tarantababu bana bak dallama ben merd osmanlı türkçesinde fransızca ingilizce kelimeler var mıydı ? şimdiki gibi dilimiz asimile olmak üzere miydi çok bilmiş dallama ayrıca meb öyle bir açıklama yapmadı aksine meb öğretmenlik atamasında bölüme bakar okuluna değil öküz adamın kafasını bozma burda milletin moralini bozma formasyonu da 3.sınıfta alacaklar ama aöf vermeyecek kendileri illerindeki üniversitelerden alacaklar not ortalamaları 2.5 oldugu takdirde sadece fen-edebiyat için değil o uygulama bütün fakülteler için açıköğretim de bir fakülte olduguna göre sen zırla vırla dur akkıllı ol
merd kardeş, kimseye bu şekilde hakaret etmen hoş değil öncelikle, hele hele bir bayana bu denli ağır hakaret içeren sözler söylediğin için seninle muhatap olmayayım diye düşündüm ama olsun gene de çok sinirlenmişsindir olabilir.. yalnız biraz daha sakin olmanı tavsiye edebilirim, "edeb"iyatçı olacaksınız ya ne de olsa (E)line(D)iline(B)eline hakim olmalısın servgili merd...
dil asimilasyonu denen şey; bir dilin başka bir dilin egemenliğinde kaybolmasıdır. türk dili hiç bir evresinde bunu yaşamadı ama bilinen devirlerinden orhun türkçesi dışındakiler öz türkçe kavramı içine alınamaz. islamiyet çevresine yeni giren türkler zamanla kur'an dilini öğrenmeye başlamış ve islam kültürünü farslardan almalarıyla edebiyat dili özellikle farsça unsurların etkisi altına girmiş ve tarihinin en çok yabancı unsur barındıran dönemi olmultur osmanlıca.. öz türkçe konuşan bir göktürlüyle karşı karşıya gelip onunla osmanlı türkçesiyle konuşmaya kalksan hiç ama hiç anlaşamazsın. ilm öğrenmeye gayretliysen arkadaşım türk dilinin tarihi hakkında az çok bilgi edinsen iyi olur. fransızca kelimeler de tanzimatla beraber girdi dile. sonra cumhuriyet devrinde türk dil kurumunun kurulmasıyla ve yapılan bir çok çalışmayla dilde sadeleşme hareketi başladı (osmanlı türkçesi öz türkçe olsaydı her halde sadeleştirme hareketi anlamsız olurdu değil mi) ve dildeki yabancı unsurlar (arapça-farsça) büyük oranda dilden tasfiye edildi. yakınında bi üniversite varsa gidip bir dil bilimciden edinebilirsin osmanlı türkçesiyle şimdiyi kjarşılaştırırsak asimilasyon durumu nedir hocam diye..1. sınıftasın diye bu sorunu hoş görüp yanıtlarlar korkma) modern türkçe devresine işte böylece girildi. yakın zamanımızda dilimize girmeye başlayan ingilizce kelimeler de elbette asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakır dili ancak osmanlı devresiyle karşılaştırırsak bunlar hala önlenebilir niteliktedir ve hala türkiye türkçesi-modern türkçe devri göktürkçeye en yakın türk şivesini oluşturur (uygur devrini saymazsak) osmanlı ise bol arapça ve farsçasıyla öz türkçeden fersah fersah daha uzaktı...
o uygulama bütün fakülteler için geçerli öyle mi? bu nasıl bir zihniyettir allah aşkına? adamlar açık açık yazdılar "fen-edebiyat" mezunları diye FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ mezunları yani türk dili ve edebiyatı alanı için, eğitim fakültelerindekilerle aynı hocalardan ders gören, aktif şekilde edebiyat öğrenimi alan yüz yüze ve uygulamalı şekliyle edebiyatı bilen, "bitirme tezi" sunan, ödev hazırlayan, transkripsyon yapabilen, binlerce sayfalık romanlardan tek sorulur sınava tabi tutulan, geçme notunun 60-70 olduğu, doçentlerle, profesörlerle birlikte aktif ders işleyen fakültelerin öğrencilerine...demek ki her fakülteye vermeyecek.. yabancı diller yüksek okulu da alamayacak, tıp da alamayacak.. kim alacak pedogojik formasyonu fen-edebiyat fakülteleri..yani öz türkçe deyince "ingilizce, fransızca karışmamış" türkçe lafını anlamayan insanlar..
verdiğin linkte konuya dair bir şey yok, benzer örnek vereyim; yaşar kemal ilkokul mezunudur ve çok da yeteneklidir. lisans bölümünde tek bir doktorla muhatap olmadan profesör olan adam çok az bulunur.. bu kadar çok çalışacak bu derece hırslı olanlar varsa(ki oturur öss'ye bu kadar çalışırdı bu derecede azimli insan-bu istisnai insanın hangi sebeple açıktan lisans eğitimi aldığını bilmiyoruz, muhtemelen öss'de de aynı başarıyı göstermiş farklı sebeplerle açık öğretimde okumuşur) zaten yolları açık olsun da... olunca da işte böyle ilgi çekici bir "haber" başlığı olur. binde bir olur...sen zaten prefesör olmadan önce bir insanla hele bir bayanla nasıl konuşulması gerektiğini öğrensen iyi olur..edebiyat beri dursun.verdiğin linktekli örnek de kamu yönetimi bölümü. iktisat fakültesiyle ilgili de bir bilgim yok. açık öğretimde verilen bilgi, derslerin içeriği demek ki aynı örgünle. zaten iktisat fakültelerinde örgün öğretimde de test usulüyle sınavlar olur ancak benim bölümüm böyle testle bitirilip de profesörlük tanımaz...) açık öğretimde okutulan derslerin içeriğiyle tek bir profesör bile çıkarılabileceğini sanmıyorum ya tebrik eder
meb öğretmen alımında kaynak gösterdiği bölümlerinde türk dili ve edebiyatı olur ancak bu kaynak gösterdiği bölümleri fakülte ve üniversiteleriyle birlikte verir. meb bu durumda aöf'yi kaynak olarak gösteremiyor. meb'nı aramış bir öğretmen arkadaşım aynen şu cevabı almıştır ki;
"meb öğretmen alımlarında aöf'ni kabul etmeyecek. mutlaka örgün öğretim mezunu arayacaktır. sadece ingilizce ve okul öncesi öğretmenliği bölümlerinde alımı yapılacak onlar da zaten öğretmenlik mezunu. puansız, sınırsız kontenjan verilmiş bir bölüme öğretmenlik vermeyiz."
gidip arayın meb'nı bu kadar basit. vermem diyorsa gidip dava açılır bilmem ne yapılır. sitesine girdim ancak çok kalabalık açıkçası araştırmaya vaktim olmadı. tek bi telefonla öğrenebilirsin.