mikro iktisat çalışma

asicao

Yeni Üye
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Eksik Rekabet Piyasaları-Monopol, Monopolcü Rekabet ve Oligopol Piyasaları

A-MONOPOL PİYASASI
Monopol, tek bir firmanın yakın ikamesi olmayan bir malı üretip sattığı piyasa türüdür.
Monopolcünün arzını kontrol ettiği malın ikamesinin olmaması halinde tam (saf) monopol söz konusudur.
Monopol piyasasının özellikleri: 1. tek satıcı, 2.yakın ikamesi olmayan mal, 3. giriş engellerinin olması.

Monopol piyasası, ikame olanakları sınırlı olan bir malın arzının tek bir firmanın kontrolü altında olması demektir.
Tam monopol durumunda ise söz konusu malın çapraz talep esnekliği sıfır olmaktadır.
Monopolcü firma ürettiği malın miktarını kontrol ederek piyasa fiyatını belirleme gücüne sahiptir.
Monopolcü firma fiyat belirleyicidir.

Monopol Gücün Kaynakları: Giriş Engelleri
Yeni firmaların piyasaya girişlerini engelleyerek monopolün varlığına yol açan faktörler giriş engelleri olarak adlandırılmaktadır. Bu faktörleri; ölçek ekonomileri, ham maddelerin özel mülkiyeti, patentler ve özel imtiyaz hakları olarak sıralamak mümkündür.

Ölçek Ekonomileri: Bir malın piyasa talebinin bir büyük üretici tarafından çok sayıda küçük üreticiye göre daha ucuza karşılanması ölçek ekonomileri olarak adlandırılmaktadır. Bir başka ifadeyle, üretim tesis ölçeği büyüdükçe ortalama toplam maliyetin düştüğü veya optimal üretim tesis ölçeğinin çok büyük olduğu endüstrilerde, zamanla tek firma tüm piyasaya egemen olarak monopolleşebilmektedir. Bu tür monopollere, piyasa şartlarının doğal bir sonucu olarak ortaya çıktıkları için doğal monopol denilmektedir.
Ham maddelerin Özel Mülkiyeti: Bazı ham maddelerin mülkiyet hakkının sadece tek bir firmada bulunması da monopolün oluşmasına neden olabilir. “Etibank’ın bor madenlerinin arzını kontrol etmesi”
Patentler: Yeni buluş hakkının belli bir süre için sadece o buluşu gerçekleştiren firmaya verilmesi yani patent hakkına sahip olunması sonucu da monopol oluşabilir.
Özel imtiyaz Hakkı: Elektrik üretimi, doğal gaz iletimi, demir yolu taşımacılığı vb. ilk yatırım maliyeti yüksek olan üretim dallarında, tüketicileri korumak için, devlet, tek bir firmaya üretim imtiyazı vererek monopoller yaratabilmektedir. Örneğin Türkiye elektrik dağıtımı TEDAŞ tarafından yürütülmektedir.


Monopol piyasasında firmanın talep eğrisi ile endüstrinin talep eğrisi aynıdır. Monopol piyasasındaki firmanın talep eğrisi ise piyasa talep eğrisi ile aynı olduğundan, aşağıya doğru eğimlidir.

Monopolcü daima piyasa talep eğrisini dikkate alarak hareket etmek zorundadır; monopolcü istediği gibi ya fiyatı ya da miktarı belirleyebilir ancak her ikisini birden belirleyemez.

Monopolcü negatif eğimli bir piyasa talep eğrisi ile karşı karşıya olduğundan, bir birim daha fazla üretip satabilmesi için fiyatı düşürmek zorundadır. Dolayısıyla monopolcünün marjinal hasılatı daima ortalama hasılattan (fiyat) daha düşüktür.
Ortalama hasılat ile malın piyasa fiyatları aynıdır. Bu da monopolcünün ortalama hasılat eğrisi ile talep eğrisinin aynı olduğunu göstermektedir.
Toplam hasılat düzeyi maksimuma ulaştığından, marjinal hasılat sıfır değer alır.
Monopolcünün MR eğrisi, firmanın talep eğrisinin altındadır. Talep eğrisi, her ürün miktarının satılabileceği fiyat düzeyini yansıttığından aynı zamanda monopolcünün ortalama hasılat eğrisidir. Buna göre marjinal
hasılat eğrisinin talep eğrisinin altında kalması, her ürün miktarında (birinci birim dışında) marjinal gelirin fiyattan düşük olduğunu yansıtır.

Marjinal hasılat toplam hasılattaki değişme olduğundan, toplam hasılat artarken marjinal hasılat başlangıçta pozitiftir; toplam hasılat maksimuma ulaştığında marjinal hasılat sıfır değerini almakta, toplam hasılat mutlak olarak düşmeye başladığında ise marjinal hasılat negatif olmaktadır.

Toplam Hasılat, Marjinal Hasılat ve Talebin Fiyat Esnekliği ;
Monopolcünün talep eğrisi ile piyasa talep eğrisi aynı olduğuna göre, monopolcünün üreteceği maldan bir birim daha fazla satabilmesi için fiyatı düşürmesi gerekmektedir.
marjinal hasılat fonksiyonu;


Talep esnekse (ed<-1) fiyattaki bir düşüş, toplam hasılatın artmasına; talep esnekliği düşükse (ed>-1) fiyattaki bir düşme, toplam hasılatın düşmesine neden olmaktadır. Birim esnek (ed=-1) olduğu noktada ise toplam hasılat maksimum, dolayısıyla marjinal hasılat sıfıra eşit olmaktadır.
Monopolcü daima talep fonksiyonunun esnek kısmı üzerindeki bir fiyat-miktar bileşimini seçerek kârını maksimize etmeye çalışır.
Kısa Dönemde Monopolcü Firmanın Kâr Maksimizasyonu

Maksimum kâr düzeyi toplam hasılat ile toplam maliyet arasındaki dikey aralığın (farkın) en fazla olduğu üretim düzeyindedir. Bu üretim düzeyinde toplam hasılat ve toplam maliyet eğrilerinin eğimleri de birbirine eşittir

Kâr maksimizasyon koşulu tam rekabetteki gibi MC=MR’de gerçekleşmektedir.
Monopolcünün elde ettiği ekonomik kâr (normalüstü veya aşırı kâr) PABC taralı alan kadardır.



Monopolde Uzun Dönem Dengesi
Bazı durumlarda monopolcü uzun dönemde ekonomik kâr durumunu sürdüremeyebilir.
Firma bir malın üretiminde patent hakkı alarak bir endüstride monopolcü ise patent süresinin dolması ile birlikte yeni firmalar yüksek kârdan pay almak amacıyla, monopolcünün malının yakın ikamesini üreterek piyasaya gireceklerdir.

Monopolde Fiyat Farklılaştırması
Fiyat Farklılaştırması: Aynı maliyet ve kaliteye sahip bir mal veya hizmete farklı piyasalarda veya farklı miktarları için farklı fiyat uygulanmasıdır.
Fiyat farklılaştırmasının amacı, tek fiyat uygulamasında ortaya çıkan tüketici rantını kısmen veya tamamen
ele geçirerek kârını artırmaktır.
Bir firmanın fiyat farklılaştırması yapabilmesi için firmanın
1. monopol gücüne sahip olması,
2. piyasayı bölümlere ayırabilmesi ve
3. ayırdığı bu bölümler arasında geçiş olmayarak yeniden satış olanağı bulunmaması gerekmektedir.


Fiyat farklılaştırması, sadece monopolcü firma tarafından değil, aynı zamanda negatif eğimli talep eğrisine sahip, dolayısıyla az ya da çok monopolcü gücü olan monopolcü rekabet ve oligopol piyasalarındaki firmalar tarafından da uygulanabilinir.

Monopolcü, fiyat farklılaştırmasını birinci derece, ikinci derece ve üçüncü derece fiyat farklılaştırması gibi farklı biçimlerde uygulayabilir. Monopolcünün her tüketiciye farklı fiyat uygulamasına, birinci derece fiyat farklılaştırması denilmektedir. Burada monopolcünün amacı tüketici rantının tamamını ele geçirmektir. İkinci derece fiyat farklılaştırması, monopolcünün farklı miktarlar için farklı fiyat talep etmesine denilmektedir. Burada da tüketiciler tarafından satın alınan mal miktarı arttıkça monopolcü tarafından birim fiyat düşürülerek, tüketicinin söz konusu mala olan talebi uyarılmaya çalışılmaktadır. Böylece monopolcü tüketici rantının belki tamamını değil ama bir kısmını ele geçirebilmektedir. Bu tür bir fiyat farklılaştırması uygulamasına elektrik, su ve doğal gaz gibi ürünlerde rastlanılmaktadır.

Monopolcünün farklı piyasalarda farklı fiyat talep etmesine üçüncü derece fiyat farklılaştırması denilmektedir. Ancak, bu tür bir fiyat farklılaştırmasının uygulanabilmesi için üç şartın sağlanması gerekmektedir.
1. Farklı alıcılar için talebin fiyat esnekliği farklı olmalıdır.
2. Monopolcü piyasaları birbirinden ayrı tutmalıdır.
3. Fiyat farklılaştırmasını sağlayabilmesi için monopolcünün katlanması gereken maliyetin önemsiz olması gerekmektedir.
4. Üçüncü derece fiyat farklılaştırmasına örnek olarak vapur, tren ve uçaklarda birinci, ikinci sınıf ayrımıyla farklı tarife uygulanması; futbol maçlarında stadın numaralı, kapalı-açık tribün ve kale arkası gibi farklı bölümlere ayrılarak farklı giriş ücreti uygulanması gösterilebilir.

Damping: bir malın üreticisi olan monopolcü firmanın, malını yabancı piyasalarda daha düşük fiyatlardan satmasıdır.

Monopole Yöneltilen Eleştiriler
Monopol tam rekabete göre, kaynak dağılımını bozan/etkinsizliğe neden olan bir piyasa türü olarak kabul edilmektedir. tam rekabette fiyatın marjinal maliyete ve aynı zamanda minimum ortalama toplam maliyete eşit olduğu noktada üretim gerçekleşirken monopolde fiyat marjinal maliyetin ve minimum ortalama toplam maliyetin üzerinde belirlenmektedir. Buna kısaca monopollerin “optimal kaynak dağılımını bozucu etkisi” (kaynak dağılımında etkinsizlik) denilmektedir.

Monopolcü daima marjinal maliyetin üzerinde bir fiyattan satış yaparak aşırı kâr elde ettiğinden, toplumdaki gelir dağılımını kendi lehine bozmaktadır.

B- MONOPOLCÜ REKABET PİYASASI
Monopolcü Rekabet:
Endüstriye giriş ve çıkışların kolay olduğu, benzer fakat farklılaştırılmış mallar üreten çok sayıda firmanın faaliyet gösterdiği ve firmaların belli ölçüde fiyat belirleme gücüne sahip olduğu bir piyasa yapısıdır.

Mal Farklılaştırması:
Monopolcü rekabet firması, başarılı bir mal farklılaştırması yaparak hem talebi genişletmeye hem de talep eğrisini daha az esnek duruma getirmeyi amaçlar.

Monopolcü Rekabette Talep ve Hasılat
Mal farklılaştırması sonucunda monopolcü rekabet piyasasında yer alan her firma kısmi monopolcü güce sahip olduğundan, firmanın talep eğrisi de aşağı doğru eğimli olmaktadır.
Monopolcü rekabet piyasasındaki firmanın talep eğrisi monopolcünün talep eğrisine göre daha esnektir. Çünkü piyasada malın tam ikamesi olmasa bile yine de yakın ikamesi vardır.
Monopolcü rekabet piyasasında yer alan firmanın tüketici üzerinde monopolcü gücü arttıkça yani tüketiciyi ürettiği malın ikamesinin güç olduğuna inandırdıkça talep eğrisinin esnekliği azalacaktır.

Monopolde olduğu gibi monopolcü rekabette de firmanın karşı karşıya olduğu talep eğrisi, aynı zamanda firmanın fiyat-ortalama hasılatını da temsil etmektedir. Ayrıca aynı monopolde olduğu gibi marjinal maliyet, fiyattan-ortalama hasılattan küçüktür ve marjinal maliyet eğrisi talep eğrisinin altında kalmaktadır.

Monopolcü Rekabet Piyasasında Kısa Dönem Dengesi
Diğer bütün piyasalarda da olduğu gibi, firma kısa dönemde marjinal maliyetini marjinal hasılatına (MC = MR) eşitlediği üretim düzeyinde dengeye gelmektedir.

Kısa dönemde monopolcü gibi davranan firma P1ABC taralı alan kadar
ekonomik kâr elde etmiştir



Monopolcü Rekabet Piyasasında Uzun Dönem Dengesi
Talep eğrisi ile uzun dönem ortalama maliyet eğrisinin birbirine teğet olduğu bu noktada artık ortalama maliyet ile ortalama hasılat birbirine eşit olduğundan, ekonomik kâr da ortadan kalkmış olur ve firma sadece
normal kâr elde etmektedir.

Fiyat ortalama maliyete eşittir ancak marjinal maliyetten büyüktür.





Monopolcü Rekabette Kullanılmayan Kapasite
Uzun dönemde tam rekabetteki firma kâr
maksimizasyon koşulunu
LMC=MR=P=AR=minLAC’de

monopolcü rekabet piyasasındaki firma
LMC=MR=P=AR=LAC’de sağlamaktadır.

Dolayısıyla monopolcü rekabetteki firma uzun dönemde ekonomik etkinliği sağlayamamaktadır




Tam rekabet piyasasında fiyat marjinal maliyete (P=MC) eşitken monopolcü rekabette firma bir ölçüde monopol gücüne sahip olduğundan, fiyat daima marjinal maliyetten büyüktür (P>MC).

Monopolcü rekabet piyasasındaki firma monopolcü güç elde edebilmek için, ürettiği malını rakiplerinkinden
farklı göstermek amacıyla büyük tanıtım maliyetlerine katlanmaktadır. Tanıtım maliyetleri, üretim maliyetlerine ek olarak firmanın malını farklılaştırmak amacıyla yaptığı maliyetleri ve reklam maliyetlerini kapsamaktadır. Yapılan yoğun reklam harcamaları sonucunda firmanın maliyetleri arttığından, artan maliyetler yüksek fiyatlarla tüketiciye yansımaktadır.

C-OLiGOPOL PiYASASI
Oligopol, az sayıda satıcının bir malın üretim ve satışına hâkim olduğu ve yeni firmaların piyasaya girişinin
zor veya imkânsız olduğu bir piyasa yapısıdır.

Firmaların alüminyum, bakır ve demir çelik gibi standartlaştırılmış bir mal üretip sattıkları piyasaya saf (tam) oligopol; otomobil, bira, bilgisayar, deterjan, sigara gibi farklılaştırılmış bir mal üretip sattıkları piyasaya da farklılaştırılmış oligopol denilmektedir.

Saf oligopolde homojen mal üretilirken farklılaştırılmış oligopolde heterojen mal üretilmektedir.

Oligopolistik Bağımlılık: Endüstrideki firmalardan bir tanesinin fiyat, reklam, üretim miktarı veya ürün
geliştirme gibi konularda aldığı bir kararın, diğer firmaların satışlarını ve dolayısıyla davranışlarını
etkileyerek tepki vermeleridir.

Her bir firmanın davranışının rakiplerin davranışına bağlı olması, bu piyasada dengeyi açıklayacak tek bir teorinin oluşturulmasını imkânsız kılmaktadır.

Oligopol Teorileri
C-1 Geleneksel (Klasik) Oligopol Teorileri
Piyasada az sayıda firmanın fiyat ve miktar konusunda birbirleriyle anlaşmadan nasıl davranacaklarını açıklamalarıdır.
Geleneksel oligopol teorileri arasında Cournot Modeli, Bertrand Modeli, Stackelberg Modeli ve Edgeworth Modeli yer almaktadır.
a- Cournot Modeli: Augustin Cournot tarafından 1838 yılında geliştirilen bu model, oligopol piyasasının nasıl çalıştığını (bu piyasadaki firmaların maksimum kâr amacıyla nasıl bir davranış göstereceklerini) basit bir şekilde irdeleyebilmek için bazı varsayımlara dayanmaktadır.
1. piyasada sadece iki firma vardır (düopol piyasası);
2. firmalar homojen bir mal üretmekte ve piyasa talep eğrisinin ne olduğunu
bilmektedirler;
3. her iki firma da birbirinin üreteceği mal miktarını veri (sabit) kabul edip
kârını maksimum yapacak şekilde ne kadar mal üreteceğine eş anlı karar
verirler (stratejik değişken üretim düzeyidir);
4. firmaların maliyet yapıları aynıdır ve
5. üretim maliyetleri sıfırdır.
Cournot Modelinde stratejik değişken üretim düzeyidir.
Firma sayısı arttıkça her bir firmanın üretim düzeyi de azalacağı gibi, daha düşük bir denge fiyatına ulaşacaklardır.
b- Bertrand Modeli: Joseph Bertrand tarafından 1883 yılında geliştirilen Bertrand modeli, Cournot modeli gibi düopol piyasasında dengeyi incelemektedir. Ancak homojen mal üreten firmalar Cournot modelinden farklı olarak üretim düzeyi üzerinden değil, fiyat düzeyi üzerinden rekabet etmektedir. Firmaların her biri kendi fiyatını belirlediğinde diğerinin, fiyatı “hangi düzeyde tuttuğunu gözleyememektedir”, sadece tahmin edebilmektedir. Eğer firma rakibinin fiyat düzeyini doğru tahmin ederse Bertrand dengesine ulaşır.
Bertrand Modelinde stratejik değişken fiyat düzeyidir.
Bertrand Paradoksu: Bertrand modelinde tek bir denge noktası oluşmaktadır ve bu noktada iki firma da tam rekabet modelindeki fiyat ve üretim düzeyi ile karşı karşıya kalarak sıfır ekonomik kâr elde etmektedir.


c- Edgeworth Modeli: Francis Y. Edgeworth tarafından 1897 yılında geliştirilen model, Cournot modelinin aksine, her bir firma kârını maksimum düzeye çıkarırken, rakibinin fiyatını sabit tutacağı kabul edilmektedir. Bertrand modeli ise firmaların sınırsız kapasiteye sahip olduklarını varsayarken Edgeworth modeli her bir firmanın sınırlı kapasitesinin olduğunu ve dolayısıyla hiçbir firmanın tam rekabet denge fiyatında piyasa talebini karşılayamayacağını kabul etmektedir. Bu nedenle de firmaların pozitif ekonomik kâr sağlama olasılıkları vardır.

Edgeworth Modelinde stratejik değişken, üretim düzeyi ve fiyat düzeyidir.


d- Stackelberg Modeli: Cournot modelindeki gibi üretim düzeyi stratejik değişkendir. Ancak zamanlama yönünden Cournot modelinden ayrılmaktadır. Buna göre, önce firmalardan biri (lider firma) piyasaya girmekte, diğer firma (takipçi firma) onun davranışını izlemekte ve kendi kararını vermektedir.
Toplam üretim düzeyi ise Cournot modeline göre daha yüksektir ancak takipçi firmanın üretim düzeyi Cournot modelindeki her bir firmanın üretim düzeyinden daha düşüktür. Stackelberg modelinde toplam kâr daha düşük olmakla birlikte, lider firma Cournot modelindeki firmalardan daha avantajlı durumdadır.

Stackelberg Modelinde stratejik değişken, üretim düzeyidir.

C-2 Modern Oligopol Teorileri
Geleneksel oligopol modellerinden farklı olarak modern oligopol modellerinde firmaların birbirlerinden bağımsız hareket etmedikleri kabul edilmektedir.
Bu modellerde fiyat anlaşmaları, iş birliği formları, fiyat liderliği ve fiyat takipçiliği gibi,
yeni yöntemlerle, günümüz sorunlarına daha çok yaklaşmaktadırlar.
Modern oligopol teorilerini geleneksel oligopol teorilerinden ayıran en önemli özellik,
oligopolistik bağımlılığı dikkate almalarıdır.

a- Chamberlin Modeli: Chamberlin modelinde firmanın rakiplerinin nasıl davranacağını da dikkate alacağı ileri sürülmektedir. Bunun sonucunda da firmalar, herhangi bir anlaşma yapmadan monopol fiyatını belirleyebileceklerdir. Dolayısıyla bu fiyattan monopol üretim düzeyini gerçekleştirerek monopol kârını eşit olarak paylaşacaklardır. Oligopolistik bağımlılık, herhangi bir anlaşma olmadan firmaları birlikte davranmaya itmektedir.
b- Fellner Modeli: Fellner, oligopol piyasasında faaliyet gösteren firmaların her zaman ortak çıkara uygun davranmayacaklarını ileri sürmektedir. Ortak çıkar uğruna davranmayı engelleyen etkenler arasında ise: firmalar arasındaki maliyet ve üretim farklılıkları, piyasadaki belirsizlik durumları, firmalar arasındaki bilgi alışverişini yasaklayan hukuki düzenlemeler, firmalar arası risk değerlendirme farklılığı, yönetici ve pay sahiplerinin tercihlerini uyumlaştırmadaki güçlükler, araştırma-geliştirme ile reklamlarla ilgili koordinasyonun yapılmasındaki güçlükler ve hepsinden önemlisi firmaların bağımsızlıklarını koruma istekleridir.

Dirsekli Talep Eğrisi Modeli(SWEEZY MODELİ)
1939 yılında Paul Sweezy tarafından geliştirilmiş olması nedeniyle Sweezy Modeli de denilen bu model, oligopolde var olan fiyat katılığını açıklamaktadır. Sweezy’e göre, oligopolcü firmalar fiyat artı şlarından dolayı oldukça esnek bir taleple fakat fiyattaki düşüşlerden dolayı da az esnek bir taleple karşılaşmaktadır. Rakip firmaların bu simetrik olmayan tepkileri talep eğrisinin dirsekli oluşuna yol açmaktadır.

Dirsekli Talep Eğrisi Modelinde, oligopolcü firmanın fiyatını yükselttiğinde rakiplerin fiyatlarını değiştirmeyeceklerini, buna karşılık fiyatını düşürdüğünde rakiplerin de fiyatlarını düşüreceklerini varsaymaktadır.






C-3 Anlaşmalı Oligopol Teorileri
Açık Anlaşmalı Oligopol Teorileri; Karteller firmaların aralarındaki rekabeti ortadan kaldırarak monopolcü kârı elde etmek amacıyla fiyat ve üretim gibi konularda ortak kararlar almak için oluşturdukları bir birliktir.
Uluslararası boyuttaki karteller için en iyi örnek OPEC’tir (Organization of Petroleum Exporting Countries-Petrol ihraç Eden Ülkeler Örgütü). Bir kartelin başarılı olabilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekmektedir:
1. Kartel piyasanın tümüne olmasa bile çoğunluğuna hâkim olmalıdır.
2. Karteli oluşturan firmalar alınan ortak kararlara uymalıdır.
3. Söz konusu mala ilişkin talep, fiyata göre esnek olmamalıdır.
4. Mala olan talep tüketici gelirine göre de esnek olmamalıdır.

Gizli Anlaşmalı Oligopol Teorileri; Hâkim Firma Modeli: Hâkim firma modeli, tek bir büyük firma (hâkim firma) ile küçük firmalardan oluşan endüstrilerde uygulanan bir modeldir. Hâkim firma, toplam endüstri üretim miktarının önemli bir kısmını kontrol etmektedir. Küçük firmalardan oluşan grup
ise piyasanın geri kalanı için malını arz etmektedir. Hâkim firma, kârını maksimize edecek şekilde fiyatını belirlemektedir. Küçük firmalar ise hâkim firmanın belirlediği fiyattan istedikleri kadar mal satmaktadır.

Oligopol Piyasasında Fiyat Dışı Rekabet
Oligopolde, firmalar fiyat rekabeti yerine fiyat dışı rekabeti tercih etmektedir. Oligopolcü firmalar; mal farklılaştırması, üretim tekniklerinde yenilikler, reklamlar, yeni ürün geliştirme, promosyon ve kampanyalar gibi konularda fiyat dışı rekabet etmektedir.

Oligopol Piyasasında Etkinlik
Oligopol piyasasında araştırma-geliştirme faaliyetlerine önem verilerek, teknolojik gelişmelere olanak
sağlanmasını olumlu değerlendirmekte ve teknolojik gelişme, iktisadi büyümeyi hızlandırmaktadır. Dolayısıyla oligopol piyasası aslında iktisadi büyüme üzerinden toplumun refahını olumlu etkilemektedir
 

revery12

Yeni Üye
Katılım
28 Ağu 2008
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
super ya barı buna calısıyım :)
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,414
Mesajlar
134,310
Kullanıcılar
90,716
Son üye
Abdullah Kara
Üst