Sazan gibi atlamak deyiminden de anlaşılacağı gibi hemen hemen tabii koku veren her yeme gelen obur bir balıktır.
hamur,solucan,haşlanmış mısır, ayçiçeği ve afyon küspesi,haşlanmış patates,çekirge ve benzeri iri böcekler ve kuru üzüm gibi çeşitli yemlerle avlanılır. Nadiren de dip oltasını gümüş balığı ile yemleyerek iri sazanlar da tutulduğu olur.
Küspe sazan için doğal bir yem olmamasına karşılık, kokusu baskındır, balığı çeker ancak iğnelerden birine takılmış solucan sonucu netleştirir. Küspe kokusuna gelen sazan solucanı affetmez, kalın dudakları sayesinde iğneye oturur. Bu işlem balığın yeme alışkanlığına göre haşlanmış mısır taneleri veya kuru üzüm içinde geçerlidir.
Birinci olarak-Yemlediğim bölgelere yakın sıçramaların,diğerlerine göre daha çok olduğunu söyleyebilirim.Bunların hepsi tesadüf denemez herhalde.Belki sazan efendi küçük balıkları kovmakla meşkul ya da bu kadar yemi bir anda görünce sevinçten olsa gerek atlıyodur.
İkinci olarak-Genel olarak sazlık bölgelerde ve ağaçlı avlaklarda sık atladığına tanık oldum.Bu sadece yolundaki engelden kurtulmak için atlıyordur diye yorumluyorum
bazılarının sırf karşısındakini gıcık etmek için yaptığı muhabbetlere dahil olma durumu.bu tür konuşmalara "sazan muhabbeti" de denir.şöyle ki:
şahıs,bildiği bir konu hakkında konuşmaktadır.sözün bir yerinde karşısındakini sinir etmek için olta atar:
- vıdıvıdı da dırdır...
- hayır,o öyle değil.dırdır da gırgır o.
- hadi be!
buradaki "hadi be" sözü genel olarak karşısındakini küçük düşürmek için kullanılır.eğer arkadaş ortamında bu tür bir muhabbet varsa lafa karışmayan şahıslar da bu sazan tabir edilen arkadaşla dalga geçmek için kendilerinde bir hak görürler.
+canım sen niye herşeye sazan gibi atlıyorsun
-bilmiyorum ya atlamayım diyorum tutamıyorum kendimi
+vah vah