izlemeyi kapsar.

Hasta ailesiyle çalışma;aile üyeleriyle görüşmeyi, grup çalışmalarını ve ev ziyaretlerini içerir.Hastanın ailesi dışındaki sosyal çevresiyle bilgi edinme, bilgilendirme,kaynak bulma, iletişim kurma amaçlı görüşmeler yapılır.
Psikososyal inceleme, tanı öncesinde, terapi sırasında ve taburculuk sonrası izleme aşamalarının tümünde yapılabilir. Psikososyal inceleme raporlaştırılır ve hastadan sorumlu hekimle ve terapi ekibinin diğer üyeleriyle paylaşılır.

Psikososyal İletişim Terapisinden Beklentiler
Kişi ve ailesi için psikososyal iletişim terapisinin beklenen amaçları arasında;
• Terapide uyumu artırmak,
• Kişi ve ailesi için hayat kalitesini arttırmak, yeni başa çıkma yetenekleri edinmelerine yardım etmek,
• Değişim umudunu arttırmak,
• Tekrar aynı sorunla karşılaşmayı önlemek,
• Duygusal destek sağlamak,
• Uyum, duygu ve davranış değişiklikleri sağlamak,
• Hastalık ya da sorunun belirtilerini öğretmek,
• Aile yükünü ve stresini azaltmak yer almaktadır.

Günümüzde psikososyal iletişim tedavisine yönelişin nedenleri arasında;
• Psikolojik sorunlara neden olan biyo-psikososyal etkenleri kişi ve ailesi ile birlikte gözden geçirip
sorunun belirtileri ile daha iyi baş edilebilmelerinin sağlanması,
• Uzun yatış süreli hastane tedavilerinin maliyetlerinin artması ve bunu karşılayan kaynakların azalması, kısa yatış süreli hastane tedavilerinin ve eğitimle desteklenmiş tedavi yöntemlerinin gerekliliğinin açığa çıkması,
• Sorunun tekrarlamasının önlenmesinde, terapiye uyumda, iş ve günlük yaşam olaylarının hastalık ya da sorun sürecine olumsuz etkilerinin giderilip önlenmesi bulunmaktadır.

ÇOCUK VE GENÇLERDE PSİKOSOSYAL İLETİŞİM TERAPİSİ
Modern tıpta pediatri 18 yaşına kadar olan çocuklarla uğraşmaktadır. Ergenlik; yetişkinlik öncesi fizyolojik, psikolojik, sosyolojik ve pedagojik yönleri olan bir süreçtir. Çocuklarda gelişim aşamaları fiziksel,zihinsel ve sosyal olmak üzere üç döneme ayrılır.

Fiziksel gelişim döneminde temel iki ölçüt boy ve kilodur.
Zihinsel gelişimde her yaş grubundan beklenen farklı aşamalar vardır. Örneğin bir yaş döneminde çocuğun bağımsızlık duygusu yokken üç yaş döneminde çocuk ayrı bir birey olduğunun bilincindedir.
Sosyal gelişim bebeklik ve çocukluk dönemlerinde başlar ancak ilkokula başlama süreci ile hızlanır. Bu dönemde çocuk aileden çok arkadaş ve öğretmenlerinin etkisi altındadır. Yaptığı faaliyetleri ile beğeni toplamak ister.
Çocukların erişkinden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi 20 Kasım1959' da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda "Çocuk Hakları Bildirgesi" ile kabul edilmiştir.

Oyun Terapisi
Jean-Jacques Rousseau, 18. Yüzyılın başında, çocukları anlamak için oyunlarının gözlenmesinin önemini vurgulamıştır. Çocuklar iç dünyaları ile ilgili iletişimi oyun yoluyla dış dünyaya ifade ederler. Bu nedenle oyun terapisi, çocukların oyunu ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade ettikleri, çocukların uyumlu ve mutlu olarak yaşamalarını hedefleyen gelişimsel bir terapi şeklidir

Çocuklar, kendilerine güvenli bir ortam sunan eğitimli bir oyun terapisti ile istedikleri şekilde oynayabilmeleri için cesaretlendirilirler. Bu süreçte,çocuklara duygusal sorunlarını ifade edebilmeleri için farklı oyuncaklar sağlanarak kendilerini sanat, drama ve hayal içeren oyunlar yoluyla ifade edebilmeleri için fırsat yaratılır. Geliştirilecek oyun arkadaşı projeleri ile oyun terapisi desteklenebilir.

Spor Terapisi
Gençler ve çocuklar için düzenlenecek jimnastik, futbol, voleybol,yoga ve Uzak doğu sporları gibi farklı fiziksel aktiviteler ile fiziksel ve ruhsal gelişime katkıda bulunulması amaçlanır.

Sanat Terapisi
Sanat terapisi; sanatın değişik dallarını, kişilerin yaratıcılıklarını,yaşadıkları süreçleri ve ortaya çıkardıkları ürünlerini kişilerin gelişmesi,değişmesi ve gelişmesi için kullanmaktadır. Bu yöntem kısaca kişinin duygularını sanat yoluyla dışa vurma biçimidir. Bir sanat eseri ortaya koyan kişi bilinç dışındaki duygu ve düşünceleriyle yüzleşebilir. Sanat terapisinin önemli katkılarından biri de stresi azaltmasıdır.

Sanat terapisinde;
• Serbest çizim,
• Resim yapma oturumları,
• Film gösterim günleri,
• Yaratıcı yazma,
• Fotoğrafçılık,
• Yayımcılık eğitimi,
• Müzik ve ritim eğitimleri,
• İnteraktif psiko-drama eğitimleri ile çocuk ve gençlerin psikososyal gelişimlerine destek olunması amaçlanır. Bu yöntem, çocuk ve gençlerin ait olma ve dayanışma hissini kazanmalarına yardımcı olur.

MADDE BAĞIMLILARINDA PSİKOSOSYAL İLETİŞİM TERAPİSİ
Bağımlılarla yapılan terapiler ile bağımlının iç görü geliştirmesi,bağımlı olduğunu kabul etmesi ve yeni yaşam hedefleri oluşturması amaçlanır.
Bu tedavilerin ayrıca;
• Geleceğe yönelik inanç, ümit ve iyimserlik oluşturma,
• Anlamlı arkadaşlıklar ve sosyal bağlar geliştirme,
• Entelektüel, fiziksel ve ruhsal gelişim için fırsatlar araştırma,
• Ait olma duygusu ve öz değer geliştirme,
• Başkalarına karşı güven kazanma,
• Fiziksel ve ekonomik güvenliği sağlama gibi hedefleri bulunmaktadır.

Kısa Girişimler

Kısa girişimler ile farkındalığın yükseltilmesi, değişim ve bireyin kendini denetlemesi hedeflenir. Sorunun algılanması ve çözüm arayışını hızlandıran kısa danışmalık hizmetlerini kapsayan bir yaklaşımdır. Bu yöntemin özellikleri arasında;
• Eğitiminin kolay oluşu,
• Kısa oluşu,
• Genel sağlık hizmetlerinde ve rutin uygulamada kullanılabilir oluşu,
• Düşük maliyetli oluşu,
• Sorun ile ilgili özelleşmiş tedavi kurumlarına ulaşmakta kolaylık sağlaması,
• Tedavi arayışını hızlandırması,
• Uzun süreli tedaviler için bekleme süresini kısaltması,
• Özelleşmiş tedavilerden önce kişinin motivasyonunun sağlanması yer almaktadır.
Kısa girişim sağlık personeli, hemşire, sosyal çalışanlar ve sağlık eğitmenleri gibi kişilerce uygulanabilir. Uygulamada yazılı ve görsel araçlardan faydalanılır.

Kısa Süreli Terapiler
Kısa girişimler ile geleneksel uzmanlaşmış terapiler arasında yer alan, şimdiki zamana odaklanmış, davranışsal değişimi amaçlayan, uzmanlaşmış profesyonellerce uygulanan bir yöntemdir. Amaçları arasında;
• Madde kötüye kullanımı ile ilişkili belirlenmiş hedef davranışında ölçülebilir bir
• Madde kullanımı ile sonucu gelişen psikolojik, sosyal ve ailedeki fonksiyonel bozulmaları iyileştirmek
bulunmaktadır.

Madde Danışmanlığı
Madde danışmanlığı, hastanın şimdiki durumunun gerçekleri ile uğraşan, danışmanın profesyonel bir şekilde tavsiyelerde bulunduğu, randevu düzeni içinde yapılan görüşmelerden oluşan bir yöntemdir
Kişiye sorunlarını anlatması için fırsat verilerek birey yargılanmadan dinlenip, koşulsuz kabullenilir.
Yakın gelecek için gerçekçi hedefler koyması için yardımcı olunur. Hedefler sadece madde kullanımı açısından değil aynı zamanda sosyal içerikli de olabilir. Seçenekler bireye sunularak birisini seçmesi sağlanır.

Motivasyonel Görüşme
Motivasyonel görüşme, değişim için isteksiz ya da kararsız olan kişilerin sorunlarını anlamalarını ve değişim amacıyla eyleme geçmelerini sağlamak için yapılan hasta ve danışan arasında özel bir iletişim yoludur.Kararsızlığı çözmeye, aktivasyonu sağlamaya, davranışı değiştirmeye yöneliktir.Bu teknikte kişiyi eğitmeye çalışmaktan çok dinleyerek stratejik soruların sorulması ve ortaya bir verinin çıkarılması amaçlanır.

Kontrollü İçme Yöntemi

Bağımlı olmayan ancak bağımlılığa aday kişilerdeki alkol kullanım bozukluklarında yeri olan etkin bir tedavi yöntemidir. Alkol kullanımını azaltmak ya da sınırlamak “kontrollü içme” olarak isimlendirilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel terapi; kendine zarar verici davranışlara neden olan yanlış düşünce ve inançları değiştirmeyi hedef alan bir psikoterapi yöntemidir.Hastaya,
• Altta yatan inançların temelini çürüterek, madde kullanma isteğinin sıklığını ve gücünü azaltarak,
• Maddeye duyulan aşırı isteğin kontrol edilmesinde özgül teknikleri öğreterek yardımcı olunur.

Relaps Önleme
Relaps, kişinin alkol ya da madde kullanımını bıraktıktan sonra tekrar kullanmaya başlaması demektir.
Relaps madde bağımlılarında %40 ile 80oranında görülür.. Uzmanın, danışan kişiye relapsın her şeyin bittiği ve tedavinin başarısızlığı anlamına gelmediğini anlatması gerekir. Relaps önlemede temel yaklaşımlar arasında;
• Sosyal destek yaklaşımı,
• Yaşam biçimini değiştirme yaklaşımı ve
• Bilişsel davranışçı terapi yer almaktadır.

Nikotin Bağımlılığında Psikososyal Terapi

Nikotin güçlü bir bağımlılıktır. Tamamen bırakmadan önce genellikle başarısızlıkla sonuçlanan bırakma girişimlerinde bulunulmuştur.Bırakmak için kişiye önerilebilecek önemli nedenler şunlardır:
• Daha sağlıklı ve daha uzun bir yaşam
• Kalp krizi ve kanser olma riskinde azalma
• Sigarayı bırakarak sağlıklı bir bebeğe sahip olma şansının artması
• Ekonomik kazanç

Bırakmak için beş anahtar ise şunlardır:
• Bırakmaya hazır ol.
• Bırakmak için destek al.
• Bırakmana yardımcı olacak yeni beceriler ve davranışlar öğren.
• Gerekirse bunun için geliştirilen ilaç tedavilerinden uygun şekilde yararlan.
• Bırakma girişiminde başarısızlığa hazırlıklı ol.

Grup Psikoterapisi
Grup psikoterapisinde grubu oluşturan kişiler düzenli aralıklar ile toplanmaktadır. Bu toplantılar grubun amacına göre toplantıların akışını düzenleyecek eğitilmiş bir lider tarafından yönetilmektedir. Grup üyesi bireyler kendileri ile ilgili gözlemlerle yüzleşmekte ve kendi davranışlarının başkaları üzerindeki etkisi, başkalarının davranışlarının da kendi üzerlerindeki etkisi hakkında fikir edinme ve bu konuda konuşma fırsatı bulmaktadırlar.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst