İzah:
(Müdür) kelimesini nasıl telaffuz ederiz? İkinci hecenin sini zamme ile okuyoruz, harf med olduğu halde çekmiyoruz. Demek ki benim Türkçemin ahengi bu kelimeye geçmiştir. Türkçede zammelerden sonra gelen li lahakaları(?) zamme ile okurduk değil mi? (müdür) kelimesinin (dir) hecesi bu ka’denin hükmüne teba’a kalmış, demektir. Bunun gibi daha bazı Arabi kelimeler Türkçenin ahengine teba’a olmuşlardır. Arkadaşınız (Münir)in ismi de böyle okunur. (mehmed) kelimesine bakınız, ikinci hecesi olan (med) bir heceyi hafifleştirmiştir, (mehmed) olmuş. Hal bu ki bu kelime aslında, (mahmud) dur. Çok değişmiş değil mi? (kemal) isminde dikkat ediniz, bunun da harf meddi hükümsüz kalmış, (mal) hecesi çekilmiyor. Fazla olarak (la)da kalın olmuş; adeta ikinci hece Türkçe556
***********
Türkçe
***********
Türkçe
Bir hece olmuş, buna ilave olunan lahakalar bu son heceye teba’a olarak kalın okunmaktadır. Kelle,kelleden,gibi. Bir de (lazım) kelimesine dikkat ediniz. Her ne kadar(la) hecesi (lapa) kelimesinin (la)sı gibi kalın okunmuyorsa da ikinci hece birincinin elifi tesiriyle kalın olmuş, kalın kesre ile okunuyor. (zaman) kelimesi telaffuz ederken ise birinci heceyi kalınlaştırmaya mühayiz(?), çünkü ikinci hece kalındır. Bu kelimeye dahil olan bütün lahakalar da kalın okunarak gelmeyi Türkçeleştiriyor.
Bir de (etraf) kelimesine dikkat ediniz, (ayın) kalin bir samet(?) olduğu halde (elif ayın) hecesi ince okunuyor, tıpkı (itlaf) kelimesinin birinci hecesi gibi. Burada Türkçe ahenginden ziyade Arapça vezni te’siri görünüyor.(ef’al) veznindeki kelimelerin hepsinde birinci v ikinci heceler hafif okunuyor. Bakınız mesela, (iktisad) kelimesinde böyle okunmaz mı? Şimdi bir de (zayıf,fakir) kelimelerine bakınız; bunların ikinci hecelerinde (ayın,kaf) Sametleri vardır; bunlar kalın harflerdir, fakat kalın kesre ise okunmuyorlar.buralarda da Arapça vezninin te’sirini görüyoruz, bu vezindeki kelimelerin kesreleri hep ince okunuyor; fakat harf medleri hükümlerini icra etmiyor.
557