Gururlu ve umutlu aöf'lü

BankicampinG

Yeni Üye
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Konuyu başlatan arkadaş duygularını dile getirmiş, begendim.Onun dışında bir parantez de ben açmak isterim.Hem açık hem örgün ögrencisiyim.Ülkemizde Açıkögretim ögrencilerine hangi gözle bakıldıgını gayet iyi biliyorum.Ancak tüm örgün ögrencilerinin bakış açısı kesinlikle aynı degil.Nietzsche nin meşhur bir aforizması vardır "Bu dahil tüm genellemeler yanlıştır" der üstad. Arkadaşlar sadece açıkögretim konusu degil, malesef ülkemizde pek çok detay insanların sınıflaşmasına yol açıyor, herkes insanları belirli kalıplara sokmaya çalışıyor.Malesef jakoben tavırlarla kendi düşüncesini dikta etme yolunu seçiyor.

Herhangi bir insanın statüsünü açıkögretim okumasıyla belirlemek abesle iştigaldir.Benim herbir açıkögretim ögrencisine sonsuz saygım var.Açıkcası kimisi maddi imkansızlıktan kimi ülke politikasından vesaire, bu yolu seçiyor.Kendisine sunulan şartlar altında okumaya, aydınlanmaya devam etmek istiyor.Sonuçta ortada emek var.Emege de saygı duymak gerekir.

Bence siz siz olun etrafta bolca bulunan ilkel dürtülerle saga sola saldıran tiplerin, kendilerince takındıkları tavırları iplemeyin.Emeginizin asla karşılıksız kalmayacagını düşünüyorum ve herbirinize saygı duyuyorum.

Sevgiler..
 

meleğim41

Yeni Üye
Katılım
25 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Kocaeli
ellerınıze saglık bı an kendımı okurym sandım :D bende metem mezuuyum istedıgım bölüme gıdemedım ama yılmadım fabrıkada muh. calısyrum ayrıyettende komek kurslarına gdyruum .3 yılım oldu iş tecrübem bana herseyı öğretti şiödide aöf işletme 1sınıfım . ileride istedıgım yerede gelecıgıme ınanyrum.kim ne derse desın senin inanman önemli ve hedefının olması . Herkese hayatta başarılar.
 

pac89

Yeni Üye
Katılım
4 Nis 2009
Mesajlar
113
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Benim anlamadığım memlekette herkes fırsatını bulduğu anda karşısındakini kötülüyor.Hele örgün okula gidenlere sözüm.Genelde örgüne giden Öğrencilerin bizlerden farkı kızların uçuk saç stilleri,yüzünü delik deşik eden piercingler,erkeklerde bir karış saç,sakal,küpe,her iki türdede vurdumduymazlık kendilerini üstün görme ne için onu anlayamıyorum.Ama tek anladığım örgün okula gidenlerin bizen farkı daha çocuksu olmalarıdır.Çünkü hiçbir kampüs sokaklara benzemez.TIP,hukuk,ve Bazı mühendislikler hariç çünkü buraya gidenlere gerçekten saygı duyarım gerisi fiyaskodur arkadaşlar.Örgün arkadaşlara sesleniyorum eğer baabnızın fabrkaları yoksa bizimle aynı sınavalra katılacaksınız,aynı çileleri çekeceksiniz belkide aynı işyerinde çalışacaksınız hatta gün gelecek bizlerden emir alacaksınız peki o zaman sizleri küpeleriniz mi ,küstah tavırlarınız mı kurtaracak? Hiç boşuna itiraz etmeyin Bu memlekkette okuyana değil dayısı olana iş vardır hemde en iyi mevkiilerde.Üstelik nerden mezun olduğununda bir önemi yoktur.
 
E

_elmayra_

Misafir
Üniversiteye giriş sınavında örgün bölümlerin puanları açıköğretimden çok çok daha yüksek.Bu örgünlülere açıköğretimlileri aşağılama hakkını vermıyor elbette.Ama orda bir durmak lazım.Açıköğretimi yüceltirken örgün eğitimi küçümsemek ne kadar mantıklı sizce.
Kişilerin giyim kuşamından dahası var üniversitelerde.Çok değerli hocalardan ders alma imkanı var.Bunu kimse yadsıyamaz.
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Üniversiteler ayrı bi devlettir kendi içerisinde öğrenciler hocayla ilişkisini samimi tuttuğu halde biçok dersten geçmesi mümkündür.
Aöf'de öyle bi durum söz konusu değildir 1 2 puandan kalmak öğrencinin en doğal hakkıdır:p
Örgündeki sosyal ortamın canlılığıdır belkide aof'ye bu şekilde bakılması ama kıyaslamak en baştan yanlış herkes kendi işine bakmalı kısacası her iki tarafında kendine göre zorluğu var neticede.
 
E

_elmayra_

Misafir
Üniversitelerde kişisel dürtüleri ile senelerce dersten bırakan çok hoca tanıyorum ben.Herkes için geçerli bir koşul değil.
Üniversiteleri cazip kılan tek faktörün sosyal ortam oldugunun düşünülmesi yanlış geliyor bana.
 

isokor

Özel Üye
Katılım
31 Ocak 2010
Mesajlar
2,048
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Konya
Tabiki tek faktör sosyal ortam değil üniversitenin öğretim üyelerinin kalitesiylede alakalı bi konu fakat benim gördüğüm ve arkadaşlarımdan sürekli duyduğum hoca derse giriyo kitabı okuyo sürekli ek bi anlatım orjinallik katmıyo işine vize final zamanında da soru hazırlıyo. Budur. Ego tatmini öğrencileri süründürmek isteme anlayışıda malesef çok ama düzelmicek şeyler değil yüz yüze iletişim şansı var sonuçta.
 

pac89

Yeni Üye
Katılım
4 Nis 2009
Mesajlar
113
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Üniversiteye giriş sınavında örgün bölümlerin puanları açıköğretimden çok çok daha yüksek.Bu örgünlülere açıköğretimlileri aşağılama hakkını vermıyor elbette.Ama orda bir durmak lazım.Açıköğretimi yüceltirken örgün eğitimi küçümsemek ne kadar mantıklı sizce.
Kişilerin giyim kuşamından dahası var üniversitelerde.Çok değerli hocalardan ders alma imkanı var.Bunu kimse yadsıyamaz.
Şöyle diyeyim eğer onlar bizi küçük görüp aşağılıyorsa bizde onların açıklarını bulup aynı duruma düşürmeliyiz.Madem adalet yok savaşarak hakkımızı korumak zorundayız.
 

pac89

Yeni Üye
Katılım
4 Nis 2009
Mesajlar
113
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
Benim 4 yıllık diploamam yanında süper ingilizcem ve bilgisayarım olacak hakkımla bir işe girip çalştığım zaman beni okul yönündne eleştiremeye kalkanın alnını karışlarım.Onları diploamda ki İbbf yazısı kurtarmayacak eğer yetenekleri yoksa bizden kötü duruma düşecekler bundan eminim.
 

brkpp

Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2011
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Adana
Öncelikle yazdıklarınıza katılmamak elde değil size sonuna kadar hak veriyorum. Şahsen bende Lisedeyken çok başarısız ve sorunlu bir öğrenci idim ilk yıl tam 9 tane dersten zayıfım vardı ve öğrenci affı ile üst sınıfa geçebilmiştim, ikinci yılda ise tam 6 tane zayıfım vardı ve Ailevi sorunlar yüzünden(hastalık) okuluma devam edememiştim yani büyük ihtimalle sınıfta kalacaktım... Üstelik hayatta bir hedefim bir amacım, hedefim dahi yoktu itiraf etmem gerekir ki çok cahil bir gençtim. Ne yapalım ne edelim diye tam kara kara düşündüğüm dönemlerde bir gün Annemle markette alışveriş yapıyorduk tesadüf Coğrafya öğretmenimle karşılaştık çok tatlı bir bayandı sohbet filan ettik benim çok iyi ahlaklı bir öğrenci olduğumu ama diğer fırlama arkadaşlarıma uyum sağlayamadığımı ve bu yüzdende başarısız olduğumu anneme söyledi :) bende öğrenci hayatının beni bunalttığını ailevi sorunlarım olduğunu okumak istemediğimi hocama söyledim oda anlayış gösterdi ve açıköğretim lisesini ısrarla anneme tavsiye etti aynı müfredat aynı eğitimi göreceksin arada inan hiç bir fark yok ben başaracağına inanıyorum dedi. Ama açıkca söyleyim ben inanmıyordum! derslere zorla gidip gelen bir öğrenci idim hergün çıkış zilinin çalması için dakikaları sayıyordum. Değil Üniversite okumak Liseyi bile bitirmek benim için bir hayaldi. Neyse sonra hocanın tavsiyesi ile okuldan ayrıldım ve açıköğretim lisesine kaydımı yaptım ama buradan da hiç umudum yoktu zaten en baştan(1.sınıftan) başlıyacaktım ve bu iyice şevkimi kırıyordu! açıkcası çevremdeki kişiler de açıköğretim lisesinin çok zor olduğunu söylemişlerdi yani daha başlamadan pes etmiştim...

Sonra sınav günü geldi çattı, sınava hiç hazırlanmamıştım ve hayatımda ilk defa böyle bir sınava girecektim çok heyecanlıydım, sınav salonunu dahi zorlanarak bulabilmiştim, eğer ailem yanımda olmasa sanırım eve geri dönebilirdim :utandım neyse sonra sınava girdik etrafıma baktım hep yaşlı olgun insanlar var aralarında konuşuyorlar kimi açıköğretimde 7 yıldır okuyormuş kimi 9 yıldır ve bir türlü mezun olamıyorlarmış çok zormuş filan. Bu konuşmalar iyice şevkimi kırmıştı. Sonra benim burada bu insanların içinde ne işim var şimdi yaşıtlarım gibi üniversite sınavına hazırlanmalıydım diye üzülmeye başladım ve sonra birden hırs yaptım sınavım iyi geçti, tabi bunda liseden yeni ayrılmış taze öğrenci olmanın etkisi büyüktü az da bir şeyler biliyordum çünkü... Sonra sınav sonuçları açıklandı inanamıyorum tüm derslerden geçmiştim! hemen sevincimi ailemle paylaştım. Artık başarmanın tadına varmıştım gerçekten okumak söyledikleri kadar güzeldi, ayrıca her sınavda farklı semte, farklı okula gitmek, yeni yüzler tanımak bana çok iyi geliyordu. Tabi bu süreçte çevremde ki insanlar bana moral veriyordu! sen akıllı çocuksun, okumalısın sana da bu yakışır filan şeklinde. Ben artık sınavlara hazırlanıyor, ders çalışmaktan zevk alıyordum, sanki başka biri olmuştum! arkadaşlarım inek derse desin hiç umrumda olmazdı ;) her kayıt yenileme döneminde koşa koşa okula gidip kitaplarımı alıyordum ve yaptığım işten büyük zevk duyuyordum. Tam 3 yılda o zor denilen açıköğretim lisesini bitirdim! hatta sınav tarihini şaşırıp bir sınavı kaçırmasam 3 ayda erken mezun olacaktım!!! mezun olduğumda kimseyi inandıramadım! diplomamı görmek istediler gösterdim! Açıköğretim Lisesinden Mezun olduğumda 19 yaşındaydım yani bir çok şey için gençtim ve istersem başarabilirdim! Yaşıtlarım 17-18 yaşında Liseyi bitirmişti bende pek uzun yıllar kaybetmiş sayılmazdım! Ama aksilikler bir türlü peşimi bırakmadı o yıl üniversite sınavına giremedim çünkü liseden mezun olmadan üniversite sınavına girme hakkım olduğunu bilmiyordum! yani bir yılım da böyle gitmişti ama ben yinede pes etmedim! çünkü artık başaracağıma inanmıştım!!! tabi bu arada olgunlaştım okumanın faydalarını ve cahaletin zararlarını kavradım! Hayata bakış açım değişti! çok kültürlü biri oldum! sürekli gazete, dergi, makale, ansiklopedi ne bulursam okuyor haberleri, dünyayı takip ediyordum! yani Açıköğretim beni tam anlamıyla açmıştı!!! ayrıca Sürücü kurslarına, Bilgisayar kurslarına, Dil kurslarına gidip çeşitli sertifikalar alıyordum ve bunları başarmak çok hoşuma gidiyordu! Birden çevremde herkesin saygı duyduğu ve o yaşına rağmen herkese akıl veren biri konumuna gelmiştim.

Bu olayların üstünden 1 yıl geçmiş Üniversite sınavı yaklaşmıştı! tam Ösym'ye başvuracakken birde ne göreyim 3 gün geç kalmışım ve başvuru süresi dolmuş! yani 1 yılım daha gitmişti!!! bu sefer gerçekten pes etmiştim! yaşta 20 olmuştu ve askere gitmekten başka bir çarem yoktu! ama ertesi gün açıköğretimde okuyan kuzenim beni aradı ve öss sınav başvurularının 1 hafta daha uzatıldığını söyledi! nasıl sevinmiştim anlatamam! hemen gidip kaydımı yaptım kitaplarımı aldım ama ne yalan söyleyim çalışamadım! çünkü yaşıtlarım ortaokuldan beri bu sınava hazırlanıyordu ama benim böyle bir fırsatım olmamıştı! dershaneye gitme gibi imkanlarım da yoktu! okumayı düşündüğüm bir bölüm de! yani üniversite sınavından hiçbir beklentim yoktu ama yinede sınava girdim ve 2 saat sonra mutsuz bir şekilde sınavdan çıktım. 1 ay sonra da sonuçlar açıklandığında gözlerime inanamadım tam 285 puan almıştım! Üstelik hiç hazırlanmadan dershaneye gitmeden sadece açıköğretim lisesindeki bilgilerimle, örgünde okuyan bir çok öğrenciyi geçmeyi başarmıştım! hemen sınavın ikinci ayağı olan Lys'ye başvurdum! ondan da o civarda bir puan aldım ve istanbulda okul tutturamadım! ama aldığım bu puanlar açıköğretim öğrencisine göre çok iyidi ve herkesçe takdir edilmişti! bu puanla anca anadoluda bir okulda okuyabilirdim ama ailemden uzak kalmayı ben istemedim. Yani bana tekrar açıköğretim yolu görünmüştü :) Hem okuyup hemde bir yandan çalışacaktım. Böylesi bana çok uygundu zaten okul hayatı beni sıkıyor ve başarısız olmama neden oluyordu hele ki şehir dışında asla yapamazdım!

Açıköğretimde bölüm seçmeye gelmişti sıra! dedim ya hayatım boyunca okumayı düşünmediğim için aklımda bir bölüm yoktu ve tercih yapamamıştım! sonra annemin tavsiyeleriyle Konaklama İşletmeciliğini seçtim ve tercih için okula gittiğimde, tercih listemde tek bir bölüm var diye herkes gülmüştü! ama ben hiç pişman olmadım. Şuanda full ders çalışıyorum! sınav yaklaştı ama benim hiç bir korkum yok başaracağımdan eminim! Şimdi yaşıtlarım öğrenci yurtlarında, ailesinden uzakta yaşayıp okulda profesörlerin kaprisleriyle uğraşırken ben bir yandan okuyor bir yandan da kariyer yapıyor ve bir yandan da çeşitli kurslara gidip bilgimi geliştiriyorum. Yani tüm bunları yapabilmemde en büyük pay öncelikle Açıköğretimin ve ardından beni açıköğretime yönlendiren hocamındır! İnsan yeter ki başarmayı istesin gerisi gelir! Sizi de bir açıköğretimli olarak yaşadığınız zorluklara ve önyargılara rağmen yılmayıp başardığınız için tebrik ediyor ve herkese örnek olmanızı temenni ediyorum. Ayrıca vakit ayırıp okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum… Başarılar!
 

Gamzelim848

Yeni Üye
Katılım
1 Ara 2008
Mesajlar
48
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Şehir:
Muğla
brkpp azminden dolayı tebrik ederim seni.Asla vazgeçmemek çok önemli hepimiz başlarda hata yapabiliriz önemli olan bir seçim yapıp o yönde ilerlemek ve sende seçimini yapmışsın.Hayatta başarılar dilerim.
 

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Forum istatistikleri

Konular
17,436
Mesajlar
134,335
Kullanıcılar
90,727
Son üye
krarennDrype
Üst