12 Eylül'de Referanduma Gidecek Olan Anayasa Maddeleri Neler Bliyormusunuz???

12 Eylül Referandumunda Ne Oy Vereceksiniz

  • Evet

    Kullanılan: 66 44.0%
  • Hayır

    Kullanılan: 74 49.3%
  • Kararsızım

    Kullanılan: 10 6.7%

  • Kullanılan toplam oy
    150
  • Anket kapatılmış .
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

eylülbalım

Yeni Üye
Katılım
31 Eki 2009
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
askeri gücün anlamını bilmiyoruz galiba ! burda askerlerimizden bahsetmiyorum. tabii ki şuan nöbet tutan askerlerimiz sayesinde bu kadar rahatız. ben ergenekoncu askeri güçten bahsediyorum.hani alttan alttan türkiyeyi bitirmeyi planlayan,her istediklerinde darbe ile hakimlik kuran askeri güç( sözlerimi lütfen yanlış yerlere çekmeyin!)yorumları iyi okuyun sonra bana cevap verin lütfen. kırıcı olmayalım. ve mümkünse biraz haberleri izleyelim
bir avuç insan yüzünden tüm ordu karalanıyor ama bız farkında olsak da halkın cogu bundan bıhaber malesef.Haberleri izliyorum elbette ama her kanalın da malum haberlerı ızlenmıyor tarafsız yayın yapan durust kanal cok az bu yuzden dogru bılgılenebılmek ıcın tarafsız kanalları seyretmek lazım.Her ıstedıklerınde hakımlık kuran askerı guc derken kac kere asker yonetımı ele aldı kı?
 

eylülbalım

Yeni Üye
Katılım
31 Eki 2009
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
askeri gücün anlamını bilmiyoruz galiba ! burda askerlerimizden bahsetmiyorum. tabii ki şuan nöbet tutan askerlerimiz sayesinde bu kadar rahatız. ben ergenekoncu askeri güçten bahsediyorum.hani alttan alttan türkiyeyi bitirmeyi planlayan,her istediklerinde darbe ile hakimlik kuran askeri güç( sözlerimi lütfen yanlış yerlere çekmeyin!)yorumları iyi okuyun sonra bana cevap verin lütfen. kırıcı olmayalım. ve mümkünse biraz haberleri izleyelim
bu arada estagfurullah nıye kıralım bırbırımızı burda bu konuyu her yonden tartısıyoruz yanlızca =)
 

eylülbalım

Yeni Üye
Katılım
31 Eki 2009
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
benım bıldıgım cumhurıyet tarıhınde 2 kez asker yonetımı ele aldı onu da herkes farklı görüyor bakış açısıyla ılgılı bişey bence her ıkısınde de haklı sebepler vardı gereklıydı. siz ve baska arkadaslarım yanlıs bulabılırsınız o da sızın gorusunuzdur ssaygı duyarım
 
E

_elmayra_

Misafir
adnan menderes e ve imam hatipli öğrencilere yapılan haksızlığa göz yumamayız. hatırlatırım hepsi darbe sonucu olmuştu.asgeri güce son! darbeye son! yeni anayasaya EVETi! oy vermeye giderken bunlar gibi nice olayları düşünüp vereceğm oyumu. daha anlamlı olur ...sizden de çok değil ZERRE KADAR saygı bekliyorum. hemen atılmayın
saygısızlık yapmıyorum bende.kendi düşüncelerimi söylüyorum.hemen atılmayın demen daha büyük bir saygısızlıktır.
 
E

_elmayra_

Misafir
olay ergenekonculara kadar geldi.Bu ülkenin aydın insanlarını hapishanelere tıktılar.Türkan saylan gibi kıymeti bir hanımefendi sağlık sorunları ile cebelleşirken onu öyle bir duruma soktu ki bu hükümet aklıma geldikçe içim acıyor.
ülkeyi soymak için örgüte gerek yok.Bireysel olarak ülkeyi soyan hırsız gözlerimizin önünde.Üstelikde kendini o kadar iyi kamufle ediyor ki herkes sütten çıkmış ak kaşık sanıyor.Bu kadar cahilce bir düşünce olamaz.Taş olsa ağlar!
 

sonsuz_nur

Özel Üye
Katılım
30 May 2009
Mesajlar
1,860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Yozgat
bendende evet ama şunu hayrıcılar iyi bilsinlkerki tarihler 12.09.2010 tarihinde bu saatlerde oy sayımı yapılmış olur ve hayal kırıklıgına ugrayacaklar hayır dyenler için söylüyorum mantıklı düşünürseniz haklı oldugumuzu hak vereceksiniz sizde
 

sonsuz_nur

Özel Üye
Katılım
30 May 2009
Mesajlar
1,860
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Yozgat
yani bu anayasa degişikligini siyasete dönüştürmeyin bide ikiside farklı şeyle rbence sırf solcuyum dye hayır demek çok saçmaa
 
E

_elmayra_

Misafir
Anayasa değişikliği yargı bağımsızlığını tehdit etmenin ötesinde, yok ediyor. Bugünkü sistemde iktidar, yalnızca ilk derece mahkemelerinde görev yapan hâkimler üzerinde büyük nüfuz sahibi iken (ve bu ülkenin aydınları on yıllardır bunun değişmesi için çaba sarf ederken), halkoylamasına sunulan metin kabul edildiği takdirde, Danıştay ve Yargıtay da iktidara bağımlı olacaktır. Bir başka anlatımla, 12 Eylül Anayasası’nın getirmiş olduğu ve neredeyse otuz yıldır avukatların, baroların, hâkimlerin, savcıların, üniversitelerin ortak bir dille eleştirdikleri, değiştirilmesini istedikleri baskıcı sistem, daha da baskıcı hale gelecektir. Bu mudur 12 Eylül’le hesaplaşmak? Biz, “ilk derece hâkimleri de bağımsız olsun, hâkimleri bağımsız, savcıları teminatlı olmayan bir ülkede özgürlükten söz edilemez, tüm adli sistem vatandaş üzerinde ezici bir baskı ve zulüm mekanizmasına, iktidarın gücünü pekiştirme aracına dönüşür” derken, 12 Eylül Anayasası’nı mumla aratacak bir değişiklik, nasıl olur da 12 Eylül’le hesaplaşmak olarak paketlenip sunulabilir! Bir bütün olarak bakıldığında hâkimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız fedakâr, namuslu, cesur, bin türlü sıkıntıya göğüs geren meslek insanlarıdır. Kuşkusuz her meslekte, o mesleğe yakışmayan “çürük elmalar” olur. Yargı söz konusu olduğunda, bunların derhal ve en etkili şekilde tasfiye edilmesi gerekir. Ancak bir ülkede yargı bağımsızlığı, yargı mensubunun cesaretine bırakılmış ise o ülkede yargı bağımsız değildir. Ne zaman ki sistem en çekingen yargı mensubunun dahi görevinin gereğini yapmaktan çekinmeyeceği kadar güvenceli hale getirilir, o zaman bu ülkenin insanları, yargı bağımsızlığının sağladığı bütün güvencelere sahip olur ve özgürlüğün tadını doya doya yaşamaya başlar.
 
E

_elmayra_

Misafir
bendende evet ama şunu hayrıcılar iyi bilsinlkerki tarihler 12.09.2010 tarihinde bu saatlerde oy sayımı yapılmış olur ve hayal kırıklıgına ugrayacaklar hayır dyenler için söylüyorum mantıklı düşünürseniz haklı oldugumuzu hak vereceksiniz sizde
Bu ülkedeki düşünen,üreten insanlar ne hayal kırıklıkları yaşadı.Bir eksik bir fazla artık farketmez.Hiç bir düşünce beni hayır demekten alıkoyamaz sonuç ne olursa olsun
 
E

_elmayra_

Misafir
yani bu anayasa degişikligini siyasete dönüştürmeyin bide ikiside farklı şeyle rbence sırf solcuyum dye hayır demek çok saçmaa
solculuk meselesi değil bu nur.Siyasete dönüşmek zorunda.Çünkü bu anayasayı siyasetçiler kendi çıkarları ve sözde halkın bagımsızlıgı için hazırladı.Ben bu kandırmacaya inanmıyorum.İnanan insanları da anlamıyorum.Bu saatten sonra fikirler değilemeyeceğine göre herkesin kararına saygı duymaktan başka çözüm kalmıyor geriye
 
E

_elmayra_

Misafir
Benim Hayır'ım..

Çoçuklar geçiyordu geçen ilkbahar parkın önünden.
Ellerinde küçük küçük bayraklar...
Sıra olmuşlar...
Adımları birbirine uymuyor... Söyledikleri şarkı da keza... Kimisi şarkının ortasını söylerken, kimisi şarkısını bitirmiş, önündekiyle itişiyor bile...
Yanlarında kadın öğretmenleri, eteğini çekiştirip duruyor... Kocaman beyaz çerçeveli siyah gözlüğü var...
Dünyanın en sevimli geçidi bu...
Şarkı söylüyor çocuklar...
Ve aynı zamanda dizlerini sıkıştırmış, olduğu yerde zıplıyor çişi gelmiş olanlar...
Gözleri ela...
Gözleri kara...
Gözleri yeşil, mavi...



Benim umurumda değil aslında büyükler...
Onlar hak ettikleri bir kirli-çirkin dünyanın içinde debelenip dursunlar...
Bu ilkellikler...
Bu çalınmış-soyulmuş yurt...
Bu kendini akıllı herkesi aptal sanan, ama daha çok birbirini soyan, birbirini parçalayan... Ve dünyanın en verimli toprakları üzerinde yarı aç yarı tok yaşayan...
Tercihleridir...
Kendileri bilir...



Ama çocuklar...
Onların aynı kirli-pis bataklıkta debelenmelerini istemem... Birbirlerine düşman... Korku içinde...
Ya da ahmak; bu devirde hâlâ demokrasiyi, hukuku, uygarlığı, çağdaşlığı, bir ilkel ortaçağ zihniyetinde arayan...
Ve yabancı bir ülkeye gittiklerinde, Ortadoğu-Afrika mültecileriyle aynı kefede, narkotik köpeklerine koklatılan...
Bunun için bin defa...
Bin defa hayır...

Bekir COŞKUN
 
E

_elmayra_

Misafir
En iyi padişahın Erdoğan olacağına inanıyorum!

BANA geçmişte yapılan tüm antidemokratik olguları gösterip,
bana muhalefetin kendi içinde tutarlı olmayan yaklaşımlarını örnekleyip,
bana yargı içinde oluşturulmuş kast sistemini yıkacak demokratik seçimi anlatıp,
bana işkencelerle ünlü Diyarbakır Cezaevi’nin yıkılacağını müjdeleyip,
bana Anayasa Mahkemesi’nin toplumu hiçe sayan ve toplumsal barışı dinamitleyen kararlarını sayıp,
bana Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun “Apo’yu devreye sokun” diyen üyelerin telefon görüşmelerini deşifre edip,
bana, Ergenekon, Balyoz gibi darbe planlarını soruşturan savcı ve yargılayan hâkimlerin yerlerinin değiştirilmesine yönelik kulisleri hatırlatıp,
Recep Tayyip Erdoğan’a padişahlık yolunu açacak yola bir taş daha döşememi beklemeyin...

*

Eğer padişahlık sistemi istersem, oyumu hiç kuşkusuz Recep Tayyip Erdoğan’a veririm.
Erdoğan’ın ülkesini, toplumu en az benim kadar sevdiğinden bir gün bile şüphe etmedim. Bir gün bile bu ülkenin ezilmişleri ve fakirlerini düşünmeden geçirmediğine tanıklık edebilirim.
Erdoğan döneminde bu ülkenin daha da zenginleştiğini, geliştiğini, onlarca veriyle anlatabilirim.
Daha iyi yapacağına inandığım birisi çıkana kadar tek alternatifin o olduğunu da söyleyebilirim.
Mert, halktan, haktan yana olduğunu saklayamam.
Onu Başbakan olarak görmekten utanmayı bırakın, her zaman gurur duyduğumu da söyleyebilirim.

*

Ancak benden, Erdoğan’ı padişah yapacak, toplumu sadece onun ve daha sonra geleceklerin insafına bırakacak bir sisteme evet dememi beklemeyin.
Benden padişahlık sisteminin çağdaş versiyonuna onay vermemi beklemeyin...
Benden yürütme, yasama ve yargının tek bir kişinin emrine girmesi için izin istemeyin.

*

Beni, değil Erdoğan, Atatürk gelse bile, ona bu yetkiyi vermekten korkacağımı söylemekten alıkoymayın.
Beni, Anayasa’ya “kişisel başvuru hakkı konuluyor” diyerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidişi birkaç yıl daha uzatacak sistemi överek kandırmayın.
Beni, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin yargıyı istedikleri gibi şekillendirdiği kast sistemini dağıtacak çoğulcu seçim istemini anlatırken, yargıyı Adalet Bakanı’nın ve elbette Başbakan’ın insafına, yönlendirmesine, baskısına esir eden maddeyi gizleyerek uyutmayın.
Beni, yargıyı bir ideolojinin esiri olduğu iddiasıyla titretip, buna rağmen Ergenekon ya da Balyoz gibi karışık davalara dalabilen savcıların çıkabildiği bir sistem yerine, artık sadece hükümetin istediğini soruşturan yargıç ve savcılar sistemine gidildiğini anlatmaktan men etmeyin,
Beni, memur, hükümet ile masaya oturup toplu görüşme yaparken, şimdi hükümetin (elbette Meclis’ten geçirilerek) kamu görevlilerinden oluşan hakem heyeti ile toplu sözleşme yapacakları masalıyla oyalamayın...
Beni, Anayasa’da ideolojik ve siyasi amaçlı grev ve lokavt yasağını kaldırdık diyerek, yarın hükümet destekli siyasi grevlerle işverenleri sıkıştırmanın yolunun açıldığı gerçeğini görmemi engellemeyin.

*

Ben, bu ülkenin vatandaşı olarak benim irademin TBMM’ye tam olarak yansıyacağı seçim barajının aşağıya inmesine layık birisiyim.
Ben, seçtiğim milletvekilinin liderin değil, benim sözcüm olmasını hak eden bir vatandaşım.
Ben, bu ülkede yaşayan herkesin anadilinde eğitim aldığı, etnik ve dini temelinin sorgulanmadığı, her düşüncenin özgürce seslendirildiği bir toplumda yaşamayı hak eden bir yurttaşım.
Ben, telefonları yasadışı dinleyenlerin derhal yakalandığı bir devletin onurlu parçası olmayı arzulayan birisiyim.
Ben, askeri vesayeti de, sivil vesayeti de reddedenlerin yönettiği bir ülkeyi savunan birisiyim.
Ben, devlet tarafından haksızlığa uğradığımda bile bağımsız yargının, hukukun üstünlüğünü çalıştıracağına inanmak isteyenim.
Ben, muhalefet liderlerini tepeden tırnağa sorgularken, başbakanların önünde kuzu postuna bürünen gazetecilerin yönettiği bir medyayı şiddetle eleştiren birisiyim.
Ben, başbakanları sırf yaşam tarzları bana benzemiyor diye aşağılamaya çalışanlardan nefret eden birisiyim.
Ben, demokrasinin bana taksit taksit sunulmasından hoşlanmayan birisiyim...

*

Ve ben Yavuz Semerci...
Üstüme düşen görevi yerine getiriyorum...
Bu referandumda CHP’yi veya MHP’yi sevdiğim ve onların liderlerine sempati duyduğum için değil, bir vatandaş olarak farklı yola saptığımda, hata yaptığımda, iktidarların şiddet ve baskı uygulayacağı kanunlara izin veren bir referanduma, kendi isteğim, aklım ve hiçbir baskı altında kalmadan hayır oyu vereceğimi bir kez daha ilan ederim...
Tanrı beni korusun!

Yavuz SEMERCİ
 
E

_elmayra_

Misafir
Ve işte bu yüzden... HAYIR!

Halis Atış, çarşamba gecesi 23.00’te referandumla ilgili afiş asıyordu. Afiş 30 metre yüksekliğe asılabilsin diye vinç bekliyordu. Günde 16 saat çalıştığı için yorgundu ve İstanbul’da önceki gece kış gibi geçiyordu. Pankart bezine sarınıp yere kıvrıldı. Vinç geldi. Pankartın üzerinden geçti... Çaresizlikten referandum pankartına sarılmış yoksul bir adam ezilerek öldü. İki çocuğu vardı ve 8 kişiye bakıyordu.
Bir yoksul, başka bir yoksulun üzerinden geçti önceki gece, ezerek öldürdü. Muhtemelen biri bir taşeron, öteki başka bir taşeron için çalışıyordu. Muhtemelen ezen de yorgundu en az ezilen kadar. Muhtemelen o da açtı öteki kadar. “Kimse bakmıyor onlara, yoksullar sessizce birbirlerinin hikâyelerini izliyor şehirde” diye yazmıştım önceki günkü gazetede. Yetmezmiş meğer... Meğer “Yoksullar birbirinin katili yapılıyor sessizce” demek de gerekiyormuş, “Yorgun argın birbirlerinin üzerinden geçiyorlar”...

BIRAKMAM
Pankartın üzerinde “Evet” yazıyormuş, malum, AKP’nin referandum reklamları. “Hayır” da yazabilirdi. Yani, “‘Evet’ adam öldürüyor” makamını başkalarına bırakıyorum. Ama bu insanlık cinayetinin taşeronlaşmanın sonucu olduğunu, taşeronlaşmanın AKP’nin elinde bu kadar azgınlaştığı gerçeğini söylemeden bırakmam. Hele “teğet geçen” şu ekonomik krizin bedelinin günde 16 saat çalışan, yine de aç yaşayan Halis’lere ödetildiğini söylemeden hiç bırakmam. Kıdem tazminatı ödememek için her yıl iş akitleri sıfırlanan, buna direnince de Paşabahçe Devlet Hastanesi’nden atılan Türkan Hanım, üniversite harcını ödemek için çalıştığı inşaattan düşerek ölen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Ömer... Onları bırakmam.
Ve işte bu yüzden sevgili kardeşim, ben referandumda “HAYIR” demeye karar verdim. Ben “HAYIR” diyorum, size de naçizane tavsiye ediyorum. Çünkü...

MADEM ÖYLE PİSLENELİM!
Boykot edecektim, bu pis kavgaya girmeyeyim dedim. Böyle oluşan bir siyasal zemine “Lanet olsun” dedim. İktidar ve iktidar karşıtları dışında hiçbir kesimin dahil edilmediği bu “darlanmaya” dahil olmayayım dedim. Sadece siyasal olarak değil ahlaken de reddettim bu saçmalığı. Genel seçim havasına sokulan Anayasa değişikliğini aptalca, saçma ve kirli buldum. Nitekim birkaç kanalda ve yazılarda anlattım bu durumu. Bakınız “Bıktık!” başlıklı yazı.
Gel gör ki geçtiğimiz günlerde AKP’nin MKYK üyesi Ayşe Böhürler ile bir canlı yayına katıldık Habertürk’te. Ayşe dedi ki mealen, “Boykotçuların kendilerine göre nedenleri var tabii”. Sonrasında “hayır” oyu verenlere karşı konuştu. Tartışmasına tartıştık. Referandumun 12 Eylül’le hesaplaşma olduğunu savunan biriyle kafa kafaya gelmemiz kaçınılmaz. Hatta bu değişiklikle daha sivil, daha demokratik bir Anayasa’ya kavuşacağımız söylendiğinde... Biz de bir yerde hukukçuyuz, okuma-yazmamız var vesaire, sinirleniyoruz elbette. Fakat tuhaf da bir hava vardı. Sanki boykotçuya “fasulyeden” muamelesi çekiliyor gibi geldi. Fazladan bir şefkat söz konusu. Hani düşman olarak bile adam yerine koymama durumu. Ayşe için söylemiyorum, genel olarak böyle bu.

ENAYİLİK MESELESİ
Sonradan düşündüm. Bu referandum seçim havasına sokuldu mu? Sokuldu. Boykot yaparak eteğimizden silkip kurtulabileceğimiz noktayı geçtik. Görüntü netleşti. İstediğin kadar lanetle, istediğin kadar silk eteğini, zemin bu, ya girersin kavgaya ya tribünden izlersin. Sonradan, “Ay ben tarafsızdım” deyip kurtulunamayacak bir ahlaki sorumluluk da var içinde. Çünkü görüyorsun:
Memleket bildiğin enayi yerine konuyor. 12 Eylül hesaplaşması martavalını alan yürüyor. Paketteki bütün maddeleri beraber referanduma sunmada da nereden baksan bir şantaj, bir tehdit havası var. “HSYK, Avrupa’da da böyle seçiliyor” diyenlerin doğruyu söylemediğini biliyorsun zaten ama bir de Erdal Eren’in hatırasını kullanmak var, mide bulandırıcı. Mideler bulanadursun ama bir de şu Halis’in astığı pankartlardan biri yok mu...
“Yoksulluğa ve işsizliğe karşı Evet” demiyor mu o reklam! Utanmadan, sıkılmadan, ar damarı çatlamış gibi. Sanki Halis’in ölmemesi için HSYK’nın yapısının iktidar partisi lehine değiştirilmesi mecburmuş gibi. Kafamıza silah dayayıp, “HSYK’ya adam sokmamıza izin vermezseniz Halis ölür!” der gibi. “Bizim işimiz HSYK ile, yoksa Ömer’i unutun!” der gibi. “Türkan Hanım elimizde! Gidip evet oyu atmazsanız gerisini siz bilirsiniz” der gibi...

AYAR ÇEKME MECBURİYETİ
Ben bu Allah’ın belası kavgaya girmezdim de onları bırakamam. Düşmanım olan politikalar tarafından düşman olarak ciddiye alınmıyorsam boykot ettiğim için, bırakırım bu temiz pozisyonu, kirlenirim. Kimse bana, “MHP ile aynı noktadasın” zırvasını sıkmasın. Ben de onlara, “Hrant’ın kanına girenlerle, cinayeti savunanlarla, ‘Teröristler sünnetsiz’ diyenlerle aynı yerdesiniz” derim. “Ömer’in, Halis’in kanına girenlerle aynı yerdesiniz” derim. Diyarbakır’da “Kadın çocuk, gereği neyse yapılacak” diyenlerle... Orada da durmam, “Enayi yerine konmaya evet denmez” derim.
Anayasa değişikliğinden sonra neyi ne yapacaklarını ayrıntılarıyla anlatanlar bir kerecik şu 12 Eylül faillerini nasıl yargılayacaklarını niye anlatmadılar? Bunu sorarım. Daha da bin tane cümle kurarım. “Boykotla bu işin içinden sıyrılamayacağımız ortaya çıktı arkadaş!” derim. Yoksulun, açın, işçinin, Kürt çocukların düşmanı beni düşmanı olarak görmüyorsa, onu yeterince sinir etmiyorsam duruşuma ayar çekmem gerekir diye düşünürüm. Hayır çıksa daha demokratik bir ülke olmayacak burası, evet çıksa da. Bari enayi yerine konmayalım derim! Hayır derim, size de tavsiye ederim...

Ece TEMELKURAN
 

Sosyolog_60

Özel Üye
Katılım
2 Eki 2009
Mesajlar
369
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Tokat
Bir elde güvercin diğerinde kan olmaz

Ne geçti elinize sağcılıktan solculuktan
İpi çekildi gözlerinizin önünde gencecik hayatların
Biri çıkar milliyetçilik der , biri özerklik ister , diğeri dem vurur halkçılıktan
Hanginiz verecek hesabını , darbelerin gölgesinde sönen ocakların

Kurtaran kimdi söyleyin , teröristbaşını idamdan
Bu mu sizin anlayışınız milliyetçilikten dem vuranlar
Halkçıyız diyenler söz eder oldu mahalle baskısından
Size özerklik değil , aldığınız nefes haram , dağdaki piçleri savunanlar

Hanginizin yüreği sızlar şehit ocağındaki kadar
Ve hangi siyasi çıkarınız daha üstün gelir bir yetimin gözyaşından
Bu kadar mı taşlaştıkalpleriniz , kapkara olmuş akan kandan
Ve bu kadar mı adîleştiniz
Milletin vekili olarak çıktığınız yerde teröriste sözcü olacak kadar

Şunu iyi bilin barışla savaş barınamaz aynı yerde
Bir elde güvercin diğerinde kan olmaz
Teröriste sözcülük yapanlar , beddualarımız sizinledir herseherde
Defalarca yıka istersen yüzünü ,
İçine işlemişken ihanet , asla pâk olmaz

Slogan duyar olduk tekbir yerine cenazelerde
Miting alanı sanki cami avluları
Sloganın şehide faydasını kim duymuş hani nerde ?
Tuz basıyor acılara dûanın yerini alan sloganları

Şehidim ne desen haklısın , ardında neleri bıraktın kimbilir
Hesapsız kalacak sanma uğrunda sevenlerinin döktüğü yaşlar
Ocağına düşen ateşin korunu bir Allah bilir
Boğacak vatan hainlerini döktükleri kanlar

Meydanlarda teröristi asan , kesenler
Ne acayiptir ki aynı safta teröristle
Hani nerde darbelerden baskılardan söz edenler
Bildikleri tek şey "HAYIR" demek ezbere

İstediğiniz kadar susun , özünüz inkar etmekte sizi
Umrunuzda mıydı bir sağdan bir soldan asılanlar
Anlaşılan akan kanlar mutlu etmekte sizi
Hesap günü 12 Eylül
Sandığa gömecek sizi özünüz ve geride kalanlar
 

eylülbalım

Yeni Üye
Katılım
31 Eki 2009
Mesajlar
148
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Şehir:
İstanbul
09.09.2010


"Abdullah ÖCALAN Ağabeyimin Hapisten çıkması için, Özerk Kürdistan için, verilen binlerce Şehit Kürtgenci için elbette EVET vereceğim" dedi.

Fransız Resmi Televizyon Devlet Kanalı TF1 de yayınlanan Ana Haber Bülteninde Türkiye’deki Referandum ile ilgili Bebek Katili Apo´nun kız kardeşi Fatma ÖCALAN 12 Eylül günü EVET oyu vereceğini söyledi.

1980 den beri Doğuda Bağımsız Kürdistan için binlerce Kürt gencinin şehit olduğunu söyleyen Fatma ÖCALAN “12 Eylül de tabii ki EVET vereceğim. Abdullah ÖCALAN Ağabeyimin Hapisten çıkması için, Özerk Kürdistan için verilen binlerce Şehit Kürt genci için elbette EVET vereceğim” dedi…

AKP ve Tayyip ERDOGANIN da Şimdiye kadar gelen Türk Hükümetleri içinde Kürt Konusuna en sıcak bakan Hükümet olduğunun altını çizen Fatma ÖCALAN

“ İnşallah Tayyip Erdoğan´da Turgut ÖZAL gibi Ergenekoncu Türkler tarafından bir suikast ile Öldürülmez”

temennisinde bulundu…


Ak stihbarat
 
E

_elmayra_

Misafir
09.09.2010


"Abdullah ÖCALAN Ağabeyimin Hapisten çıkması için, Özerk Kürdistan için, verilen binlerce Şehit Kürtgenci için elbette EVET vereceğim" dedi.

Fransız Resmi Televizyon Devlet Kanalı TF1 de yayınlanan Ana Haber Bülteninde Türkiye’deki Referandum ile ilgili Bebek Katili Apo´nun kız kardeşi Fatma ÖCALAN 12 Eylül günü EVET oyu vereceğini söyledi.

1980 den beri Doğuda Bağımsız Kürdistan için binlerce Kürt gencinin şehit olduğunu söyleyen Fatma ÖCALAN “12 Eylül de tabii ki EVET vereceğim. Abdullah ÖCALAN Ağabeyimin Hapisten çıkması için, Özerk Kürdistan için verilen binlerce Şehit Kürt genci için elbette EVET vereceğim” dedi…

AKP ve Tayyip ERDOGANIN da Şimdiye kadar gelen Türk Hükümetleri içinde Kürt Konusuna en sıcak bakan Hükümet olduğunun altını çizen Fatma ÖCALAN

“ İnşallah Tayyip Erdoğan´da Turgut ÖZAL gibi Ergenekoncu Türkler tarafından bir suikast ile Öldürülmez”

temennisinde bulundu…


Ak stihbarat
işte bu.Kim teröristlerle aynı tarafta bu haberle belli oldu.teşekkürler
 

AsenA_38

Yeni Üye
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
542
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Şehir:
Adana
yani bu anayasa degişikligini siyasete dönüştürmeyin bide ikiside farklı şeyle rbence sırf solcuyum dye hayır demek çok saçmaa
kimse siyasete dönüştürmüyor ki hayır gerekçemizin olması herhangi bir partiye mensup olduğumuzun göstergesi mi anlamak istemiyorsunuz bizi bence evet belki sayım bittiğinde hayal kırıklığı olacak ama bi 30 yıl sonra da oy verenler için büyük bir hayal kırıklığı olacak tıpkı şu anda yaşananlar gibi
 

Sosyolog_60

Özel Üye
Katılım
2 Eki 2009
Mesajlar
369
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Bölüm:
MEZUN
Şehir:
Tokat
kimse siyasete dönüştürmüyor ki hayır gerekçemizin olması herhangi bir partiye mensup olduğumuzun göstergesi mi anlamak istemiyorsunuz bizi bence evet belki sayım bittiğinde hayal kırıklığı olacak ama bi 30 yıl sonra da oy verenler için büyük bir hayal kırıklığı olacak tıpkı şu anda yaşananlar gibi

Aaa evet kimsenin siyasete dönüştürdüğü yok değil mi ?
Anayasa değişikliğinin iktidar partisinin projesi olduğunu , bunun iktidar partisi için bir nevi güven oylaması olacağını söyleyende siz değilsiniz zaten
Aynı soruyu ben sorayım ;
Evet gerekçemizin olması bir partiye mensup olduğumuzun göstergesi mi ?
 
E

_elmayra_

Misafir

Aaa evet kimsenin siyasete dönüştürdüğü yok değil mi ?
Anayasa değişikliğinin iktidar partisinin projesi olduğunu , bunun iktidar partisi için bir nevi güven oylaması olacağını söyleyende siz değilsiniz zaten
Aynı soruyu ben sorayım ;
Evet gerekçemizin olması bir partiye mensup olduğumuzun göstergesi mi ?
Anayasa değişikliği iktidar partisinin projesidir.Bunu biz söylesek de söylemesek de böyle.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

REKLAMLAR

Son mesajlar

Forum istatistikleri

Konular
17,421
Mesajlar
134,319
Kullanıcılar
90,736
Son üye
DonNem
Üst