Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 8. Ünite Ders Notları

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,041
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Aöf Temel Bakım Hizmetleri Dersi 8. Ünite Ders Notları

8.ünite


Bakım Elemanının Karşılaşılması Muhtemel Olan Sağlık Sorunları ve Alınması Gereken
Önlemler Tıbbi Dokümantasyonun Hukuksal Yönü

Gelişen sağlık teknolojileri, bilgi çağının getirdiği değişimler sayesinde yaşlı ve bakıma muhtaç populasyondaki artış sağlık alanında nitelikli elemanlara olan ihtiyacı artırmaktadır.Çalısan bireyin beden ve ruh saglıgının korunması, çağdaş bilimin temel amaçlarından biri olmustur. Çalışma ortamından kaynaklanan sağlık sorunları açısından risk altında olan meslek grupları arasında sağlık hizmetlerinde çalışanlar ilk sıralarda yer almaktadır . Sosyal Sigortalar Kurumu’ nun 2003 yılı verilerine gore çalışanlarda en fazla bel ve sırt bölgesini ilgilendiren sağlık sorunları görülmektedir.Çalışma ortamında sağlığa zarar veren faktörler fiziksel ve psikososyal olabilmektedir.

BAKIM ELEMANININ FİZİKSEL SORUNLARI
Bakım elemanlarının fiziksel rahatsızlıkları denildiğinde akla gelen hastalıklar, kas-iskelet sistemiyle alakalı olanlardır. Kas-iskelet hastalıkları, tüm çalışma gruplarında her yıl 600.000 çalışandan daha fazlasını etkileyerek,işten uzak kalmaya neden olan işle ilgili yaralanmaların üçte birinden daha fazlasını oluşturmaktadır. İşle ilgili kas-iskelet hastalıkları eğilme,dönme, ağır kaldırma ve güçlü hareketlerle ilişkilidir. Bakım elemanlarında kas iskelet sistemiyle ilgili en sık görülen rahatsızlık bel ve sırt ağrılarıdır.Bel ağrısı, yetişkinlerin %60-80’ ini yaşamlarının bir döneminde etkilemekte ve en sık 25-44 yaşlar arasında görülmektedir.Gelişmiş ülkelerde iş gücü kaybına yol açan hastalıklar arasında bel ağrıları ikinci sırada yer almaktadır ve üretim azalmasını etkileyen en önemli faktör olarak kabul edilmektedir. İşe bağlı bel ağrıları, hemşirelerde diğer kadın çalışanlara göre 1,5-2 kat fazla görülmektedir.

Dünyada yapılan farklı araştırmalarda hemşirelerde bel ağrısının bir yıllık prevelansını %45 -%69 arasında bulunmuştur. Ülkemizde yapılan çalışmalarda hemşirelerin yaklaşık olarak %65-%85’ inin bel ağrısı yaşadığı belirlenmiştir. Bel ağrısı; bireyin gücünü aşan şekilde ağırlık kaldırması,uygun taşıma gereçlerinin olmaması, personel eksikliğine bağlı olarak fiziksel yükün artması, vücut mekaniklerinin doğru kullanılmaması ve bu konuda eğitim eksikliği gibi pek çok nedenlere bağlanmaktadır. Mesleğe bağlı bel ağrısının bakım elemanları arasında bu kadar yaygın olmasındaki en temel etken ise hasta kaldırma girişimleridir.

Yapılan çalışmalarda bakım elemanları, bel ağrılarının başlamasına yol açan işler arasında hasta kaldırmayı (%35) ilk sırada göstermişlerdir ve bakım elemanlarında 5 kg’ dan fazla ağırlık kaldırma ile bel ağrıları görülme durumu arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Aynı çalışmada bakım elemanlarının yarısından fazlasının oturma (%53.6), yerden nesne kaldırma (%57.1), uzanma (%82.2)ve hastanın yatak kenarına çekilmesi (%53.4) gibi uygulamaları doğru olarak gerçekleştirmediği belirlenmiştir.

Bakım Elemanlarında Bel Ağrısının Görülme Nedenleri
1. Hastaların Hareket Etmesine Yardım: Hastaların ortalama ağırlıkları, güçlü kadın işçilerin %90'nın kaldırma kuvvetini aşmaktadır.

2. Personel Yetersizliği:Bakım elemanları hastanın kaldırılması, taşıması ve hastaya pozisyon verilmesi sırasında yardıma ihtiyaç duymaktadır.

3. Çalışma Ortamının Hasta Bakımına Uygun Düzenlenmemesi: Hasta yatakları, hasta üniteleri,banyo ve tuvaletler, tıbbi araç ve gereçlerin yeterli ve uygun olmaması hasta nakil ve bakım işlemlerini güçleştirmekte ve bakım elemanlarının zorlanmalarına yol açmaktadır. Öncelikli olarak çalışma ortamlarının uygun ergonomik dizaynı yapılmalı, çalışana güvenli bir ortam hazırlamalı daha sonra vücut mekaniklerinin doğru kullanımı sonucu çalışanın sağlığının korunması ve verimlilikten bahsedilmelidir.

4. Bakım Elemanlarının Çoğunluğunun Kadın Olması: Boy, kilo ve kas kuvveti açısından erkeklerden farklı olan kadınların, ağırlık kaldırma eylemlerinde dayanıklılıklarının daha az olması kas iskelet rahatsızlıkları riskini artırmaktadır.

5. Hasta Bakımında Yaşanan Stres: İş stresi yaşayan bakım elemanlarında boyun, omuz ve bel problemleri daha çok görülmektedir..

6. Üniforma ve Ayakkabı:Bakım elemanlarının hareketlerini kısıtlayan üniforma ve rahat olmayan ayakkabılar kas iskelet sistemi sorunlarına yol açmaktadır. Ayağa uygun, hafif topuklu, rahat ayakkabı giyme, uygun pozisyonun sürdürülmesi ve dengenin sağlanması açısından önemlidir.

Kas gerginliği, tendinit ve karpal tünel sendromu, omuz ağrıları bakım elemanlarında görülen diğer kas iskelet sistemi rahatsızlıklarıdır
Bakım elemanları arasında yapılan çalışmalarda, karpal tünel sendromlarının %70’i, tendinitlerin ise %62’si kadınlarda görülmüştür. Çok yüksek çalışma yükseklikleri ve ekipmana uzanma artışı omuz ağrısına neden olabilmektedir.

BAKIM ELEMANININ PSİKOLOJİK SORUNLARI
Ruh sağlığı sorunları, tüm akut ve kronik sağlık sorunlarının önemli bir oranını olusturmasının yanı sıra,çalısma yasamında en fazla iş gücü kaybına neden olan sorunlardan biridir. Tüm hastalıklar dikkate alınarak yapılan sıralamada iş yaşamını en çok etkileyen rahatsızlıklar kalp hastalıkları, ikincisi ise ruhsal bozukluklardır. Bakım elemanları, zor çalısma kosulları,uykusuzluk, yorgunluk, görev ve sorumlulukların yeterince belirlenmemiş olması,acı çeken, felçli veya kendinde olmayan insanlara hizmet vermek gibi bir dizi sorunla karsılaşmaktadır..

Ruh Sağlığını Etkileyen Faktörler
Bireylerin ruh sağlığı üç noktanın etkileşimi sonucu belirlenir;kalıtım, gelişim basamakları, çevre ve insan.
Ruhsal hastalıkların oluşmasında etkili faktörler arasında;cinsiyet, evlilik, aile, iş yaşamı, egitim, kültürel yapı, sosyo-ekonomik sınıf, yaşanan çevre yer almaktadır.
Stres, organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle çok etkenlidir ve organizmanın dengesini değiştirerek fonksiyonel ve/veya yapısal patolojilere öncülük eder. Stres; bireyin iç ve dış ortamlardaki değisiklikleri tehlike olarak algıladıgı, uygun kaynaklara sahip oldugunda uyum gösterdigi ve dengesini sürdürdüğü, kaynaklar yeterli olmadığında uyum ve dengesinin bozulduğu dinamik bir süreçtir. Bireylerin stres düzeylerinde farklılıkların görülmesinde;bilişsel degerlendirme, başa çıkma mekanizmaları, uyaranların süresi, şiddeti ve anlamı, yaşanan benzer deneyimler, kişilik özellikleri, durum üzerindeki kontrol algısı, sağlık durumu gibi “kisiye özgü psikolojik faktörler” rol oynamaktadır. Çalışanlarda ruhsal çatısma alanları; iş yerinde kişiler arası ilişkiler, yapılan işin çalışanın yaşantısını değiştirmesi ve işin fiziksel etkilerinden kaynaklanabileceği belirtilmektedir.

Çalışanın ruh sağlığını etkileyen başlıca konular şunlardır;
• İş sürecinin fiziksel faktörleri;
İş yerinde uygun olmayan hava sıcaklığı, rutubet, havalandırma,gürültü, aydınlatma, iş yerinin hijyen,temizlik ve düzeni çalışanların ruh sağlığını yakından etkilemektedir.Uygun olmayan iş yeri koşullarının psikiyatrik bozuklukların gelişimine olan etkilerini inceleyen çalısmalarda bu etmenlerin minör psikiyatrik bozuklukların ortaya çıkmasına neden oldugu gözlenmistir.

• Çalışanda, aynı zamanda bedensel bozukluğa sebep olan fiziksel faktörler; Bireyin bedenine fiziksel olarak zararlı etki yapan gaz ve buharlar, gürültü, vb. etkenler organik olarak bireye zarar vermelerinin yanında ruhsal bozukluk belirtileri de ortaya çıkarmaktadır.

• İşin organizasyonu ile ilgili problemler;
Vardiya çalısması bedenin normal çalışma ritmi ile çeliştiği için kronik yorgunluğa ve bireyin aile ve sosyal yaşamının bozulmasına sebep olur.

• İş faaliyetlerinin psikolojik özellikleri;
İş ritmi ve temposu, monotonluk çalışanın ruhsal yapısı üzerine etkide bulunmaktadır.

• İş yerinin ergonomik sisteme uygunluğu;
Çalışma düzeninin ergonomi kurallarına uygunluğu çalısanların ortamdaki risk faktörlerinden etkilenmesini azaltır. Ergonomik açıdan çalışma ortamındaki başlıca riskler; Biyolojik riskler (enfeksiyon), kimyasal riskler(kimyasal ajanlar, antineoplastik ajanlar, anestezik gazlar, temizleme ve sterilizasyon solüsyonları, ilaçlar, sabunlar vb.), çevresel riskler (kaygan zemin, kötü dizayn vb.),biyomekanik riskler(tekrarlayıcı hareketler, titreşim, ağır yük kaldırma vb.).

• İş yerinde kişiler arası iliskilerin etkisi;
Ruh sağlığı araştırmaları, çalışan bireylerde ruhsal bozukluk olaylarına rastlanma oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Ruhsal bozukluklar;bireyin hem genel sağlığının bozuk olmasına hem de ciddi ekonomik ve sosyal kayıplara neden olmaktadır. Yapılan araştırmalarda bazı iş gruplarının diğerlerine oranla daha zorlayıcı özelliklere sahip oldugu belirlenmiştir.Özellikle insanla yüz yüze çalışan ögretmenler, polisler, doktorlar, hemşireler,hasta bakım elemanları bu riskle en çok karşı karşıya bulunan meslek gruplarıdır.

Bakım elemanlarında baş ağrıları, sırt ağrıları, az uyumak,yorgunluk, kaygı, gerginlik, dikkat toplama güçlügü, güven azalması, sigara ve alkol kullanımının artması, kazalar, kişiler arası ilişkilerde azalma, sosyal rollerin yürütülmesinde beceriksizlik, sosyal izolasyon, stresin en erken belirtilerini oluştururken uzun dönemde psikolojik sonuçlar, anksiyete ve depresyon olarak kendini gösterebilmektedir.

Anksiyete ve depresyon yaşam streslerine karşı verilen normal psikolojik yanıtın parçalarıdır. Temel sağlık hizmetlerinde ruhsal bozukluklarının görülme oranının %20-30 arasında değiştiği ve bunların büyük kısmını depresif bozuklukların ve anksiyete bozukluklarının oluşturduğu bildirilmektedir.

Depresyon;üzüntü duygusuna bireyin etkinliğini ve günlük hayatını etkileyen, duygusal,zihinsel ve davranışsal belirtilerin eşlik ettiği bir durumdur.

Depresyonun iki temel belirtisi;
çökkün duygu durum (kederli,hüzünlü, elemli ruh hali) ve ilgi, istek azalması ve/veya hiçbir şeyden zevk alamamadır.
Depresyonun bu iki temel belirtisinin yanı sıra yorgunluk, enerji azalması, bitkinlik, uyku bozuklukları, dikkat toplamada güçlük, iştah bozukluğu, kendine güven azalması, değersizlik ve suçluluk duyguları, ölüm ve intihar düşünceleri, hareket ve konuşmalarda yavaşlama ya da ajitasyon belirtilerinden en az biri görülmektedir.

Depresyonu başlatabilecek psikososyal risk etkenleri; kadın olmak,olumsuz yaşam olayları, sosyal desteğin yetersiz olması, iş yaşamındaki çatışmalar ve doyumsuzluklar, aile sorunları vb. durumlardır.

Anksiyete;
dışarıdan gelen herhangi bir uyarana karşı oluşturulan normali aşan korku duygusu olup,yaygın emosyonel reaksiyonlar ve çaresizlik duyguları ile belirgin olabildiği gibi, fizik ve psişik yakınmalarla maskelenmiş veya birlikte olabilir. Anksiyetenin belirtileri arasında; korku, kaygı, endişe, panik duygusu, aşırı tedirginlik, huzursuzluk, yorgunluk, uykusuzluk, konsantrasyon güçlügü, nefes almakta güçlük, baş ağrısı, motor gerilim ve huzursuzluk,taşikardi ve aritmiler, göğüste ağrı veya sıkıntı hissi bulunmaktadır.
Belirli gruplar anksiyete bozuklukları için daha duyarlıdır;bunlar kadınlar, gençler, sosyal sorunları olanlar ve geçmişte psikiyatrik sorunları olanlar olarak sıralanabilir.

BAKIM ELEMANININ FİZİKSELVE PSİKOLOJİK
SORUNLARININ NEDENLERİ VE BAŞ ETME YOLLARI

Bakım elemanlarının fiziksel ve psikolojik sorunlarıyla baş edebilmek için bu sorunların sebepleri ortaya konmalıdır. Bu sebepler kişiden kişiye farklılık gösteren bireysel faktörler ve çevreden kaynaklanan psikososyal faktörler olmak üzere ikiye ayrılır.

Bireysel Faktörler
Bireysel faktörler arasında yaş, cinsiyet, fiziksel egzersiz,sigara kullanımı, kişisel eğitim, vücut mekaniklerinin bilinmesi ve antropometrik ölçüler bulunmaktadır.

Cinsiyet ve Yaş
Bakım elemanı olarak çalışan bayanlar kas- iskelet sistemleri ve postür özellikleri nedeniyle erkeklere göre olumsuz koşullardan daha fazla etkilenmektedir. Ayrıca bakım işiyle uğraşan kadınlarda özel bir durum olan gebelik önemlidir. Gebelikte karın büyüklüğünün en büyük orana ulaştığı üçüncü trimesterde en büyük travma riski altındadır. Karpal tünel sendromu görülme riski gebelikte artar, vücut dengesini bozulması fiziksel travma riskini artırır. Mesleksel Sağlık ve Güvenlik Birliği (OSHA) kas- iskelet hastalıklarını kadınların daha fazla yaşadığını bildirmektedir. Fiziksel iş yeteneği 25- 30’lu yaşlarda en yüksek düzeye ulaşır. Bu yaşlardan sonra azalmaya başlarken karar verme ve deneyimlilik artışı devam eder. Karar verme yeteneği 55-70 yaşları arasında kas güçsüzlüğü ve yanıtlama süresindeki gelişmeler ile solunum, kalp ve damar yetersizliğinden dolayı azalmaya başlar.

Fiziksel Egzersiz ve Sigara Kullanımı
Fiziksel egzersiz yapmak ve sigara kullanmamak sağlıklı yaşam biçimi davranışlarıdır.

Eğitim
Temel bakım hizmeti bilinci oluşturarak, çalışanların sağlık ve güvenliğini iyileştirmek, iş verimliliğini ve kalitesini artırmak eğitim ile mümkün olabilir. Örneğin; bel ağrısı çalışanın fiziksel aktivitelerini kısıtlayarak sakat bırakabileceği gibi iş veriminin azalması sonucu kişinin işini kaybetmesine neden olabilir. Uzun sürdüğünde psikolojik sorunlara yol açabilir.

Vücut Mekaniklerinin Öğrenilmesi
Vücut mekanikleri terimi birey hareket ederken, bir şey kaldırırken, duruş, oturuş, yatış pozisyonundayken ve tüm günlük yaşam aktiviteleri yerine getirilirken kas, iskelet ve sinir sisteminin koordineli bir şekilde çalışmasını içeren oldukça kapsamlı bir terimdir.

Vücut mekaniklerinin ilkeleri aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:
1. Dayanma yüzeyinin genişlemesi ve ağırlık merkezinin dayanma yüzeyine yaklaşması cismin dengesini artırır.

2. Ağırlık çizgisi dayanma yüzeyinden geçtiği sürece cisim dengede kalır.

3.
Ağırlık çizgisi dayanma yüzeyinden çıktığı zaman, dengeyi sağlamak için gereken enerji miktarı artar.

4.
Hareketin gerçekleştiği yöne doğru dayanma yüzeyinin genişletilmesi, dengenin sağlanması için gereken çabayı aza indirir. Şöyle ki;hareket önden arkaya olduğunda bir ayak arkaya atılmalı, iki ayak arasında yaklaşık 45 cm'lik bir uzaklık oluşturulup dayanma yüzeyi genişletilmelidir. İyi bir denge sağlamak için tabanlar yere tam olarak temas etmeli ve iki ayak birbirine paralel olmak yerine,arkadaki ayak diğeriyle 60-90° lik bir açı yapmalıdır.

5. Gövdeyi dik tutup kalçayı ve dizleri bükerek eğilmek, iş yükünü büyük ve kuvvetli kas gruplarına dağıtır ve sırtın incinmesini önler.

6.
Kas grupları ne kadar güçlü ise, o kadar ağır işi güvenlikle yapabilir.

7.
Çok sayıda kas grubunun bir işe katılması, iş yükünü azaltır.

8.
Yüzün ve gövdenin hareketin yönüne dönük olması, omurganın kendi ekseni etrafında, dönmesini önler.

9. Zemin ve cismin sürtünmesi az ise bir cismi o zemin üzerinde itmek, çekmek veya kaydırmak, cismi yer çekimine karşı koyarak kaldırıp taşımaktan daha az kuvvet gerektirir.

10. Bir cismi yuvarlamak, döndürmek veya bir eksen etrafında çevirmek, onu kaldırarak taşımaktan daha az kuvvet gerektirir.

11. Bir cismin kaldırılmasında kaldıraç kullanılması, cismin kaldırılmasını kolaylaştırır.

12. Hareket sırasında cisim ile zemin arasındaki sürtünme azaldıkça, cismi hareket ettirmek için gereken kuvvet de azalır. Sürtünme,hareket yönünün karşı yönünde oluşan bir kuvvettir.

Bazı temel ilkelere dikkat edilerek sürtünme azaltılabilir:
a. Dayanma yüzeyi geniş olan bir cismi hareket ettirirken sürtünme, dayanma yüzeyi dar olan cisme göre daha fazladır.
b. Hareketsiz cisim harekete karşı, hareketli bir canlıdan daha fazla sürtünme oluşturur.
c. Bir cismi çekmek itmekten daha az sürtünmeye neden olur

13.
Bir cismi düz bir zeminde hareket ettirmek, yokuş yukarı hareket ettirmekten daha az kuvvet gerektirir.

14.
Uygun yükseklikteki bir yüzeyde bulunan cisimler üzerinde çalışırken harcanan çaba,uygun olmayan yükseklikte (daha alçak veya daha yüksekte) bulunan cisimler üzerinde çalışırken harcanan çabadan daha azdır.

15.
Hareket başlamadan önce sabit haldeki kasların kasılması,ligament ve eklemlerin incinme ve yaralanmasını önler. Şöyle ki; birey güç bir işe başlamadan önce pelvisi sabitleştirmek, karın bölgesini desteklemek ve vücudu zorlayarak incitmemek için "iç kuşağı" ve "uzun diyafragmayı"oluşturmalıdır. İç kuşak gluteal kasların aşağıya doğru, abdominal kasların. yukarıya doğru kasılmasıyla sağlanır.

16.
Hareketin kol ve bacaklar arasında dengeli olarak paylaştırılması sırtı incinmekten korur.

17.
Pozisyon ve hareket değişikliği, iyi kas tonu sağlamaya ve bitkinliği önlemeye yardım eder.

18.
Dinlenme ve çalışma devrelerinin periyodik olarak değişmesi,bitkinliğin önlenmesine yardım eder.

Antropometrik Ölçüler
Antropometri; insan vücudunun ölçülerini konu edinen bir bilim dalıdır. İnsan vücuduna ait çeşitli organların ölçülerini elde ederken bu ölçülerin çeşitli topluluklar, meslekler, yaş ve cinse göre farklı oluşlarını etkileyen etmenlerin araştırılması antropometrinin araştırma konuları arasına girer.

Psikososyal Faktörler
Psikososyal faktörler arasında çalışanlarda yorgunluk, stres,işten kalma gibi olumsuz etkilere neden olan işin doğası gereği ortaya çıkan çalışma saatleri, iş görevleri ve iş stresi psikososyal faktörler içerisinde incelenmiştir.

Çalışma Saatleri
Uygun olmayan çalışma saatleri bireylerin biyolojik ritimlerini etkileyerek verimliliği azalmasına neden olabilir.

İş Görevleri

Eğer mümkünse uzun süreli ayakta çalışma önlenmelidir. Bakım elemanı sürekli ayakta kalmak zorunda ise aşağıdaki önerilere dikkat etmesi gerekmektedir:
• Eğer bir iş mutlaka ayakta çalışmayı gerektiriyor ise, ek olarak çalışanın belirli aralıklarla oturabilecekleri bir sandalye veya tabure sağlanmalıdır.

• Çalışanın kollarının uzanabileceği alanlar dışına çıkmamalı ve bu alan dışına ulaşmak için sırtı dönme,eğilme ve uzanma hareketleri yapmamalıdır.

• Çalışma masası veya çalışma yüzeyi farklı yükseklikteki işlere gore ayarlanabilir olmalıdır.

• Ayak dinlenme destekleri acı ve ağrı hislerini engelleyecek ve çalışanın pozisyon değiştirebilmesine olanak sağlayacaktır..

• Çalışanlar sert olmayan bir malzeme üzerinde çalışmalıdırlar.Beton veya metal yüzeyler şokları absorbe edici malzeme ile kaplanmalıdır.Yerler temiz, düz ve kaymaz olmalıdır.

• Ayakta iş yapan çalışan, alçak topuklu ve tabanı destekli iş ayakkabısı giymelidir.

• Çalışanlar işine uzanmamalı ve vücudunun önünde 20-30 cm’lik bir uzaklıkta çalışmalıdırlar.

İş Stresi
Bakım hastalarının çoğunun bilinçsiz ya da günlük yaşam aktivitelerini karşılayamayan hastalar olması nedeniyle, bu tür hastalara bakan kişiler verdikleri bu hizmetler gereği iş stresi diğer sağlık personelinden daha yüksektir
Fiziksel faktörler içerisinde hasta bakım odası tasarımı,ayarlanabilir yükseklikler, mobilya özellikleri, yardımcı araç- gereç kullanımı, çevre-iklimlendirme faktörleri incelenmiştir.

Hasta Bakım Odası Tasarımı
İyi planlanmış çalışma birimi, kötü koşuların oluşturduğu hastalık ve yaralanmaları engeller.Hasta ve varsa hastaya bağlı tıbbı cihazlar bakım elemanının rahatlıkla görebileceği konumda olmalıdır. Hasta yatağı çok yüksek ya da alçak yerleştirildiğinde, gözlerde yorgunluk, boyunda ağrıya neden olabilir.

Ayarlanabilir Yükseklikler
Hasta bakımı uygulamalarında bakım elemanlarının çalışma postürünü etkileyen ayarlanabilir hasta karyolalarının kullanımı önerilmektedir.

Ayarlanabilinir Çalışma Biriminin kullanılması için nedenler:

• Bakım elemanlarının boy ve vücut oranları oldukça çeşitlilik göstermektedir.
• Farklı görevler farklı çalışma alanları gerektirebilir.
• İnsanlar duruşlarını ve pozisyonlarını sıkça değiştirir.
• Tıbbi sorunlar, ağrılar ve rahatsızlıklar için geçici değişimler gerektirebilir.
• Deneyim bir insanın pozisyon tercihini değiştirebilir.
• Daha yaşlı insanlar 10 kat daha fazla ışığa ihtiyaç duyabilir.
• Isı, nem, hava akımı ve güneş ışığı açısı pozisyon değişimleri gerektirebilir.
• Yorgunluk pozisyon değişimini gerektirebilir.
• Hasta bakma işinde farklı görevlilerin çalışması gerekebilir.

Hasta Yatakları
Günümüzde hidrolik arkalıklı, X-ray dalgalarını geçirebilecek özellikte şilteli ve hastanın klinik dışına çıkarıldığında düşmesini engelleyecek şekilde tasarlanmış yataklar sayesinde hasta bakım işlemi daha az çaba harcanarak gerçekleştirilmektedir.

Bakım elemanları, hastaları basınç yarasından korumak ve yeterli soluk alıp vermesini sağlamak için sıklıkla pozisyon verirler. Hareketsizlik akciğerlerde komplikasyon riskini artırır. Akciğerlerde alveolar kolaps ve atelektazi gelişir, akciğer kompliansında azalma meydana gelir. Hastaların düzenli olarak döndürülmesi atelektaziyi azaltır pulmoner sekresyonları harekete geçirerek solunum yolu enfeksiyonu riskini önler. Güvenli hasta transferinin sağlanması, hastanın düşme ve yaralanmalardan korunması için yan trabzanlar vücudun yan yüksekliğini geçecek sekilde olmalıdır.

Mobilya Özellikleri
Kullanıcıların antropometrik ölçülerine uygun mobilyalarla hasta odası dizayn edilmelidir.

Yardımcı Araç-Gereçler
Sağlık çalışanlarının işle ilişkili kas- iskelet sistemi hastalıkları, yardımcı araç ve gereçler yardımıyla büyük oranda çözülebilmektedir. Bu yardımcı araç ve gereçler, kaldırma asansörü, kaldıraç aleti, elektrikli ayarlanabilir yataklar, pelvik kaldırma aleti, kaydırma aleti, ayarlanabilir banyo teknesi gibi aletlerdir ve aşağıda kısaca bahsedilmiştir:

Kaldırma asansörü
Tamamen bağımlı olan hastalarda yataktan sandalyeye-tekerlekli sandalyeye, sandalyeden tekerlekli sandalyeye-yatağa, banyo ve tuvaletten yatağa ya da sandalyeye taşınmasında kullanılan sabit elektrik motorlu araçtır

Kaldıraç (askı tipi) aleti
Tamamen bağımlı olan hastalarda yataktan sandalyeye-tekerlekli sandalyeye, sandalyeden tekerlekli sandalyeye-yatağa,banyo ve tuvaletten yatağa ya da sandalyeye taşınmasında kullanılan elektrik motorlu yada elle kontrol edilebilen taşıma aletidir. En önemli dezavantajı çok ağır hastaların taşınamamasıdır.

Elektrikli ayarlanabilir yataklar
Cihaz ile etkin çalışılabilmesi için, yatak ayarı 20 saniye ya da daha az zamanda yapılabiliyor olmasıdır. Aynı zamanda cihazın yatak hareket ettirme kolu yumuşak olmalıdır.

Pelvik kaldırma aleti
İletişime girilebilen hastalarda sürgü pozisyonunun verilemesine yardımcıdır. Pelvis altına yerleştirilip pompa ile şişirilerek pelvisin yükseltilmesi tuvalet esnasında hastaya rahatlık sağlar

Kaydırma aleti
Sürtünme gücünü azaltır ve bası yaralarının oluşumunu engeller.Gergin çarşafla taşıma yerine kullanılabilir. Hastanın sedyeden yatağa gibibirbirine paralel iki yatay yüzey arasında taşınmasını sağlar.

Ayarlanabilir banyo teknesi
Tekerlekli ve su geçirmez özelliktedir. Tekerlekli ve yüksekliğinin ayarlanabilir olması hasta bakım elemanının kas- iskelet sağlığı açısından önemlidir. Ayak ve kafayı destekleyen bölümleriyle hastaya da konfor sağlamaktadır.

Çevre/İklimlendirme sistemleri
Günümüzde ışıklandırma, ısıtma, havalandırma, gürültü, titreşim,gibi fiziksel koşullar, çalışanların çalışma temposu ve isteğini arttıracak biçimde düzenlenmektedir. Çevre koşulları ile ilgili olarak; aydınlatma, gürültü, klima ve havalandırma, ortam ısısı ve nem oranından aşağıda bahsedilmiştir.

Aydınlatma
Bakım elemanlarının kendilerini rahat ve ışıklı bir ortamda bulmaları ve daha istekli bir şekilde çalışabilmeleri için yeterli ve tatmin edici bir aydınlatma düzeyi tercih edilmelidir.Yapılan araştırmalar sonucunda en uygun nitelikli ışığın beyaz ışık olduğu ortaya çıkmıştır.

İyi Bir Aydınlatmada Aranan Özellikler:
• Aydınlatmanın şiddeti yeterli olmalı,
• Aydınlatma bütün alana eşit yayılmalı,
• Işık yönü ve gölgelemeye dikkat edilmeli,
• Işık yansımalarından kaçınmalı (göz kamaşması),
• Kullanılan ışığın niteliği uygun olmalı,
• Aydınlatma sabit olmalı (titreşim ve parlaklık değişmeleri engellenmeli)
Hasta odaları için parabolik aydınlatma önerilmektedir. Parabolik aydınlatmada ayna sistemi ile enerji tasarrufu elde edilmektedir.

Gürültü
Aşırı gürültü işe verilen dikkati azaltmakta, sinirliliğe yol açmakta, karşılıklı anlaşma olanaklarını kısıtlamakta, kişiler arasındaki ilişkiler üzerinde olumsuz sonuç doğurmakta ve işitme duygusunun azalmasına kadar gidebilmektedir..

Klima ve Havalandırma Sistemleri
Hasta odalarında klima tesisatı, odalarda konfor şartlarının sağlanmasının yanı sıra oda içerisinde mikroorganizmaların, tozların, anestezi gazlarının ve kötü kokuların da en alt seviyelerde olmasını temin etmek için kullanılırlar.

Ortam Isısı ve Nem Oranı
Ortamın, normalin üstünde sıcak olması bıkkınlık, sinirlilik,dikkatsizlik, hataların yoğunlaşması, zihinsel çalışmalarda verim düşüklüğü,yetenek ve becerilerin azalması, iş kazalarının fazlalaşması, bedensel işlerde verim düşüklüğüne ve vücutta sıvı- elektrolit dengesinin ve kan akımının bozulmasına dolayısıyla yorgunluğa neden olabilir Yüksek düzeyde nemlilik ise,kapalı bir yerde çalışan insanların, burun ve boğazlarında bir dolgunluk duygusu oluşturur.

BAKIM ELEMANININ FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK SORUNLARINI ENGELLEMEK İÇİN ALINMASI
GEREKEN ÖNLEMLER

Fiziksel Sorunlar İçin Alınacak Önlemler
Hasta bakım elemanlarının bel sağlığının korunmasında sigara içmeme, egzersiz, ideal kiloya sahip olma, yüksek topuklu ayakkabı giymeme,stresle baş etme gibi bireysel önlemlerin yanında çalışma ortamına yönelik önlemler de büyük önem taşımaktadır. Bakım elemanlarının bel ağrılarının önlenmesi, fiziksel yüklerinin azaltılması, çalışma ortamlarının ergonomik düzenlenmesi ve çalıştıkları ortama uygun eğitim programlarının düzenlenmesi ile mümkün olacağı belirtilmiştir

Fiziksel Yükün Azaltılması
Bir yükün ağırlığının artmasıyla yaralanma riski artmaktadır.Bunun için kaldırılan yükün ne kadar süre elde tutulacağı, hareketin tekrar sıklığı,yükün vücuda ve ağırlık merkezine mesafesi, rahat bir şekilde kavranması ve tutulması; bu esnadaki postür ve hareketler; yükün kaldırıldığı ortam, kişinin kapasitesi ve özellikleri de önemlidir.

Bakım elemanlarında, fiziksel yükün azaltılması için: uygun hasta kaldırma tekniklerinin kullanılması, bakım elemanlarının hastaları tek başlarına kaldırmamaları ve hasta kaldırmak için ekiplerin oluşturulması başlıca önerilerdir.

1. Uygun Hasta Kaldırma Tekniklerinin Kullanılması
Hasta kaldırmaya yönelik uygulamaları gerçekleştirirken bel bölgelerine düşen fiziksel yükü azaltmak için;
• Bakım elemanlarının her hastanın durumunu değerlendirmeleri,hastaların beklentilerini,gereksinimlerini ve özelliklerini dikkate almaları ve uygulama için hastaları bilgilendirmeleri,

• Bakım elemanlarının kendi yeteneklerini, kaynaklarını ve çevresel sınırlılıklarını belirlemeleri,

• Bakım elemanlarının duruma göre en uygun tekniği seçmeleri,

• Bakım elemanlarının hastaları kaldırılmaları sırasında mümkün olduğu kadar hasta kaldırma araçlarını kullanmaları,

• Bakım elemanlarının vücut mekanikleri ve hasta kaldırma uygulamalarını doğru olarak gerçekleştirebilmeleri için eğitilmeleri önerilmektedir.

2. Bakım Elemanlarının Hastaları Tek Başlarına Kaldırmamaları
Yaşamı tehdit eden durumlar dışında hastaların tek kişiyle kaldırılmamasının, hastaları kaldırmak için yardımcı araçların kullanılmasının,bu araçların bütün alanlara uygulanabilir hale getirilmesinin,araçların kullanımı için hasta bakım elemanlarının eğitilmesinin ve hastalardan mümkün olduğunca yardım alınmasının bel ağrılarının önlenmesine katkı sağladığı belirlenmiştir

3. Hasta Kaldırma Ekiplerinin Oluşturulması

Bakım elemanlarında bel ağrısının önlenmesine yönelik hasta kaldırma ekiplerinin oluşturulmasının bel zedelenmelerini, işten uzak kalmayı ve çalışanların sağlık giderlerini azalttığı belirlenmiştir.

Çalışma Ortamının Ergonomik Düzenlenmesi

Ergonomik yaklaşım, bakım elemanlarının çalışma ortamında rahat hareket etmelerini sağlamalı ve eğilme, bükülme, kaldırma gereksinimlerini en aza indirmelidir Bakım elemanlarının çalıştıkları ortamda fiziksel zorlanmalarını azaltmak amacıyla kullanılan ve hastanın hareket ettirilmesine katkı sağlayan araçlar bulunmaktadır. Bu malzeme ve araçların başlıcaları, ayarlanabilir karyolalar, sandalyeler ve sedyeler, hastanın aynı seviyede iki yüzey arasında kaydırılmasını sağlayan (transfer tahtaları) malzemeler ve hastanın karyola içine ve dışına taşınmasını ve kaldırılmasını sağlayan araçlardır.

Bel Ağrılarının Önlenmesinde Eğitimin Yeri

Bel ağrısının önlenmesine yönelik eğitimler yurt dışında bel okulları aracılığı ile gerçekleşmektedir. Bu okulların amacı; ağır yükleri kaldırma, vibrasyona maruz kalma ve uzun süre aynı pozisyonda çalışma gibi durumlar sonucunda ortaya çıkabilecek bel ağrılarını azaltmaktır.

Bel okullarında;temel fonksiyonel anatomi, en sık rastlanan bel ağrıları nedenleri ve tedavisi,bir nesneyi kaldırma teknikleri, uygun postür ve vücut mekanikleri, ergonomi,gevşeme teknikleri, beli koruma yöntemleri, egzersizler ve iş kazalarının önlenmesi konularında eğitim verilmektedir. Bakım elemanlarında bel sağlığı eğitimi kapsamında yer alması gereken diğer konular; bel bölgesinin yapısı, ağrı kavramı, fiziksel ve psikososyal risk faktörleri, hasta kaldırma ve taşıma uygulamaları, bir nesnenin kaldırması, hasta kaldırma araçlarının kullanılması ve ergonomiyi içermektedir.

Hasta güvenliğini sağlamak ve çalışanların bel sağlığını korumak için hasta kaldırmaya yönelik uygulamalar; vücut mekanikleri ve hasta kaldırmaya yardımcı araçların uygun kullanımı, fizik tedavi uzmanlarıyla işbirliği yapılarak öğretilmelidir.

Psikolojik Sorunlar İçin Alınacak Önlemler
Stresi önlemede bireysel ve kurumsal önlemler tek basına yeterli olmadığı için stres yönetimi bireysel ve kurumsal stres yönetimi olarak iki boyutta ele alınmaktadır.

Kurumsal yaklaşımlar;
bu yaklaşımda amaç, iş ortamının kendisinden kaynaklanan stresörleri azaltmaktır. Bu yaklaşımla iş ortamının yapısına,işbirliği biçimine, karar verme süreçlerine, iş rollerine, işin niteliklerine,çalışanların seçimi ve egitimine yönlendirilir.

Bireysel yaklaşımlar; bu yaklaşımda amaç, stresin kaçınılamayacak kadar çok olabileceği olaylar üzerinde kontrol kazanmak ve çevreye sağlıklı bir sekilde uyum sağlamak için çalışanın beceriler kazanması ve uygulamasıdır. Bireysel yaklaşımlar, çalışanların kendi sağlık davranışlarının sorumluğunu alması ve stresin istenmeyen sonuçlarını ortadan kaldırmasıdır.

Bakım elemanlarında stresle başa çıkmada etkili olan yollar şunlardır; zamanı iyi yönetme, problem çözme teknikleri kullanma, aşırı genellemelerden kaçınma, kişiler arası ilişkiler ve sosyal etkinlikler geliştirme, fiziksel aktivitelerde bulunma, dengeli beslenme, gevşeme egzersizleri uygulama, zihinde canlandırma yaparak stresle daha kolay başa çıkılabileceği belirtilmektedir.

Zaman Yönetimi:Zamanı yönetebilmek için kişinin kapasitesine ve kişilik özelliklerine uygun gerçekçi bir program yapabilmek gerekir.

Problem Çözme Teknikleri Kullanma: En çok kontrol edilebilecek sorunlar üzerinde kullanılır.
1. Stres yaratan durum neden oluştu?
2. Durumu sadece o kişi mi sorun görüyor?
3. Bireyin kendi katkısı var mı?
4. Katkısı olabilecek başka şeyler ya da kişiler var mı?
5. Çözüm için olabildiğince çok seçenekler var mı?

Aşırı Genellemelerden Kaçınma: Tek bir olaydan hareketle,bütüne yönelik olumsuz düşünceler geliştirilmemelidir.

Kişiler Arası İlişkileri Geliştirme:


Sosyal Etkinlikleri Geliştirme:
Rutinler dışında farklı bir etkinliği denemek, yeni bir şeyler öğrenmeye çalışmak, zihni dinlendirmeye yardımcı olabilir.

Fiziksel Aktivite:
Egzersiz bireyin becerilerini, kas gücünü artırabilir, kilo vermeye ve almamaya yardımcı olabilir, kalbin beden dokularına kolaylıkla oksijen almasını kolaylaştırarak bedenin genel fizyolojik koşullarını iyileştirebilir.

Dengeli Beslenme: ıhlamur, ada çayı gibi bitki çayları, meyve tüketilmelidir.Beslenme alışkanlıklarını düzenleyerek, enerji düzeyi, strese karşı gösterilen tepkiler ve genel sağlık üzerinde bireyin kontrolü artırılabilir.

Gevşeme Egzersizleri:Bireyin kaslarında oluşabilecek gerginliği, gerginlik oluşmadan fark edip kendi kendine gevşetebilmesidir
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst