Yunus” adlı parmak oyunu oynanır.
Mavi Yunus sabah erkenden uyanmış (Yumruk yapılmış sağ elden başparmak çıkarılır.).
Beyaz Yunus da erkenden uyanmış (Yumruk yapılmış sağ elden başparmak çıkarılır.).
Birbirlerine “Günaydın!” demişler (2 başparmak birbiri ile konuşma hareketi yapılır.).
Yüzmüşler, yüzmüşler (2 başparmakla yüzme hareketi yapılır.).
Çok kirli bir su ile karşılaşmışlar (Diğer parmaklar hareket ettirilir.).
Sonra geri dönmüşler (Parmaklar kendimize doğru yüzme hareketi ile hareket ettirilir.).
“İnsanlar denizleri ve çevreyi hiç kirletmeseler ne iyi olur!” demişler. (M. ŞAFAK)
Mavi Yunus uyanır uyanmaz okyanusa doğru yola çıktı. İlk olarak Beyaz Yunus’u gördü “Merhaba Beyaz Yunus, nasılsın?”
“Merhaba Mavi Yunus! Çok üzgünüm.” “Neden?” “Adaların yanından geliyorum. Çok çirkin manzaralar gördüm. İnsanlar deniz suyunu çok kirletmişler. Yedikleri yiyeceklerin kabuklarını, şişelerini denize atmışlar. Ben de arkadaşlarımdan yardım alıp denizi temizlemeye karar verdim.” “Çok üzücü bir durum. Ben de sana yardım ederim. Çöpçü balığından da yardım isteyebiliriz.” “Deniz o kadar kirli ki sadece çöpçü balığının temizlemesi ile bitecek gibi değil. Denizde yaşayan tüm canlılar ile seferber olmalıyız. Bir işte başarılı olmak için birlik ve beraberlik içinde çalışmak çok önemlidir.”
Yunuslar, denizlerin temizlenmesi için neler yapılması gerektiğini bir toplantı ile denizdeki canlılara duyurmaya karar verdiler. Deniz altında büyük bir ikram masası hazırlandı. Gelen misafirleri denizatı karşılıyordu. Midye, kabuğunun içine çok güzel şekerler yerleştirmişti. Ahtapotun her kolunda yazılı bir kâğıt vardı. Kâğıtlarda şu yazılar vardı. “Denizler bizim evimiz. Hep birlikte denizimizi temizleyelim.” Deniz canlıları, hazırlanan ikramlardan çok memnun oldular. Yemekten sonra herkes ahtapotun kollarındaki yazıları okudu ve harekete geçtiler. Büyük parçaları köpek balığı ağzı ile taşıdı. Testere balığı büyük çöpleri küçük parçalara ayırdı. Yunus, ahtapotun kollarına boş kutuları, şişeleri taktı. Ahtapot, kollarına takılan malzemeleri karadaki çöplere taşıdı. Adaları gezmeye gelen insanlar, denizde yaşayan canlıların çabalarını gördüler. Kendi aralarında şu şekilde konuştular: “Biz dikkat etmedik, çöplerimizi denize attık. Deniz de bu canlıların evi. Hatamızı telafi edelim. Bir daha denize çöp atmayalım. Atanları da uyaralım. Sahilimizi de temizleyelim.” dediler ve onlar da temizlik yaptılar. Denizdeki canlılar artık hem mutlu hem de sağlıklıydılar. Bu mutlulukla kumsaldaki insanlara çok güzel bir gösteri sundular.
Mavi Yunus sabah erkenden uyanmış (Yumruk yapılmış sağ elden başparmak çıkarılır.).
Beyaz Yunus da erkenden uyanmış (Yumruk yapılmış sağ elden başparmak çıkarılır.).
Birbirlerine “Günaydın!” demişler (2 başparmak birbiri ile konuşma hareketi yapılır.).
Yüzmüşler, yüzmüşler (2 başparmakla yüzme hareketi yapılır.).
Çok kirli bir su ile karşılaşmışlar (Diğer parmaklar hareket ettirilir.).
Sonra geri dönmüşler (Parmaklar kendimize doğru yüzme hareketi ile hareket ettirilir.).
“İnsanlar denizleri ve çevreyi hiç kirletmeseler ne iyi olur!” demişler. (M. ŞAFAK)
Mavi Yunus uyanır uyanmaz okyanusa doğru yola çıktı. İlk olarak Beyaz Yunus’u gördü “Merhaba Beyaz Yunus, nasılsın?”
“Merhaba Mavi Yunus! Çok üzgünüm.” “Neden?” “Adaların yanından geliyorum. Çok çirkin manzaralar gördüm. İnsanlar deniz suyunu çok kirletmişler. Yedikleri yiyeceklerin kabuklarını, şişelerini denize atmışlar. Ben de arkadaşlarımdan yardım alıp denizi temizlemeye karar verdim.” “Çok üzücü bir durum. Ben de sana yardım ederim. Çöpçü balığından da yardım isteyebiliriz.” “Deniz o kadar kirli ki sadece çöpçü balığının temizlemesi ile bitecek gibi değil. Denizde yaşayan tüm canlılar ile seferber olmalıyız. Bir işte başarılı olmak için birlik ve beraberlik içinde çalışmak çok önemlidir.”
Yunuslar, denizlerin temizlenmesi için neler yapılması gerektiğini bir toplantı ile denizdeki canlılara duyurmaya karar verdiler. Deniz altında büyük bir ikram masası hazırlandı. Gelen misafirleri denizatı karşılıyordu. Midye, kabuğunun içine çok güzel şekerler yerleştirmişti. Ahtapotun her kolunda yazılı bir kâğıt vardı. Kâğıtlarda şu yazılar vardı. “Denizler bizim evimiz. Hep birlikte denizimizi temizleyelim.” Deniz canlıları, hazırlanan ikramlardan çok memnun oldular. Yemekten sonra herkes ahtapotun kollarındaki yazıları okudu ve harekete geçtiler. Büyük parçaları köpek balığı ağzı ile taşıdı. Testere balığı büyük çöpleri küçük parçalara ayırdı. Yunus, ahtapotun kollarına boş kutuları, şişeleri taktı. Ahtapot, kollarına takılan malzemeleri karadaki çöplere taşıdı. Adaları gezmeye gelen insanlar, denizde yaşayan canlıların çabalarını gördüler. Kendi aralarında şu şekilde konuştular: “Biz dikkat etmedik, çöplerimizi denize attık. Deniz de bu canlıların evi. Hatamızı telafi edelim. Bir daha denize çöp atmayalım. Atanları da uyaralım. Sahilimizi de temizleyelim.” dediler ve onlar da temizlik yaptılar. Denizdeki canlılar artık hem mutlu hem de sağlıklıydılar. Bu mutlulukla kumsaldaki insanlara çok güzel bir gösteri sundular.