ÖZLEM
önce bir gün geçti, O kadar önemsemedim yokluğunu,
Ardından bir hafda doldu, sadece etrafıma bakındım kendimce,
Sonra bir ay, giderek ağırlaşan bir şeyler hissettim bedenimde umursamadım.
her ayın sonunda daha da eklendi bu ağırlığa yeni ağırlıklar.
Sustum kendimi dinlemeye çalıştım,
Ama o sırt dönmüştü bana daha bi susuyordu.
baktım ki bir sene, tam bir sene geçmiş aradan,
Gözlerim nemlenmeye başlamıştı.
Yüreğimin ağırlığını saklayamamaktan korkuyordum.
Dayanmam gerekiyordu, bu duygunun içime daha fazla yayılmamasını sağlamalıydım..
Gözümün önünden bir perde gibi gelip geçen anılarımız rahat bırakmamaya başladı,
Eksik birşeylerin gün geçtikce daha bi arttığını hissettikce parçalar damlıyordu bedenimden.
Gücüm azaldıkça daha bi esir alıyordu beni,
yaşamımım her noktasında bir parça senle, benden bir parça ben alıyordu.
Giderek azalan parçalarımdan, bitkin düşmüş bedenim en çok zarar görendi,
Hele yüreğim, Sanki yaşamıyor, hissetmiyor,görmüyor,duymuyor ve konuşmuyordu.
Bana yönelik hiçbirşeyde duygu türetmiyordu.
Sadece bir duygu vardı bana işlemeye çalıştığı,
başka duyguları tanımsızlaştıran bir duygu; Özlem
Sana olan özleminin önüne ben bile geçemiyordum..
Bak şimdi seneler geçmiş...
Al işte; bir ayda ağırlaşan bedeni düşün şimdi...
Nasıl dolmuş, nasıl kavrulmuş nasıl dayanmış ve nasıl sevmiş
Ben bile başaramamışken senle yaşamayı,
Yüreğim nasıl sahiplenmiş seni,
Nasıl işlemiş senelerce özleminin damlalarını içime,
Şimdi o kadar özlemle doluyum ki sana,
Toplayarak oluşturduğum her parçadan bütün bi sen,
bütün bir özlem....
Ben senin yokluğunu özledim,
Varlığında hiç tatmadığım bu duyguyu, yokluğunda tanımayı sevdim,
Ben seni günlerce,aylarca,senelerce hatta ömrümce özledim.
Özlemin daha bi güzelleştirdi varlığında yaşadığımız her anı,
Ama yokluğun da bi başka; daha bi işliyor seni içime ,
Daha bi sen oluyorum, sanki hiç gitmemişsin gibi...
Şimdi o yavaş yavaş içime süzülen ve bana seni anlatan yüreğimle
Bitkin bedenimden kalan son parçayla;
Sesleniyorum sana !...
Gel sende o eşşiz duyguyu tat,
Ve ben senden önce ama senden gelen bu duygula,
gülümseyerek,haykırıyorum...
SENİ KENDİ YARATTIĞIM ÖZLEMLE ÖZLÜYORUM....
önce bir gün geçti, O kadar önemsemedim yokluğunu,
Ardından bir hafda doldu, sadece etrafıma bakındım kendimce,
Sonra bir ay, giderek ağırlaşan bir şeyler hissettim bedenimde umursamadım.
her ayın sonunda daha da eklendi bu ağırlığa yeni ağırlıklar.
Sustum kendimi dinlemeye çalıştım,
Ama o sırt dönmüştü bana daha bi susuyordu.
baktım ki bir sene, tam bir sene geçmiş aradan,
Gözlerim nemlenmeye başlamıştı.
Yüreğimin ağırlığını saklayamamaktan korkuyordum.
Dayanmam gerekiyordu, bu duygunun içime daha fazla yayılmamasını sağlamalıydım..
Gözümün önünden bir perde gibi gelip geçen anılarımız rahat bırakmamaya başladı,
Eksik birşeylerin gün geçtikce daha bi arttığını hissettikce parçalar damlıyordu bedenimden.
Gücüm azaldıkça daha bi esir alıyordu beni,
yaşamımım her noktasında bir parça senle, benden bir parça ben alıyordu.
Giderek azalan parçalarımdan, bitkin düşmüş bedenim en çok zarar görendi,
Hele yüreğim, Sanki yaşamıyor, hissetmiyor,görmüyor,duymuyor ve konuşmuyordu.
Bana yönelik hiçbirşeyde duygu türetmiyordu.
Sadece bir duygu vardı bana işlemeye çalıştığı,
başka duyguları tanımsızlaştıran bir duygu; Özlem
Sana olan özleminin önüne ben bile geçemiyordum..
Bak şimdi seneler geçmiş...
Al işte; bir ayda ağırlaşan bedeni düşün şimdi...
Nasıl dolmuş, nasıl kavrulmuş nasıl dayanmış ve nasıl sevmiş
Ben bile başaramamışken senle yaşamayı,
Yüreğim nasıl sahiplenmiş seni,
Nasıl işlemiş senelerce özleminin damlalarını içime,
Şimdi o kadar özlemle doluyum ki sana,
Toplayarak oluşturduğum her parçadan bütün bi sen,
bütün bir özlem....
Ben senin yokluğunu özledim,
Varlığında hiç tatmadığım bu duyguyu, yokluğunda tanımayı sevdim,
Ben seni günlerce,aylarca,senelerce hatta ömrümce özledim.
Özlemin daha bi güzelleştirdi varlığında yaşadığımız her anı,
Ama yokluğun da bi başka; daha bi işliyor seni içime ,
Daha bi sen oluyorum, sanki hiç gitmemişsin gibi...
Şimdi o yavaş yavaş içime süzülen ve bana seni anlatan yüreğimle
Bitkin bedenimden kalan son parçayla;
Sesleniyorum sana !...
Gel sende o eşşiz duyguyu tat,
Ve ben senden önce ama senden gelen bu duygula,
gülümseyerek,haykırıyorum...
SENİ KENDİ YARATTIĞIM ÖZLEMLE ÖZLÜYORUM....
Hani Şöyle bi gözlerin dalar gider ya.Ve sen hep bi noktaya odaklanırsın.Uzun uzun dalarsın, beyninde sadece tek bir şey. Ve dünya durur, milyonlarca insan içinde sadece ben. Gözbebeklerimde çırpınan küçük bir yürek.Alıp giderim onu uzun uzun dalarak bir noktaya... Ardından haykırışlar başlar, İçinden çıkmak isteyen duygular Bir volkan gibi alevlenir.Her nokta, her noktanın birleştiği evren, sen bu noktada ; Bütün, gözlerimle oluşturduğum tek bir noktasın.Ve ben şimdi uzunca dalıyorum.