graal89 çok genç ve şanslı çocuklardan.biraz da saf bir yüreği var herşey ve herkes kendi gibi sanıyor.yaşının ve şanslı çocukluğunun bünyesine bıraktığı heyecanla kendinden görmüşlüğü fazla ve bıkkınlığı dorukta olan birini rahatsız edebileceğinin farkında değil.
kısaca bi özet geçmek istiyorum size arkadaşlar ve forumunuzdan ayrılıyorum.bunu da sırf kendi egomu tatmin etmek için yapıyorum.ardımdan yapılan yorumları okumak için de gireceğim tabiki.üzgünüm herşeyi açık söylemek huyumdur.dünya üzerindeki tüm ikincil duygulardan arınmak tek amacım.acıkmak,tuvalet ihtiyacı,uyumak,seks ihtiyacı..geri kalan soyutsal şeylerden arınmak tek dileğim.
neyse.berbat bir çocukluktu benimkisi.sarhoş baba,eve gelen sarhoş adamlara katlanmak zorunda kalan anne,yobaz dolu bir mahalle üçgeninde ilk çocukluğum geçti.boşanan ebeveynlerin çocuğu olmak ve diğer büyüklerin acıyan yaklaşımlarına maruz kalmak geldi ardından.öz ablamla ayrı büyüdüm çünkü halamda evlatlıktı.9 yaşımdayken uzak bir akrabanın 20lik oğlu tarafından tecavüze uğradığımda annemin beni koruyamadığını sanarak(kimseye anlatmadım sırrım hala benimle saklı aile ortamında)ergenlik yaşımı tekrardan evlenen babımın yanında geçirdim ki üvey anne nedir çok güzel öğrendim.yine de beni aç bırakmadığı için kendisine minnettarım.annemle görüştürülmediğim bir 4 yıl sonucunda liseye gelmiş bünyem kaçmayı becerdi annenin yanına.bu da birşeydir.
annemin evlenmek istemesi liseyi bitirdiğim yıla denk gelince ayrıldım evden.2 yıl kadar üniv.öğrencileriyle içiçe bir hayat yaşadım.metal felsefesi denen olmayan birşeye adandım.ama geçti şimdi
hiç uyuşturucu kullanmadım bu dönem boyunca ve asla seks yapmadım bakire kaldım.bunları neden söylüyorum biliyorsunuz sanırım.çünkü ilk sorulan bunlar oluyor.
anneme geri dönüşüm ev arkadaşımın nişanlısının beni çok ilginç usullerle tehdit etmeleriyle oldu.iyi de oldu tabi.birkaç kez aşık olup hep terkedildim.iki kez evlenmeye karar verdim ama adamlar annemi istemedi.ben onu yeterince yalnız bırakmıştım bir daha yapamazdım.defolsunlar.
bu gerzek ve burnu dik kafam başını burda dile bile getiremeyeceği birkaç belaya daha soktu.sanırım etrafımda muhteşem bir çekim alanı var.neyse.en son da eski sevgilim ve hala can dostum,bu hayatta beni anlayan yargılamadan dinleyen başımdan geçen şeylere gülümseyerek sakince yorumlar yapan ve asla nasihat vermeyen o muhteşem insanı kaybettim.beraber yapacağız bir gün dememize rağmen o tek başına yaptı ve gitti.(intihar).ben anneme döndüğümden beri eve bakıyorum.itler gibi çalışıp beyler gibi yemiyorum ama.yine itler gibi sürünüyorum.annemde çalışırdı kiraydı,faturaydı,mutfak ve temizlik masrafları derken bir de boşanan ablam ve kızı bize eklendi.annem daha bebek olan toruna bakmak için işten ayrıldı.ablam ha buldum ha bulucam derken 1 yıl iş aradı.girdi çıktı bişeyler bişeyler.işte ben bir yıldır çok net yazıcam 700 maaşla 565 kira ödeyerek ve geri kalanla faturalara yetmeye çalışarak,kah birinin kapanması kah birinin icraya uğraması gibi ufacık sorunlarla cebelleşerek devam ediyorum işte yaşamaya.
sanırım yaşları çok küçük,hayat tecrübesi aşık olup terkedilmek,platonik sevmek,anneden-babadan anlaşılmamak,istediği şeyin alınmaması gibi dertler olan insanlar arasında bu başlığı açmam hataydı.
benim daha yüksek maaşlar alabilceğim bir mertebede olmamam benim hatam biliyorum ama bundan şikayetçi değilim.kendime uydurduğum bir kaçış repliği değil bu çünkü hayatım boyunca hiç destek almadan birsürü sırrımı kimseyle paylaşmadan kendi kendimi tedavi etmek zorunda kaldım.bir yanımı yetiştirirken diğer yanımı yetiştirecek kadar da ne zeki ne güçlü olabildim.şimdi dedim ya işte tek bir amacım var hayatta artık.ikincil bütün duygulardan arınmak istiyorum.en çok da vicdanımdan kurtulmak istiyorum.çünkü beni hapsediyor.
requiem for a dream...............BAZI İNSANLAR İÇİN İLKBAHAR YOKTUR.....
izleyen arkadaşlar anlayacaktır.