Selahaddin Eyyubi Kürt müydü?

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0


Fatih Altaylı'nın Murat Bardakçı ile birlikte hazırlayıp sunduğu Teke Tek Özel programına konuk olan Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tufan Gündüz çok tartışılacak bir iddiada bulundu.
Türklerin Anadolu'ya gelişinin tartışıldığı programda, Tufan Gündüz, Selahaddin Eyyubi'nin Kürt olduğunu iddia etti.

Daha önce çeşitli çevrelerce defalarca dillendirilen ancak siyasi bulunan bu iddia, Türk televizyonlarında ilk defa bir Türk tarihçi tarafından da ortaya atılmış oldu.

Tarihçi Gündüz, Haçlı seferlerini durduran Selahaddin Eyyubi'nin aslında Kürt olduğunu ve Kürt olmasının Türk tarihi açısından bir sakınca yaratmadığını söyledi.

SELAHADDİN EYYUBİ KİMDİR?


Selahaddin Eyyubi, Mısır, Suriye, Yemen ve Filistin sultanı ve Eyyubi hanedanının ilk hükümdarı. Kudüs’ü Haçlılardan alarak (2 Ekim 1187) kentte 88 yıl süren Frank işgaline son vermiş, Hıristiyanların misilleme olarak düzenledikleri III. Haçlı Seferi’ni etkisiz hale getirmiştir.


Babası Necmeddin Eyyub, Selçuklu emiri İmadeddin Zengi’nin hizmetinde görevliydi. Baalbek ve Şam’da büyüyen Salaheddin iyi bir din eğitimi aldı. Askeri yaşamı Zengi’nin oğlu ve ardılı Emir Nureddin’in komutanlarından, amcası Asadeddin Şirkuh’un hizmetine girmesiyle başladı. Şirkuh’un, Mısır’ın I. Haçlı Seferi sonucunda kurulan Latin-Hıristiyan devletlerinin eline geçmesini önlemek amacıyla düzenlediği üç sefer sırasında, Kudüs’ün Latin kralı I. Amalricus, Mısır’ın Fatımi halifesinin güçlü veziri Şavar ve Şirkuh arasında karşılıklı bir mücadele gelişmişti. Salaheddin Şirkuh’un ölümünden ve Şavar’ın öldürülmesinden sonra, henüz 31 yaşındayken hem Suriye birliklerinin komutanlığına, hem de melik unvanıyla Mısır vezirliğine atandı (1169).


1171’de Mısır’da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ilan eden Salaheddin Eyyubi böylece Mısır’ın tek yöneticisi durumuna geldi. Bir süre için kağıt üzerinde Emir Nureddin’in vasalı olarak kaldıysa da bu ilişki Suriye emirinin 1174’te ölmesiyle sona erdi. Mısır’daki zengin tarım topraklarını mali dayanak olarak kullanan Salaheddin, Nureddin’in çocuk yaştaki oğlu adına naiplik talebinde bulunmak üzere küçük, ama çok disiplinli bir orduyla Suriye’ye hareket etti. Ama çok geçmeden bu talebinden vazgeçerek, 1174’ten 1186’ya değin Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti. Zamanla sahtekarlık, ahlaksızlık ve gaddarlıktan uzak, cömert, erdemli, ama kararlı bir hükümdar olarak ünlendi. O zamana değin iç çekişmeler ve yoğun rekabet yüzünden Haçlılara direnmede güçlük çeken Müslümanların maddi ve manevi açıdan güçlenmelini sağladı.


Salaheddin, yeni ya da gelişmiş askeri teknikler kullanmak yerine, çok sayıdaki düzensiz kuvvetleri birleştirip disiplin altına alarak askeri güç dengesini de kendi lehine çevirmeyi başardı. 1187’de bütün gücüyle, Latin Haçlı krallıklarına yöneldi. Düşmanlarının tümüyle yoksun olduğu komuta yeteneğiyle 4 Temmuz 1187’de tükenmiş ve susuzluktan bitkin düşmüş bir Haçlı ordusunu, Kuzey Filistin’de Taberiye yakınındaki Hattin’de sıkıştırdı ve bir hamlede yok etti. Haçlıların verdiği kayıpların büyüklüğü Müslümanların Kudüs Krallığı’nın neredeyse tümünü ele geçirmesini sağladı. Akka, Betrun, Beyrut, Sayda, Nasıra, Caesarea, Nablus, Yafa ve Aşkelon üç ay içinde düştü. Salaheddin Haçlılara en büyük darbesini ise 88 yıl Frankların elinde kalan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak indirdi.


Salaheddin’in başarısına düşen tek gölge Sur’un ele geçirilmemesiydi. 1189’da Haçlı işgali altında yalnızca üç kent kalmış, ama sağ kalan dağınık Hıristiyanlar zorlu bir kıyı kalesi olan Sur’da toplanarak Latin karşı saldırısının çıkış noktasını oluşturmuşlardı. Kudüs’ün düşmesiyle derinden sarsılan Batılılar yeni bir Haçlı seferi çağrısında bulundu. III. Haçlı Seferi çok sayıda büyük soylu ve ünlü şövalyenin yanı sıra, üç ülkenin krallarını da savaş alanına çekti.


III. Haçlı Seferi uzun ve tüketici oldu. I. Richard (Aslan Yürekli) tartışmasız askeri dehasına karşın hiçbir sonuca ulaşamadı. Haçlılar Doğu Akdeniz’de ancak güvensiz bir toprak parçasına tutunabildiler. Kral Richard Ekim 1192’de dönüş için yelken açtığında savaş sona ermişti. Salaheddin başkent Şam’a çekildi. Uzun seferler ve at üstünde geçen günlerden sonra çok yaşamadı. Akrabaları imparatorluğu paylaşırken, arkadaşları Müslüman dünyasının en güçlü ve en eli açık hükümdarının, mezarını yaptırmaya yetecek para bırakmadığını gördüler.
 

ilkerinside

Yeni Üye
Katılım
10 Nis 2010
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
[FONT=&quot]Selahaddin Eyyubi Türktür[/FONT][FONT=&quot]

Kürt tarihi olarakta kabul edilen ve 1597 yılında tamamlanan Şerefname, Selahaddin Eyyubi'nin Kürt oldupuna dair iddiayı "tarih bilginlerinin ve araştırmacılarının rivayetlerine" bağlar. Fakat bu bilginlerin ve araştırmacıların isimleri zikredilmez. Ama bugüne kadar güvenilir hiçbir islam tarihçisi veya bilim adamı Şeref Han'ı teyit etmemiştir.
Şeref Han'ın umut ettiği destek, asırlar sonra ilmi gerçekleri, mensup oldukları devletin siyasi emellerine alet etmek isteyen iki batılıdan gelir: Grousset ve Cahen.
Bunlardan Grousset, 1192-1193 yıllarında, Şam yöresindeki iç karışıklıkları, Cahen ise1187'de el-Cezire Türkmenleriyle Kürtler arasındaki otlak kavgalarını etnik uyuşmazlıkolarak nitelerler. Oysa bu türlü ihtilaflar, aynı aşiretten muhtelif oymakları arasında bile tarih boyunca süre gelmiştir.
Bazı İslam kaynakları Selahaddin Eyyubi'yi 758 yılında Basra'dan Azerbaycan'a sürgün edilen, nakledilern veya göçen Yemen Araplarından Ravvad b.el-Müsenna el-Ezdi'nin soy kütüğüne kaydederler. Rivayete göre bu aile Azerbaycan'da Hezbanniye Kürtleriyle karışmış, daha sonra da Kuzey Irak'a dönerek Selçukluların ve Zengilerin hizmetine girmiştir.
Arap tarihçilerinin mümtaz şahsiyetlere, özellikle hükümdarlara, ırkçı düşüncelerle veya onları kutsamak için şecere uydurmak, hatta seyit ilan etmek gibi kötü bir gelenekleri olduğu için, bilim adamları bu Yemen'den Basra'ya, Basra'dan, Azerbaycan'a göç hikayesine itimat etmezler. Edinilecek gibi de değildir. Çünkü bugünün şartlarında bile sıradan bir ailenin 3-500 senelik tarihini takip etmek de, bu ailenin sicilini tespit etmek de imkan dışıdır.
Şeref Han, yukarıda naklettiğimiz rivayetteki Ravvad Araplarını, Ravende Kürtleri olarak değiştirmiştir ki, Selahaddin Eyyubi'nin Kürt sanılması işte bu tahrifattan dolayıdır!
Oysa aynı Şerefname'de Selahaddin Eyyubi'nin kardeşleri şöyle sıralanır: Muhammet Ebu Bekir, Şemsuddevle Turan Şah, Seyfilislam Tuğtekin, Şehinşah, Tacilmülük Buri.
Görüldüğü gibi Selahaddin Eyyubi'nin Kürt olduğunu iddia eden Kürt tarih yazarı Şeref Han bile, onun kardeşlerinden ikisinin Turan Şah ve Tuğtekin gibi Türk has isimleri taşıdığını ifade etmekten kaçınmamıştır. Kaldı ki Şeref Han'ın Buri imasıyla yazdığı en küçük kardeş, bütün kaynaklarda Börü veya Böri şeklinde kaydedilmiştir. Bilindiği gibi Börü ismide Türk has ismidir ve 'kurt' demektir!
Selçukluların ve Zengillerin hizmetinde büyük emirler olarak çalışan Selahaddin Eyyubi'nin babası Necmettin Eyyüp Azerbaycan'daki kesif Türk boyları arasıa yerleşmiştir ve Türktür. Çünkü Selahaddin'in bir Trk oyunu olan ve o tarihlerde Irak tarafından bilinmeyen poloda mahir olduğu kesinlikle bilinmektedir. Bu büyük Türk hükümdarının annesi, Şihabeddin Tokuş'unkardeşidir. Kız kardeşi Rabia Hatun'u da önce Gökbörü ile evlendirmiştir ki, ikisi de Türktür. Ağabeyi Şehinşah ise Kutlukız Hatun adında bir Türk kızıyla evlendmiştir.
Selahaddin Eyyubi'nin bizzat kendisi de evlenmek için bir Türk kızını tercih etmiştir: Amine Hatun b. Üner!

Eyyubi hakkında önemli bir kaynak

Kürtçilerin çok istismar edegeldiği Selahaddin Eyyubi'nin Türklüğühakkında bir başka belge sunmak istiyorum.
Önümde Selahaddin Eyyubi'nin danışmanlarından Üsame İbn Münkız'ın Kitab el İ'tibar adını verdiği hatıraları var. Eser Türkçeye Yusuf Ziya Cömert tarafından İbretler Kitabı ismiyle tercüme edilmiş. Ses Yayınları tarafından 1992 yılında İstanbul'da basılmış. Kitabın Arapça baskısını temin edemediğinden bahseden mütercim, eserin Philin K. Hitti'nin İngilizce çevirisinden Türkçeye aktarıldığını belirtiyor ve herhangi bir şüpheye meydan vememek için ilave ediyor:"Arap asıllı bir müsteşrik olan Philip Hitti'nin bu eseri İngilizceye aktaracaj ehliyette olduğu düşüncesi bizi nisbeten rahatlatan bir keyfiyettir."
Kısaca İbn Münkız olarak bilinen yazarın asıl adı: Müeyyed El-Devlet Ebul Haris Üsame İbn Mürşid İbn Ali İbn Münkız.
İnb Münkız, Malazgirt Savaşı'ndan 24 yıl sonra, Haçlıların Kudüs'ü işgalinden 4 yıl önce Hama civarındaki Şayzer'de doğmuş. Şair, edip tarihçi olan Üsame İbn Münkız, 93 yıllık ömründe 20'den fazla eser vermiş. Edebi eserlerinin başından beş kısımdan oluşan iki ciltlik Divan El-Şir'i geliyor. Edebi sanaatşar hakkında El-Bedi fi Nakd El Şi'r adlı eseri, Hazreti Musa'nın asaından başlayarak büyük şahsiyetlerin asalarından haraketle kaleme aldığı Kitab-ul Asa'sı, Hasankeyf'te yazdığı söylenen el-Menazil Ve'd Diyar'ı ve Lübebu'l Adab'ı öenmli eserlerinden. Ayrıca 20 ciltlik Mekarimül Ahlak adlı eseri var. Bedir ashabının hayatlarını konu alan 5 ciltlik Tarih el-Bedr ile Fezail-i Hulefa-i Raşidin ve Tarih El-İslam bilinen eserleri.
Selahaddin Eyyubi ile birlikte birçok savaşa da katılan Üsame İbn Münkız Kitab El-İtibar'ın 201. sayfasında diyor ki:
"Bu arada, Selahaddin, bıradaki kritik durumumuzu bildirmek üzere Atabek'e bir atlı gönderdi. Sonra, hızla bize boğru ilerleyen on kadar atlı gördük. Arkalarındaki ordu da sürekli haraket halindeydi. Geldiklerinde, Atabek'in komutasındaki öncüler olduğunu anladık. Ordu da arkalarından gelecekti. Atabek, 'Ey Musa, mahvolmak için mi otuz atlıyla Şam kapısına kadar geldin! ne acelen vardı!' diye Selahaddin'i eleştirdi. Karşılıklı atıştılar. İkiside Türkçe konuşuyordu. Bu yüzden söylediklerini anlayamadım."
Farsçanın siyaset, Arapçanın bilim, eğitim ve din alanında tartışılmaz bir üstünlük kurduğu ve Türk dilini öğreten bir tek kurumun dahi bulunmadığı böyle bir devirde Selahaddin Eyyubi'nin Türkçe konuşması, onun öz be öz Türk olduğunu gösteren en büyük delildir.

Eyyubi Devleti Türk devletidir!

İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un "Şarkın en sevgili sultanı", Fransız tarihçisi Champdor'un "İslamın en saf kahramanı" olarak tanımladığı Selahaddin Eyyubi, aslında yeni bir devlet kurmamıştır. Onun cihangirde bir siyasetle yönettiği devlet, Zengiler Devleti'nin devamından ibarettir. Memlükller ve Eyyubilerin uzantısıdır.
Çünkü, devlet teşkilatı değişmemiştir. Millet değişmemiştir. Devletin maddi istinaları değişmemiştir. Değişen sadece hanedandır. Her üç devletin de bayrağı sarı zemin üzerine doru kartaldır. Her üç devlette de siyasi ve askeri kadrolar aynı unsurlardan meydana gelmektedir. Selahaddin Eyyubi ile ilgili değerli bir eser yayımlayan Sayın Ramazan Şeşen'in de belirttiği gibi, devlet ve ordu teşkilatı Türk devletlerinde görülendevlet ve ordu teşkilatlarının aynıdır.
Bugün bölücülerin malzemesi olarak kullanılmak istenen Eyyubi Devleti, Selahaddin'in çağdaşları tarafından da Türk devleti olarak kabul eidlmiştir. Arap şairi Sena İbn el-Mülk'ün Halep'in zaptı vesilesi ile Selahaddin'e sunduğu kaside "Arap milleti Türklerin devletiyle yükseldi, Ehl-i salibin davası Eyup oğlu tarafından perişan edildi" mısralarıyla başlar.
Ünlü İbn-i Haldun'da Mukaddeme'de Eyyubiler ve Memluklar devletinin bir tek Türk devleti olduğunu yazar.
Eyyubiler Devleti'nde Arap kültürünün egemen oluşu bizi şaşırtmamalıdır. Gazneliler ve Selçuklular nasıl fars kültürünü ön plana öıkarmışlarsa, Zengiler, Eyyubiler ve Memluklar da aynı şekilde ve tıpkı Roma İmparatorluğu'na Yunan kültürünün hakim olduğu gibi, Eyyubilerde Arap kültürünü Türk kültürüne tercih etmişerldir.
Fakat Selahaddin Eyyubi'nin zaferden zafere koşturduğu ordunun kahir bir ekseriyetini Türkler teşkil eder.
Selahaddin Eyyubi'nin çağdaşı olan tarihçiler, Mısır, Yemen, Kuzey Afrika gibi merkeze uzak kıtaların ele geçirilmesini Oğuz Harekatı olarak görürler.
Sonuç olarak şunu ifade etmek isteriz ki, İslamın bu efsanevi kılıcı, kültür itibariyle olduğu kadar, soy itibariylede Türktür. Devleti de Türk devletidir.[/FONT]
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Selahaddin Eyyubi nin kürt olduğu iddiası elbette suç değil. Sadece bizler tarih kitaplarından öğrendiğimiz kadarıyla Eyyubi devletinin Türk devleti olduğunu biliyoruz.. Bu iddia şaşırtıcı geldi..
 

MasterOfPuppets

Yeni Üye
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
112
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Selahaddin Eyyubi nin kürt olduğu iddiası elbette suç değil. Sadece bizler tarih kitaplarından öğrendiğimiz kadarıyla Eyyubi devletinin Türk devleti olduğunu biliyoruz.. Bu iddia şaşırtıcı geldi..
Ben öyle anormal durum sezinlemedim hem ne fark edecek? Hepimiz insanız sonuçta. Benimde Babam Kürt Annem Türk, kendimde de hiç bir anormallik sezinlemiyorum herkes gibi 2 gözüm 2 kaşım var :D;)

Bu arada bir ayrıntı dikkatimi çekti Türk yazarken başar harfi büyük kullanıyosun Kürt yazarken küçük nedense.
 

ECRİN90

Özel Üye
Katılım
6 Kas 2009
Mesajlar
2,485
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Ben öyle anormal durum sezinlemedim hem ne fark edecek? Hepimiz insanız sonuçta. Benimde Babam Kürt Annem Türk, kendimde de hiç bir anormallik sezinlemiyorum herkes gibi 2 gözüm 2 kaşım var :D;)

Bu arada bir ayrıntı dikkatimi çekti Türk yazarken başar harfi büyük kullanıyosun Kürt yazarken küçük nedense.
ben kürt oldugu için anormal demiyorum yazımı dikkatli okuyunuz. Tarih kitaplarından bildiğimiz kadarıyla Eyyubi Devleti Türk devletidir diye biliyoruz.. Kurucusunun kürt olması iddiası şaşırılacak bir şey diyorum.

Dikkatinizi çeken şey için de Türkçeyi eksiksiz kullanıp yazdığınız zaman cevap veririm ;)
 

MasterOfPuppets

Yeni Üye
Katılım
26 Şub 2010
Mesajlar
112
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
ben kürt oldugu için anormal demiyorum yazımı dikkatli okuyunuz. Tarih kitaplarından bildiğimiz kadarıyla Eyyubi Devleti Türk devletidir diye biliyoruz.. Kurucusunun kürt olması iddiası şaşırılacak bir şey diyorum.

Dikkatinizi çeken şey için de Türkçeyi eksiksiz kullanıp yazdığınız zaman cevap veririm ;)
Bahsettiğim imla ve noktalamanın çok ötesinde ırk ayrımcılığının küçük bir göstergesi. ;) Olayı basite indirgemeyin bence.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,438
Mesajlar
134,337
Kullanıcılar
90,730
Son üye
34kdd
Üst