12 Eylül'de Referanduma Gidecek Olan Anayasa Maddeleri Neler Bliyormusunuz???

12 Eylül Referandumunda Ne Oy Vereceksiniz

  • Evet

    Kullanılan: 66 44.0%
  • Hayır

    Kullanılan: 74 49.3%
  • Kararsızım

    Kullanılan: 10 6.7%

  • Kullanılan toplam oy
    150
  • Anket kapatılmış .
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ayberk228

Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2010
Mesajlar
506
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bölüm:
Halkla İlişkiler
Şehir:
Eskişehir
Demokratik bir ülke değil miyiz yani ?? Evetciler demoktratik gezinmediler mi, bu zamana kadar hiçbir hakları yokmuydu.
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Anayasayı okumuş aklı selim biri olarak ve okumadan partizanca hayır diyenlere inat ve ülkemi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek adına evet evet evet
 

AsenA_38

Yeni Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Adana
Demokratik bir ülke değil miyiz yani ?? Evetciler demoktratik gezinmediler mi, bu zamana kadar hiçbir hakları yokmuydu.

aynen katılıyorum herkes ezilmiş herkes eziyet görmüş heralde...

muasır medeniyeti çok şükür ki Atatürkle beraber gördük devam ettiriyoruz bundan uzaklamamak için de doğru kararı verdiğimden eminim demokrasi bir partinin elinden çıkacak kadar basitleşmedi henüz ...cumhuriyet tarihi böyle zorbaca bi zihniyeti görmedi bi taraf olanlar bertaraf olursunuz diyerek insanları sendikaları resmen göstere göstere tehdit eden bir başbakanın hala demokrasi getireceğini nasıl düşünüyorlar aklım almıyor

hayır diyenleri parti sempatizanı görenler evet derken ne sempatizanı oluyor onu da anlamıyorum

saygı görmek isteyenler seçimlerimize saygı göstermek zorunda kimse hayır diyenleri okumadan karar vermekle suçlayamaz
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Arkadaşlar bu referandumda parti seçmiyoruz, önce bunun bilincinde olalım. kaldı ki herkesin aynı fikirde olması da gerekmez, bizler türk vatandaşıyız bir bütünüz, evetçiler hayırcılar diye ayrışmayalım. tc vatandaşı olarak bizlerin neye evet ya da neye hayır dediğimizin farkında olması lazım.
ewet sonucu 13 Eylül sabahı görecez rahat olun ewet
 

AsenA_38

Yeni Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Adana
bende onu söylemek istiyorum okuyup anladığımda illa evet mi demem gerekiyor partiyi karıştıran sizlersiniz okudum bir kaç madde güzel gerisi değil bu yargıya vardım... o çerez maddeler için de evet demeyeceğim ...13 eylülde evet te çıkabilir ama ben çoğunluk evet der evet çıkacak diye evete vermek zorunda değilim

bana bu hak verilmiş seçmen olmuşum düşündüm ve kararımı hayır olarak verdim neden yanlış bişey yapmış muamelesi görüyorum eğer gelecek olan demokrasi anlayışı çoğunluğun ezeceği anlayışsa korkarım demokrasi değil hak ve özgürlüklere esaret geliyor
 

only roses

Özel Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
4,562
Tepkime puanı
15
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Niye yanlış muamele göresin yanlış kanıya varmışsın
Elbette özgürüz....
 

eylülbalım

Yeni Üye
Katılım
31 Eki 2009
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
bu ülke sagcı solcu turbanlı turbansız dıye mı ayrılmadı kı bu zamana kadar sımdı evetcıler hayırcılar dıye ayrılmasın ne kadar ıstemesek de bu ayrımı basımızdakıler cıkarıyor
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,044
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sabah Gazetesi 02.09.2010 Tarihli Nazlı Ilıcak'ın Yazısını Aynen Yayınlıyorum. Kim kimi ele geçirmek istiyor, kimler düzenlerinin bozulmasını istemiyor acaba.


El koymak değil, vesayetten kurtarmak

Ertuğrul Özkök, kendisini "hıyar" gibi hissettiğini yazmış. (Hürriyet- 31 Ağustos 2010) Böyle bir duyguya kapılmasının gerekçelerini sıralarken, hükûmetin "gizli ajandasından" da söz ediyor. Özkök, referandumdaki gizli ajandayı, "Yüksek Yargı'ya el koyma" niyeti olarak takdim ediyor. Onun görüşünü paylaşan önemli bir kitle mevcut. Dolayısıyla, sadece Özkök'e değil, kendisi gibi düşünenlere de hitap etmek isterim.
Acaba farklı bir pencereden baksanız nasıl olur? Yani, daha önce birilerinin "el koyduğu" yargının, vesayetten kurtulup özgürleşmesi.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek'e telefonlarını hatırlayın. Özbek, neden İstanbul 12'nci, 13'üncü ve 14'üncü Ağır Ceza Mahkemeleri'nin başkanlarıyla görüştü? Haydi, bunun, kendisine göre izah edilebilir bir yanı var. "Eski bakanın ricasını kırmadık; hâkimlerin sıkıntılarını bir de kendilerinden dinledik" gibi. Ama, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın dinlemeye takılan sözlerini nasıl açıklayacağız? Meselâ ne diyordu Hamdi Yaver Aktan, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in "kurtarılması" konusunda: "Dosya birleştirildikten sonra, önce tüm sanıklar tahliye edilecek, sonra biraz uzatıp, dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse, birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa, ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi."
Hamdi Yaver Aktan'ın projesi harfiyen uygulandı. İlhan Cihaner, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde "görevi ihmalden" yargılanıyordu. Daire, İlhan Cihaner ve Saldıray Berk'in yargılandıkları Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla, Dursun Çiçek'in sanık olduğu İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasını talep etti. Daire'nin amacı, Yargıtay'da Cihaner aleyhine açılan "görevi ihmal" davasını, "terör örgütü üyeliği" suçuyla birleştirmekti. Oysa Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi, kendi dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla birleştirilmesi kararını vermiş ve bu talebi de 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul görmüştü. Erzurum'daki dosyasının fotokopisi Yargıtay'a geldi. Yargıtay, fotokopi üzerinden birleştirme işlemini gerçekleştirdi. Aynen Hamdi Yaver Aktan'ın söylediği gibi.

***

Ertuğrul Özkök, yargının ele geçirilmesi tehdidinden endişe ederken, Yargıtay'da dönen dolapları gördükçe, bizler de, Yüksek Yargı'nın ideolojik yapılanmasından kaygılanıyoruz. Bakın Hamdi Yaver Aktan, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan'a neler söylüyor:
Aktan ile Arkan arasındaki konuşma:

... Ersan'a (Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker-NI.) açık söyledim: Bunu yaparsan Yargıtay Başkanısın. Yapmazsan beni hiç ilgilendirmez. 3 tane adaysınız. Abdurrahman Yalçınkaya (Yargıtay Başsavcısı), Kadir Özbek (HSYK Başkanvekili) ve sen (Ersan Ülker'i kastediyor). Diğer adaylar beni ilgilendirmiyor. 3'ünüzden hangisinin öne geçeceğine bağlı. Kadir'e de söyledim. O da etkili bir şeyler yaptı. Kenarda yan çizerek, oturarak olmayacağını anlasınlar. Herkesin bir projesi var. Ersan'a da açık söyledim. Bunu yaparsanız geçersiniz. Kadir'e de söyledim; 3'ünüz varsınız. Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir.
Açılırsa seçimi olumsuz etkiliyor.
O da müthiş korkak, hepimizi içeri atarlar... Neyi atıyorlar, Yargıtay Başsavcılığı'ndan içeri atarlarsa... bu ülkede ihtilâl olur. İçeriye girmekten çıkmaktan korkuyorsan, o zaman bir takım görevlere talip olma. Bırak başkası yapsın.

***

Yargıtay'ın ideolojik yapısı ve bu yapıya göre Yüksek Yargı organlarını şekillendirme çabalarından kaygılanmakta haksız mıyız? Yargıtay içinde bir klik, onu bunu tayin ediyor, önemli görevlere getirilmelerinin yolunu açıyor, buna mukabil onlardan "özel hizmet" bekliyor. Bu kadar da değil, son bir iki gün içinde Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın yeni konuşmaları gün yüzüne çıktı. Kan dondurucu ifadeler... Referandumdan "Hayır" sonucu alınması için neler yapılması gerektiğini anlatıyor.

Hamdi Yaver Aktan (Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi): BDP var ya son derece önemli. Bunu geçenlerde Turgut Kazan'la konuşuyoruz. Demirtaş ile görüştü: "Ulan KCK falan diye canınıza okuyacaklar" dedi. Adamlar ondan sonra açıklama yaptılar, "Biz yargıyı siyasallaştıracak şeyde yokuz" dediler.
Yusuf Uluç (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanı): Ben sana bir şey söyleyeyim mi aslında, BDP'nin elinden CHP'nin tutması lâzım.
Aktan: Turgut Bey'e dedim, sen görüşüyorsun. Bunlarla görüştü. Referandum reddedilirse bu sayede reddedilir.
***

Hamdi Yaver Aktan: Kürtler istediklerini almak için diretecekler. Ulan batıyorlar ya... anayasaya, tam bir kaos olsun, bu kaostan ben yararlanıyorum.
Fatih Arkan (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi): Yani sonunda cumhuriyetin içine gireceği her kaos...
Aktan: Turgut Kazan'a dedik ki, Demirtaş'la görüştü. Onlar da bir iki açıklama yaptı. Ben birkaç yerde söyledim. Askerlere de söyledim. Bunlara ihtiyacımız var, yani "evet" dediği anda gidiyor bu iş... Abdullah Öcalan'a çok ihtiyaç var şimdi.
***

Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, birileri yargıya el mi koyuyor, yoksa yargıyı yönlendirenlerin ellerini mi engelliyor?
 

ayberk228

Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2010
Mesajlar
506
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bölüm:
Halkla İlişkiler
Şehir:
Eskişehir
Bu ayrım ülkeyi bölmek için yapılmış ufak tefek planlardan birisi. Türkler olarak bizler uyanık olup bunlara göz açtırmamalı, Başbakanın Türk bayrağının yanında başka bayrak olsa ne olacak demesinin altında neler yattığını anlamalı, sürekli okumalı, bize zıt gelen fikirleride dinleyerek bilgimizi taze tutmak zorundayız. Yoksa tek taraflı düşünülürse yandı gülüm ketan helva...
 

AsenA_38

Yeni Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Adana
bir başbakanın bu referandumdan ne çıkarsa çıksın milletimin her ferdini koruyup kollamaya devam edeceğim demesi gerekirken bir köy ağası gibi bi taraf olan bertaraf olur diyerek korkutması zorlaması ne kadar normal geldi herkese ... demokrasi nerde o zaman seçme seçilme oy kullanma özgürlüğü... böyle zorbalık gördünüz mü ben bu adamın sağlayacağı düzene güvenmiyorum o çerez maddeler içinde evet oyu kullanmayacağım bayrak meselesine hiç girmiyorum bi gün bir başbakanın çıkıp böylesi bir taviz vereceğini asla düşünmezdim
 
E

_elmayra_

Misafir
bir başbakanın bu referandumdan ne çıkarsa çıksın milletimin her ferdini koruyup kollamaya devam edeceğim demesi gerekirken bir köy ağası gibi bi taraf olan bertaraf olur diyerek korkutması zorlaması ne kadar normal geldi herkese ... demokrasi nerde o zaman seçme seçilme oy kullanma özgürlüğü... böyle zorbalık gördünüz mü ben bu adamın sağlayacağı düzene güvenmiyorum o çerez maddeler içinde evet oyu kullanmayacağım bayrak meselesine hiç girmiyorum bi gün bir başbakanın çıkıp böylesi bir taviz vereceğini asla düşünmezdim
Böyle birini bu ülkenin başına getirenler utansın.Kesinlikle HAYIR diyeceğim.

Bir ülkenin başbakanına saygısızca edilen sözleriniz editlenmiştir.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,044
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Çok utandım duru :p
 

denizz19

Yeni Üye
Katılım
30 May 2009
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Başbakan özgürlük,demokrasi ve hukuk için evet diyorda madem hukuk diyorsun ozaman dokunulmazlıkları kaldırda görelim kim ne kadar temiz.
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,044
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sabah Gazetesi 02.09.2010 Tarihli Nazlı Ilıcak'ın Yazısını Aynen Yayınlıyorum. Kim kimi ele geçirmek istiyor, kimler düzenlerinin bozulmasını istemiyor acaba.


El koymak değil, vesayetten kurtarmak

Ertuğrul Özkök, kendisini "hıyar" gibi hissettiğini yazmış. (Hürriyet- 31 Ağustos 2010) Böyle bir duyguya kapılmasının gerekçelerini sıralarken, hükûmetin "gizli ajandasından" da söz ediyor. Özkök, referandumdaki gizli ajandayı, "Yüksek Yargı'ya el koyma" niyeti olarak takdim ediyor. Onun görüşünü paylaşan önemli bir kitle mevcut. Dolayısıyla, sadece Özkök'e değil, kendisi gibi düşünenlere de hitap etmek isterim.
Acaba farklı bir pencereden baksanız nasıl olur? Yani, daha önce birilerinin "el koyduğu" yargının, vesayetten kurtulup özgürleşmesi.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek'e telefonlarını hatırlayın. Özbek, neden İstanbul 12'nci, 13'üncü ve 14'üncü Ağır Ceza Mahkemeleri'nin başkanlarıyla görüştü? Haydi, bunun, kendisine göre izah edilebilir bir yanı var. "Eski bakanın ricasını kırmadık; hâkimlerin sıkıntılarını bir de kendilerinden dinledik" gibi. Ama, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın dinlemeye takılan sözlerini nasıl açıklayacağız? Meselâ ne diyordu Hamdi Yaver Aktan, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in "kurtarılması" konusunda: "Dosya birleştirildikten sonra, önce tüm sanıklar tahliye edilecek, sonra biraz uzatıp, dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse, birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa, ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi."
Hamdi Yaver Aktan'ın projesi harfiyen uygulandı. İlhan Cihaner, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde "görevi ihmalden" yargılanıyordu. Daire, İlhan Cihaner ve Saldıray Berk'in yargılandıkları Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla, Dursun Çiçek'in sanık olduğu İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasını talep etti. Daire'nin amacı, Yargıtay'da Cihaner aleyhine açılan "görevi ihmal" davasını, "terör örgütü üyeliği" suçuyla birleştirmekti. Oysa Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi, kendi dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla birleştirilmesi kararını vermiş ve bu talebi de 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul görmüştü. Erzurum'daki dosyasının fotokopisi Yargıtay'a geldi. Yargıtay, fotokopi üzerinden birleştirme işlemini gerçekleştirdi. Aynen Hamdi Yaver Aktan'ın söylediği gibi.

***

Ertuğrul Özkök, yargının ele geçirilmesi tehdidinden endişe ederken, Yargıtay'da dönen dolapları gördükçe, bizler de, Yüksek Yargı'nın ideolojik yapılanmasından kaygılanıyoruz. Bakın Hamdi Yaver Aktan, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan'a neler söylüyor:
Aktan ile Arkan arasındaki konuşma:

... Ersan'a (Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker-NI.) açık söyledim: Bunu yaparsan Yargıtay Başkanısın. Yapmazsan beni hiç ilgilendirmez. 3 tane adaysınız. Abdurrahman Yalçınkaya (Yargıtay Başsavcısı), Kadir Özbek (HSYK Başkanvekili) ve sen (Ersan Ülker'i kastediyor). Diğer adaylar beni ilgilendirmiyor. 3'ünüzden hangisinin öne geçeceğine bağlı. Kadir'e de söyledim. O da etkili bir şeyler yaptı. Kenarda yan çizerek, oturarak olmayacağını anlasınlar. Herkesin bir projesi var. Ersan'a da açık söyledim. Bunu yaparsanız geçersiniz. Kadir'e de söyledim; 3'ünüz varsınız. Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir.
Açılırsa seçimi olumsuz etkiliyor.
O da müthiş korkak, hepimizi içeri atarlar... Neyi atıyorlar, Yargıtay Başsavcılığı'ndan içeri atarlarsa... bu ülkede ihtilâl olur. İçeriye girmekten çıkmaktan korkuyorsan, o zaman bir takım görevlere talip olma. Bırak başkası yapsın.

***

Yargıtay'ın ideolojik yapısı ve bu yapıya göre Yüksek Yargı organlarını şekillendirme çabalarından kaygılanmakta haksız mıyız? Yargıtay içinde bir klik, onu bunu tayin ediyor, önemli görevlere getirilmelerinin yolunu açıyor, buna mukabil onlardan "özel hizmet" bekliyor. Bu kadar da değil, son bir iki gün içinde Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın yeni konuşmaları gün yüzüne çıktı. Kan dondurucu ifadeler... Referandumdan "Hayır" sonucu alınması için neler yapılması gerektiğini anlatıyor.

Hamdi Yaver Aktan (Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi): BDP var ya son derece önemli. Bunu geçenlerde Turgut Kazan'la konuşuyoruz. Demirtaş ile görüştü: "Ulan KCK falan diye canınıza okuyacaklar" dedi. Adamlar ondan sonra açıklama yaptılar, "Biz yargıyı siyasallaştıracak şeyde yokuz" dediler.
Yusuf Uluç (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanı): Ben sana bir şey söyleyeyim mi aslında, BDP'nin elinden CHP'nin tutması lâzım.
Aktan: Turgut Bey'e dedim, sen görüşüyorsun. Bunlarla görüştü. Referandum reddedilirse bu sayede reddedilir.
***

Hamdi Yaver Aktan: Kürtler istediklerini almak için diretecekler. Ulan batıyorlar ya... anayasaya, tam bir kaos olsun, bu kaostan ben yararlanıyorum.
Fatih Arkan (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi): Yani sonunda cumhuriyetin içine gireceği her kaos...
Aktan: Turgut Kazan'a dedik ki, Demirtaş'la görüştü. Onlar da bir iki açıklama yaptı. Ben birkaç yerde söyledim. Askerlere de söyledim. Bunlara ihtiyacımız var, yani "evet" dediği anda gidiyor bu iş... Abdullah Öcalan'a çok ihtiyaç var şimdi.
***

Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, birileri yargıya el mi koyuyor, yoksa yargıyı yönlendirenlerin ellerini mi engelliyor?

Yargı hala Apo'dan medet umanların, darbeci zihniyetin, birbirlerini kayıranların elindeyken dokunulmazlıkları kaldırmak intihardan başka bir şey değildir.
 

AsenA_38

Yeni Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Adana
Başbakan özgürlük,demokrasi ve hukuk için evet diyorda madem hukuk diyorsun ozaman dokunulmazlıkları kaldırda görelim kim ne kadar temiz.

bence de buna asla cesaret edemezler önce kendileri dökülür gider çünkü... kim ak kim kara o zaman herkes görür bunun bahanesi yok kendimizi kandırmayalım şu an yargı belki birilerinin elinde diyenler var ama geri kalan herşeyde de bunların parmağı var ona nedense kimsenin sesi çıkmıyor
 

sonsuzluk

Banned
Katılım
29 Mar 2008
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Demokrasi için evet haksızlıklar için evet darbelere engel olmak için evet
 

zynp_55

Yeni Üye
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
232
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
Adana
Hayır ''ananıda al git '' diyen bi devlet başkanının çıkardığı anasayasa hayırr o dha kimle ne konuşmasını bilmeden bizim haklarımızda ne doğru ne yanlış diye karar veremesi mantıklımı sizce??
Benm oyun gözüm kapalıı hayırrrrrrrrrrrr
 

AOFDESTEK

ADMİN
Yönetici
Admin
Katılım
9 Şub 2011
Mesajlar
6,044
Tepkime puanı
25
Puanları
48
Bölüm:
İşletme
Şehir:
Bursa
Sabah Gazetesi 02.09.2010 Tarihli Nazlı Ilıcak'ın Yazısını Aynen Yayınlıyorum. Kim kimi ele geçirmek istiyor, kimler düzenlerinin bozulmasını istemiyor acaba.


El koymak değil, vesayetten kurtarmak

Ertuğrul Özkök, kendisini "hıyar" gibi hissettiğini yazmış. (Hürriyet- 31 Ağustos 2010) Böyle bir duyguya kapılmasının gerekçelerini sıralarken, hükûmetin "gizli ajandasından" da söz ediyor. Özkök, referandumdaki gizli ajandayı, "Yüksek Yargı'ya el koyma" niyeti olarak takdim ediyor. Onun görüşünü paylaşan önemli bir kitle mevcut. Dolayısıyla, sadece Özkök'e değil, kendisi gibi düşünenlere de hitap etmek isterim.
Acaba farklı bir pencereden baksanız nasıl olur? Yani, daha önce birilerinin "el koyduğu" yargının, vesayetten kurtulup özgürleşmesi.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek'e telefonlarını hatırlayın. Özbek, neden İstanbul 12'nci, 13'üncü ve 14'üncü Ağır Ceza Mahkemeleri'nin başkanlarıyla görüştü? Haydi, bunun, kendisine göre izah edilebilir bir yanı var. "Eski bakanın ricasını kırmadık; hâkimlerin sıkıntılarını bir de kendilerinden dinledik" gibi. Ama, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın dinlemeye takılan sözlerini nasıl açıklayacağız? Meselâ ne diyordu Hamdi Yaver Aktan, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in "kurtarılması" konusunda: "Dosya birleştirildikten sonra, önce tüm sanıklar tahliye edilecek, sonra biraz uzatıp, dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse, birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa, ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi."
Hamdi Yaver Aktan'ın projesi harfiyen uygulandı. İlhan Cihaner, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde "görevi ihmalden" yargılanıyordu. Daire, İlhan Cihaner ve Saldıray Berk'in yargılandıkları Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla, Dursun Çiçek'in sanık olduğu İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasını talep etti. Daire'nin amacı, Yargıtay'da Cihaner aleyhine açılan "görevi ihmal" davasını, "terör örgütü üyeliği" suçuyla birleştirmekti. Oysa Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi, kendi dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyayla birleştirilmesi kararını vermiş ve bu talebi de 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul görmüştü. Erzurum'daki dosyasının fotokopisi Yargıtay'a geldi. Yargıtay, fotokopi üzerinden birleştirme işlemini gerçekleştirdi. Aynen Hamdi Yaver Aktan'ın söylediği gibi.

***

Ertuğrul Özkök, yargının ele geçirilmesi tehdidinden endişe ederken, Yargıtay'da dönen dolapları gördükçe, bizler de, Yüksek Yargı'nın ideolojik yapılanmasından kaygılanıyoruz. Bakın Hamdi Yaver Aktan, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan'a neler söylüyor:
Aktan ile Arkan arasındaki konuşma:

... Ersan'a (Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker-NI.) açık söyledim: Bunu yaparsan Yargıtay Başkanısın. Yapmazsan beni hiç ilgilendirmez. 3 tane adaysınız. Abdurrahman Yalçınkaya (Yargıtay Başsavcısı), Kadir Özbek (HSYK Başkanvekili) ve sen (Ersan Ülker'i kastediyor). Diğer adaylar beni ilgilendirmiyor. 3'ünüzden hangisinin öne geçeceğine bağlı. Kadir'e de söyledim. O da etkili bir şeyler yaptı. Kenarda yan çizerek, oturarak olmayacağını anlasınlar. Herkesin bir projesi var. Ersan'a da açık söyledim. Bunu yaparsanız geçersiniz. Kadir'e de söyledim; 3'ünüz varsınız. Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir.
Açılırsa seçimi olumsuz etkiliyor.
O da müthiş korkak, hepimizi içeri atarlar... Neyi atıyorlar, Yargıtay Başsavcılığı'ndan içeri atarlarsa... bu ülkede ihtilâl olur. İçeriye girmekten çıkmaktan korkuyorsan, o zaman bir takım görevlere talip olma. Bırak başkası yapsın.

***

Yargıtay'ın ideolojik yapısı ve bu yapıya göre Yüksek Yargı organlarını şekillendirme çabalarından kaygılanmakta haksız mıyız? Yargıtay içinde bir klik, onu bunu tayin ediyor, önemli görevlere getirilmelerinin yolunu açıyor, buna mukabil onlardan "özel hizmet" bekliyor. Bu kadar da değil, son bir iki gün içinde Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın yeni konuşmaları gün yüzüne çıktı. Kan dondurucu ifadeler... Referandumdan "Hayır" sonucu alınması için neler yapılması gerektiğini anlatıyor.

Hamdi Yaver Aktan (Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi): BDP var ya son derece önemli. Bunu geçenlerde Turgut Kazan'la konuşuyoruz. Demirtaş ile görüştü: "Ulan KCK falan diye canınıza okuyacaklar" dedi. Adamlar ondan sonra açıklama yaptılar, "Biz yargıyı siyasallaştıracak şeyde yokuz" dediler.
Yusuf Uluç (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanı): Ben sana bir şey söyleyeyim mi aslında, BDP'nin elinden CHP'nin tutması lâzım.
Aktan: Turgut Bey'e dedim, sen görüşüyorsun. Bunlarla görüştü. Referandum reddedilirse bu sayede reddedilir.
***

Hamdi Yaver Aktan: Kürtler istediklerini almak için diretecekler. Ulan batıyorlar ya... anayasaya, tam bir kaos olsun, bu kaostan ben yararlanıyorum.
Fatih Arkan (Yargıtay 10. Hukuk Dairesi üyesi): Yani sonunda cumhuriyetin içine gireceği her kaos...
Aktan: Turgut Kazan'a dedik ki, Demirtaş'la görüştü. Onlar da bir iki açıklama yaptı. Ben birkaç yerde söyledim. Askerlere de söyledim. Bunlara ihtiyacımız var, yani "evet" dediği anda gidiyor bu iş... Abdullah Öcalan'a çok ihtiyaç var şimdi.
***

Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, birileri yargıya el mi koyuyor, yoksa yargıyı yönlendirenlerin ellerini mi engelliyor?

Yargı hala Apo'dan medet umanların, darbeci zihniyetin, birbirlerini kayıranların elindeyken dokunulmazlıkları kaldırmak intihardan başka bir şey değildir.


bence de buna asla cesaret edemezler önce kendileri dökülür gider çünkü... kim ak kim kara o zaman herkes görür bunun bahanesi yok kendimizi kandırmayalım şu an yargı belki birilerinin elinde diyenler var ama geri kalan herşeyde de bunların parmağı var ona nedense kimsenin sesi çıkmıyor


Hayır ''ananıda al git '' diyen bi devlet başkanının çıkardığı anasayasa hayırr o dha kimle ne konuşmasını bilmeden bizim haklarımızda ne doğru ne yanlış diye karar veremesi mantıklımı sizce??
Benm oyun gözüm kapalıı hayırrrrrrrrrrrr

Sevgili Asena yukarıda yazılanları okursan eğer şu anda dokunulmazlıkların kaldırılmasının intihardan başka bir şey olmadığını görürsün. Dokunulmazlıklarda kaldırılacaktır ama zamanı geldiğinde, tam olarak demokratik bir ülke olduğumuzda, Yargıtay - Sayıştay - Anayasa Mahkemesi - HSYK gibi kurumların başındakilerin ideolojileri yüzünden APO'dan bile medet umanlar oldukça içeri atılırsınız. Örn : Siirt'te Mehmet Akif Ersoy'un şiirini delil sayarak hapse mahkum ettikleri gibi.

Sevgili Zeynep evet o söz doğru bir söz değildir bende tasnip etmiyorum ama, her lider yanlışlar yapabilir insanoğluyuz sonuçta. Senin hayatında hiçmi hatan yok mesela hiçmi bir arkadaşını sonradan pişman olduğun bir şey yüzünden kırmadın mı? Hiçmi hata yapmıyoruz. Birkaç söz var yanlış söylenen bunları sürekli söylüyorsunuz, Ananıda al git, asker yan gelip yatma yeri değildir gibi. Bu memelekete hiç katkısı yok Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı insanların gözü ile.

Sayın Kılıçdaroğlu CHP nin başına nasıl geçti bir hatırlayın, önce kesinlikle aday olmayacağım dedi 2 gün sonra oldu, önce dersimin hesabı sorulmalıdır dedi 2 gün sonra yanlış anlaşıldım dedi, hele hele Sayın Deniz Baykalı partinin başından istifaya zorlamak için ne komplolar kuruldu, kaset ortaya çıktıktan sonrada Önder Sav'ın Sarıgül Deniz Baykal'a suikast yapmak için adam tutmuştur gibi absürt açıklamaları hatırlayın. Referandumda Evet oyu vereceğim diyen belediye başkanını partiden ihraç eden, Evet oyu vereceğim diyen Milletvekilini ihraç etmek isteyen bir parti ne kadar demokrasi sağlayabilir bu ülkede ?

Dün Referandumda EVET demek için DSP nin Muş il başkanı dahil, belediye başkanları meslis üyeleri ve toplam 7300 üye partiden istifa etmedilermi ? Neden istifa ettiler sizce, eğer biz evet diyeceğiz diye açıklasalardı partiden ihraç edilecekelrdi, neden çünkü partilerin başındakiler cunta düzeni kurmuşlar kendi görüşeleri haricinde görüş beyan ettilermi hoop şutlayalım mantığındalar.

Hani bu partilerdeki demokrasi anlayışı, hani insanlar özgürlerdi ? hani Hayırcılar üzerindeki mahalle baskısı var feryatları? Evet diyeceğim diyenler ihraç edilen bir yerde hayır diyeceğim diyenler nasıl biz görüşlerimixzi açıklayamıyoruz diye mahalle baskısı gördüklerini iddia edebilirler.

Sadece gülüyorum ve SONUNA KADAR EVET DİYORUM.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,438
Mesajlar
134,337
Kullanıcılar
90,730
Son üye
34kdd
Üst