- Katılım
- 9 Şub 2011
- Mesajlar
- 6,044
- Tepkime puanı
- 25
- Puanları
- 48
- Bölüm:
- İşletme
- Şehir:
- Bursa
Selamlar Arkadaşlar;
Arkadaşlarımız arasında, İşimizde, Büyüklerimiz yanında hemen her yerde üniversitemiz konusunda çeşitli konuşmalar mutlaka geçer. Şu an toplumumuz Açıköğretim Fakültesinin nerde olduğu konusunda net bilgiye sahip değil ve bu bilgisizliğin sonucunda ciddi zararlar görebiliyoruz.. İşimiz konusunda olsun, eğitimimiz konusunda olsun, kariyerimiz konusunda olsun...
Kendi içimizde bile okuduğumuz okulu hor görenler azımsanmayacak boyutta.. Hatta ve hatta bu okulu sırf Askerlikden kaçış olarak görenlerimiz oldukça fazla.. Bazı arkadaşlarımıza sorduğumuzda "Neden Açıköğretim Fakültesi?" bir çok arkadaşımızdan aldığımız cevap "Abi etiketimiz olsun.. Maksadımız Lisans yapmak değil üniversite okumuş olmak" oluyor maalesef..
Ama bilseydik okuduğumuz bölümlerle neler kazanacağımızı eminim bu cümleleri hiç birimiz kurmazdık..
Aslında bu okul bize ve ülkemize verilmiş büyük bir nimet.. Büyük bir avantaj.. Büyük olanak.. Yeterki sonumuzun ne olduğunu bilelim.. Okulumuzun aslında bize ne vereceğini bilelim..
Evet arkadaşlar ; Okuduğumuz okul kazanması kolay bir okul.. Öyleki 160 ÖSS puanı bu okulu okumamıza olanak sağlıyor.. Buda doğal olarak toplumumuzda "Kolay Lokma" olarak adlandırılıyor ve biliniyor.. Ama unutulmaması ve mutlaka bilinmesi gereken önemli bir nokta var.. Nedir o?
Bu okulu kazanmak evet belki çok kolay ama bitirmek de bir o kadar zor.. Bunu ancak öğrencileri yani bizler biliriz.. Hepimizin etrafında mutlaka bir kaç kişi vardır.. Okulu bitiremediği için yarıda bırakan.. Peki neden bu kadar zor? Cevabı aslında çok basit.. Örgün eğitimde okuyan arkadaşlarımız vardır.. Nasıl bir eğitim aldıklarını aslında çok iyi biliriz.. Eğer ders hocasıyla aran kötüyse vay haline.. Ama yok sınıfta faal biriysen ve hocanın gözüne girebilmişsen o dersi geçmek çok da zor değildir.. Peki AÖF de bu durum nedir? Bunu bir düşünelim..
AÖF de sistem tektir.. Ve Bilgisayar programlarının insiyatif kullanmak gibi bir becerileri yoktur.. 49,5 puanla o dersi 1 sene daha görmek zorunda kalabilirsiniz.. İşte burdaki en önemli nokta ; "DERSİ GEÇMEK İÇİN BİLMEK ŞART..." Bilgi olmazsa asla mezun olamazsınız.. Olamayız.. Bu bağlamda okuduğumuz okulun ne durumda olduğunu farketmişizdir..
Şimdi bu kadar ön bilgiden sonra asıl konumuza gelelim.. Okulumuz bize ne verir?..
Arkadaşlar en önemli noktalardan biri, Lisans programlarından mezun olduğumuzda (İktisat Fakültesi, İşletme Fakültesi gibi..) devlet ve yasalar gözünde örgün öğretimden mezun olan arkadaşlarımızdan hiç bir farkımız yok.. Yasalar bizlere aynı hakları eksiksiz, fazlasız veriyor ve hakkımızı koruyor... Bu sonuçla aynı iş olanaklarına sahibiz..
İkinci önemli konu bir örgün öğretim konu müfredatıyla bizlerin okuduğu müfredatlar arasında fark yok.. Kısacası aynı bilgileri öğreniyoruz.. Ve az önce bahsettiğim nedenden dolayı aslında bizler daha iyi öğreniyoruz... Öğrenmek zorundayız... Aramızdaki tek fark nedir diye soracak olursak ; örgün öğretimde birebir öğretim olduğu için konular üzerinde biraz daha deneyim sahibi olunabilir.. İletişim kurmak, bilgi aktarmak ve gözlemler konusunda bir eksiğimiz olabilir.. Ancak; bunu kişisel çabalarımızla çok kolay şekilde aşabiliriz.. Bu tamamen bizim kendi elimizde olan bir durum..
Şimdi gelelim iş olanaklarımıza; Az önce de bahsettiğim gibi yasalar önünde eşit müamele görüyoruz.. hatta ve hatta özel sektörde mevcut işimizde yükselme şansımız olduğu gibi, iş bulma şansımızda oldukça yüksek..
Açıköğretim Mezunu bir kişi ne olabilir ..?
Evet Arkadaşlar... Görebildiğiniz gibi bir çok alanda elimizde fırsatlarımız var.. Ayrıca unutulmamalıdır ki Birçok Kamu ve Özel kuruluşda orta ve üst düzey yöneticilik yapan bir çok Açıköğretim Mezunu arkadaşlarımız vardır... Tabiki bu bir varsayım yada iddia değil Saptanmış bir GERÇEKTİR..
Peki bizlere bu noktadan sonra düşen en büyük ve önemli görev nedir?
Birincisi okulumuzun hayatımızdaki yerini kavramak
İkincisi bunu en iyi şekilde toplumumuza yansıtmak ve bilinçlendirmek..
Bizlere kadar büyük önyargılar oldu ve halende devam etmekte.. Ama bizler artık buna bir dur demeye başlayıp okulumuzun hakkını verelim.. Hiç değilse bizden sonraki nesil bilinçli olsun.. Neyin ne olduğunu kavrayabilsin.. Bilebilsin..
Sabırla Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim..
Arkadaşlarımız arasında, İşimizde, Büyüklerimiz yanında hemen her yerde üniversitemiz konusunda çeşitli konuşmalar mutlaka geçer. Şu an toplumumuz Açıköğretim Fakültesinin nerde olduğu konusunda net bilgiye sahip değil ve bu bilgisizliğin sonucunda ciddi zararlar görebiliyoruz.. İşimiz konusunda olsun, eğitimimiz konusunda olsun, kariyerimiz konusunda olsun...
Kendi içimizde bile okuduğumuz okulu hor görenler azımsanmayacak boyutta.. Hatta ve hatta bu okulu sırf Askerlikden kaçış olarak görenlerimiz oldukça fazla.. Bazı arkadaşlarımıza sorduğumuzda "Neden Açıköğretim Fakültesi?" bir çok arkadaşımızdan aldığımız cevap "Abi etiketimiz olsun.. Maksadımız Lisans yapmak değil üniversite okumuş olmak" oluyor maalesef..
Ama bilseydik okuduğumuz bölümlerle neler kazanacağımızı eminim bu cümleleri hiç birimiz kurmazdık..
Aslında bu okul bize ve ülkemize verilmiş büyük bir nimet.. Büyük bir avantaj.. Büyük olanak.. Yeterki sonumuzun ne olduğunu bilelim.. Okulumuzun aslında bize ne vereceğini bilelim..
Evet arkadaşlar ; Okuduğumuz okul kazanması kolay bir okul.. Öyleki 160 ÖSS puanı bu okulu okumamıza olanak sağlıyor.. Buda doğal olarak toplumumuzda "Kolay Lokma" olarak adlandırılıyor ve biliniyor.. Ama unutulmaması ve mutlaka bilinmesi gereken önemli bir nokta var.. Nedir o?
Bu okulu kazanmak evet belki çok kolay ama bitirmek de bir o kadar zor.. Bunu ancak öğrencileri yani bizler biliriz.. Hepimizin etrafında mutlaka bir kaç kişi vardır.. Okulu bitiremediği için yarıda bırakan.. Peki neden bu kadar zor? Cevabı aslında çok basit.. Örgün eğitimde okuyan arkadaşlarımız vardır.. Nasıl bir eğitim aldıklarını aslında çok iyi biliriz.. Eğer ders hocasıyla aran kötüyse vay haline.. Ama yok sınıfta faal biriysen ve hocanın gözüne girebilmişsen o dersi geçmek çok da zor değildir.. Peki AÖF de bu durum nedir? Bunu bir düşünelim..
AÖF de sistem tektir.. Ve Bilgisayar programlarının insiyatif kullanmak gibi bir becerileri yoktur.. 49,5 puanla o dersi 1 sene daha görmek zorunda kalabilirsiniz.. İşte burdaki en önemli nokta ; "DERSİ GEÇMEK İÇİN BİLMEK ŞART..." Bilgi olmazsa asla mezun olamazsınız.. Olamayız.. Bu bağlamda okuduğumuz okulun ne durumda olduğunu farketmişizdir..
Şimdi bu kadar ön bilgiden sonra asıl konumuza gelelim.. Okulumuz bize ne verir?..
Arkadaşlar en önemli noktalardan biri, Lisans programlarından mezun olduğumuzda (İktisat Fakültesi, İşletme Fakültesi gibi..) devlet ve yasalar gözünde örgün öğretimden mezun olan arkadaşlarımızdan hiç bir farkımız yok.. Yasalar bizlere aynı hakları eksiksiz, fazlasız veriyor ve hakkımızı koruyor... Bu sonuçla aynı iş olanaklarına sahibiz..
İkinci önemli konu bir örgün öğretim konu müfredatıyla bizlerin okuduğu müfredatlar arasında fark yok.. Kısacası aynı bilgileri öğreniyoruz.. Ve az önce bahsettiğim nedenden dolayı aslında bizler daha iyi öğreniyoruz... Öğrenmek zorundayız... Aramızdaki tek fark nedir diye soracak olursak ; örgün öğretimde birebir öğretim olduğu için konular üzerinde biraz daha deneyim sahibi olunabilir.. İletişim kurmak, bilgi aktarmak ve gözlemler konusunda bir eksiğimiz olabilir.. Ancak; bunu kişisel çabalarımızla çok kolay şekilde aşabiliriz.. Bu tamamen bizim kendi elimizde olan bir durum..
Şimdi gelelim iş olanaklarımıza; Az önce de bahsettiğim gibi yasalar önünde eşit müamele görüyoruz.. hatta ve hatta özel sektörde mevcut işimizde yükselme şansımız olduğu gibi, iş bulma şansımızda oldukça yüksek..
Açıköğretim Mezunu bir kişi ne olabilir ..?
- [*] Uzman
[*] Uzman Yardımcılığı
[*] Müfettişlik
[*] Kaymakamlık
[*] İdari Hakimlik
[*] Araştırma Görevliliği
[*] Mali Müşavirlik
[*] Kamu / Özel Sektörde Orta ve Üst Düzey Yöneticilik
[*] Bankacılık
[*] İç ve Dış Ticaret
[*] Finans Sektörü
[*] Denetçilik
[*] Reklamcılık Sektöründe Ürün ve Marka Yöneticiliği
[*] Çeşitli Sektörlerde Satın Alma, Üretim Planlama Departmanı
[*] İşletme Bilgi Sistemleri ve İnsan Kaynakları Bölümleri
[*] Yüksek Lisans..
Evet Arkadaşlar... Görebildiğiniz gibi bir çok alanda elimizde fırsatlarımız var.. Ayrıca unutulmamalıdır ki Birçok Kamu ve Özel kuruluşda orta ve üst düzey yöneticilik yapan bir çok Açıköğretim Mezunu arkadaşlarımız vardır... Tabiki bu bir varsayım yada iddia değil Saptanmış bir GERÇEKTİR..
Peki bizlere bu noktadan sonra düşen en büyük ve önemli görev nedir?
Birincisi okulumuzun hayatımızdaki yerini kavramak
İkincisi bunu en iyi şekilde toplumumuza yansıtmak ve bilinçlendirmek..
Bizlere kadar büyük önyargılar oldu ve halende devam etmekte.. Ama bizler artık buna bir dur demeye başlayıp okulumuzun hakkını verelim.. Hiç değilse bizden sonraki nesil bilinçli olsun.. Neyin ne olduğunu kavrayabilsin.. Bilebilsin..
Sabırla Okuduğunuz İçin Teşekkür Ederim..