Karışık Şiir Arşivi...

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Yalnızlığı hissettiren bir beat ve bir de ben varım
Gözlerim dolu ve lakin karamsarım
Dertlerimle baş başayım harbi yalnızım
Yardım elini uzatın ne olur yardım Allah'ım
Erken kalktım bu sabah bu şehri terk etmek istedim
Sonra oturdum saatlerce düşündüm olmadı işte hiçbiri
Hayal de bir yere kadar gözlerim kapandı hasret oldu sevgiye ruhum
Yeni güne umutla başlamak pek bir zormuş kandırdım ben kendimi
Olmamış olmadı ve de olmayacak kadar uzak bana umutlarım
Harlanır aleviyle bir an söner tekrardan külleri kalır ardında
Bana zindan olan hayatın kapıları aralanır.
Dön yine başa savaşalım ama ben kendimi çok yordum
Denedim ben ama kazanamadım yoruldum artık gidiyorum
Bunaldım artık gidiyorum ne olduğunu anlayamadan yığılıp kaldım
Son bir kez dönüp arkama baktım oysa ki başaramadım.


Kim sevdi seni benim kadar istemem selamını
Artık yalnızım aldım yolumu anladın mı
Üzülmeye değmez bir kahpeymişsin bunu geç anladım
Gözlerim dolu yeni bir ufka yelken açtım.


Kovaladılar beni kaçamadım ummadık ellere düştüm yaraladılar
Bir de bu da yetmez gibi karaladılar ben inandıkça beni paraladılar
Kes kanasın yine beş parasız biri ben ben gibi birini de bulamadım ah
Çok tanıdık gelir her bir surat bana her biri en kral oyuncular.
Kendime zarar verdim acı duymadım iki karar verdim ama başarmadım
Birisi ölmekti bocaladım olmadı birisi yaşamaktı yaşayamadım
Ben düşmanım ardına dizilen dostlara zora düştüğüm için mi ulaşamadım
Pişmanım herkesi insan sanıp da saçmaladım.
Aşk mı dedin bana saçmaladın seni seviyorum diyene inanma yol ver
Beni en son bırakıp giden de beni herşeyden çok severdi boşver
Dilim özgür bugün önüme gelen bütün herkesi kırabilirim bana hak ver
Ne hissettiğimi bulamadım hala bir yanım çek git bir yanım kal der
Rüyadan uyanıp aynaya baktım o adam benimle alakasız biri
Bu hayat inadına bana her gün yapılan çok bayat ve kötü bir espri
Yırttım resmini artık eskidinunuttum ismini sen bir kahpesin
Bıktım büsbütün herşeyden senin yüzünden kahretsin.

Kim sevdi seni benim kadar istemem selamını
Artık yalnızım aldım yolumu anladın mı
Üzülmeye değmez bir kahpeymişsin bunu geç anladım
Gözlerim dolu yeni bir ufka yelken açtım.


Yine dert tasa keder herşey beni bulur hayatın anlamı bu mudur söyle
Gözümü de kapayıp daldım hayallere huzuru aradım bulamadım nerede
Özlemek ve de beklemek bu beden hep tek yek yüreğim
Kimlere anlatayım derdimi kimlere bahsedeyim söyle
Dört duvar arası bana mesken yalnızları oynar bu beden
Kaçıp gidesim var uzaklara bırakıp gidesim var bu diyarı
Geride kalanlara selam olsun selam olsun yoldaşlarıma
Beni bile bu hale düşürdün ya helal olsun sana can yoldaşım
Yine bak bu sefer en derindeyim en dipteyim ve de en geride
Belki de kurtaracak beni son sözün bir gülüşün ya da tebessümün
Bunalıma soktu beni geçen her gün bu beden vurgun ve de yorgun
Yalnızım yine bak anladın mı sevgiye muhtaç sevgiye aç
Kalabalık her yer ben yalnız bir yanım yok ve de cansız
Bir kişi tanıdım çok vefasız ve de artık sözler anlamsız
Kaybettin beni ben de kendimi sana benden son bir söz
Kim sevdi seni benim kadar kim sevdi seni benim kadar?

Kim sevdi seni benim kadar istemem selamını
Artık yalnızım aldım yolumu anladın mı
Üzülmeye değmez bir kahpeymişsin bunu geç anladım
Gözlerim dolu yeni bir ufka yelken açtım.
Bunu geç anladım sen bir kahpe bense darbe yedim
Harbe girdim benliğimle sen gittin en baştan başladım bu kez
Ama olmadı düğümlendi boğaz son kez kalem yazmadı
Bende anın kalmasın bu kalpte yarın öldü zaten
Ben yarınla yaşayamam ki fark etmez gelme zaten
Terk etmez sevdiğim bir resimde kalmaz öyle
Ellerimde sadece yakmak için hatıra
Gözlerimde yaşlarım akmak için hazır ya
Bakmadan gider misin başlarım bu aşkına
Ve kışlarında yağmurlarımın her bir damlasıydın
Bakışlarınla yalnızlığımın umutlarıydın
Şimdi unut istemiyorum şimdi git ve gelme sakın
Kimdi derim sorarlarsa tanımam artık
Sildim derim hatırlarsam yalnız aklıma
Tek kalıp hiç düşündün mü çok soğuk ya
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Söz vermiştim sana
Gözlerin için bir daha ağlamayacağım diye...
Söz vermiştim sana
Ardından vazgeçmeyi başaracağım diye...



Oysa ki seninle herşey ne kadar kolay;
Sensizlikte herşey ne kadar imkansızmış.
Bulutlar ne kadar yakınölüm ne kadar uzakmış...
Sen sırtını dönüp giderken ben ellerimde çaresizlik bir yokluk
Gözlerimde başıboş pervasız yaşlar
Titrek dudaklarımdan dökülen isyanlı yakarışlar
Ve içimde öksüz bir sevgi ile ardından gülümseyerek el salladım.
Ellerim sarhoş sallandı
Gülümserken canım acıdı
Veda sözcükleri düştü şiirlere
Bir tek söz söyleyemedim...



Ve bir daha ağlayamadım bile
Ve bir daha gülemedim bile
Ve hala yaşıyorum
Sadece sensiz yaşamaya söz vermiştim diye...
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Yaşanmamış sevdalarım var.
Yarım kalmış sevgilerim…
Kederlerim hüzünlerim var.
Göz pınarlarında henüz akmamış
Göz yaşlarım var.
Özlediğim anılarım
Sensiz yaşanan yıllarım var…
Adını koyamadığım duygularım
Birde;
Bakamadığım fotoğrafın var.
Yaşanmamış mevsimler yaşadı gönlüm
Kalbim çöl rüzgarlarında kavrulurken
Gözlerimde yaşları dondurdum ben.
Bir kelebek kanadında yaşadım sevgimi
Ya sevmesini bilemedim
Ya sevene çok değer verdim.
En iyi ağlayan en çok sevenmiş derler SEVDİĞİM
Yazık!
Ağlayanın ben olduğunu öğrendim.
Sen gönlümde misafirdin.
Zamanı geldiğinde gideceğin
Ben hancıydım sevgilim
Sevgimi kalbime sürgülediğim.
Sen adını hüzün koyduğum
Her gece gönlümde uyuduğum
Sen gözlerimde hasretim
Dilimde adını tükettiğim
senden bir sevgi alacağım var...
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
kent suskun
ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
imlası buzuk üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken
ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
gecenin en serseri yanını alırım günceme

durup durup şiirler yazmak yoluna
yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
her gece yorganımın altında sakladığım
kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
sen uykudayken
babam her gece ölüyor şimdilerde
annem nihavent bir çığlık oluyor
bana en çok sensizlik koyuyor
sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
uyanmak için

eski bir aşkını anlatıyorken bana
konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor

yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
oysa ben senden bir bardak su istedim
akdeniz değil
son yalnızı benimdir bu kentin
istanbul arkamdan gelir
ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu

ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
kayadan seken kurşun
en serseri yanımız olur kimi zaman
ve ben hep kendimi terk ederim senden
her katilin aşkı
her aşkın katili
bir öncekinin faili
hep ben olurum
hep ben ölürüm

içime uzanan koridorların ortasından
hep gülerdin beni görünce
bense sana hep geç kalırdım
sona kalırdım
sonra kanardım

yağmurlarla inseydin içime
içim senden yanaydı
yüzümdeki işgaller senden karaydı
seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
ve ben
sende hiçbir şeydim
sen bende her şeyken

canım
yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
işte bu yüzden
sen hep sevil
hep sevil
sevil ..
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
''Biz şimdinin adamıyız” diyerek sıvazlıyoruz sırtımızı. Geçmişli ama geleceksiz ve şimdiye her daim dahil iki adam! Ellerinden gelen bir şimdi’yle “bana yar olsa” diyemediğim bir gelecek arasında tercihlere yatırıyorum suskunluğumu. Sen’siz bir gelecek sen’li bir şimdi… Yokluğunla büyümüş çocukluğumla çaresizce ama sevdamca “şimdi’yi” seçiyorum. Aklımda bir türlü geçer edemediğim yaralı geçmişimiz. yaralı geçmişlerden yarınlar çıkmaz mı sevgili? Sana yarından bahsedememek ne biçim bir konuşma? Mesela diyebilsem: “Yarın alırız ellerimizi ellerimize ve nehrin kıyısına gideriz. Hesabına tavla oynarız. Konuşuruz! Hep konuşur hiç susmayız… Nasıl da eğreti duruyor şu günlük kelimeler! Şu en basit ve yalın bir yarın için ne çok mucizeye ihtiyacımız var!

Ama yine de söz hakkını serseriliğime verip hiçbir şeyi unutmadan yalnızca umrumdan çıkararak her şeyi karın tokluğum ellerimdeymiş gibi bir geleceğe uyandırıyorum en çocuk halimi. Korkmadan çekinmeden dalabiliyorum bir düşe… Oysa yasaklıklar hatalar ihanetler düşlerimi de kurutuyor. Varlıklarından bana yokluklar pay eden bir dolu adam ve kadın -zaten sandığım- karın tokluğumu alıyor ellerimden ve beni aç bırakıyor; sonra en çocuk halimi acımasızca gerçeklerin uykusuna uyutuyor. “uyuma çocuğum” diyemiyorum. İçimde karın tokluğumun açlığı bir şarkı söylüyor senin bana anlatamadıklarını…

çok sıcak ve karanlığa rağmen kavuran bir yaz gecesinde bana bir masal anlatmıştın her kelimesi soğukla örtülü. Masalda prens aşkının sahibini arıyordu; prenses prenses değildi. Göç hazırlığında bir güzeldi ve tek derdi içindeki aşkı kimselere göstermeden götürebilmekti dağlarına. Prens güzel kıza “yüreğimin dağ gülü” diyordu. Güzel kız prense “suyum” ve durmadan karlar yağıyordu masalında. Sen anlattıkça üşüyordum unutarak yandığımı. Masalın sonunda pens “seni seviyorum” dedi. Güzel kız inatla susup “seni seviyorum” demedi. Bu masalın devamını çok sonra öğrendim. Prens sevmesine rağmen bir daha söylememiş sevmediğini. Güzel kız dağlarca ve yollarca sevmiş prensi ama yenilip ürkekliğine yine söylememiş sevdiğini. Ve güzel kızın sustukları onu mevsimler boyu yakmış.

Yokluğunu yaktığı denklemde varlığını sanatkârca bir üşümek olduğunu o gece o masalda anlamıştım. Sonra anladım aşk engelli yüreğinin yanında bir de karlı dağlar vardı. Yüreğinin engelinden de aşılmaz karlı dağlar… Hem dağlar hem karlar… Ne kadar da uzağız birbirimize. En uzaktan daha da uzak en yakından sadece yakın…

O gece bize uzak bir radyodan bir şarkı düşmüştü dudaklarımıza. “yine kar yağıyor sokaklara. Sana yar yol bulamıyorum…” Bana gelmemenin tek engeli karlar mı sevgili? Yoksa…

Gelmelerin ve gitmelerin üzerine kurulu düzeneğimizde haberlice geliyorsun ben yokum! Gidiyorsun ardında bir tek ben kalıyorum. Yanımda olmanı istedikçe zaman duruyor şarkılar bitiyor ve sesin çekiliyor tenimden. Ağlamaklı duruşumlar voltalara vuruyorum aklımı. Görülse iç burkar halimi kapı arkalarına gizliyorum odalara kapatıyorum.

Giderayak gelişlerinde ansızın gidiyorsun; susar gibi küser gibi terk eder gibi… İşte o zaman duruyor zaman ve bitmiyor hiçbir şarkı. O zaman terk edebiliyorum seni içimden; o zaman nefret edebiliyorum senden! Ama sadece o zaman o an anlık… Bir sonraki saniyeye geçmiyor eylemim. Belki de bir göz kırpma seni terk edişim senden nefret edişim. Daha fazlası daha uzun sürelisi olmuyor. Olmasını istediğimde de olmamıştı. İçimdeki varlığına hükmüm geçmiyor! Ne içimden terk edebiliyorum seni ne de terk ettirebiliyorum sana içimi!

Oysa gidiyorsun hep gidiyorsun. Gelmelerini unutturacak kadar çok gidiyorsun. Gidişlerinden oluşma koleksiyonumda seni her türlü uğurlayışım var. Seni vedasızca uğurlamıştım. Gitmeni istemiştim kalışına bayram etmeye hazırken. Hemen gitse demiştim bir daha ne zaman geleceğini hesaplarken. Sustum. Dar veda sahnesinde ölesiye sustum. “susma” demedim. Güldün. “gitme” demedim. Sustun. “Kal” derken içimden gittin! Öldüresiye gittin. “Öldürüp de gitseydi dedim kenti başıma geçirirken. “Sokak köpeklerinin küfürlerini savursaydı yüzüme” dedim bana bir boşluğu sarılır gibi sarıldığın ellerini içimde hissederken. “Kal” derken içimden gittin!

Onca yerden onca uykusuzluktan uyanıştan; onca kaçıştan ve sığınıştan gülüşlerden ve tutuşmalardan yalnızca çok A’lı o kenti özlüyorum. Bizim ilk ve tek buluşmamız tek görülmeyişimiz avuçlarımıza güvenip kaybolmaktan korkmadığımız tek gün tek kent… Senin bendeki son özgürlüğün benim sendeki ilk tutsaklığım!

Bir düş gibi silik anlar kalsa da aklımda hep o günü istiyorum. O günde kalmak o gün gibi olmak o gündeki gibi olman… Birlikte gördüğümüz ilk rüya. Yorumlasam yoğursam kendimi yorsam da sonuç çıkmıyor bir daha yaşanmayacağından başka.

Bir istasyon bekleyişim yüzüne bakamama heyecanım avuçlarındaki elim; yeşil gözlerin “ben seni çok sevdim” diyen kelimelerin ve o günü beni çok A’lı kentte bir durağa asan sözün ucuz bahanen “seni seviyorum” demememin ilk nedeni: “sevgilim olursan seni kaybederim…” Söyle sevgili şimdi hayatında bir kayıp mıyım? Bulunmaz… Açık bir yara mıyım? Sarılmaz… Tehlikeli bir yol muyum? Gidilmez…

Adımız gibi çok A’lı o kent sevgili senin bendeki son özgürlüğün benim sendeki ilk tutsaklığım!

Bazen bir şarkı aralığında o günü ve çok A’lı o kenti yeniden yaşıyorum yeniden yaşayabilsem diyemeden diyebilmeyi ne çok isterken… “Birbirimize birkaç aşk kadar geç kalmış olmasaydık…” eğer kaybetme korkum olmadan sahip olabilir miydim sana?


“Gözlerinde bir aşk var bana saklı olan. Kimselere vermem onu” dedin ve almadan gittin! Kendi hakkın olan bir aşkı gözlerime hapsettin. Gidişinin dönüşsüz olmadığına inanmak için çok eski bir şairin sen olup söylediğini varsaydığım “ bu aşkın adresi dursun sende / kelepçeli kuşlar yuva kurmadan gözlerimize / belki geri döneriz / ve geri veririz birbirimize / yitirilmiş ne varsa “ dizelerini hatmettim gecelerce.

Bu aşk seninse ve yar olmadıysa sana başkasına asla yar olamazdı. Olmadı da! Çok yandım o aşkla… Çok ağladım… Hiçbir intiharını durdurmadım ama yine de ölmedi. Öldüremedim! Terk edemedim yokluğunun varlaşacağı inancını. Gelecektin! Sonra ama mutlaka! Gelecektin! Aşkın ve aslı bendeydi. Gidişin gelmek içindi; gelişin bir daha gitmemek için! Sevgili biliyordum ama beklemiyordum geleceğini. Geldin! Bir gecede değil bir gündüzde değil bir akşamda değil; bütün umutların gömüldüğü bir seherde geldin! Tabu örgülü bir sokakta sendeki varlığımın cesedini göreceğimi sandığım bir seherde dirisiyle geldin!

Geldin! Diyeceklerimin hepsini susturup; sustuğum tek gerçeği masalımızın eksik cümlesini çok A’lı kentin afiş manşetini beni gelmelerine doğuran seni bana doğuran sözü “hiç söylemediysem şimdi söylüyorum. Seni her şeyden çok seviyorum…”

Sevgili seni seviyorum!
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Yüreğimin sahibi her şey senin elinde
Canım diyorum işte canımı al istersen
Ruhum rüzgara tutkun diner yağmur selinde
Gel bu ulvi duyguya uzanıp kal istersen


Yürek çağrısıdır bu riya yok sözlerimde
Sebebini ararsan bak oku gözlerimde


Geleceksen gel artık fazla naza gelemem
Yazındayım ömrümün sonbaharı bekleme
Sır olmuş yüreğinde neler vardır bilemem
Çektiğim acı yeter yenisini ekleme


Sitemkarım sayende yine de vazgeçemem
Sen ruhumun eşisin başkasını seçemem


Hüzünlü gecelerin yıldızı saydım seni
Gündüzleri kaybolan karanlıkta parlayan
Hergün farklı biçimde yeniden sevdim seni
Benim yerimde ol da gel bu acıya dayan


Dile gelen bu derdi çaresiz yutuyorum
Elini tutmak varken resmini tutuyorum


Metanet ektim cana öylece yaşıyorum
Anılar avutuyor yokluğunla barıştım
Hayat denen bu yolda meçhule koşuyorum
Seni unutamadım ama aşkım alıştım......
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Kırıldım ortadan baştan başa bir
Çatlakla yarıldı söndü yüreğim
Yerinden sııçradı öylesine hür
Göklerde semaha döndü yüreğim



Bir yarısı yıldızlara sarıldı
Diğeri ortadan tekrar yarıldı
Kırık kalbim defalarca kırıldı
Kendi kuytusuna sindi yüreğim



Bir parçası kızgın çöllerde yandı
Bir parçası "O" nun adını andı
Bir parçası sonsuzluğa inandı
Kartal kanadına kondu yüreğim



Sulara karıştı delice akti
Nuhun gemisine bir çiçek taktı
Gizlendiği yerden halime baktı
Dalgalandı yine dindi yüreğim



Bir parçası sağır idi duymadı
Biri dilsiz idi gönül koymadı
Bir parçası sevilmeye doymadı
Yalnızlık atına bindi yüreğim



Kedi kaptı yola düşen parçayı
Bir parçası el el gezdi çarşıyı
Birini ararken buldum karşıyı
Hep aynı gülüşe kandı yüreğim
Ecel şerbetini sundu yüreğim



Atom tanelerine kadar parçalanan fakat parçalandıkça çoğalan bir Yürek.
Üstelik her parçasıda ayrı birer yüreğe sahip...
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana




Her gece sen girersin rüyalarıma
Her gece sen paramparça olur uykularım
Karanlığın koyulaştığı yerde kapımın çalındığını duyarım
Sen yoksun kilitlenir dudaklarım
Gözlerim karanlıklarda boşuna arar seni
Sen yoksun.
Sen yoksun yalnızlığımı kadehlere doldurup
Tek başıma içmeliyim bu gece
Kırmalıyım kapıları evleri ateşe vermeliyim
Sen yoksun zaman git gide uzar
Altmış saniye bir dakika
Altımış dakika bir saat
Ve sabahın olmasına beş saat var
Beklemek bir çeşit ölmektir
Sen yoksun bu bana her gece binlerce
ölüm demektir
Neden ayrılsın ellrimiz her akşam üstü
Gözlerime acı bir karanlık düşsün
Bir vapur alsın götürsün seni
Bense vapurlar dolusu kederimle yapayalnızım
Sen uzak bir körfezde özlemliği dalgın
Kıyılarına çarpıp yerlerde dalgaların
Neden ay karşılarında dalgalandığı zaman
Başım omuzlarda olmasın
Neden ellerim omuzlarımda değil
Neden gözlerin aradığı zaman gözlerimi bulamasın
Durup durup beni bu çaresizlik hançerliyor
Bu yolların bu yerde ayrılması
Uzayan kilometreler o sefil anlayışsız
Bakışları insanların
Dünya o eski dünya değil
Şu uçsuz bucaksız evrende ne derdimizi dinleyen
Nede bir anlayan var
İki ömür değil
İki ayrı ve büyük bir yalnızlıktır yaşadığımız
Her şey her şey aslında başka renkte
Gerçek olan şimdi senin yokluğun
SEN YOKSUN.
..
..
.
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Yoksun
Bugünde yoksun
Sensiz bilmem kaçıncı ayın bimem kaçıncı günü
Saymadım sayamadım
Sensizlik yıllar gibi gelsede vakit bir türlü geçmiyor
İnadıma yapıyor sanki zaman
Geçmeyeceğim diyor
Akrep bıraktığım yerde yelkovan ise bir o kadar yavaş
Yokluğunda nefes almaya çalışıyorum
Çalışıyorumda başarabiliyor muyum?
Soluduğum hava beni öldürüyor adeta
Tamam diyorum zaten ölmek istiyorum diyorum
Acı çekmelisin dercesini kurtarıyor beni hayat
Ölümün sıcak kucağından iyilik yaparcasına çekip alıyor
Her veda girişimimde kurtarıyor birkez daha alıyor ve bir daha
İyilik yapmıyor bunu oda biliyor
Nankörlük giyinmiş yineve kurtarıyor işte bir kez daha ve bir daha
Gün geçtikçe artıyor içimdeki sensizlik
Ölümlerden ölüm beğeniyorum ama yapamıyorum
Bu sefer kanlı gözleriyle sinsice gülüyor
Ve birkez daha yakıyor canımı sensizlik acı çekmelisin dercesine
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Ben sana deliler gibi yanarken sen rüzgârın uzaklara savurduğu yağmur damlası misali başka başka yüreklere yağıyorsun!
Hiçbir aşk mutlu etmiyor seni hiçbir yüreğe sığmıyorsun. Sonra buhar olup uçuyorsun yine bembeyaz duygularınla baş başa...
Şimdi sevgi kelebekleri havalanıyor avuçlarımdan. Üç-beş günü görmeyen ömürleri dudaklarından dökülecek bir küçük sevgi sözcüğüne feda.


SENİ ÖZLÜYORUM.


Ve artık yokluğuna da acına da alıştı bu yürek. BİLİYORUM GELMEYECEKSİN!


Oysa sana bölünüyor hücrelerim en derin yaramda sen varsın Ve nedenini bilmesem de sana açılıyor hala tüm çiçeklerim.


SENİ SEVİYORUM!


Milyonlarca kere daha kırılmaya razıyım yolunda; ama asla vazgeçmeyeceğim; çünkü sen en büyüğüsün hazların!



ÖLÜM KADAR GERÇEK
BEBEK GİBİ GÜNAHSIZ.
ÖYLESİNE DEĞİL YÜREKTEN
SENİ SEVİYORUM.
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Hala saklıyorsam beraber içtiğimiz şarap şişemizi
Odamın boş köşesinde
Hala dağıtıyorsa benliğimi ela gözlerin
İsöin anldığında üşümüş bir dilenci gibi
Titriyorsa hala yorgun kalbim
Ve yokluğunda şiirler yazıyorsam sana
Anla ki sönmemiştir hala yangının içimde
Hala esirdir tutsaktır yüreğim ay yüzüne
Ne kadar inkar etsede dilim
Gözbebeklerim anlatacaktır sana herşeyi
Belki kabus olur yine herşey
Gelmez olur karanlığıma sabaklar
Yine sırdaşım olur şarap kadehim
Yine isyanım yükselir bulutlara
Dualar ederim tanrıya yine
Bir an önce Azraili yollasın diye
Yine zindan olur bu dünya umutlarıma
Biliyorum değersin bunlara ama
Kaldırmaz bu yürek bir yıkılış daha........
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Son Durak
Kilitlenmiş beton kanatları kuşların
Oksit gibi yakışkan bir mayışmayla ağarmış gün
Pas tutan kelimeler için bir iksir belki de
Ya da aklına susamış sevgililerin safdilliği
Acıtmış ömrünü çekirgelerin
Medyatik soruşturmalardaki enflasyonist yargılar
Haber değeri taşımıyor haber spikerinin ölümü
Herkes kendi manşetinde satır arası
Hiçbir bakışı aydınlatmıyor florasan buğusu

Burası son durak inecekler için son fırsat
Bir daha ne süper ne mega kupon verilecek
Kalanlar şoförün evini göremeyecekler hiçbir zaman
Oları sonsuza götürecekafaroz edilmiş bir merak
Burası son durak

Hafızada kalan tek numara için
Telefona uzanır elleri
Ölümüne randevulu insanların
Temize çekilemez not defterleri
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Artık gitme demeyeceğim zaten iyice hazırsın bu sefer.
Herşeyi yanında götür; anılarımızı umutlarımızı sevgimi de al belki lazım olur.
Tek kelime etmesem diyorum ama etmeliyim.
Sana bilmediğin bir şeyden bahsetmeliyim; kendimden.
Evet onca zaman tanıdığını sandığın benden.
Hırçın yanımı gördün daha çok oysa öyle uysal bir çocukmuşum ki.
Neydi beni zaman zaman hoyrat yapan?
Sanırım düşünmedin.
Birini ayrı tutsam da renklerin hepsini sevdim mevsimleri de.
Aslında çok şey var sevdiğim..
Kavgalar ve savaşlar dışında bir de niye olursa olsun vedalaşma anları.
İsterdim ki uyumlu halimi yaşasaydın daima.
Ama bana hep vurgun saatlerinde geldin ya da sen vurdun.
Uzaklara bakardım uysal çocukluğumda içimde dolmayan derin boşluğumla.
Denizden gelecek bir gemi bekledim durdum.
Sonra yıldızlara baktım yıllarca ve sen sandığım bir yıldıza.
Kadınlar erkekler çocuklar ve şehirler tanıdım çoğunu da sevdim.
Aşklarım da oldu hem de uğruna ölebileceğim aşklar ama en çok seni sevdim.
Ve şimdi gidiyorsun evet git içimdeki melek sana dua edecek.
Sanırım kahrolmayacağım bu veda sahnesine - Senin baban öldü mü?
Bu gidiş ölümden beter olamaz.
Hangisi doğru bilmiyorum
Seni uğurlayıp öylece kalmak mı yoksa benim uyumamı bekleyip gitmen benim de sensiz sabaha uyanmam mı?
Bence şimdi git.
Hayır gitme!
Yani git de önce üstümü ört ben uzanayım şöyle ışığı kapat ve git.
Hayır hayır gitme!
Yani git de ışığı yak git ben karanlıktan korkuyorum da!
Hem sensizlik hem karanlık bu kadarı fazla.
Üstümü de örtme bu şevkat de fazla ışıkların hepsi açık olsun.
İçim burkuluyor sen nasıl gidersen git.
Dur burayı iyi dinle; birkez daha söylüyorum ve son kez.
Seni seviyorum.
Sen giderken ben içimden haykıracağım \'kusursuz bir aşktı bu\' diye.
Kusursuz bir aşktı benim sana büyüttüğüm Sen ne yaşadın
Bilmiyorum...
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Sen say ki
Ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihaneti
Ve say ki
Bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Bele nihavent
Hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi
Bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Her günü yeni bir şiir yazıp ismini en sona saklıyorum
Gölgesi düşüyor akşamların yağmur saçlarına karışıyor karanlıkta
Ben senin olmazını arıyorum bu ıslak sokaklarda
İnceden bir ezgi kulağımda İstanbulun sessiz çığlığı vicdanı sızlıyor tanrıların hükümsüz aşklar için
Birazdan el ayak çekilecek biliyorum bana kalıcak ismi en sona saklı şiirler
Kaldırımlardan süzüle süzüle yolunu tutacağım bilinmezlerin
Dinleneceğim seni beklediğim duraklarda
Söveceğim sonra vapurlara gece gece yattıkları için
Heyhat öleceğim birazdan köpük köpük sularda
Sonra yine kızacağım kendime ıslak saçlarında senin yeni bir umut öreceğim yine oturup yazacağım
Yine oturup ağlayacağım
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Aşk aşk diye inliyoruz durmadan
Duygularımız akıp gidiyor satırlara
Kelimelerdizelerşiirlerardı sıra
Geçek aşk'ı yaşıyor muyuz acaba?

Şimdiki aklım olsaydı eğer
Sorardım kendimeaşık olmadan önce
Bu güçbu hırsbu azim var mı diye.
Sorardım sevdiğime
Beni sevmek yürek ister
Sende bu yürek var mı diye.

Aşığım demekle aşık olunmuyor
Sevmekölesiye sevmek yetmiyor.
Sevgi karşılık isterözveri ister.
Aşk verdiği kadarını almak ister.

Aşığım demekle aşık olunmuyor
Bozulmuşsa terazinin bir kefe'si
Gelmiyorsa verdiğin sevgi geriye
Kabuslar görürsün tüm gecelerin de.

Aşığım demekle aşık olunmuyor
Çalışacaksınüreteceksinhep vereceksin.
Seviyorsa o da senisenin sevdiğin gibi
Elbet dönecektir sanaverdiğin sevgi
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Öyle bir yalnızlığın ortasındayım ki;
Neden herkes suskun
Neden hiç kimse yok buralarda;
Niye kaldım gene onunla; yalnızlıkla..
Herkes gitti bir ben kaldım buralarda
Yeri göğü inleten bir çığlık atmak geliyor içimden
Belki ışıklar yanar evlerde
Belki bozulur sessizlik sesimle..
Gidiyorum düşünüyorum
Sanki karanlık olan bu kenti
İçinde hayalleriyle fahişeleriyle
Üzerimde taşıyorum..
Bu kentte mi paylaştım dostluğumu
Bu kentte mi paylaştım aşkımı
Bu kent mi aldı varımı yoğumu
Öyle bir yoğundu ki trafik
Gidemiyorduk ileri
Herkes mutlutdu her taraf ışıklara esir..
Belki de yolumu kaybettim
Bilmiyorum ben nerdeyim
İşte gene geldi aklıma gidişin
Feryatlarda çığlıklarda kalbim
Niye gitmiştin..
Ve sen öyle bir sevgiliydin ki sevgilim
Giderken elveda bile demedin..
Sen sevdiğimdin benim..
Aklıma geldiğinde huzurla dolardı içim
Gitmişsin... Niye gitmişsin..
Bu kent neler aldı benden
Ben ona seni verdim
Sen sadece seni almadın giderken
Şimdi içimdeki külleri yok etmeyeceğim
Yok etmeyeceğim ki;
Bir gün alev aldığında
Yangınım göklere vardığında;
Seni de yaksın tıpkı beni taktığın gibi..
Bir gün verecek mi bu kent bana seni
Verse de ben alacak mıyım geri
Gidişin bu kadar yıktı beni
Niye gitmişsin? Niye.. Niye..
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Dün yine yürüdüm Bomboş kaldırımları ve sokakları içim
titreyerek Bir sigaramın dumanı birde denize vuran hayalin vardı sanki
koca şehirdeYıldızlar ve ay ışığının altında SENİ düşünüyordum bu gece
yine Havanın soğuk olmasına aldırmıyordumİçim titriyordu ama seni
özlediğimdenhasretin vuruyordu ama derindengöz yaşlarım akıyordu ama
kalbimden SENİN resmine bakarken bu mısralar dökülüyordu
kendiliğindenbelki özlemibelki hasretibelki yalnızlığımı anlatıyordu bu
bitmeyen mısralar
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
insanlar ulaşılmadıkça değerliymiş
ben sana ulaşamadığım için belki bu kadar değerlisin
ama her gün senin yanında olmanın hayalini kurarken
niye yavaş yavaş çıkıyorsun hayatımdan
ben her gün seni düşünerek uyanırken
her akşam rüyamda seni görmek için dua ederken
her seni gördüğüm de elim ayağıma dolaşırken
sen niye bu kadar rahatbu kadar umursamazsın
ama belki de bu kadar değerli olmanın nedeni
sana asla ulaşamayacağımı bilmem
dünya dursa ikimizde başka bir şey istemiyor olsak bile
asla kendimi senin kollarına bırakamayacağımı bilmem
ama hiçbir şey değiştirmiyor bunlar
sen hala düşlerimde bütün gerçeklere rağmen
vazgeçemediğim onsuz yapamayacağımı bildiğim
tek insansın
ama biliyorum bir gün bütün hayallerim gerçekleşse
senin benim olmak istediğini bilsem bile
uzaksın banaimkansızsın
orda tam karşımda duran ama asla ulaşamayacağımı bildiğim
tek insansın...
işte o yüzden vazgeçiyorum senden
hayallerimden rüyalarımdan
hem belki de böylesi daha iyi
ulaşamadığım için hep değerli kalacaksın bende...
 

kan_ciceqi

Yeni Üye
Katılım
19 Kas 2008
Mesajlar
182
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Son konuştuğumuzda demiştin ya hani
Ben senden gittigimde haber ver diye
Bende tamam demiştim
O zaman inanmıştım ya da kendimi kandırmıştım
Seni unutabileceğimi sanmıştım

Olmuyor işte yapamıyorum sensiz
Söz veriyorum artık ağlamıycam diye
Söz veriyorum onu unutucam diye
Olmuyor işte...

Nereden bileceksin
Geceleri senin için ağladımı
Nereden bileceksin
Yalnız olduğumda seni yanımda istediğimi

Belki bir gün demeyi isterdim
Belki bir gün
Belki bir gün tekrar demeyi isterdim
Belkilerle yaşanılmıyormuş bunu anladım

Belki bir gün tekrar deneyelim dersen
Belki o zaman ben eski ben değilimdir..
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,728
Son üye
Steventiz
Üst