Aöf İletişim Bilgisi Dersi 4.Ünite Ders Notları

tremendous

Forum Yöneticisi
Katılım
11 Ara 2012
Mesajlar
1,781
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
İstanbul
Aöf İletişim Bilgisi Dersi 4.Ünite Ders Notları



BİREYLERARASI İLETİŞİM NEDİR?


Bireylerarası iletişim, birbiriyle ilişkide ya da bağlantıda olan insanlar arasında meydana gelen iletişimdir. Bireylerarası iletişim sıklıkla yüz yüze gerçekleşir. Bununla birlikte teknolojik gelişmelerin sonucu olarak bugün iletişimimizin bir kısmını bilgisayar aracılığı ile gerçekleştirmekteyiz. E- mail, anlık ileti, sosyal ağlar, bloglar ve etkileşimli web siteleri bunlara örnek gösterilebilir.

Bireylerarası iletişim

• Yüz yüze ya da teknoloji aracılığıyladır; • Şimdi ya da araç nedeniyle gecikmiştir; • Değişen yakınlıkta kişisel ya da resmidir; • Değişen yoğunlukta dostça ya da düşmancadır; • Farklı örgütlü yer ve zamandadır; • Farklı amaçlarla ve nedenlerledir.

Bireylerarası iletişim, bireysel olmayandan oldukça bireysel olana doğru değişim aşamalarını gösteren bir düzlem üzerindedir. Bireysel olmayanın başında gerçekten birbirini tanımayan insanlar arasındaki iletişim vardır; diğerinde ise birbirini yakından tanıyan insanlar söz konusudur.

BİREYLERARASI İLETİŞİMİN UNSURLARI

Kaynak – Alıcı

Bireylerarası iletişim en az iki insanı gerektirir. Her insan hem kaynağın fonksiyonlarını (mesajları hazırlamak ve göndermek) hem de alıcının fonksiyonlarını (mesajları algılamak ve idrak etmek) yerine getirir.

Mesaj

Mesaj etkileşimin içeriğidir; fikirlerimizi iletmek için kullandığımız sözel ya da sözel olmayan sembolleri içerir.

Kanal

Bir mesajın kaynaktan alıcıya iletilme biçimidir. Bir nevi kaynak ve alıcı arasındaki bağlantıyı yapan köprüdür.

Kodlama - Kod Açma

Kodlama mesajların üretimi eylemidir. Duygu ve düşüncelerimizi iletmek için onları biçimlendirir ve mesaj haline dönüştürür,kodlarız. İletişimde iki temel kod kullanılır: Sözel kodlar ve sözel olmayan kodlar. Kod açımı mesajları anlama, onlara anlam atfetme eylemidir.

Geribildirim

Bireylerarası iletişim süreci boyunca biz söylenen şeye bağlı olarak, karşımızdakine geribildirim mesajları yollarız. Geribildirim kaynağa karşısındaki üzerindeki etkisi ile ilgili bilgi verir. Bunun üzerine kaynak mesajlarının içeriğini ya da biçimini düzenler, değişiklik yapar, güçlendirir, önemsizleştirir ya da değiştirir.

İleribildirim

İleribildirim bizim asıl mesajımızı göndermeden önce hazırladığımız bilgidir. Örneğin bir kitabın başındaki önsöz ya da içindekiler tablosu gibi. Bizim birisine “Önce şuraya bir otur; söylediklerim seni şok edecek” dememiz de bir ileribildirimdir.

Gürültü

Gürültü iletişim sürecinde mesajın anlaşılmasını engelleyen her şeydir. Gürültünün dört tipi özellikle konuya uygun görülmektedir.

• Fiziksel Gürültü: Yüksek bir ses, güneş gözlüğü takmak, konu ile ilgisi olmayan mesajlar, okunaksız el yazısı, engellenen bir görüntü, telefon hatlarındaki bozukluk, bir insanın aniden çok yakınınıza oturması vb.

• Fizyolojik Gürültü: Görme engeli, işitme kaybı, konuşma problemi ya da hafıza kaybı.

• Psikolojik Gürültü: Önyargılar, dalıp gitmeler, peşin hükümler, dar görüşlülük, aşırı duygusallık vb.

• Anlamsal Gürültü: Konuşmacı ve dinleyicinin farklı anlamsal sistemlere sahip olması. Örneğin dil ve diyalektik farklılıklar, jargon kullanılması, karmaşık terimler, belirsizlik vb.

BİREYLERARASI İLETİŞİM MODELİ

Bireylerarası iletişim modeli birbiriyle etkileşim içindeki iki insan arasında gerçekleşen iletişim üzerine odaklanır. Etkileşimi anlamak için temel bileşenleri anlamak gerekir. Bunlar 1- iletişimciler, 2- mesajların içeriği ve 3 - iletişimin gerçekleştiği bağlamdır.

1) İletişimciler

İletişimciler, mesajların gönderilmesini ve alınmasını gerçekleştiren etkileşim halindeki kişilerdir. İletişimcileri anlamak için biz kimliğin rolünü, motivasyonu, algıyı ve iletişim kaynaklarını iyi değerlendirmekzorundayız.

• Kimlik

Bir iletişimcinin kimliği ya da benlik kavramı bireylerarası iletişimin bütün görüntüsünü biçimlendirir.

• Motivasyon

İnsan olmanın bir gereği de gereksinimlerimizdir. Bizim neye ve nasıl gereksinim duyduğumuz bizi tanımlar ve belirli bir yönde davranmamız için bizi motive eder. Biz, dahil olma/bağlılık, kontrol/bağımsızlık ve yakınlık/samimiyet gereksinimlerine sahibiz.Dahil olma/bağlılık, bir grubun parçası olma gereksiniminden kaynaklanır. Biz diğerleri olmadan var olamayız.Biz yaşamlarımızı kontrol etme gereksinimi duyarız. Bizim bütün isteğimiz bize ne olduğunu saptayabilmektir. Yakınlık, hoşlanma ve sevilme gereksinimidir, sevgiyi gösterebilmektir. Samimiyet diğerleri tarafından bilinme ve diğerlerini bilme gereksinimidir.

Bizim gereksinimlerimiz ilişkimizi biçimlendirmeyi de etkiler. Biz gereksinimlerimizi dengeleyecek ilişiler ararız. Üç temel bireylerarası gereksinimden bahsedebiliriz:

• Kendini sunma gereksinimi • İlişkisel gereksinimler • Araçsal gereksinimler

Biz belirli bir tarzda görünmek isteriz ve bu imajı desteklemek için kendimizi stratejik olarak sunarız. Bizim ilişkisel gereksinimlerimiz ilişkimizi geliştirmek ve sürdürmek için ne istediğimizle ilgilidir. Araçsal gereksinimler de diğerlerini etkilemek için düzenlenir.

• Algı

Bir insanın belli bir yönde eyleme geçebilmesi için ön koşul, o insanın o yönde bir alternatifin varlığını bilmesi ve bu bilgiyi algılamasıdır. Bizim algılarımız dünya ile ilgili deneyimlerimizdir.

• İletişim Kaynakları

Bireylerarası iletişim, motivasyonumuzu etkili bir şekilde eylemin içine sokabilmemiz için belirli kaynakları gerektiren bilinçli bir çabadır. Bunlardan bir tanesi dikkatlilik’tir. Bilgi önemlidir. Eğer bir farkındalığa ve bilgiye sahipsek, biz etkileşimin ve iletişimin geleceğini tasavvur edebiliriz. Bu konuda becerilerimizi geliştirmeye gereksinimimiz vardır. Beceri gelişimi yavaş, pratik yapma ve yardımla artacak bir süreçtir.

2) İÇERİK

Mesajın içeriği, etkileşim sürecinde karşılıklı olarak ilettiğimiz ve anladığımız bilgidir.

3) BAĞLAM

İletişim bağlamsaldır. Başka bir deyişle iletişimde şartlar, ortam önemlidir. Bağlamı çeşitli başlıklar altında değerlendirebiliriz. Fiziksel Bağlam: İç mekân – dış mekân; kalabalık – sakin; kamu – özel; birbirine yakın – uzak; sıcak – soğuk; karanlık – aydınlık gibi şeyleri içerir. Örneğin kalabalık bir caddede öğleden sonra yapılacak bir konuşma ile akşam mum ışığında yapılan bir konuşma pek çok yönden farklıdır.

Sosyal Bağlam: Bu, toplumsal olaylara karşı insanların beklentileriyle ilgilidir. Bir sınıf ortamındaki iletişim biçimiyle bir futbol ortamındaki iletişim biçimi farklıdır.

Bireylerarası bağlam: Örneğin öğrenci - öğretmen arasındaki iletişim, ister sınıf içi isterse sınıf dışı, yakın arkadaşlarla olan iletişimden farklılık gösterir.

BİREYLERARASI İLETİŞİMİN İLKELERİ

Bireylerarası İletişim Bir Süreçtir .Bireylerarası iletişim sürekli değişen bir süreçtir; her şey bir değişim halindedir.

Unsurlar Birbirine Bağlıdır Bireylerarası iletişimde sadece bireyler birbirine bağlı değildir; iletişimin çeşitli unsurları da birbirine bağlıdır.

İletişim Kültür Tarafından BelirlenmiştirBizim geldiğimiz kültür iletişim eylemi boyunca anlamı nasıl nakledeceğimiz ve diğerinin iletişim eylemindeki anlamı nasıl yorumlayacağını sağlar. İletişim problemleri sık sık biz farklı kültürlerle iletişim kurduğumuz zaman olur.

İletişimin Yorumlanması Niyetinden Daha Önemlidir Bir kişinin bir davranışı nasıl yorumladığını anlamak diğerinin iletmeye niyetlendiği şeyi anlamaktan daha önemlidir.

İletişim Geri Alınamaz ve Tekrar Edilemez Biz iletişim kurma niyetinde olalım ya da olmayalım diğerlerinin davranışını etkileriz. Belirli bir mesajı silme girişimleri (örneğin, “Onu demek istemedim” “Söylediğimi unut” ya da “Başka şeyler konuşalım” gibi) onu daha çok vurgular.

Bireylerarası İletişim Amaçsaldır Her bireylerarası iletişim bir amaca sahiptir ya da belli amaçların bileşenidir. Bununla ilgili beş amaç tanımlanabilir: 1. Öğrenmek: Bireylerarası iletişim dış dünyayı daha iyi anlamamız için objelerin, olayların ve insanların dünyasını öğrenmemizi sağlar2. İlişki kurmak: Bireylerarası iletişim bize ilişki kurmayı öğretir. Biz arkadaşlığımızı ya da sevgimizi bireylerarası iletişim aracılığı ile iletiriz.3. Etkilemek: Bireylerarası karşılaşmalarda diğerlerinin tutumlarını ve davranışlarını etkileriz. Örneğin diğerlerinin belirli bir yönde karar vermelerini ya da düşünmelerini, yeni bir kitap almalarını, bir kaydı dinlemelerini, bir filmi izlemelerini, özel bir kurs almalarını isteyebiliriz.4. Eğlenmek: Hafta sonu etkinlikleri için arkadaşlarımızla konuşmak, spor tartışmak, öyküler anlatmak, şakalar yapmak ve genelde sadece zaman geçirmek eğlenme fonksiyonlarıdır. 5. Yardım Etmek: Bireylerarası iletişim sürecinde yardım etme amacı da önemlidir. Örneğin üzgün bir arkadaşımıza yardım ederiz.

BİREYLERARASI İLETİŞİMDE MESAJLARIN YAPISI

Sözel Mesajlar

Bireylerarası iletişimde dil merkezdedir. Dili kafamızın içindeki düşünceleri başkasına aktarmak için kullanırız. Sembollerin toplamı olan dil bizim bir parçamızdır. Herbirimiz kendimize özgü bir dil içinde düşünür, konuşur ve dinleriz. Dilimiz kültürümüzden, komşularımızdan, mesleklerimizden, kişiliğimizden, eğitimimizden, aileden, arkadaşlardan, yeniden düzenlemelerden, deneyimlerden, cinsiyetten, yaştan ve buna benzer birçok şeyden etkilenir. Sesle ilgili konuşurken değinmemiz gereken bir başka nokta da “sessizlik”tir. Birçok inanışın tersine, sessizlik konuşmanın tersi değildir. Duruma bağlı olarak bizim düşüncelerimiz, duygularımız, tutumlarımız ve diğerleriyle ilgili birtakım bilgiyi içerir.

Sözel iletişimle ilgili beceriler

Kasıtlı Düzensizlikten Kaçınma

Boş, merak uyandırıcı, klişler içeren yapıdan ve yapmacıklıktan uzaklaşmak iletişimi daha istenilen yönde geliştirecektir. Bu nedenle temel amaç basit olmak üzerine odaklanmalıdır.

Tanımlayıcı Olmak Bu, gözlemsel pratiği tanımlama eylemidir. Biz değişik açılardan tanımlayıcı olabiliriz. Bunlardan en basiti algımızı kontrolden geçirmekle başlar.

Somut Olmak İletişimde belirsiz ve özetleyici konuşmaktan çok somut ve net olmak önemlidir. Örneğin, “ Benim de görüşlerimi dikkate alsan iyi olur” cümlesi net değildir; bir kesinlik yoktur. Oysa ki “Konuşmaya başladığımdan itibaren üç kez konuşmamı kestin. Benim görüşlerimin senin görüşlerin kadar önemli olmadığını düşündüğünü hissediyorum.” netleştirilmiş, somut bir konuşmadır.

Duyarlılık Mesaj alıp verirken kendi kullandığımız dil kadar karşımızdakinin de kullandığı dile duyarlılık göstermemiz gerekmektedir.

Açıklık Bir mesajı aktarmak istediğimiz zaman açık bir ifade tarzı gerekmektedir.

Esneklik Dil kullanımında ve anlamada esneklik önemlidir. İletişim esnasında birçok yanlış anlama, değerlendirme ve yanlış yorumlama olabilir. Bunların farkında olup bir esneklik payı bırakmak gerekmektedir.

Sözel Olmayan Mesajlar

Bireylerarası iletişimde sözel mesajlar kadar sözel olmayan mesajlar da önemlidir. Biz birisiyle iletişim kurduğumuz zaman yalnızca onun sözel ifadelerine değil yüz ifadelerine, el kol hareketlerine, bedeninin duruş tarzına ya da sesinin tonu gibi şeylere de dikkat ederiz. Sözcüklerin dışında da biz devamlı karşımızdakine bir şeyler iletiriz. Sözel mesajlar bir devamlılık gerektirir. Biz bir şeyler söyleriz, susarız. Sonra biraz daha konuşuruz. Sözel olmayan mesajlar süreklidir; asla kesintiye uğramaz.

Sözel Olmayan Mesajların Fonksiyonları

Tamamlama Bazı sözel olmayan mesajlar sözel mesajlarla beraber tutarlı bir görünüm sunarlar. Sözel bir mesajı tamamlayan sözel olmayan bir mesaj onu güçlendirir, aydınlatır, genişletir ya da gerçek anlamını açıklar.

Yalanlama Sözel mesajları tamamlama yerine onlarla çatışma halindedir, onları yalanlar, reddeder ya da karşı koyar. Bir yönetici tarafından uyarılan bir çalışanı düşünelim. Yönetici “Bana tekrar hata yapmayacağını söyle” dediği zaman çalışan tekrar hata yapmayacağını suratını asarak, biraz da alaylı bir ifadeyle ve masasına bakarak söylediği zaman bu çalışanın aynı hatayı yapmayacağına inanabilir miyiz? Eğer sözel ve sözel olmayan mesajlarda bir çelişki varsa insanlar sözel olmayan mesajlara inanmaya meyillidirler.

Tekrar etme Sözel olmayan bir mesaj tekrarlama fonksiyonu da sunar. Bu, sözel mesajı yeniden ifade etmek olarak da görülebilir. Örneğin bir yerde otururken iki çay istediğinizi düşünelim. Çoğu zaman parmaklarınızla iki işareti yaparak bunu tekrar edersiniz.

Düzenleme Sözel etkileşimler düzenleme ve yönlendirme aracılığı ile koordine edilir. Bu tür düzenlemeler ve yönetmeler öncelikle sözel olmayan mesajlar tarafından olur. Bu düzenleyici mesajlar örneğin bir insana bakmak ya da bakışını başka yere çevirmek, gibi şeyler olabilir.

Yerine Geçme Başka bir şeyin yerini alma sözel mesajlar yerine sözel olmayan mesajlar kullanıldığı zaman olur. Örneğin el sallamak ya da el işaretiyle çağırmak gibi.

Vurgulama Sözel olmayan mesajlar sözel bir mesaja daha dikkat çekmek, vurgulamak için kullanılır. Örneğin konuşurken ses tonunu belirli bir yerde yükseltmek ya da birine dokunmak gibi.

Bireylerarası İletişim Sürecindeki Etkin Sözel Olmayan Mesaj Kategorileri

Yüz İfadeleri İnsan yüzü duyguların ifadesinde en temel araç olarak kabul edilir. Bunun nedeni genellikle etkileşim anında açık bir şekilde görülür olmasındandır. Örneğin üzüntü, kızgınlık, nefret, korku, şaşırma ve mutluluk gibi. Yüz ifadelerinin kontrolünü sağlayan bazı uygulamalar vardır. Bunlardan ilki “maskeleme”dir. Biz maskelemeyi belli kültürel ve toplumsal etkiler sonucu öğreniriz. Burada duygularla ilgili ifadelerin bastırılması söz konusudur. Diğer uygulama “kuvvetlendirme”dir. Burada hissettiğimiz duygunun abartılarak sunumu söz konusudur. Tepki sergilememe” de bir başka uygulamadır. Bazı insanların yüzlerinde duygularını belli edici hiçbir ifade göremezsiniz. Yüz ifadeleri ile birlikte ele alacağımız göz, insanın iletişim sürecinde çok önemlidir. Bireylerarası iletişimde gözle kurulan teması değerlendirirken dikkat edeceğimiz kategoriler vardır. Bunlar; “cinsiyet”, “kişilik özellikleri” ve “kültürel geçmiş”tir.

Jestler ve Vücut Hareketleri

Jestler ve vücut hareketleri bir insanın sözcüklerinin arkasındaki gerçek duygularını ifade eder. Burada üç farklı kategori söz konusudur: İşaretler, tasvir ediciler, düzenleyiciler. İşaretler, sözel olmayan iletişim kategorisi içinde ele alınmalarına karşın sözel iletişimle birlikte daha çok anılırlar. Tasvir ediciler, genellikle belli kategorilerden oluşurlar. İlk kategori konuşmayı açıklayıcı ya da ima edici jestlerdir.Düzenleyiciler, işaretler ve tasvir ediciler gibi kasti değildir. Örneğin bir toplantıda söz almak istediğinizde muhtemelen biraz ileri doğru uzanacaksınız.Duruş Duruşlar duygusal durum ve ilişkiler için zengin bir bilgi kaynağıdır. Bizim yürüyüşümüz, oturuşumuz diğerleri için bir mesajdır. Dokunma Dokunma iletişimin temellerinden biridir ve ilişkilerde önemlidir. İlişkinin niteliği hakkında bize bilgi verir. Birine öneride bulunurken, daha derin konuşmalarda ve ilgi ve destek durumlarında. Alan KullanımıHerkes kendine ait bir alan belirler ve sonra da bu alanı savunma içine girer.

Alan farklı mesafelerle bölünmektedir:

Özel Alan (Mahremiyet bölgesi): Sadece anne – babamız, eşimiz ya da yakınlarımızın girebildiği bir alandır. Kişisel Alan: 45 – 50 santimlik mesafeden başlar 120 santime kadar çıkar. İşyerlerinde, davetlerde birbirini tanıyan kişiler bu uzaklıkta durur. Sosyal Alan: Bu alan 120 santimden 350 santime kadar ulaşan bir alandır. Yakın sosyal alan ve uzak sosyal alan olmak üzere ikiye ayrılır. Gişe ya da bankonun olduğu yerlerde görevli kişi ve halk arasında, öğretmen ve öğrenci velisi arasında, aynı odadaki beraberliklerde v.b. Kamusal Alan: Otobüs durakları, tren istasyonları, büyük otellerin lobileri gibi bir toplumda birbirini tanımayan insanların yer aldığı mekânlarda olur.

BİREYLERARASI İLETİŞİMDE DİNLEMENİN ÖNEMİ

Dinlemenin çeşitli amaçları vardır. Bu amaçlar genel olarak iletişimin amaçlarıyla aynıdır. Bunlar; öğrenmek, ilişki kurmak, etkilemek, eğlenmek ve yardım etmektir.

Dinleme Süreci Dinleme süreci beş unsurdan oluşur:

* Alma (mesajı işitme ve ilgilenme)* Anlama (işitilen mesajın yorumlanması)* Hatırlama (duyulanın hafızada tutulması) * Değerlendirme (mesaj hakkında eleştirel düşünme ve yargılama) * Karşılık verme (konuşmacıya yanıt ya da geribildirim verme)

Dinleme Engelleri Fiziksel ve zihinsel engel -Önyargı - Odaklanma eksikliği - Erken yargılama

BİREYLERARASI İLETİŞİMDE ÇATIŞMA

Çatışma Yönetimi Biçimleri

Rekabet: Kazan – Kaybet Bu ben kazanayım sen kaybet felsefesidir; ancak bu durum kaybeden üzerinde bir dargınlığa yol açabilir ve buna bağlı çatışmalar da doğabilir.

Kaçınma: Kaybet – Kaybet Çatışmadan kaçanlar, kendilerinin ya da karşı tarafın gereksinimlerine ve arzularına nispeten ilgisizdirler. bu nedenle ben kaybedeyim sen de kaybet felsefesi olarak görülür.

Uyum Sağlama: Kaybet - Kazan

Burada biz, diğer insanın gereksinimleri için kendimizinkilerden fedakârlık yaparız. Ben kaybedeyim sen kazan felsefesidir. Bu karşı tarafı mutlu etse bile bireylerarası çatışma, bir eşitsizlik ve haksızlık söz konusudur.

İşbirliği: Kazan – Kazan

İşbirliğinde, hem bizim hem diğer insanın gereksinimlerine hitap etme durumu vardır. ben kazanayım sen de kazan felsefesi söz konusudur. Ama memnun edici değildir.

Uzlaşma: Kazan, Kaybet – Kazan, Kaybet

Buradaki strateji bir nevi “Orta yolu bulmak”tır; ya da “Al gülüm ver gülüm”. Burada huzurun devamı sağlanabilir; ancak hâlâ her iki taraf için de kayıplardan dolayı memnuniyetsizlikler söz konusu olacaktır. Ben kazanayım ve kaybedeyim, sen de kazan, kaybet felsefesi vardır. Her iki taraf da istediğini tam olarak elde edemeyecektir.

HAZIRLAYAN : Ödül Çolak
 

maym

Yeni Üye
Katılım
26 Ara 2012
Mesajlar
891
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Bölüm:
Halkla İlişkiler
Şehir:
Konya
elinize sağlık teşekkürler
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst