Hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünüyorsam, ben bir alığım!..düşünmek istemiyorsam, bir korkak!...değişmemesinin benim çıkarıma olacağını düşünüyorsam, alçak!...(işte biz bu ve benzeri sözlerden çıkarabileceğimiz sonuçlarla avunuyoruz...)
Tasarladıklarımın çoğunu gerçekleştiremediğimi gördüm...ama yaşamın kimi zaman insana ikinci bir şans tanıdığını da gördüm...
Kimdir ki bu açıköğretimli? öss yi kazanamayanların, başka şehirlerde okuyacak kadar parası olmayanların, baskı sebebiyle bulunduğu şehirde kalmak zorunda olanların, aslında üniversite mezunu olup da 'iki üniversite bitirdim' diyebilmek için kayıt yaptıranların (çoğunun mezun olamadığı da görülmüştür ama sorulduğunda 'ben zaten başka bir yerden mezunum ne yapacağım ki açıköğretim diplomasını'.. derler), sabahtan akşama kadar çalışan eve geldiğinde yorgunluktan uyumak isterken çalışacak bir ton dersi olduğunu hatırlayanların, babası okutmamış olup da evde çoluğu çocugu olduğu için okula gidemeyenlerin, üniversite bitiren ama iş bulamadığı için açıköğretime ümit bağlayanların...ayağına halatlarla bağladığımız , hayallerimizle denize attığımız ,sonra da yakalamak için gecemizi ,gündüzümüzü, ümitlerimizi , emeğimizi , zamanımızı ,uykumuzu ,göz yaşlarımızı ,sabrımızı, çaresizliğimizi , ruhumuzu verip geriye sonuç olarak sadece stres aldığımız bir umut.
Açıköğretim okumak cesaret ister, azim ister,sabır ister, hırs ister, destek ister, emek ister...ama açıköğretimli de diploma ister.
Karşımda duruyorlar!Görüyorum!Yapamazsın!Okuyamazsın!Çok zor!Bak,falanca kazanamamış,sen nasıl kazanacaksın!Adam gibi kazansaydın örgünü de okusaydın!Açıköğretimden diploma mı alınırmış!Onlar elemek için çok zor soru soracaklar!Başkaları dershaneye gidiyor,sen evde bir başına yapamazsın!2 saat okulla bu dersi geçebileceğini mi sanıyorsun!Boşver, okuma, kazanamayacağın belli,boşa para yatırma bari!Alabileceğini sandığın diplomayla iş bulabileceğini de sanmıyorsun herhalde..!?..Tepki göstermek her zaman düşünmekten daha kolaydır!..
Ve işte o gün...Ne çabuk! Açıköğretimli ara sınava girecektir! Peki ya sonra?!İçinde kocaman bir delik ,bilmediği duygular fink atıyorlar. Hey açıköğretimli! Noluyo sana? İlk defa mı sınava giriyorsun?! 'Eğitimin kökleri acı ,meyveleri tatlıdır' derler..Evet! O acı olan kısmı bizden sorulur fakat o meyvelerden de yiyebilecek miyiz? SINAV BİTMİŞTİR! Açıköğretimli 'ne olursa olsun geçti, gitti, neydi o öyle' demeye kalmadan kendini asıl sınavın içerisinde bulur...
Ne? Final mi? %70 mi? Şimdi mi?Bu son mu?4 yıllık emeğimizi(ÖSS),üç buçuk saate sığdırıyorlar diye ayaklanan, isyanlara koşan biz miydik? Ne olmuştuk? Evet!FİNAL DE BİTMİŞTİR! Peki ya şimdi!?
Açıköğretimli kazanır:durum şu şekilde gelişmiştir:önce alay edildi,sonra şiddetle karşı çıkıldı,son olarak zaten belli bir şeydi dendi ve kabul edildi.SONUÇ:yeni sınavlarla yaşadıklarının hepsi tekrar onu beklemektedir...
Açıköğretimli kazanamaz:bütünlemede de kurtaramamıştır kendini..'BEN DEMİŞTİM!' okur herkesin gözlerinde, tokat gibi çarpar laflar..Kazanamayan açıköğretimli düşünür(aslında düşünemez):yapılacak o kadar çok hata var ki ,aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok!der ve PES EDER!
Açıköğretim!O kadar açık ki..ucu bucağı gözükmeyen, ama görmeye görmeye , düşe kalka, yara bere içinde, nere gittiğimizi, nasıl gittiğimi bilmeden ısrarla koştuğumuz ÇIKIŞ KAPIMIZ!
Açıköğretimli olmak ayrıcalıktır! Neden? Çünkü, SON ŞANSTIR!
FARKLI DÜŞÜNÜYOR OLABİLİRİM..FARKLI DEMEK YANLIŞ DEMEK DEĞİLDİR!
...!SAYGILAR!...
Tasarladıklarımın çoğunu gerçekleştiremediğimi gördüm...ama yaşamın kimi zaman insana ikinci bir şans tanıdığını da gördüm...
Kimdir ki bu açıköğretimli? öss yi kazanamayanların, başka şehirlerde okuyacak kadar parası olmayanların, baskı sebebiyle bulunduğu şehirde kalmak zorunda olanların, aslında üniversite mezunu olup da 'iki üniversite bitirdim' diyebilmek için kayıt yaptıranların (çoğunun mezun olamadığı da görülmüştür ama sorulduğunda 'ben zaten başka bir yerden mezunum ne yapacağım ki açıköğretim diplomasını'.. derler), sabahtan akşama kadar çalışan eve geldiğinde yorgunluktan uyumak isterken çalışacak bir ton dersi olduğunu hatırlayanların, babası okutmamış olup da evde çoluğu çocugu olduğu için okula gidemeyenlerin, üniversite bitiren ama iş bulamadığı için açıköğretime ümit bağlayanların...ayağına halatlarla bağladığımız , hayallerimizle denize attığımız ,sonra da yakalamak için gecemizi ,gündüzümüzü, ümitlerimizi , emeğimizi , zamanımızı ,uykumuzu ,göz yaşlarımızı ,sabrımızı, çaresizliğimizi , ruhumuzu verip geriye sonuç olarak sadece stres aldığımız bir umut.
Açıköğretim okumak cesaret ister, azim ister,sabır ister, hırs ister, destek ister, emek ister...ama açıköğretimli de diploma ister.
Karşımda duruyorlar!Görüyorum!Yapamazsın!Okuyamazsın!Çok zor!Bak,falanca kazanamamış,sen nasıl kazanacaksın!Adam gibi kazansaydın örgünü de okusaydın!Açıköğretimden diploma mı alınırmış!Onlar elemek için çok zor soru soracaklar!Başkaları dershaneye gidiyor,sen evde bir başına yapamazsın!2 saat okulla bu dersi geçebileceğini mi sanıyorsun!Boşver, okuma, kazanamayacağın belli,boşa para yatırma bari!Alabileceğini sandığın diplomayla iş bulabileceğini de sanmıyorsun herhalde..!?..Tepki göstermek her zaman düşünmekten daha kolaydır!..
Ve işte o gün...Ne çabuk! Açıköğretimli ara sınava girecektir! Peki ya sonra?!İçinde kocaman bir delik ,bilmediği duygular fink atıyorlar. Hey açıköğretimli! Noluyo sana? İlk defa mı sınava giriyorsun?! 'Eğitimin kökleri acı ,meyveleri tatlıdır' derler..Evet! O acı olan kısmı bizden sorulur fakat o meyvelerden de yiyebilecek miyiz? SINAV BİTMİŞTİR! Açıköğretimli 'ne olursa olsun geçti, gitti, neydi o öyle' demeye kalmadan kendini asıl sınavın içerisinde bulur...
Ne? Final mi? %70 mi? Şimdi mi?Bu son mu?4 yıllık emeğimizi(ÖSS),üç buçuk saate sığdırıyorlar diye ayaklanan, isyanlara koşan biz miydik? Ne olmuştuk? Evet!FİNAL DE BİTMİŞTİR! Peki ya şimdi!?
Açıköğretimli kazanır:durum şu şekilde gelişmiştir:önce alay edildi,sonra şiddetle karşı çıkıldı,son olarak zaten belli bir şeydi dendi ve kabul edildi.SONUÇ:yeni sınavlarla yaşadıklarının hepsi tekrar onu beklemektedir...
Açıköğretimli kazanamaz:bütünlemede de kurtaramamıştır kendini..'BEN DEMİŞTİM!' okur herkesin gözlerinde, tokat gibi çarpar laflar..Kazanamayan açıköğretimli düşünür(aslında düşünemez):yapılacak o kadar çok hata var ki ,aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yok!der ve PES EDER!
Açıköğretim!O kadar açık ki..ucu bucağı gözükmeyen, ama görmeye görmeye , düşe kalka, yara bere içinde, nere gittiğimizi, nasıl gittiğimi bilmeden ısrarla koştuğumuz ÇIKIŞ KAPIMIZ!
Açıköğretimli olmak ayrıcalıktır! Neden? Çünkü, SON ŞANSTIR!
FARKLI DÜŞÜNÜYOR OLABİLİRİM..FARKLI DEMEK YANLIŞ DEMEK DEĞİLDİR!
...!SAYGILAR!...
UYARI: kompozisyonun konusu üniversiteye olan bir şikayet kesinlikle değildir!sınav zorlukları, sınav psikolojisi, çevrenin etkisi...adı altında toplayabiliriz...
şayet üniversitenin açıköğretim bölümünün varlığından şikayet edecek olsam bende bir açıköğretimli olmazdım.
ÖNCELİKLE AÇIKÖĞRETİMLİ ,DESTEKCİ ARKADAŞLARIMA VE YARIŞMAYI DÜZENLEYENLERE TEŞEKKÜRLEMİ İLETEYİM...ALDIĞIM ÖDÜLÜ GÜZEL BİR HATIRA OLARAK SAKLAYACAĞIM...
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ-AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ-TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ