only roses
Özel Üye
- Katılım
- 28 Ocak 2010
- Mesajlar
- 4,562
- Tepkime puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Bölüm:
- MEZUN
- Şehir:
- Konya

Herkesin bildiği gibi öğrenci,öğretim görmek amacıyla herhangi bir eğitim kurumunda okuyan kimsedir .Öğretmen ise mesleği,bilim dalını teknik bilimleri öğretmek olan kişidir.
Eğitimin temel işlevinden biri, bireyin kişiliğini olumlu yönde etkilemektir ve bu görev öğretmenlere düşmektedir.Yaşam boyu sürecek öğrenmenin temeli ilk altı yılda atılır. Bu bakımdan okulöncesi öğretmenlerinin özenle yetiştirilmesi gerekir ve ben bu mesleği yapabileceğime inandığım için Okulöncesi Öğretmenliğinde okumaktayım.Ama tek farkla ben Açık Öğretimliyim…
Herkes hayatta başarılı olmak ister,ve başarıya giden birçok yol vardır bunlardan biri de Açık Öğretim Fakültesidir.
Açık Öğretim Fakültesi başarısız öğrencilerin gittiği üniversite değil ,aksine okumak için fedakarlık yapıp kendi çalışmaları doğrultusunda emek harcayan insanların okumak istediği üniversitedir.
Sanılıyor ki barajı aşan herkes Açık Öğretim de okumaya hak kazanır ,Okul Öncesi Öğretmenliği adına konuşacak olursak çoğu üniversitenin kapattığı puanla hatta daha fazla puanla bölüme yerleşilebiliniyor ve çoğu insan A.Ö. hakkında bilgi sahibi olmadan yorum yapıyor…

Maalesef ki çoğu insan yukarıdaki karikatüre farklı anlamlar yüklüyor Açık Öğretim okuyan ve mezunlarını küçümsüyor.Niye hep aynı perspektiften bakılıyor olaya örgün öğretim Açık Öğretim
ayrımı yapılıyor .İnanın örgün öğretimden daha fazla emek harcayarak sınıfımızı geçiyoruz.Örnek verecek olursak sizler hocaların kapısında kırk dokuz olan notunuzu elliye çıkarmak için beklerken Açık Öğretim öğrencisi notu kırk dokuz diye tek dersten bir yıl kaybediyor işte bizim farkımız tamamen kendi çalışmalarımızla bir yerlere gelmeye çalışan öğrencileriz. Tamam örgün öğretimliler gibi kampusumuz yok, sınıfımızda yok ama yüreğimizde okuma şevki var ve inanın bu bize yeter ve bizi motive eder bir çok insandan üstün kılar.Ayrıca neden korkuyorsunuz ki Açık Öğretimlilerden her iki taraf da mezun olunca Kpss ye girmek zorunda değil mi madem kalite farkınız var bunu sınavda gösterirsiniz.
Tabi ki de Açık Öğretim okuyanlar istedikleri yere gelecek bu doğal hakkımızdır örgün öğretimdeki diplomayla Açık Öğretimdeki diplomanın bizim ve devlet in gözünde hiçbir farkı yoktur sizinde gözünüzde bu fark olmasın…Açık Öğretimliyiz evet sizi de bekleriz.
Toplumun refah seviyesini yükseltmek nitelikli üniversite mezunlarıyla gerçekleşir.Şöyle bir söz vardır:’Bir mermer parçası için heykel tıraş ne ise ruh içinde eğitim odur.’Ama gelin görün ki toplumumuz da açık öğretim örgün öğretim tartışması yaşanmaktadır.Çevremde çoğu insan ‘açık öğretim mezunu öğretmen nasıl olacak bir yıl daha deneseydin herhangi bir örgün üniversite okusaydın’ diye eleştiri de bulundular ve ben onlara karşı gururla Açık Öğretimi savundun ve savunmaya devam edeceğim.Ve diplomamı alıp atanıp onlarla tekrar görüşeceğim günü ısrarla bekliyorum biliyorum ve inanıyorum ki o günlerde gelecek.Neden Açık Öğretim mezunu öğretmen olmasın ki gereksiz hüsnü kuruntulara kapılmayalım lütfen.Mezunları Açık Öğretim örgün olarak ayırmak yerine niteliklerine mesleklerini yapabilme kapasitelerine göre ayırsak eğitim kalitemiz yükselmez mi?
Ülkenin en büyük üniversitelerinden biri olan Anadolu Üniversitesi öğrencisi olmaktan mutluyum.Bizim yanımızda olan A.Ö.F destek kurucularına, ailesine kaliteli paylaşımlarıyla,zorlu yolculukta bizimle olduğu için teşekkür ederken kişisel gelişimine emek veren,kendini eğiten tüm A.Ö.Fakültesi öğrencilerini tebrik ediyorum yolumuz açık olsun…