asah
GOLD Üye
- Katılım
- 14 Eki 2012
- Mesajlar
- 2,943
- Tepkime puanı
- 11
- Puanları
- 0
- Bölüm:
- Türk Dili ve Edebiyatı
- Şehir:
- Zonguldak
OSMANLI TÜRKÇESİ GRAMERİ I
Ünite: 1
Arapçada Kelime Yapımı
Arapça bükünlü bir dildir (kelime yapımında sözcük kökleri değişir); bir kökten yeni kelimeler türetilirken başa ve sona ekler getirilmez.
Arapça kelimeler genel olarak iki guruba ayrılır:
a) Asıl isimler (ism-i câmid) özel isimler, cins isimler ve sayı isimleri bu guruba girer.
b) Türemiş isimler (ism-i müştak) fiilden türemiş bu isimler ise; masdar isimleri, ism-i fa’il, ism-i mef’ul, sıfat-ı müşebbehe, mübalağa-i fa’il, ism-i tafdil, ism-i mekân, ism-i zaman, ism-i alet, ism-i tasgir, ism-i mensub şeklinde tasnif edilir.
İsm-i camid gurubundaki bütün kelimeler ile ism-i mekân, ism-i zaman, ism-i alet, ism-i tasgir gurubundaki kelimelerin hepsi isimdirler.
İsm-i fa’il, ism-i mef’ul, sıfat-ı müşebbehe, mübalağa-i fa’il, ism-i tafdil, ism-i mensub gurubundaki kelimeler ise sıfattırlar.
Arapça Kelime Yapımı
Birleşik kelimeler dışında Arapçada kelimeler ön ve son eklerle değil, bükünlenme yoluyla yapılır.
İki harfli edatlar ve birkaç istisna kelime dışında Arapçada bir kelime kökü en az üç harften oluşur. Bunlara asli harfler denir. Yeni kelime yapılırken bu asli harflerin başına, ortasına veya sonuna bir veya daha fazla harf ilave edilir. Bu ilave harflere zaid harfler (ekleme harfler) denir.
Kelime yapımı belli kalıplara göre yapıldığı için bu zaid harflerin hangi harfler olabileceği bellidir.
Zaid Harfler
Hamze (أ), Elif (ا), Te ( ت ), Sin ( س ), Mim ( م ), Nun ( ن ), Vav ( و ), He ( ه ), Ye ( ى )
Hamze (أ) sadece kelime başında zaid olur: افكار / efkâr, اخراج / ihraç. Osmanlı Türkçesinde bu gibi kelimelerde hamze yazılmayıp sadece hamzenin kürsüsü olan elif yazılır.
Elif (ا) kelime içinde uzun a (â) sesini karşılamak için kullanılır: ماهر / mâhir, مخابر / muhabir…
Te ( ت ) kelime başında, ortasında ve sonunda zaid olarak bulunabilir: تشكيل / teşkil, انتظار / intizar, شكايت / şikâyet…
Sin ( س ) ist-, müst- ses gurubuyla başlayan kelimelerde zaid harf olur: استثقال / istiskâl, مستقبل / müstakbel…
Mim ( م ) harfi sadece kelime başında zâid harf olur: معلوم / ma’lum, محكمه / mahkeme…
Nun ( ن ) harfi in-, mün- ses guruplarıyla başlayan kelimelerde başta, -ân ile biten kelimelerde ise sonra zaid olur: انكسار / inkisar, منكسر / münkesir, عرفان / irfan…
Vav ( و ) harfi genellikle kelime içinde uzun u (û) sesini karşıladığında zaid olur: معلوم / mal’ûm, مجهول / meçhul…
He ( ه ) harfi kelime sonunda Arapçadaki kapalı te harfi yerine kullanıldığında zaid olur: مدرسه / medrese, كتابه / kitabe…
Ye ( ى ) harfi kelime içinde uzun i (î) sesini karşıladığında zaid olur: تعليم / ta’lîm, فقير / fakîr…
Örnek:
Arapçada ‘yazmak’ fiilini oluşturan kök harfler: ب ت ك (k-t-b)
Bu kökten türetilmiş bazı kelimeler:
كتاب / kitâb
كاتب / kâtib
مكتب / mektûb
مكتب / mekteb
كتابه / kitâbe
Bu kelimelerde kelime kökünü oluşturan aslî harfler değişmezken, yeni kelimeler türetmek için bu kök harflere zaid harfler eklenmiştir.
Arapça Kelimelerin Vezni
Arapça bir kelimenin asli harflerinin yerine sırasıyla ف / ع / ل harfleri getirilip zaid harfler aynen korunur. Ortaya çıkan kalıp, kelimenin veznidir.
Kelimelerin Veznini Bulmak
جَهل / cehl “bilmeme, cahillik” kelimesi örnek olursa:
Zaid harfin olmadığı bu kelimede asli harflerin yerine ف / ع / ل harflerini getirip, kelimenin harekesiyle okursak, فَعل / fa’l çıkar karşımıza. Cehl kelimesinin vezni fa’l dir.
جاهِل / câhil kelimesi için aynı yöntemi kullanarak فاعِل / fâ’il kalıbını buluruz.
ضَرَر / zarar = فَعَل / fa’âl
دُخول / duhul = فُعول / fu’ûl
صَرف / sarf = فَعل / fa’l
Harflerine Göre Arapça Kelimeler
Arapça kelimeler asli harflerinin niteliklerine göre sahih ve mu’tell olmak üzere iki guruba ayrılır.
ى و ا harflerine illet harfleri denir.
Bu harflerden 1 veya 2 tanesi asli harfler içinde yer alırsa, böyle kelimelere mu’tell kelimeler denir.
İllet harfleri, kelime yapım sürecinde başka harflere dönüşür veya düşer. Dönüştükleri harfler yine illet harflerindendir.
Örnek: وزن vezn kelimesindeki و / vav illet harflerindendir. Bu kökten yeni bir kelime türetirken و ye / ى ye dönüşür: موزان / mivzan olması gereken kelime mîzân / ميزان şeklini alır.
سيل / seyl kökünde ye / ى illet harfidir. Bu kökten türetilen اساله / isale kelimesinde ye / ى düşmüştür.
Sahih kelimeler üç kısımdır: sâlim, mehmûz, muzâ’af.
Mu’tell kelimeler dört kısımdır: misâl, ecvef, nâkıs, lefîf.
Aksâm-ı seb’a
Asli kelimeler niteliklerine göre yedi kısma ayrılır, buna aksâm-ı seb’a denir.
1- Sâlim / سالم : Asli harflerinden biri ا elif, و vav, ى ye, ء hamze olmayan ve içinde aynı cinsten iki harf bulunmayan kelimelere sâlim denir.
حلم / hilm = yumuşaklık, ağırbaşlılık
ضرب / darb = vurma, vuruş
ظلم / zulm = haksızlık, eziyet
لطف / lutf = lütuf
صبر / sabr = sabır
2- Mehmûz / مهموز: Asli harflerinden biri ء hamze olan kelimelere mehmûz denir.
أدب / edep = edep
أمر / emr = iş, buyruk
أكل / ekl = yeme
رأى / re’y = görüş
جزء / cüz’ = parça
3- Muzâ’af / مضاعف: Asli harflerinden son ikisi aynı olan kelimelere muzâ’af denir.
سبب / sebeb
قرار / karar
عدد / aded
سرور / sürûr
رد / redd
4- Misâl / مثل: Asli harflerinden ilki و vav veya ى ye olan kelimelere misâl denir.
وعظ / va’z = nasihat
وقوع / vuku = olma, oluş
يسر / yüsr = kolaylık
يمن / yümn = bereket
يقين / yakîn = şüphesiz bilme
5- Ecvef / اجوف: Asli ikinci harfi و vav veya ى ye olan kelimelere ecvef denir.
قول / kavl = söz
سوق / sevk
سير / seyr
بيع / bey’ = satma, satış
6- Nâkıs / ناقص: Asli harflerinden üçüncüsü illet harflerinden biri olan kelimelere nâkıs denir.
سهو / sehv = yanılma
شقاوت / şakavet = eşkıyalık
سعى / sa’y = çalışma
7- Lefif / لفيف: Asli harflerinden ikisi illet olan kelimelere lefif denir.
ولايت / velayet = veli olmak, velilik
وفا / vefa = sözünde durma
وقايه / vikaye = koruma
طى / tayy = çıkarma
Arapça İsimler ve Çokluk
Üç asli harften oluşan köklere sülasi, dört asli harften oluşan köklere rubai, beş asli harften oluşanlara humasi denir.
İsim,
Varlıkları gösteren kelimelerdir. Cins ve özel isim olmak üzere iki guruba ayrılırlar.
Masdar,
Hareket, oluş, kılış bildiren kelimelerdir. Mücerred, mimli, mezidünfih ve mec’ûl olmak üzere dört guruba ayrılırlar.
İsm-i fâ’il,
Masdarı yapanı ifade eden kelimelere verilen addır: yazıcı, kırıcı, yazan, yazar gibi…
İsm-i mef’ûl,
Masdara maruz kalanı ifade eden kelimelerdir: kırılmış, kırık, yazılmış, kırık gibi…
İsm-i tafdil,
Sıfatlarda derece açısından daha üstün olma durumunu gösteren kelimelerdir. Daha güzel, en büyük gibi…
İsm-i tasgir,
Küçültme kategorisidir. +cık, +cik, +cığaz, +ciğez ekleriyle yapılan kelimeler gibi…
İsm-i mekân,
Masdarla ifade edilenin gerçekleştiği yeri bildiren kelimelerdir. Derslik, kömürlük, çalışma yeri gibi…
Mübalağa-i fa’il,
Masdarla ifade edilenin özne tarafından fazlaca yapıldığını anlatan kelimelerdir. Çok konuşan, çok gezen, kırılgan, pişeğen gibi…
İsm-i mensub,
Nispet ifade eden kelimelerdir. Kelime sonuna nispet eki getirilmek suretiyle yapılır. İstanbullu, demirden, mektupçu gibi…
İsimlerin Vezinleri
İsim teşkilinde kullanılan bazı kalıplar:
Fa’l / فَعْل
شمس / şems, ثور / sevr (öküz), جوز / cevz, لحم / lahm (et), زرع / zer’ (ekin).
Fi’l / فِعْل
بٔر / bi’r (kuyu), ذٔب / zi’b (kurt), رجل / ricl (ayak)
Fu’l / فُعْل
فلك / fülk (gemi), قفل / kufl (kilit), نقل / nukl (meze)
Fa’al / فَعَلْ
قلم / kalem, قمر / kamer, جبل / cebel (dağ), ثمر / semer (meyve)
Fa’lel / فَعْلَلْ
خردل / hardal, ثعلب / sa’leb (tilki), صرصر / sarsar (fırtına)
Fu’lul / فُعْلُلْ
بلبل / bülbül, فستق / fustuk, فندق / funduk, هدهد/ hüdhüd (ibibik kuşu)
Arapça İsimlerde Çokluk
İkilik (tesniye)
Arapça kelime yapımında tesniye +eyn ( ين ) ve +an ( ان ) ekleriyle yapılır.
طرف / taraf / طرفين / tarafeyn (iki taraf)
دولت / devlet / دولتين / devleteyn (iki devlet)
ليله / leyle / ليلتين / leyleteyn (iki gece)
Tesniye yapımında kullanılan +an eki Osmanlı Türkçesinde çok az kullanılmıştır.
Çokluk (cem)
Arapçada çokluk, eklemeli ve bükünlü olmak üzere iki guruba ayrılır.
Eklemeli çokluklar sâlim çokluk (cem’-i sâlim) adını alır. +în ( ين ), +ûn ( ون ) ekleri müzekker (eril), +ât ( ات ), eki ise müennes (dişil) çoklular yapar.
Bükünlü çokluklar mükesser çokluk (cem’-i mükesser) adını alır. İsmin asli harflerine çeşitli zaid harflerin ilave edilip belli vezinlere konulmasıyla elde edilir. Cem’-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil (müennes) sayılırlar.
Örnekler:
Felek / فلك / eflak / افلاك (gökler) vezni: ef’al / افعل
Kasr (köşk) / قصر / kusûr / قصور (köşkler) vezni: fu’ul / فعول
Sâlim çokluklar
Sâlim çokluğu teşkil eden eklerden +in ve +un ekleri eril (müzekker) çokluk yapar.
مسلم / müslim: مسلمين / müslim+in / مسلمون / müslim+un (Müslümanlar)
مؤمن / mü’min: مؤمنين / mü’min+in / مؤمنون / mü’min+un (müminler)
Sâlim çokluğu teşkil eden eklerden +at eki ise dişil (müennes) çokluk yapar. Bu eki alan kelimenin sonunda ه ve ت harfleri varsa bu harfler yazılmaz.
معلمه / muallime (bayan öğretmen) / معلمات / muallimat
Fiillerin masdar şekillerinin pek çoğu +at ekiyle çokluk haline getirilir.
وقوع / vuku’ / وقوعات / vukuat
اخراج / ihrac / اخراجات / ihracat
Mükesser çokluklar esas olarak semaidir yani hangi kelimenin hangi kalıba göre çokluk yapılacağını Arapça konuşan halkların asırlar öncesinde oluşmuş uzlaşmaları belirlemiştir.
Cem’-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil (müennes) sayılırlar. Farsça yapılı sıfat tamlamasında cem’-i mükesser kalıbında olan bir isimden sonra gelen sıfat da müennes yapılır.
Başlıca cem’-i mükesser kalıpları:
Ef’âl / افعال
كدر / keder - اكدار / ekdar (kederler)
سبب / sebeb - اسباب / esbab
شخض / şahs - اشخاص / eşhas
نهر / nehr - انهار / enhar
شكل / şekl - اشكال / eşkal
Fu’ûl / فعول
امر / emr - امور / umûr (işler-emirler)
علم / ilm - علوم / ulûm (ilimler)
دين / deyn - ديون / duyûn (borçlar)
ملك / melik - ملوك / mülûk (hükümdarlar)
فن / fenn - فنون / fünûn (fenler-bilimler)
عقل / akl - عقول / ukûl (akıllar)
Fu’ul / فعل
كتاب / kitab - كتب / kütüb
طريق / tarik - طرق / turuk (yollar)
سفينه / sefine - سفن / süfün (gemiler)
Fu’al / فعل
امت / ümmet - امم / ümem (ümmetler)
دولت / devlet - دول / düvel
صورت / suret - صور / suver (resimler-suretler)
Fi’al / فعل
نعمت / nimet - نعم / ni’am (nimetler)
محنت / mihnet - محن / mihen
ملت / millet - ملل / milel
حكمت / hikmet - حكم / hikem
Fi’âl / فعال
جبل / cebel - جبال / cibâl (dağlar)
رجل / racül - رجال / ricâl (adamlar)
بلده / belde - بلاد / bilâd
عبد / abd - عباد / ibâd
كبير / kebir - كبار / kibâr
عظيم / azîm - عظام / izâm
Fu’’âl / فعال
Fâ’il (فاعل) veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinle yapılır.
حاكم / hakim - حكام / hükkam
كاتب / katib - كتاب / küttab
طالب / talib - طلاب / tullâb
Fa’ale / فعلة
Fa’il (فاعل) veznindeki birçok kelimenin çoğulu bu vezinle yapılır.
طالب / tâlib - طابه / talebe (öğrenciler)
عاجز / aciz - عجزه / aceze
Fu’alâ / فعلاء
Fâ’il (فاعل) ve fa’îl (فعيل) veznindeki bazı kelimelerin çoğulu bu vezinde gelir. Veznin sonundaki hamze genellikle yazılmaz.
عالم / alim - علما / ulema
شاعر / şair - شعرا / şu’ara
فاضل / fazıl - فضلا / fuzala (fazıllar-erdemliler)
سفير / sefir - سفرا / süfera
وزير / vezir - وزرا / vüzera
Fe’â’il / فعاءل
صحيفه / sahife - صحاءف / sahâ’if
رساله / risale - رساءل resâ’il
حقيقت / hakikat - حقاءق / hakâ’ik
فضيلت / fazilet - فضاءل / fazâ’il
لطيفه / latife - لطاءف / letâ’if
وظيفه / vazife - وظاءف / vezâ’if
نتيجه / netice - نطاءج / netâ’ic
Fevâ’il / فواعل
جامع / câmi’ - جوامع / cevâmi’
حادثه / hadise - حوادث / havadis
قاعده / kaide - قواعد / kava’id
عالم / âlem - عوالم / avâlim
شاهد / şahid - شواهد / şevahid
ساحل / sahil - سواحل / sevahil
تابع / tabi’ - توابع / tevâbi’
Fevâ’îl / فواعيل
قانون / kanun - قوانين / kavanin
تاريخ / tarih - تواريخ / Tevarih
خاقان / hakan - خواقين / havakin
Efâ’il / افاعل
اكبر / ekber - اكابر / ekabir
اعظم / a’zam - اعاظم / e’azım
ارزل / erzel - ارازل / erâzil
اقرب / akreb - اقارب / ekarib (en yakınlar)
Efâ’îl / افاعيل
اقليم / iklim - اقاليم / ekalim (ülkeler-diyarlar)
حديث / hadis - احاديث / ehadis
استاذ / üstaz - اساتيذ / esatiz
Ef’ilâ / افعلاء
Fa’îl (فعيل) vezninin nakısı fa’î şeklini alır. Bu tür kelimelerin çokluğu ef’ilâ (افعلاء) veznindedir.
نبى / nebi - انبيا / enbiya
ولى / veli - اوليا / evliya
ذكى / zeki - اذكيا / ezkiya
Ef’ile / افعلة
جواب / cevab - اجوبه / ecvibe
زمان / zaman - ازمنه / ezmine
سلاح / silah - اسلحه / esliha
لسان / lisan - السنه / elsine
متاع / meta’ - امتعه / emti’a
Mefâ’il / مفاعل
Mef’al (مفعل), mef’alet (مفعلة), mef’il (مفعل), mef’ilet (مفعلة) veznindeki kelimelerin çokluğu bu vezinde yapılır.
مكتب / mekteb - مكاتب / mekatib
مذهب / mezheb - مذاهب / mezahib
مقصد / maksad - مقاصد / mekasıd
مصرف / masraf - مصارف / mesarif
مجلس / meclis - مجالس / mecalis
منْزل / menzil - منازل / menazil
مدرسه / medrese - مدارس / medaris
معرفت / ma’rifet - معارف / me’arif
منفعت / menfa’at - منافع / menafi’
Mefâ’îl / مفاعيل
Mef’ûl (مفعول), mef’al (مفعل), mif’âl (مفعال)veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinle yapılır.
مجنون / mecnun - مجانين / mecanin
مفتاح / miftah - مفاتيح / mefatih (anahtarlar)
Tefâ’îl / تفاعيل
Bilhassa tef’îl (تفعيل) veznindeki kelimelerin pek çoğunun çokluğu bu vezinle yapılır.
تصوير / tasvir - تصاوير / tesavir
تركيب / terkib - تراكيب / terakib
تكليف / teklif - تكاليف / tekalif
Ef’ul / افعل
نجم / necm - انجم / encüm (yıldızlar)
نفس / nefs - انفس / enfüs
Ünite: 1
Arapçada Kelime Yapımı
Arapça bükünlü bir dildir (kelime yapımında sözcük kökleri değişir); bir kökten yeni kelimeler türetilirken başa ve sona ekler getirilmez.
Arapça kelimeler genel olarak iki guruba ayrılır:
a) Asıl isimler (ism-i câmid) özel isimler, cins isimler ve sayı isimleri bu guruba girer.
b) Türemiş isimler (ism-i müştak) fiilden türemiş bu isimler ise; masdar isimleri, ism-i fa’il, ism-i mef’ul, sıfat-ı müşebbehe, mübalağa-i fa’il, ism-i tafdil, ism-i mekân, ism-i zaman, ism-i alet, ism-i tasgir, ism-i mensub şeklinde tasnif edilir.
İsm-i camid gurubundaki bütün kelimeler ile ism-i mekân, ism-i zaman, ism-i alet, ism-i tasgir gurubundaki kelimelerin hepsi isimdirler.
İsm-i fa’il, ism-i mef’ul, sıfat-ı müşebbehe, mübalağa-i fa’il, ism-i tafdil, ism-i mensub gurubundaki kelimeler ise sıfattırlar.
Arapça Kelime Yapımı
Birleşik kelimeler dışında Arapçada kelimeler ön ve son eklerle değil, bükünlenme yoluyla yapılır.
İki harfli edatlar ve birkaç istisna kelime dışında Arapçada bir kelime kökü en az üç harften oluşur. Bunlara asli harfler denir. Yeni kelime yapılırken bu asli harflerin başına, ortasına veya sonuna bir veya daha fazla harf ilave edilir. Bu ilave harflere zaid harfler (ekleme harfler) denir.
Kelime yapımı belli kalıplara göre yapıldığı için bu zaid harflerin hangi harfler olabileceği bellidir.
Zaid Harfler
Hamze (أ), Elif (ا), Te ( ت ), Sin ( س ), Mim ( م ), Nun ( ن ), Vav ( و ), He ( ه ), Ye ( ى )
Hamze (أ) sadece kelime başında zaid olur: افكار / efkâr, اخراج / ihraç. Osmanlı Türkçesinde bu gibi kelimelerde hamze yazılmayıp sadece hamzenin kürsüsü olan elif yazılır.
Elif (ا) kelime içinde uzun a (â) sesini karşılamak için kullanılır: ماهر / mâhir, مخابر / muhabir…
Te ( ت ) kelime başında, ortasında ve sonunda zaid olarak bulunabilir: تشكيل / teşkil, انتظار / intizar, شكايت / şikâyet…
Sin ( س ) ist-, müst- ses gurubuyla başlayan kelimelerde zaid harf olur: استثقال / istiskâl, مستقبل / müstakbel…
Mim ( م ) harfi sadece kelime başında zâid harf olur: معلوم / ma’lum, محكمه / mahkeme…
Nun ( ن ) harfi in-, mün- ses guruplarıyla başlayan kelimelerde başta, -ân ile biten kelimelerde ise sonra zaid olur: انكسار / inkisar, منكسر / münkesir, عرفان / irfan…
Vav ( و ) harfi genellikle kelime içinde uzun u (û) sesini karşıladığında zaid olur: معلوم / mal’ûm, مجهول / meçhul…
He ( ه ) harfi kelime sonunda Arapçadaki kapalı te harfi yerine kullanıldığında zaid olur: مدرسه / medrese, كتابه / kitabe…
Ye ( ى ) harfi kelime içinde uzun i (î) sesini karşıladığında zaid olur: تعليم / ta’lîm, فقير / fakîr…
Örnek:
Arapçada ‘yazmak’ fiilini oluşturan kök harfler: ب ت ك (k-t-b)
Bu kökten türetilmiş bazı kelimeler:
كتاب / kitâb
كاتب / kâtib
مكتب / mektûb
مكتب / mekteb
كتابه / kitâbe
Bu kelimelerde kelime kökünü oluşturan aslî harfler değişmezken, yeni kelimeler türetmek için bu kök harflere zaid harfler eklenmiştir.
Arapça Kelimelerin Vezni
Arapça bir kelimenin asli harflerinin yerine sırasıyla ف / ع / ل harfleri getirilip zaid harfler aynen korunur. Ortaya çıkan kalıp, kelimenin veznidir.
Kelimelerin Veznini Bulmak
جَهل / cehl “bilmeme, cahillik” kelimesi örnek olursa:
Zaid harfin olmadığı bu kelimede asli harflerin yerine ف / ع / ل harflerini getirip, kelimenin harekesiyle okursak, فَعل / fa’l çıkar karşımıza. Cehl kelimesinin vezni fa’l dir.
جاهِل / câhil kelimesi için aynı yöntemi kullanarak فاعِل / fâ’il kalıbını buluruz.
ضَرَر / zarar = فَعَل / fa’âl
دُخول / duhul = فُعول / fu’ûl
صَرف / sarf = فَعل / fa’l
Harflerine Göre Arapça Kelimeler
Arapça kelimeler asli harflerinin niteliklerine göre sahih ve mu’tell olmak üzere iki guruba ayrılır.
ى و ا harflerine illet harfleri denir.
Bu harflerden 1 veya 2 tanesi asli harfler içinde yer alırsa, böyle kelimelere mu’tell kelimeler denir.
İllet harfleri, kelime yapım sürecinde başka harflere dönüşür veya düşer. Dönüştükleri harfler yine illet harflerindendir.
Örnek: وزن vezn kelimesindeki و / vav illet harflerindendir. Bu kökten yeni bir kelime türetirken و ye / ى ye dönüşür: موزان / mivzan olması gereken kelime mîzân / ميزان şeklini alır.
سيل / seyl kökünde ye / ى illet harfidir. Bu kökten türetilen اساله / isale kelimesinde ye / ى düşmüştür.
Sahih kelimeler üç kısımdır: sâlim, mehmûz, muzâ’af.
Mu’tell kelimeler dört kısımdır: misâl, ecvef, nâkıs, lefîf.
Aksâm-ı seb’a
Asli kelimeler niteliklerine göre yedi kısma ayrılır, buna aksâm-ı seb’a denir.
1- Sâlim / سالم : Asli harflerinden biri ا elif, و vav, ى ye, ء hamze olmayan ve içinde aynı cinsten iki harf bulunmayan kelimelere sâlim denir.
حلم / hilm = yumuşaklık, ağırbaşlılık
ضرب / darb = vurma, vuruş
ظلم / zulm = haksızlık, eziyet
لطف / lutf = lütuf
صبر / sabr = sabır
2- Mehmûz / مهموز: Asli harflerinden biri ء hamze olan kelimelere mehmûz denir.
أدب / edep = edep
أمر / emr = iş, buyruk
أكل / ekl = yeme
رأى / re’y = görüş
جزء / cüz’ = parça
3- Muzâ’af / مضاعف: Asli harflerinden son ikisi aynı olan kelimelere muzâ’af denir.
سبب / sebeb
قرار / karar
عدد / aded
سرور / sürûr
رد / redd
4- Misâl / مثل: Asli harflerinden ilki و vav veya ى ye olan kelimelere misâl denir.
وعظ / va’z = nasihat
وقوع / vuku = olma, oluş
يسر / yüsr = kolaylık
يمن / yümn = bereket
يقين / yakîn = şüphesiz bilme
5- Ecvef / اجوف: Asli ikinci harfi و vav veya ى ye olan kelimelere ecvef denir.
قول / kavl = söz
سوق / sevk
سير / seyr
بيع / bey’ = satma, satış
6- Nâkıs / ناقص: Asli harflerinden üçüncüsü illet harflerinden biri olan kelimelere nâkıs denir.
سهو / sehv = yanılma
شقاوت / şakavet = eşkıyalık
سعى / sa’y = çalışma
7- Lefif / لفيف: Asli harflerinden ikisi illet olan kelimelere lefif denir.
ولايت / velayet = veli olmak, velilik
وفا / vefa = sözünde durma
وقايه / vikaye = koruma
طى / tayy = çıkarma
Arapça İsimler ve Çokluk
Üç asli harften oluşan köklere sülasi, dört asli harften oluşan köklere rubai, beş asli harften oluşanlara humasi denir.
İsim,
Varlıkları gösteren kelimelerdir. Cins ve özel isim olmak üzere iki guruba ayrılırlar.
Masdar,
Hareket, oluş, kılış bildiren kelimelerdir. Mücerred, mimli, mezidünfih ve mec’ûl olmak üzere dört guruba ayrılırlar.
İsm-i fâ’il,
Masdarı yapanı ifade eden kelimelere verilen addır: yazıcı, kırıcı, yazan, yazar gibi…
İsm-i mef’ûl,
Masdara maruz kalanı ifade eden kelimelerdir: kırılmış, kırık, yazılmış, kırık gibi…
İsm-i tafdil,
Sıfatlarda derece açısından daha üstün olma durumunu gösteren kelimelerdir. Daha güzel, en büyük gibi…
İsm-i tasgir,
Küçültme kategorisidir. +cık, +cik, +cığaz, +ciğez ekleriyle yapılan kelimeler gibi…
İsm-i mekân,
Masdarla ifade edilenin gerçekleştiği yeri bildiren kelimelerdir. Derslik, kömürlük, çalışma yeri gibi…
Mübalağa-i fa’il,
Masdarla ifade edilenin özne tarafından fazlaca yapıldığını anlatan kelimelerdir. Çok konuşan, çok gezen, kırılgan, pişeğen gibi…
İsm-i mensub,
Nispet ifade eden kelimelerdir. Kelime sonuna nispet eki getirilmek suretiyle yapılır. İstanbullu, demirden, mektupçu gibi…
İsimlerin Vezinleri
İsim teşkilinde kullanılan bazı kalıplar:
Fa’l / فَعْل
شمس / şems, ثور / sevr (öküz), جوز / cevz, لحم / lahm (et), زرع / zer’ (ekin).
Fi’l / فِعْل
بٔر / bi’r (kuyu), ذٔب / zi’b (kurt), رجل / ricl (ayak)
Fu’l / فُعْل
فلك / fülk (gemi), قفل / kufl (kilit), نقل / nukl (meze)
Fa’al / فَعَلْ
قلم / kalem, قمر / kamer, جبل / cebel (dağ), ثمر / semer (meyve)
Fa’lel / فَعْلَلْ
خردل / hardal, ثعلب / sa’leb (tilki), صرصر / sarsar (fırtına)
Fu’lul / فُعْلُلْ
بلبل / bülbül, فستق / fustuk, فندق / funduk, هدهد/ hüdhüd (ibibik kuşu)
Arapça İsimlerde Çokluk
İkilik (tesniye)
Arapça kelime yapımında tesniye +eyn ( ين ) ve +an ( ان ) ekleriyle yapılır.
طرف / taraf / طرفين / tarafeyn (iki taraf)
دولت / devlet / دولتين / devleteyn (iki devlet)
ليله / leyle / ليلتين / leyleteyn (iki gece)
Tesniye yapımında kullanılan +an eki Osmanlı Türkçesinde çok az kullanılmıştır.
Çokluk (cem)
Arapçada çokluk, eklemeli ve bükünlü olmak üzere iki guruba ayrılır.
Eklemeli çokluklar sâlim çokluk (cem’-i sâlim) adını alır. +în ( ين ), +ûn ( ون ) ekleri müzekker (eril), +ât ( ات ), eki ise müennes (dişil) çoklular yapar.
Bükünlü çokluklar mükesser çokluk (cem’-i mükesser) adını alır. İsmin asli harflerine çeşitli zaid harflerin ilave edilip belli vezinlere konulmasıyla elde edilir. Cem’-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil (müennes) sayılırlar.
Örnekler:
Felek / فلك / eflak / افلاك (gökler) vezni: ef’al / افعل
Kasr (köşk) / قصر / kusûr / قصور (köşkler) vezni: fu’ul / فعول
Sâlim çokluklar
Sâlim çokluğu teşkil eden eklerden +in ve +un ekleri eril (müzekker) çokluk yapar.
مسلم / müslim: مسلمين / müslim+in / مسلمون / müslim+un (Müslümanlar)
مؤمن / mü’min: مؤمنين / mü’min+in / مؤمنون / mü’min+un (müminler)
Sâlim çokluğu teşkil eden eklerden +at eki ise dişil (müennes) çokluk yapar. Bu eki alan kelimenin sonunda ه ve ت harfleri varsa bu harfler yazılmaz.
معلمه / muallime (bayan öğretmen) / معلمات / muallimat
Fiillerin masdar şekillerinin pek çoğu +at ekiyle çokluk haline getirilir.
وقوع / vuku’ / وقوعات / vukuat
اخراج / ihrac / اخراجات / ihracat
Mükesser çokluklar esas olarak semaidir yani hangi kelimenin hangi kalıba göre çokluk yapılacağını Arapça konuşan halkların asırlar öncesinde oluşmuş uzlaşmaları belirlemiştir.
Cem’-i mükesserler (=bükünlü çokluk), cinsiyet kategorisinde dişil (müennes) sayılırlar. Farsça yapılı sıfat tamlamasında cem’-i mükesser kalıbında olan bir isimden sonra gelen sıfat da müennes yapılır.
Başlıca cem’-i mükesser kalıpları:
Ef’âl / افعال
كدر / keder - اكدار / ekdar (kederler)
سبب / sebeb - اسباب / esbab
شخض / şahs - اشخاص / eşhas
نهر / nehr - انهار / enhar
شكل / şekl - اشكال / eşkal
Fu’ûl / فعول
امر / emr - امور / umûr (işler-emirler)
علم / ilm - علوم / ulûm (ilimler)
دين / deyn - ديون / duyûn (borçlar)
ملك / melik - ملوك / mülûk (hükümdarlar)
فن / fenn - فنون / fünûn (fenler-bilimler)
عقل / akl - عقول / ukûl (akıllar)
Fu’ul / فعل
كتاب / kitab - كتب / kütüb
طريق / tarik - طرق / turuk (yollar)
سفينه / sefine - سفن / süfün (gemiler)
Fu’al / فعل
امت / ümmet - امم / ümem (ümmetler)
دولت / devlet - دول / düvel
صورت / suret - صور / suver (resimler-suretler)
Fi’al / فعل
نعمت / nimet - نعم / ni’am (nimetler)
محنت / mihnet - محن / mihen
ملت / millet - ملل / milel
حكمت / hikmet - حكم / hikem
Fi’âl / فعال
جبل / cebel - جبال / cibâl (dağlar)
رجل / racül - رجال / ricâl (adamlar)
بلده / belde - بلاد / bilâd
عبد / abd - عباد / ibâd
كبير / kebir - كبار / kibâr
عظيم / azîm - عظام / izâm
Fu’’âl / فعال
Fâ’il (فاعل) veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinle yapılır.
حاكم / hakim - حكام / hükkam
كاتب / katib - كتاب / küttab
طالب / talib - طلاب / tullâb
Fa’ale / فعلة
Fa’il (فاعل) veznindeki birçok kelimenin çoğulu bu vezinle yapılır.
طالب / tâlib - طابه / talebe (öğrenciler)
عاجز / aciz - عجزه / aceze
Fu’alâ / فعلاء
Fâ’il (فاعل) ve fa’îl (فعيل) veznindeki bazı kelimelerin çoğulu bu vezinde gelir. Veznin sonundaki hamze genellikle yazılmaz.
عالم / alim - علما / ulema
شاعر / şair - شعرا / şu’ara
فاضل / fazıl - فضلا / fuzala (fazıllar-erdemliler)
سفير / sefir - سفرا / süfera
وزير / vezir - وزرا / vüzera
Fe’â’il / فعاءل
صحيفه / sahife - صحاءف / sahâ’if
رساله / risale - رساءل resâ’il
حقيقت / hakikat - حقاءق / hakâ’ik
فضيلت / fazilet - فضاءل / fazâ’il
لطيفه / latife - لطاءف / letâ’if
وظيفه / vazife - وظاءف / vezâ’if
نتيجه / netice - نطاءج / netâ’ic
Fevâ’il / فواعل
جامع / câmi’ - جوامع / cevâmi’
حادثه / hadise - حوادث / havadis
قاعده / kaide - قواعد / kava’id
عالم / âlem - عوالم / avâlim
شاهد / şahid - شواهد / şevahid
ساحل / sahil - سواحل / sevahil
تابع / tabi’ - توابع / tevâbi’
Fevâ’îl / فواعيل
قانون / kanun - قوانين / kavanin
تاريخ / tarih - تواريخ / Tevarih
خاقان / hakan - خواقين / havakin
Efâ’il / افاعل
اكبر / ekber - اكابر / ekabir
اعظم / a’zam - اعاظم / e’azım
ارزل / erzel - ارازل / erâzil
اقرب / akreb - اقارب / ekarib (en yakınlar)
Efâ’îl / افاعيل
اقليم / iklim - اقاليم / ekalim (ülkeler-diyarlar)
حديث / hadis - احاديث / ehadis
استاذ / üstaz - اساتيذ / esatiz
Ef’ilâ / افعلاء
Fa’îl (فعيل) vezninin nakısı fa’î şeklini alır. Bu tür kelimelerin çokluğu ef’ilâ (افعلاء) veznindedir.
نبى / nebi - انبيا / enbiya
ولى / veli - اوليا / evliya
ذكى / zeki - اذكيا / ezkiya
Ef’ile / افعلة
جواب / cevab - اجوبه / ecvibe
زمان / zaman - ازمنه / ezmine
سلاح / silah - اسلحه / esliha
لسان / lisan - السنه / elsine
متاع / meta’ - امتعه / emti’a
Mefâ’il / مفاعل
Mef’al (مفعل), mef’alet (مفعلة), mef’il (مفعل), mef’ilet (مفعلة) veznindeki kelimelerin çokluğu bu vezinde yapılır.
مكتب / mekteb - مكاتب / mekatib
مذهب / mezheb - مذاهب / mezahib
مقصد / maksad - مقاصد / mekasıd
مصرف / masraf - مصارف / mesarif
مجلس / meclis - مجالس / mecalis
منْزل / menzil - منازل / menazil
مدرسه / medrese - مدارس / medaris
معرفت / ma’rifet - معارف / me’arif
منفعت / menfa’at - منافع / menafi’
Mefâ’îl / مفاعيل
Mef’ûl (مفعول), mef’al (مفعل), mif’âl (مفعال)veznindeki bazı kelimelerin çokluğu bu vezinle yapılır.
مجنون / mecnun - مجانين / mecanin
مفتاح / miftah - مفاتيح / mefatih (anahtarlar)
Tefâ’îl / تفاعيل
Bilhassa tef’îl (تفعيل) veznindeki kelimelerin pek çoğunun çokluğu bu vezinle yapılır.
تصوير / tasvir - تصاوير / tesavir
تركيب / terkib - تراكيب / terakib
تكليف / teklif - تكاليف / tekalif
Ef’ul / افعل
نجم / necm - انجم / encüm (yıldızlar)
نفس / nefs - انفس / enfüs