Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz

wow

Banned
Katılım
9 Mar 2010
Mesajlar
245
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Genç kız nihayet uyanmıştı. Tüm gece boyunca uyumustu.
Gozlerini ovusturdu. Elbiselerini düzeltti. Şaşkındı.
- Neredeyim ben? Siz kimsiniz?
- Demek dun gece neler olduğunu hatırlamıyorsun?
- çok içtiğimi hatırlıyorum o kadar...
- Evet, kapıyı sana açtığımda çok sarhoştun gerçekten.Kapıyı açar açmaz bana ilk soyledigin soz suydu:"Ben Tanrı'nin hediyesiyim" Genç kız bu söz karşısında utancını gizleyemiyordu.Bir şeyler söylemek istiyor ama nereden başlayacağını da bilemiyordu. Şaşkınlığını biraz olsun gizlemek için:
- Peki, ya sonra? dedi.
- Isin dogrusu ben Tanrı'dan böyle bir hediye beklemiyordum. Şaşırdım bir an. Gerçeği arayan birisine senin gibi bir serabın gösterilmesi doğal gelmedi bana. Ben bunları düşünürken sen de su anda yattığın yerde sızıp kaldın zaten.
- Dun geceden beri yerde mi yatıyordum? Diye sordu şaşkınlıkla.
- Evet, düşüp sızdığın yerden kaldırmadım. Biliyorsun seraba dokunulmaz. Bütün gece Tanri'nin seni almasını bekledim. Ama görüyorsun ki hala gelmedi. Sahi söyler misin sen hangi Tanri'nin hediyesisin boyle? Ferda sitem dolu bir utangaçlıkla:
- Lütfen benimle alay etmeyin, dedi.
- Alay etmiyorum. Sadece seni anlamaya calisiyorum. Istersen once sana bir kahve yapayim da kendine gel.Kemal kahveleri getirdiginde Ferda biraz olsun kendine gelmisti. Uzerindeki yabanciligi atmaya, dogalolmaya calisiyordu.
- Benim adim Ferda. Iki sokak ilerideki sitelerde oturuyorum. Dun gece icin ozur dilerim. Arkadaslarla yasadigim bir cilginlikti o kadar. Cok utaniyorum.
- Ben de Kemal. Bu evde tek basima yasiyorum. (bir an duraksadi Kemal). Senin hakkinda ne dusundugumu merak ediyorsun degil mi?
- Biraz oyle...
- Hic... Hicbir sey dusunmedim.
- Neden?
- Ozel olarak hicbir insan uzerinde dusunmem pek.
- Gecenin yarisinda kapini calip evinde yatan bir kiz hakkinda bile mi?
- Evet...
- Cok garip bir insansin.
Kemal sustu... ve sonra
- Soylesene maskeli bir baloda insanlarin gercek yuzlerini tanimak mumkun mudur sence?
- Tabii ki degil.
- Iste su toplumda gordugun bir cok insan ve sen... Hepiniz maskelerinizle yasiyorsunuz. Su toplum maskeli bir balodan farksizdir bence. Hem de zamana,kisilere ve olaylara gore her an degisen maskelerin kullanildigi bir balo... Bu yuzden pek anlamli gelmiyor bana insanlar uzerinde dusunmek.
- Kendini soyutluyorsun insanlardan.
- Oyle de denebilir. Zaten toplum ferdin en buyuk dusmanidir bence. Bu yuzden insanlardan hicbir sey almamayi yegliyorum. Buna ragmen her seyimi vermeye
de hazirim onlara.
- Insanlarin sevgisini de reddeder misin, ornegin?
- En basta onu. Bugunun sahte sevgileri bir insanin kalbini yaralamak icin secilen en tehlikeli yoldur.
- Ama insan hic sevilmeden yasayamaz ki...
- Bunda yaniliyorsun. Insan sanildiginin aksine sevilerek degil severek yasar. Insan sevilmek ihtiyacinda olan zayif bir varlik degildir. Kisacasi sorun bence sevilmek degil sevmektir.
- Sevdigin halde sevilmiyorsan?
- Sevilmek senin sorunun degil onun sorunu. Bence sevmek bir insani kendi icinde hissetmendir. Sevilmek ise kendini bir insanin icinde hissetmen. Anlayabiliyor musun? Sevmek seni zenginlestirir, sevilmek degil. Bunu evreni kapsayacak sekilde de dusunebilirsin.
- Nasil yani?
- Evrensel anlamda sevmek kainati kendinde seyretmek, sevilmek ise kendini kainatta seyretmektir. Ferda'nin kafasi karismisti. Hic bu kadar derinlemesine dusunmemisti sevgi uzerine. Bunu fark eden Kemal:
- Bunlari bir anda anlamak sana guc gelebilir. Ama biraz dusunursen umarim anlayabilirsin.Sunu unutma ki insanlik bugun ikinci tas devrini yasiyor. Birinci tas devrinde insanlar yumusacikti.Sevgi sayesinde her sey yumusacikti. Sadece evleri ve aletleri tastandi. Simdi ise her seyimiz yumusacik,yureklerimiz tas gibi. Hatta tastan da kati. Cunku oyle taslar vardir, uzerlerinde otlar yetisir ve oyleleri de vardir ki... Kemal'in gozleri nemlendi bunlari soylerken. Yillarin acilarini, ihanetlerini, burukluklarin, kelimelere dokuyordu aslinda. Aglamakli bir hale donusuyordu sesi kesik kesik... Uzun bir sessizlik oldu. Butun bir hayat seridi gecti Ferda'nin gozleri onunden. Eger Kemal'in anlattiklari dogruysa sevgi hic olmamisti hayatinda.Bir anda gozleri duvarda bir cercevede olan misralara takildi: "Donuk sevgiler cagindayiz Sicak sevgiler cehennemde yaniyor Sevgi... Yasanmayacak kadar guzel, Fark edilmeyecek kadar sade, Duyulmayacak kadar dogaldir." Kemal duvarda aglayan bir cocuk portesi gosterdi Ferda'ya:
- Biliyor musun bir cocuga verilecek en degerli besin sefkattir. Ve de cesaret. Bunlar oyle hassas birdengeye sahiptir ki, denge bozuldu mu iste su insanlari gorursun karsinda... Sefkat ve cesaret kurbanlari... Kimileri asiri sefkatin yaninda cesaretsiz buyutulurler. Butun insanlar kucucuk bir dunya kurmak isterler kendilerine. Gucsuzdur bu insanlar, kolayca kirilirlar. Dunya cok acimasizdir boylelerine gore... Kendilerini sevecek birilerini ararlar hep. O kadar yogunlasirlar ki bazen siddetli bir arzuyla birine dogru akmak isterler. Cesurca sevemezler. Cesareti ogrenememistir bu insanlar.Ote yandan da cesur insanlar... Dunyayi bile devirebilirler. Ama basit bir sevgi oyunuyla kolayca yikiliverirler. Dunyayi titretecek cesareti tasiyan bu insanlar kalplerine dokunan bir parmakla diz ustu cokuverirler yere. Ve su sozleri duyar gibi olursun onlardan: "Dag dustu ustumuze Yikilmadik ama Insan degdi tenimize Acisi yikti bizi...! Cesaret onlari o kadar sertlestirmistir ki sevdikleri insani kollari ile kalpleri arasinda neredeyse oldurur. Kemal sustu birden. Ferda bir seylerin oldugunu hissetmisti. Cozmek istiyordu Kemal'i.
- Niye sustun?
- Bana ne sefkati ogrettiler ne de cesareti.
- Ama tum bunlari biliyorsun sen
- Nasil oldugunu merak ediyorsun degil mi, anlatayim.
Bir an durdu sonra:
- Insanlarin nefretinden sevgiyi,ihanetlerinden sadakati, korkakliklarindan cesareti ogrendim.
- Insanlar bu kadar acimasiz mi? Gercekten seven insanlar yok mu hic?
- Birak sevgilerini gulmeleri bile dogal degil onlarin. Seni senin icin degil kendileri icin severler. O kadar iyi o kadar guzel ve o kadar haince severler ki hayran olmamak elde degil biliyor musun? Sevgi ve ihaneti sanatsal bir uyarlamayla o
kadar guzel sahneye koyarlar ki son sahnede olecegini bile bile seyredersin oyunu. Mukemmel bir katildir onlar.Seve seve oldururler seni. Dudaklarindan sevgi sozcukleri yukselir. Yapacagin tek sey gozlerini kapatip sevgi atmosferi icinde sevgi sozcuklerinin saganak yagmuru altinda olumu beklemendir. Anliyor
musun?
- Sen sevilmekten korkuyorsun
- Belki...
- Neden?
- Neden mi? Ben her insani kalbime misafir edebilirim, sevebilirim yani. Kalbimden eminim cunku.Sevdigim insani rahatsiz edecek hicbir sey yok kalbimde.Ama kimsenin kalbine girmek istemem. Cunku bilmiyorum nelerle karsilasacagimi.Bilmiyorum hangi tuzaklar bekliyor beni.Ve bilmiyorum o insan bunlardan haberdar mi?
- Fikirlerimi alt ust ettin. Her sey karisti.Sevmek sevilmek, nefret, sevgi... Hatta su ana kadar gercekten yasayip yasamadigimi dusunuyorum
- Aslinda sana anlattigim her seyi kendinde bulabilirsin.
- Nasil?
- Kendini taniyarak... Yalniz kaldigin anlarda...
- Yalnizliktan kacmisimdir hep...
- Yalnizliktan kacmak kendinden kacmaktir. Bir dusunsene, dogarken de yalnizsin, olurken de. O halde yasarken yalnizliktan kacmak anlamsiz degil mi?
- Yalnizlikta insan ne bulabilir ki sikinti ve bosluktan baska?
- Kendini gercekten taniyabilseydin uzaydaki derinlikten daha derin bir ic uzayin oldugunu gorebilirdin. Bizler ruhumuzu olduruyor sonra basina gecip agit yakiyoruz... Benligindeki zenginligi fark etseydin dunyada ikinci bir insan aramazdin biliyor musun?
- Anlamadim!
- Dunyada bir tek kisi vardir aslinda. O bir tek kisinin icinde bes milyar insan.
- Benligim bu kadar kalabalik mi?
- Evet. Benligin tum varligin merkezidir. Tum acilar ve sevincler yureginde gizlidir senin. Olenleri yuregine gomdugun gibi dogacak cocugun kalbi de senin
icinde atar. Hem aciyi hem sevinci yasarsin ic ice, yan yana... Hatta o kadar aci cekersin ki aci, aci olmaktan cikar...
- Sozlerin cok karisik.
- Belki haklisin bu konuda. Bazi insanlar basli basina paradokstur.Dusunceleri de oyle. Insanlar paradoksal dusunmeye alisik degiller. Bu yuzden anlasilmiyoruz.
Zaman bir hayli ilerlemisti. Ferda izin istedi. Zihni o kadar dagilmisti ki hicbir sey soylemeden cikti evden. Butun gece boyunca Kemal'in sozleri ile ugrasti Ferda. Bazen onu anladigini dusunuyor, bazen sacmaladigina karar veriyordu. Her seye ragmen hayranlik duyuyordu ona. Ara sira arkadaslarina anlatmak istiyordu onu. Ama kimsenin anlamayacagindan emindi. Gunler geciyor, yureginde Kemal'e, karsi konulmaz bir sevgi tasidigini hissediyordu Ferda. Her gecen gun biraz daha buyuyordu sevgisi.Aylar gecmis ama bir turlu ona gitmeye karar verememisti. Cekiniyordu. Insanlardan bu kadar uzak biri onun gibi deli dolu bir kizi ciddiye alir miydi?" Hic kimse sevgiyle dirilmeyecek kadar olmus degildir hicbir zaman". Evet, bu soz de onun degil miydi? Nihayet karar verdi Ferda. Gitmeli ve ona sevdigini soylemeliydi. Ferda Kemal'in evine gittiginde buyuk bir saskinlik gecirdi. Evde kimse yoktu, tasinmisti... Evin bekcisi yaklasti Ferda'ya:
- Kizim, adinizi ogrenebilir miyim?
- Adim Ferda, Kemal Bey tasindi mi?
- Evet kizim, tasindi. Ve kimseye soylemedi nereye gittigini, bana bile. Bir mektup birakti sana. Gelirse verirsin dedi. Ferda mektubu aldi.Tereddutlu adimlarla evine gitti. Yikilmisti. Derin bir bosluk hissetti yureginde. Birden umitle doldu yuregi. Belki de onu yanina cagiriyordu. Sabirsizlikla mektubu acti."Ey sevgili, Seni sevip sevmedigimi soylemeyecegim. Ama sevgiyi ogretebildim sana sanirim (ne kadar ogretilebiliyorsa). Dilerim kalbine kalbimden verdigim sey yureginde yeserip meyve verir. Boylece ne sen bende kaybolacaksin, ne de ben sende. Sen beni kendinde, ben seni kendimde bulmus olacagim. O zaman hic ayrilmayacagiz. Sakin sevgimle seni tuzaga dusurdugumu sanma. Sevgi hayatin hem cekirdegi hem de meyvesidir. Bir agac, meyvesiyle seni kendine cagiriyorsa bu bir aldatma sayilmaz. Unutma ki agac meyvesine cagirir, kendisine degil. Ey sevgili, Sen bir siginak ariyorsun ama ben durulmaz bir firtinayim. Sen kendinin sakini olmak istiyorsun ama ben evrenin sakini olmak istiyorum. Sen olmayacak bir barisi ariyorsun. Bense tum kotuluklerle savasmak istiyorum. Sen kucucuk bir cocuksun. Ama ben kucukken cok buyudum. Sen dunyadan kopup yildizlara siginmak istiyorsun. Bense kendimi yeryuzune karsi sorumlu tutuyorum. Sen bir agacin golgesine siginip yasamak istiyorsun. Bense ulkemi ariyorum. Yollari aydinlik, insanlari umitli ve huzur dolu olan bir ulke.Sen bende kaybolmak istiyorsun ama ben seni kaybetmek istemiyorum.Sen susuyorsun, bense haykiriyorum. Sakin unutma: Kalbim paylasilamayacak kadar senindir. Seninle bile. (Ama bilmiyorum sen bu kadar bende misin?)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,736
Son üye
DonNem
Üst