Dünün Adı Kader, Peki Yarının?

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
İki yıl öncesine kadar hayatımı en iyi şekilde yaşadığımı düşünürdüm. Hayatımda her istediğim şey olmamıştı eksikler vardı belki ama hayalimdeki aile hayatını sevgiyi dostluklarımı kısacası hayatımı gayet iyi yaşamıştım diye düşünürdüm; fakat sadece öyle sanmışım.
Aslında çoğumuza hayat kocaman bir anlamsızlıklar yumağı gibi gelir çoğumuz bu karmaşada ne yapacağımızıgeleceğimizi düşünürüz; hatta bugünün ve yarının kaygısı bittiğinde ise diğer dünya için ne yaptığımızı sorgularız.
Benim için bu karmaşa ve kaygı hayatımın aşkını bulduğum an bitti o andan itibaren hayatım her şeyim o oldu. Hayatla nasıl oynamam gerektiğini bilemeyen bunu beceremeyenlerdenim fakat büyük fedakârlıklar isteyen diğer seçeneği seçtim; hayatımı sevdiklerime dostlarıma hayatımı güzelleştireceklerini düşündüğüm insanlara ve karıma adadım.
Hayat sahnesinde oyuncuları teker teker yanıma almıştım ve bir oyun sergileyecektik adı yaşam olan bu oyun hayatımızı anlatacaktı insanlara bir iz bırakmayı deneyecektik diğerlerine kazandığımız sevgilerle ya da sahip olduğumuz nefretlerle işte o bizi bizim hikâyemizi anlatacak.
Bu oyunu sergilerken seçtiğim oyunculara hep sevgiyle saygıyla bazen şefkatle baktım kimse üzülmesin kimse kırılmasınherkes hayatımda istediği için beni sevdiği için olsun istedim. Arkadaş çevrem gün geçtikçe arttı sevenlerim hep yanımdaydı. İnsan daha ne ister ki? Zaten hayat sevgisiz ve sevenler olmadan yaşanamaz insan sevginin sevilmenin kıymetini iyi bilmeli; hiç kaybetmeyecekmiş gibi aşkla arzuyla sarılmalı aynı zamanda yarın elinden alınacakmış gibi delicesine sımsıkı.
En güzel günlerim hayatımı ona adadığım insanla geçti; sevgi dolu ilklerimi yaşadığım biricik sonsuz aşkım. Hem karım hem de dostlarım hep benimleydi; hatta üniversitede aynı evi paylaştığım arkadaşlarımla hayalimizi bile gerçekleştirmiştikşansımız yaver gitmişti şirket kurmuştuk. Aynı işte çalışıyorduk çocuklarımız aynı okula gidiyordu; hatta hep beraber olalım yakın olalım diye aynı siteden birer daire almıştık.
Eşlerimiz birbirlerine çaya giderdi; hatta bazen sıcacık kurabiyeleriyle hepsi şirkete gelirdi ne kadar güzel günler geçirirdik hoş sohbetlerimiz olurdu onlar akrabadan öte olmuşlardı benim hayatım onlara bağlıydı sanıyordum ki onlarınki de bana ama çok yanılmışım.
Hâlbuki kimse çıkar gütmeksizin severdi birbirini bir o kadar da iç içeydik. Nasıl anlamadım nasıl fark edemedim gizlenen gerçekleri inanın hiç bilmiyorum. Hani insanların delirme hikâyeleri vardır ya; kimi sadece aldatılmıştır kimi alkolik olmuştur kimi tüm parasını kumarda kaybetmiştir kimi tecavüze uğramıştır kimi uyuşturucu bağımlısı olmuştur kiminin sevdikleri ölmüş kaldıramamıştır. Ama bendeki çok farklı; her şey sinsice oldu ve tüm olanları aynı günde bir saat içinde öğrendim zaten parça parça da öğrenseydim aynı tepkiyi verirdim ama bu kadar delilik sınırını aşar mıydım işte bunu hiç bilmiyorum.
Her şey güzel gidiyordu demiştim ya gerçekten de öyleydi ama ne yazık ki gerçekleri görememişim; sanki üç maymunu ben oynamışım ya da hayat sahnesinde oynatılmışım. Çok güvendiğim için mi böyle oldu; yoksa başka bir sebebi mi varnedenini hiç kestiremiyorum gerçekten bilemiyorum.
Karım beni aldatmıştı hem de kardeşim diye sevdiğim her şeyimi paylaştığım dostumla. Yurt dışı gezilerine çıkmam bu olayın doğrusu tüm bu iğrençliklerin tuzu biberi olmuş o insanlara gün doğmuştu. Vekilim -karım- belgeleri imzalayarak şirketteki tüm hisselerimi beni aldattığı dostuma devretmi ben hiçbir şeyden habersiz yurt dışında şirket işleriyle uğraşıyorken… Anlayacağınız hayatta en çok değer verdiğim insanı karımı kaybettim gençliğim boyunca hayalini kurduğum ve sonunda gerçekleştirdiğim şirketi de ve bu güzel hayalleri kurarken bana destek olan beni zaman zaman teselli eden her şeyimizi paylaştığımız dostumu da kaybetmiştim. Bu arada diğer arkadaşlarım engel olmak yerine bu iğrenç duruma bir de sır adını takıp bu olayları benden saklamışlar.
Zavallı ben ne kadar safmışım hem bu olanları fark edemedim hissedemedim hem de yıllarımı verdiğim fedakârlık ettiğim hayatımın anlamları dediğim insanlar beni sırtımdan vurdu. İnanın bunları öğrendiğimde ölmüş olmayı bunları yaşamamış olmayı çok isterdim. O an beynimden vurulmuşa döndüm etrafımda kimden nefret edeyim bilemedim; karımdostlarım şirket arkadaşlarım etrafımdaki tüm sevdiklerim gözümde çok küçülmüştü oğlumdan başka sevgi dolu masum biri yoktu.
İnanın ne yapacağımı bilemedim zamanın durmasını hayatımda ilk kez istedim. Ben nerde hata yapmıştım neden bu duruma gelmiştim neyi eksik vermiştim de bu duruma gelmiştim bunları ben mi hak ettim?

alıntı..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,729
Son üye
Dormanfce
Üst