Tıp Dünyasında Yeni Bir Boyut Kök Hücreler

sonsuz_nur

Özel Üye
Katılım
30 May 2009
Mesajlar
1,860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Yozgat
Tıp Dünyasında Yeni Bir Boyut Kök Hücreler
Dünyada en önemli ölüm nedenlerinden biri kalp krizleridir. Kalp krizi, kalbe kanın gitmesini sağlayan atardamarların tıkanması yüzünden oluşur. Tıkanma sonucunda kalp kasları kansız kalarak ölürler.


Bugüne kadar yapılan çalışmalar, kalp kası hasarına bağlı kalp yetmezliği yaşayan hastalar açısından bir gelişme göstermiyordu. Bunun sebebi ise zarar gören kalp kaslarının, kendi kendilerini yenileyebilme özelliğine sahip olmayışlarıydı.

Ancak son zamanlarda gerçekleştirilen bazı araştırmaların sonuçları kalp hastalarının iyileşmeleri açısından yeni gelişmeler içeriyor. Ön çalışmalar, zarar gören kalbe doğrudan "kök hücre" enjekte edilmesiyle kalbin yeniden eski işlevine kavuştuğunu ortaya koyuyor.

Kök Hücre Nedir?

Vücudumuzdaki bütün hücrelerin ilk ana hücresine 'kök hücresi' adı verilir. Şekilsiz ve yumuşak bir plastik, nasıl ustasının elinde değişik şekiller alabilirse, kök hücreleri de farklılaşmış hücrelere dönüşebilirler. Kök hücreler, birçok dokuda bulunan ve değişerek vücudun diğer dokularını oluşturma yeteneğine sahip hücrelerdir.

Anne rahminde döllenmiş yumurtaya "totipotent" denir. Bu 'herşeye dönüşebilme yeteneği olan hücre' anl***** gelir. Bu hücre döllenmeden birkaç saat sonra iki eşit parçaya bölünür. İki totipotent hücre bilemediğimiz sebepler çerçevesinde ayrılıp, ferdi olarak gelişirler. Döllenmeden dört gün geçtikten ve birkaç hücre bölünmesi gerçekleştikten sonra bu totipotent hücreler farklılaşmaya başlayarak blastosit denilen içi boş bir küreye dönüşürler. Blastosistte iki tip hücre vardır; biri dış tabaka, biri de kürenin içinde olan iç tabaka. Blastosistin dış tabakasından dokuz ay boyunca bebeğin beslenmesini ve solunumunu sağlayacak plasenta ve koruyucu korion tabakası gelişir. Blastosistin iç hücre tabakasındansa göz, kalp, beyin, kaslar, kemikler gibi doku ve organlar gelişir. İçteki hücre kümesine, pluripotent hücreler denir. Bunun anlamı da, çeşitli doku ve hücre tipine dönüşebilen hücre demektir.

Daha sonra pluripotent kök hücreleri, multipotent kök hücreleri denilen biraz daha özelleşmiş hücrelere dönüşürler. Kademe kademe bir nevi ihtisas ve uzmanlaşma safhası geçiren pluripotent hücreler, uzman hücreler haline gelirler. Örneğin; kan meydana getirecek kök hücreleri, solunum için gerekli olan ve oksijen taşıyacak alyuvarlar, hastalıklarla savaşan akyuvarlar ve pıhtılaşmayı sağlayan trombositler gibi birbirinden farklı özelliklere sahip üç ana grupta farklılaşırlar. Deri kök hücreleri çeşitli tipteki deri hücrelerini, kas kök hücreleri de farklı tipteki kas dokularını meydana getirirler. Neticede bir tek döllenmiş yumurtadan milyarlarca farklı hücre oluşur.

Kök Hücreleri Nasıl Elde Edilir?

Kök hücreleri öncelikle embriyodan, doğrudan blastosistin iç hücre tabakasından elde edilirler. Bu metot, tüp bebek elde etmek için kullanılmaktadır. Anne babanın izni alınarak uygulanan bu teknikte blastosistin totipotent iç hücreleri, özel hazırlanmış ortamlarda çoğaltılarak pluripotent kök hücreleri elde edilmektedir. Kök hücreler düşük veya sonlandırılmış gebeliklerden de elde edilmektedirler. Bazen de hayvan deneyleri kullanılır. Kamuoyunun yakından tanıdığı ve klonlama metodu ile elde edilen Dolly örneğinde olduğu gibi, kök hücreleri klonlama ile de elde edilebilmektedir.

Son olarak da ABD'li bilim adamları, kök hücreleri kadavralardan elde ettiler. Araştırma yapan ekipten Fred Gage, değişik yaşlarda ölmüş insanlardan alınan 23 doku örneğinin çoğundan, yaşayan beyin hücresi üretebildiklerini açıkladı.

Kök Hücrelerin Kullanım Alanları

Kök hücrelerin vücuttaki diğer tip hücrelere farklılaşma özelliğinin keşfedilmesi ile birlikte bu hücrelerin kanser, felç, kalp yetmezliği ve birçok genetik kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği fikri ortaya çıkmıştır. Bu fikirden hareketle tüm dünyada çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların önemli bir bölümü kalp hastalıkları üzerine yoğunlaşmış durumdadır. İlk olarak hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar artık insan üzerinde de denenmektedir.

Kalp krizi geçirdiyseniz, kendi kök hücrelerinizden bir miktarı hasarı onarabilir. Ön araştırmalar, zarar gören kalbe doğrudan kök hücre enjekte edilmesinin, organın yeniden eski işlevine kavuşmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.

New Scientist dergisinin bir haberine göre, şimdi iki ekip, kök hücreleri doğrudan kalbe aktarmak suretiyle bir adım daha attı. Steinhoff önderliğindeki Alman ekip, altı hastanın kemik iliğinden alınan kök hücreleri katıksız duruma getirdi. Ertesi gün by-pass ameliyatı sırasında bu kök hücreler hastaların kalbindeki cansız doku ile canlı doku arasındaki sınıra aktarıldı. Sonuçta, altı hastanın da kalbinin güçlendiğine ve kan akışında bir gelişme sağlandığına tanık olundu. Japonya'da bir başka ekip de daha az katıksızlaştırılmış kök hücrelerinin, by-pass ameliyatı uygulanmadan, bir kateter aracılığıyla aktarılmasıyla benzer sonuçlar elde edildiğini bildirdi.

Kanser ve doğum kusurları gibi birçok hastalığın sebebi, bu hücrelerin uzmanlaşma mekanizmalarındaki farklılaşmadan doğan arızalarda görülmektedir. Hücrelerin belli vazifelere uygun olarak uzmanlaşma sistemleri anlaşıldığı zaman, birçok hastalığın da önüne geçilebilecektir. Yani hücrenin anormalleşmesi engellenecektir. Kök hücrelerinin, yeni ilaçların gelişiminde ve ilaçların test edilmesi safhasında kullanılması da düşünülmektedir. Kök hücreleri bu deneylerde kullanılabilirse, çok farklı hücrelere de aynı deneyler uygulanabilecektir. Kan hastalıkları ile ilgili bir ilaç, kan kök hücrelerinde, kas hastalıkları ile ilgili bir ilaç da kas kök hücrelerinde denenebilecektir.

Kök hücreleri için diğer bir uygulama sahası, kusurlu ve bozuk hücrelerin yerine sağlam hücre ve dokuların üretilmesidir. Birçok hastalığın tedavisi, arızalı hücrelerin değiştirilmesiyle mümkün olabilecektir. Parkinson, Alzheimer, omurilik yaralanmaları ve sinir tahribatlarına bağlı felçler, şeker hastalığı, eklem rahatsızlıkları, osteoporoz ve romatizmanın, kök hücrelerinden yararlanılarak tedavisi düşünülmektedir.

Tip-1 şeker hastalarında pankreasın insulin üreten adacık hücreleri bozulmuşlardır. Kök hücrelerin nakliyle insanda en küçük protein hormonu olan insülin salgılanması normale dönebilecektir.

Tıp dünyasında kök hücrelerinin en çok kullanılacağı sahanın nörolojik bilimler olacağı tahmin edilmektedir. Çünkü birçok hastalığın temelinde sinir hücrelerinin kaybı veya ölümü vardır.

Kök hücre çalışmalarının, sağırlığın tedavisini de çözeceği öngörülmektedir. Sağırlık; genetik, mikrobik veya darbeler neticesinde sesi alan iç kulaktaki hücrelerin kaybıyla ortaya çıkan bir durumdur. Pluripotent kök hücreleri ile üretilen sağlıklı işitme hücreleri, eskileri ile değiştirildiğinde sağırlık problemi kalmayacaktır.

İleride tedavisi düşünülen diğer bazı hastalıklarsa; böbrek hastalıkları, yarık damak, yarık dudak, kanser, alerji, mikrobik hastalıklar, göz ve deri hastalıklarıdır.

Tıp Dünyası Henüz Yolu Başında

Bütün bu gelişmelere rağmen yine de daha alınacak çok yol vardır. Öncelikle hücre özelleşmesinin mekanizması tam olarak açıklanmalıdır. İkinci olarak immün reaksiyon olarak bilinen, vücudun yeni hücre ve organları kabul etmemesi, vücut dışına atması durumunun da üstesinden gelinmelidir.

Kök Hücrelerde Değişimi Kim Başlatıyor?

Bilim adamları bir yandan kök hücrelerin nakliyle uğraşırken bir yandan da daha önemli bir sorunun cevabını araştırmaktadırlar: Bu hücrelerde dönüşümün başlamasını sağlayan sinyalin kaynağı nedir?

Diyelim kök hücre nakli başarıyla gerçekleşti. Peki kök hücrelerini, özel görevleri yerine getirebilen hücrelere dönüştüren sinyal nereden gelir? Birer atom yığını olan ve hiçbir akla sahip olmayan hücreler nasıl bir anda değişim göstermeye "karar verirler"?

Yazımızın başında kök hücrenin, vücuttaki ilk ana hücreler olduklarını ve "herşeye dönüşebilme yetenekleri" olduğunu belirtmiştik. Peki bu hücreler bu mucizevi özelliği nasıl kazanmışlardır? Ya bu özelliği nasıl kullanacaklarını nereden bilmektedirler? Bu mekanizma nasıl çalışmaktadır? Nasıl olur da bir kök hücre, daha sonra göz, kulak, kalp veya kas gibi yüzlerce farklı organa ait hücrelere dönüşür? Sorularımız çoğalarak devam edecektir.

İşte bu mucizevi dönüşüm bizi yine üstün bir aklın varlığına götürür. Çünkü şuursuz atomların, ne vücuttaki ihtiyaçları saptayıp bir değişime karar vermeye, ne de bu değişimin her aşamasını kusursuzca gerçekleştirmeye yarayacak akılları yoktur.

Onlara yaptıkları her hareketi ilham eden yeryüzündeki canlı cansız tüm varlıkları kontrolü altında tutan Yüce Rabbimiz'dir. Allah vücudumuzda meydana gelen bu mucizeler vasıtasıyla bizlere üstün yaratma sanatını gösterir. Allah, yerden göğe tüm evrende meydana gelen olayları O'nun üstün ilmini anlamamız için yarattığını Kuran'da şöyle bildirir:

"Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için." (Talak Suresi,12) (makale harun yahya)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst